resmin alt tagı

Wet Lease ve Dry Lease Arasındaki Fark Nedir?

Wet Lease

Bir hava aracının ekiple beraber kiralanmasıdır.  Kiralama şirketi kendi uçuş ekibini, bakımını, sertifikalarını hatta sigortayı bile kiraya vermiş olur. Şirketler genellikle yoğun sezonlarda Wet Lease kiralamaya yönelirler. Kısa vadeli yerel Wet Lease kiralamalar önceden onay gerektirmez. Dry Lease

Hava aracının ekibi olmadan kiralanmasıdır. Kiralayan şirket kendi ekibi ile uçuş sağlar. Dry Lease, Wet Lease kiralamaya göre ekonomiktir ama imkanları doğru orantılı olarak daha kısıtlıdır. Kiralamadan 120 gün önce gerekli yerlere bilgilendirme yapılmalıdır ve onay alınmalıdır.

Türkiye’de yapılan her tür kiralamada 15 gün önceden Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) yazılı olarak bilgilendirilir. Kiralama Süreleri Ne Kadardır?

  • Dry Lease kiralamaları genellikle 2 yıldan fazla sürer.
  • Wet Lease ise 6 ayı geçemez.

Uçuşlar Kaç Gün Önceden Belli Olur?

Uçuşların günlerinin belirlenmesi tarifeli ya da tarifesiz oluşuna göre farklılık gösterebilir. Tarifeli uçuşlar 1 yıla kadar belirlenebilirken, tarifesiz uçuşlar talebe göre değişir. 48 saat öncesine kadar uçuş planlanabilir. Özellikle yaz aylarında tarifesiz uçuşlarla çok sık karşılaşılır. Tarifeli Uçuşlar

Tarifeli uçuşlar genelde dönemlik olarak belirlenir. Tarifeli seferler oldukları için saatleri, günleri önceden belirlidir. 1 seneye kadar belirlenebilir. Sezonluk uçuşlar 30 gün öncesinden eğer bir değişiklik varsa gerekli yerlere 2 gün önce bildirilmelidir. Uçak yeterli sayıya ulaşmasa bile eğer hava şartları müsaitse, extra bir durum yoksa uçuşu gerçekleştirmek zorundadır. Sezonluk başvurular Sivil Havacılık Bilgi Yönetim Sistemi üzerinden yapılır.

Tarifesiz Uçuşlar

Sezonluk uçuşlar 30 gün önce, diğer uçuşlar 5 gün ve acil uçuşlar ise 48 saat önce gerekli yerlere bildirilebilir. Tarifesiz uçuşlar yaz mevsimlerinde, uçulan bölgede yapılan organizasyon ve talebe göre değişkenlik gösterebilir.  Aynı zamanda tur şirketleri yaptığı charter uçuşlarla da tarifesiz uçuş gerçekleştirmiş olur. Umre seferleri, Rio karnavalları gibi dönemsel yoğun talep alan durumlarda şirketler uçak kiralayarak charter yani tarifesiz uçuşları gerçekleştirebilir. Ancak tarifelinin aksine yeterli sayı olmazsa uçuş iptal edilebilir. Şirketlerin uçuş saatini değiştirme durumu olabileceği için 1-2 güne kadar takip edilmesi gerekir. Ayrıca tarifesiz uçuşlarda istenilen saat ve günün slot uygunluğuna bakarak SHGM’ye bildirip, slot tahsisi istenmesi gerekir.

Uçaklar Geri Geri Gidebilir Mi?

Uçak motorları vitesli bir sisteme sahip olmadıkları için uçaklarda geri vites bulunmamaktadır. Ancak uçakların “Reserve Thrust” özelliği ile geri gitmeleri mümkündür bu özellik aslında iniş sırasında bir frenleme sistemidir. Frenleme yerine geri gitme özelliğine ise “Power Back” denir. Bu olay itiş yönünün tersine bir hareketle meydana gelir. Neden Uçaklar Kendi Gücü ile Geri Gitmez?

Uçakların towcar olmadan geri gitmesi çok fazla güç gerektiriyor bu sebeple ses dayanılmaz seviyelere ulaşıyor. Ayrıca motorda ters hava akımı ciddi bir güvenlik sorunu oluşturabilir mesela yerde bulunan herhangi bir cisim uçup terminal camlarını kırabilir, görevli insanlara zarar verebilir. Aynı zamanda daha fazla yakıt tüketimine sebep olur.  Bu sebeplerden dolayı uçaklar kendi gücünü kullanarak geri gitmezler.

Peki, Uçaklar Nasıl Geri Geri Giderler?

Uçakların burun kısmına takılan towcar adlı bir araç yardımı ile geri geri gidebilirler. Bu harekete “Pushback” denir. Bu hareketi pushback görevlisi sorunsuz bir şekilde gerçekleştirmekten sorumludur. Bu şekilde uçaklar taksi yapacakları yola kadar geri itilebilirler. Elektro Motor Sistemi Nedir?

Henüz hayata geçirilmeyen ancak planlanan bir projedir. Elektro motorların uçağın ana tekerlerine takılması planlanmıştır. Bu gücü APU’nun sağlaması planlanıyor. Yapılan denemelerde gürültüyü ve pushback çevre kirliliğini ciddi oranda azalttığı görülmüştür. Bu projenin pushback sırasında özellikle buzlanmış pistte yaşanan aksaklıklar, yakıt tasarrufu gibi birçok şeye faydalı olabileceği düşünülüyor.

Uçaklar Acil Durum Kodları Nasıl Kullanıyor?

Uçaklarda birçok acil durumla karşılaşılabilir. Bu gibi durumlarda acil durumların anlaşılabilmesi için numaralandırılmış kodlar kullanılır. Bu kodlar “transponder” adlı bir cihaza girilerek bilgilendirme yapılır ya da o hava sahasına bağlı kuleye telsiz çağrısı yapılır.

Transponder Nedir?

Transponder uçakların takibini sağlayan, radyo frekansları ile uydu alışverişi sağlayan verici ve yanıtlayıcı bir cihazdır. Bu cihaza girilen kodlar Hava Trafik Kontrolörleri tarafından uçağın tanınmasını, uçuş tipinin anlaşılmasını ve acil durum bildirimi yapıldığında yerinin anlaşılmasını sağlar. Acil Durum Kodları Nelerdir ve Ne Anlama Gelir?

Her acil durumun numaralandırılmış kodu ve tanımı vardır. Uçaklar acil durum tanımı yapmaları gerektiği zaman bu bildiri 121.5 Mhz frekansında yapılır. Bu frekans numarası uluslararası acil durum frekansıdır. Eğer çağrı yapılıyorsa sorunun büyüklüğü ve şiddetine göre ‘MAYDAY’ veya ‘PANPAN’ kelimeleri kullanılarak devamında sorun bildirilir. Bu durum yaşanırken aynı zamanda transponder cihazına sorunun Hava Trafik Kontrolörleri tarafından anlaşılması ve yer tespiti yapabilmesi için 4 haneli kod girilir. Havacılıkta Kullanılan Bazı Kodlar

  • 7700 (EMERGENCY) stres kodudur. Acil durumlarda transponder cihazına bu kod girilir.
  • 7600 (RADIO FAILURE) telsiz arızası kodudur. Herhangi bir telsiz arızası durumunda transponder cihazına bu kod girilir.
  • 7500 (HI-JACKING) uçak kaçırma kodudur. Uçak kaçırılması durumunda bu kod girilir.
  • Acil durum kodları 0000-7777 arasındadır fakat bu 3 kod bilinmesi en zorunlu kodlardandır. Bu kodlar Hava Trafik Kontrolörleri tarafından pilotlara verilir.

Uçakların Kalkış Hızı

Uçakların kalkış hızını km cinsinden vermek gerekirse ortalama 200-300 arası kalkış hızları vardır. Bu hızlar uçağın modeline göre değişkenlik gösterebilir. Örneğin bir A380 ve B747 uçaklarının yaklaşık kalkış hızı 270 km/s ’dir. Uçakların Kalkış Hızını Neler Etkiler?

  • Rüzgar yönü ve rüzgarın şiddeti
  • Pist durumu, pistin boyutu ve mesafesi
  • Hava basıncı
  • Nem oranı
  • Pist eğimi
  • Uçağın ağırlığı

Uçak Hızlarının Kısaltma Anlamları

Hız hesaplamaları sürat anlamına gelen velocity kısacası ‘V’ harfi ile hesaplanır. V1 hızı pilotun kalkıştan vazgeçip pistte durabileceği maksimum hızdır. V1 hızına ulaştıktan sonra uçuş iptal edilemez. ‘VR’ sürati uçağın artık teker kaldırabilecek durumda olduğu sürattir. ‘V2’ hızı uçağın tırmanışı güvenli bir şekilde sağlayabildiği hızdır. Uçak Kalkış Hızı Nasıl Hesaplanır?

Uçakların hızı kalkış ağırlığına bağlı olarak hesaplanır. Maksimum kalkış ağırlığı (MTOW) hesaplandıktan sonra uçak tipi, pistin uzunluğu, eğimi gibi birçok etken dikkate alınarak kalkış hızı belirlenir. Kalkış ağırlığı hesaplanırken taksi yakıtı, uçuş yakıtı, rezerv yakıt, kargo, yolcu ve operasyonel boş ağırlığa göre hesaplanır.

Pilotlar Uçuştan Önce Antibiyotik Kullanabilirler Mi?

İstisnalar hariç çoğu antibiyotik uçuşlar için uygundur. Pilotların antibiyotik kullanmasının gerektiği durumlar zaten uçmasına engel bir durum demektir. Önemli uçuşlar hariç, antibiyotik kullanmak zorunda kalan pilotlar uçmamalı. Sadece antibiyotik değil bazen uçuş öncesi alınan vitamin bile gözden geçirilmelidir. Antibiyotik kullanımından önce uzman havacılık tıbbi tavsiyesi alınmalı. Uçucuların ilaç kullanmadan önce kendilerine sorması gereken 3 soru vardır;

  1. Bu ilacı kullanmaya gerçekten ihtiyacım var mı?
  2. Bu ilacın yan etkisini görmek için yerde bir deneme yaptım mı?
  3. Kullanacağım ilaç uçuşu emniyetli şekilde tamamlamama engel olabilir mi?

Uçucuların Kullanması Yasak Olan Bazı İlaçlar

Antidepresanlar, Antidieraikler, Benzodiazepinler, Bitkisel Sedatifler, Uyku ilaçları, Sigara bırakma ilaçları, Sakinleştiriciler vs. Bu ilaçların bazıları içerik bakımından olmasa bile yan etkileri sebebi ile emniyetli uçuşun gerçekleştirilmesini zorlaştırabilir. Kontrollü Kullanım Gerektiren İlaçlar

Kodein içermeyen bazı öksürük ilaçları, Bazı ağrı kesici ilaçlar, Bazı hormon ilaçları, Tansiyon ilaçları (takip edilmeli), Astım ilaçları (astımın klinik olarak stabil olması önemlidir). Bu gibi ilaçlar kullanılabilir ancak takip ve tavsiye şartıyla kullanılır.

Flying Boom ve Hose and Drogue Nedir?

Flying Boom ve Hose and Drogue bir tür havada yakıt ikmal çeşididir. Havada yapılan yakıt ikmallerini askeri uçaklar sağlar. Bu ikmallerin sağlanabilmesi için uçakların buna göre tasarlanması gerekir bu sebeple sadece askeri uçaklara uygundur. Henüz bilinen sivil olarak yapılmış bir ikmal yoktur.

İkmal Sistemlerinin Farkları

Flying boom tankerde bulunan operatör tarafından diğer uçağın yuvasına yerleştirilen uçuş kontrol yüzeyine sahip sert bir tüptür. Hose and Drogue ise esnek bir hortuma sahiptir. Alıcı uçakla dengelendikten sonra birleştirilir ve kapalı olan iç haznesi ikmal için açılarak operasyon gerçekleştirilir.

Farklılıkların Faydası Nedir?

Tek bir flying boom dakikada 6000 lbs yani yaklaşık 2700 kg yakıt aktarabilir. Hose and Drogue ise 1500-2000 lbs yani 900 kg civarı yakıt aktarabilir. Flying boom daha hızlı bir yakıt aktarımı sağlar ama maliyet düşünüldüğü zaman Hose (Hortum) daha düşük maliyetlidir. Araştırmalara göre flying boom daha karmaşık ve pahalıdır. Flying boom tek bir tane ikmal yaparken Hose and Drogue birden fazla ikmal gerçekleştirebiliyor. Uzun menzilli uçuşlarda flying boom ikmalinin artısı görülür ama diğer uçuşlar ve kol uçuşlarında birden fazla yakıt ikmalinin aynı anda yapılması zaman kazandırdığı için Hose an Drogue tercih edilir.

resmin alt tagı

Herkes İçin Havacılık Derneği, 2015 yılında öğrenciler tarafından kurulan ve yönetilen bir dernek olarak İLK ve TEK olma özelliğiyle havacılık tarihine imzasını bırakmıştır.

Bugün itibariyle ise 3150+ üyesi ve 7 temsilciliği ile Havacılığın En Büyük Sivil Toplum Kuruluşu haline gelmiştir.

Mail Formu

     

    İletişim

    Yenişehir Mahallesi Osmanlı Bulvarı No:2 Ayport Sitesi A Blok Ofis No:2
    Pendik/ İstanbul

    info@herkesicinhavacilik.com