resmin alt tagı

Yolcu Uçakları Hangi Yakıtı Kullanırlar?

 

 

Yolcu uçakları, modern havacılık endüstrisinin vazgeçilmez bir parçasıdır ve bu uçaklar genellikle özel tasarlanmış jet motorları kullanır. Bu motorlar, etkili bir şekilde çalışabilmek ve yüksek performans sağlayabilmek için özel bir tür yakıtı gerektirirler.

Yolcu uçaklarında yaygın olarak kullanılan yakıt türleri genellikle “Jet A” veya “Jet A-1” olarak adlandırılır. Bu yakıtlar, kerosen tabanlı olup, jet motorlarının ihtiyaç duyduğu özel koşulları sağlamak amacıyla tasarlanmıştır. Jet A1’in ana maddesi olan kerosen aslında, yanıcı özellikte bir hidrokarbon sıvısıdır.

Kerosen, “parafin yağı” diye tabir edilen gaz yağıdır. 150°C ile 270°C arasında, petrolün çok ince bir şekilde damıtılmasıyla elde edilir. Genellikle ısıtma ve aydınlatma alanında kullanılır. Benzine nispeten daha zor alev alır ama benzinden daha fazla ısı verir. Jet A ve Jet A-1, dünya genelinde birçok hava taşıma şirketi tarafından standart olarak tercih edilen yakıt türleridir.

 

 

Jet yakıtları, düşük sıcaklıklarda bile etkili bir şekilde yanabilen özelliklere sahiptir. Bu, yüksek irtifalarda ve değişken hava koşullarında uçan yolcu uçakları için önemlidir. Ayrıca, jet yakıtları genellikle düşük sülfür içerikli olup, çevresel etkileri en aza indirme amacıyla rafine edilir.

Sürdürülebilir uçak yakıtları, çevre dostu alternatifler arayışının bir parçasını oluşturmaktadır. Geleneksel jet yakıtlarının yerini alabilecek bu özel yakıtlar, havacılık sektörünün karbon ayak izini azaltma çabalarına önemli bir katkı sağlamaktadır. Ancak, sürdürülebilir uçak yakıtlarının geniş çapta kullanımına geçiş, teknolojik, ekonomik ve altyapısal zorluklar içerir. Bu nedenle, havacılık endüstrisi, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak ve yeşil bir geleceğe katkıda bulunmak adına sürekli olarak araştırma ve geliştirme çalışmalarına odaklanmaktadır.

Yolcu uçaklarının kullanılan özel yakıt türleri, havacılık endüstrisinde güvenilirlik, performans ve çevresel sürdürülebilirlik açısından önemli bir rol oynar. Uluslararası havacılık düzenlemeleri ve standartları, bu yakıtların kullanımını düzenleyerek, sektörde güvenli ve etkin bir hava taşımacılığı sistemini destekler.

Sonuç olarak, yolcu uçakları genellikle Jet A veya Jet A-1 jet yakıtlarını kullanır. Bu yakıtlar, havacılık endüstrisinde güvenilir bir performans sağlamanın yanı sıra çevresel faktörleri de dikkate alarak seçilir ve kullanılır.

 

Uçakların Yakıt Depoları Nerededir?

 

Uçaklarda yakıt deposu birçok farklı yerde bulunabilmektedir.

Genellikle yakıt deposu, uçakların kanatlarında ve gövdede bulunur. Uçağın her iki kanadında bulunan yakıt depoları, uçuş için gerekli olan yakıtın %70’ini içerirken gövdede bulunan yakıt deposu ise %30’unu içermektedir. Ekstra olarak uçaklarda yedek yakıt deposu da bulunmaktadır. Bu depo ise uçakların yatay kuyruğunda bulunur. İhtiyaç hâlinde son olarak buradaki yakıt kullanılır.

Yakıtın Çoğu Neden Kanatlarda Bulunur?

  • Depodaki yakıt tükendikçe uçağın ağırlık merkezi değişeceğinden dolayı yakıtın büyük bir kısmı uçağın kanatlarında bulunmaktadır. Eğer ki yakıt deposu gövdenin önünde veya arkasında bulunsaydı, uçuş sırasında azalan yakıt uçağın dengesinde bozulmaya sebep olurdu. Bu da uçuş sırasında büyük bir problem oluştururdu.
  • Uçuş esnasında gövdede bulunan ağırlık kanatlara biner. Bu durumda kanatların sağlam olması gerekir. Yakıt depoları kanadın yatayla oluşturduğu açıyı korur.
  • Hava akımından dolayı kanatlarda bir çırpınma hareketi oluşur. Bu çırpınma hareketinin büyüklüğü uçak kanadına zarar verir. Kanatlarda bulunan yakıt depoları bu hareketi minimuma indirerek kanadın hasar görmesine engel olur.

Uçaklar Sadece Gidilecek Meydana Yetecek Kadar Mı Yakıt Alırlar?

Yakıt, uçağa etki eden dört kuvvetten biri olan itki kuvvetinin jet motorlarında üretilebilmesi için gerekmektedir. Uçak motorlarında hava alığından hava çekilir, kompresörde sıkıştırılır, yanma odasında uçak yakıtı ve hava karışımı yakılır, hızı veya ivmesi artan hava uçak nozullarından atılır. Atılan hava ileri yönlü bir kuvvet oluşturur. Bu kuvvetin adına itki denir.

Uçakların uçması için kanatlarda oluşan taşıma kuvveti tek başına yeterli değildir. Taşıma kuvveti, aerofoil kesitten geçen havanın hızının karesi ile doğru orantılıdır. Gereken hızı ise uçak motorlarında üretilen itki kuvveti sağlar. Kısacası itki kuvveti uçaklar için hayati öneme sahiptir.

Bu öneme rağmen meydanlarda uçakların yakıt tankları tamamen doldurulmaz. Fazla doldurulan yakıt tankları uçağı ağırlaştırarak daha fazla taşıma kuvveti gerektireceğinden dolayı bu taşıma kuvvetini karşılamak için daha fazla hız, dolayısıyla daha fazla itki gerekir. Bundan kaynaklanan israfı önlemek için meydana ulaşmak için gereken uçak yakıtı planlanır.

Uçak Yakıtı Planlama

Uçaklar sadece gidilecek meydana yeterli yakıt almazlar, aksine farklı senaryoları da hesaba katarak ek yakıt miktarı alırlar. Bu nedenle, uçaklar genellikle üç tür yakıt taşırlar:

Gerekli Yakıt: Uçağın kalkış noktasından varış noktasına kadar olan mesafeyi kapsayan yakıt miktarıdır. Bu, uçak için planlanan rotayı, hava koşullarını, uçağın ağırlığını ve diğer faktörleri göz önünde bulundurarak belirlenir.

Taksi Yakıtı: Uçak motorlarının çalıştırılması, park alanından ayrılması, taksi ve kalkış işlemleri için uçaklara gerekli yakıt doldurulur. Bu yakıta taksi yakıtı denir.

Yedek Yakıt: Uçak, planlanan uçuş süresinin belirli bir yüzdesi kadar yedek yakıt da taşır. Bu, uçak havaalanına iniş yapana kadar beklenmeyen durumlar için yeterli yakıtı içerir. Yedek yakıt, uçuş planlaması sırasında hesaplanan gerekli yakıt ve ek yakıt miktarlarına ek olarak alınır.

Yedek yakıt ICAO tarafından beş ayrı başlık altında sınıflandırılır. Bu başlıklar ise;

  • Beklenmedik durum yakıtı,
  • Yedek meydan yakıtı,
  • Son rezerv yakıtı,
  • Ek yakıt
  • İhtiyari yakıt

Ayrıca, uçaklar uçuş sırasında yakıt tüketiminde olası değişikliklere karşı hazırlıklı olmak için yeterli yedek yakıt taşırlar. Hava koşulları, rüzgâr ve diğer faktörler, uçağın hava direncini etkileyebilir ve bu da yakıt tüketimini artırabilir. Bu nedenle, uçaklar, belirli bir yedek yakıt miktarı taşıyarak uçuş sırasında yakıt tüketiminde olası değişikliklere karşı hazırlıklı olurlar.

Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) Nedir?

Küresel ısınmaya karşı alınan tedbirler arasında fosil yakıtların kullanılmaması başta gelmektedir. Fosil yakıtları yandığında çevreye yoğun oranda karbondioksit (CO2) salınımı yapmaktadır. Uçak yakıtları da motor içerisinde yandıktan sonra havaya yoğun oranda karbondioksit salınımı yaptığından daha yaşanılabilir bir dünya için yapılan çalışmalarda uçak yakıtlarının daha az karbondioksit salınımı yapma konusunda çalışmalar sürdürülmektedir. Bu yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıkan Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (Sustainable Aviation Fuel- SAF) havacılık sektörü için büyük bir adım olmuştur.

Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) Nasıl Üretilir?

Fosil yakıtlarına nazaran yenilenebilir yakıtların kullanılması havaya salınan karbondioksit oranında büyük ölçüde azalma sağlamaktadır. Havacılık sektöründe kullanılan yakıtlarda yoğun oranda kerosen ismi verilen fosil yakıtı kullanılmaktadır. Kerosen yandığında havaya yoğun oranda karbondioksit salınımı yaptığından dünyada sera etkisi yol açmaktadır. Sera etkisinin önüne geçmek amacıyla çalışması yapılan sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF)’nın içerisinde geri dönüştürülebilir maddeler bulunduğundan karbondioksit salınımı önemli ölçüde azalarak geri dönüşüm sağlanmaktadır. SAF’ın üretilmesinde kullanılan maddelerden;

  • Biyoyakıtlar: Bitki ve hayvan kalıntılarından elde edilen biyoyakıtlar aynı zaman da kullanılmış yemeklik yağ atıkları gibi yağların geri dönüştürmesi ile elde edilir.
  • Sentetik Yakıtlar: Hidrojenden kimyasal reaksiyonlar ile elde edilerek ortaya çıkan sentetik yakıtlar şu anda düşük oranda yakıt sağlasa da gelecekte yapılacak çalışmalarda sürdürülebilir havacılık yakıtına büyük oranda destek sağlayacaktır.
  • İnsan Atıkları: Kullanılmış kâğıt, ambalaj, tekstil ve gıda atıklarından geri dönüştürülerek üretilen sürdürülebilir yakıtlar büyük oranda havacılıkta jet yakıtı olarak kullanılmaya başlanmıştır.

 

Sürdürülebilir Havacılık Yakıtının Geleceği

Birçok havayolu firması Sürdürülebilir Havacılık Yakıtını kullanmaya başladı. Dünya üzerindeki karbondioksit emisyonlarına ek olarak, SAF, doğrudan %90 oranında emisyonları azaltmayı hedeflemektedir. Ayrıca yapılan araştırmalar çerçevesinde, geleneksel jet yakıtlarına nazaran SAF’ın yandığında daha yoğun enerji ortaya çıkardığı tespit edilmiştir. Daha iyi verimlilik sağladığından uzak menzilli ve ağır yüklü uçuşlarda SAF’ın tercih edilmesi havayolu firmaları açısından verimlilik ve tasarruf sağlayacaktır. Bu sayede Sürdürülebilir Havacılık yakıtı, sadece sera etkisini azaltıp karbon emisyonuna destek olmakla kalmayacak ayrıca enerji tasarrufu konusunda da verimlilik sağlayacaktır.

 

Uçaklarda %100 Oranında SAF Kullanılabilir Mi?

Uçaklarda %100 oranında SAF kullanmak teknik açıdan mümkündür. Fakat, SAF’ın diğer jet yakıtlarına göre 2-3 kat daha pahalı olmasından kaynaklı havayolu firmaları uçuşlarında %100 oranında SAF kullanamamaktadır. Havayolları firmalarının kullandığı tonlarca kerosenin içerisinde çok az miktarda SAF bulunmaktadır. Gelecekte hız kazanacak SAF çalışmalarından sonra havayolu firmaları kerosene tamamen veda etmeyi planlamaktadır.

Uçuşlarda Karbon Salınımı Azaltmak İçin Neler Yapılabilir?

Yolcularımızın SAF çalışmalarına ve karbon salınımını azaltmaya yönelik çalışmalara katkı sağlamasında yapacakları arasında;

  • Az yük ve bagajla uçuş gerçekleştirmek
  • Ambalajlı paketleri tercih etmemek
  • Havalimanı transferlerini toplu taşıma ve buna benzer ulaşım yolları ile gerçekleştirmek
  • Uzun uçuşlara kendi su şişelerini ve kulaklıklarını getirmek
  • İmkân sunan havayolu firmalarından bilet satın alırken biletinize ‘SAF satın alma’ seçeneği eklemek gibi alternatifler yapılabilir.

Uçak Tipine Göre Uçaklarda Kullanılan Yakıt Türü Değişir Mi?

Uçuş, dört temel kuvvetin uçağa etki etmesi sonucunda gerçekleşir. Bu kuvvetlerden biri olan itki kuvveti (thrust) kimyasal enerji sayesinde oluşur ve itki üretilebilmesi için gerekli olan kimyasal enerji uçak yakıtında mevcuttur.

Uçak Yakıtları Kaç Çeşittir?

Temel olarak iki çeşit uçak yakıtı mevcuttur. Bunlardan biri kerosen bazlı Jet A1, JP-8 gibi yakıtlar olurken diğeri ise benzinden formüle edilen yüksek oktanlı Avgas yakıtıdır.

Kerosen bazlı jet yakıtlarını kullanan uçaklara türbin motorlu uçaklar örnek verilebilir. Dar ve geniş gövdeli uçaklar, bölgesel ve özel jetler, askeri nakliye uçakları ve savaş jetleri örnek verilebilir. Avgas kullanan uçaklara ise piston motora sahip olan uçaklar örnek verilebilir. Eğitim uçakları, modeli eski olan bazı uçaklar Avgas yakıtı kullanır.

Özetleyecek olursak uçak tipine göre uçaklarda kullanılan yakıt türü de değişir. Nispeten küçük, piston motorlu uçaklar benzin türevi Avgas kullanırken türbin motorlu uçaklar kerosen türevi Jet A1 yakıtı kullanır. Askeri uçaklar ise uçağın kullanıldığı görev sahasına ve görevin özelliğine göre, örneğin soğuk bir bölgede çalışacaksa donma noktası daha düşük olan yakıtlar, tercih edilir.

Uçak Markasına Göre Uçaklarda Kullanılan Yakıt Türü Değişir Mi?

Cevap kısaca hayır olacaktır. Ticari havacılık faaliyetlerinde kullanılan çoğu uçak türbin motorlu olduğundan ötürü bu uçakların tamamına yakını Jet A1 yakıtı yakar. Uçak üreticisi olarak konuyu ele alacak olursak Boeing 737 MAX serisi uçaklar ile Airbus A320neo serisi uçaklar Jet A1 yakıtı yakarlar.

Uçaklarda Hangi Yakıt Türleri Kullanılabilir?

Uçak yakıtı, hava araçlarını çalıştırmak ve motorların itki üretmesi için gerekli enerjinin temelini oluşturan petrol temelli bir yakıttır. Havacılıkta iki tür yakıt kullanılmaktadır. Bunlar AVGAS ve Kerosen’dir. Kerosen’in kendi içinde JET-A, JET-A1, JET-B, JP-4, JP-5, JP-7 ve JP-8 gibi çeşitleri vardır. Bu yakıt türleri kendi içlerinde ve kullanıldığı yerlerden dolayı farklılık göstermektedir.

Bütün Uçaklarda Kullanılan Yakıt Tipi Aynı mı?

Uçaklarda kullanılan motor tipi pistonlu motor veya gaz türbinli motor olarak ikiye ayrılmaktadır. Pistonlu motorlarda “AVGAS”, gaz türbinli motorlarda ise “Kerosen” adlı yakıt türleri kullanılmaktadır. Bu sebeple kullanılan yakıt türü uçaktan uçağa değişiklik göstermektedir.

Yolcu Uçaklarında Hangi Tür Yakıt Kullanılır?

Yolcu uçaklarında turbofan motorlar kullanılmaktadır. Bu motorlarda kullanılan yakıt, JET-A1 veya Kerosen olarak adlandırılır. Kerosen genelde sanayide kullanılan ham petrolün bir türevidir ve halk dilinde gazyağı olarak adlandırılan maddenin daha gelişmiş ve süzülmüş halidir.

Piston Motorlu Uçaklarda Hangi Tür Yakıt Kullanılır?

Piston motorlu uçaklarda, benzinin çeşitli işlemlerden geçirilmesiyle elde edilen ve Havacılık Benzini (Aviation Gasoline-AVGAS) olarak adlandırılan yakıt kullanılır. AVGAS farklı bir yapıya sahip olduğundan dolayı jet yakıtı ile karıştırılmamalıdır.

Askeri Havacılıkta Kullanılan Yakıt Türü Nedir?

Askeri uçaklarda kullanılan yakıt, yolcu uçaklarında kullanılan JET-A1 ile temelde aynıdır ve JP-8 olarak adlandırılır. JP-8 askeri kullanıma uygun hale getirilmesi için çeşitli katkı malzemeleri eklenmektedir.

Havacılıkta Fosil Yakıtlar Yerine Biyoyakıtlar Kullanılabilir mi?

Günümüz uçakları bildiğiniz üzere fosil yakıtla uçmaktadır ve dünyadaki fosil yakıt rezervlerinin 2040’lı yıllarda biteceği tahmin ediliyor. Kara taşıtlarında elektrik enerjisini depolamak ve tedarik etmek basit bir işlem ve çağımız otomobilleri regülasyonlarının sıkı olması yüzünden hibrit ve elektrikli olarak üretilmeye başlamıştır. Dizel motorlu araç kullanımının bazı bölgelerde yasaklanması, bu süreci hızlandırmıştır. Ancak havacılıkta elektrik enerjisinin kullanımı yakın gelecekte çok zor zira batarya ve şarj teknolojileri havacılık sektöründe kullanılabilmesi için günümüzde fazlasıyla yetersiz. Solar Impulse tarzı hava araçları da ticari havacılık için pek uygun görünmüyor. O zaman çareyi biyoyakıt teknolojilerinde aramalıyız. Biyoyakıt nedir, neden havacılıkta kullanılımalıdır sorularını cevaplamadan önce günümüz uçaklarında kullanılan yakıtlar hakkında bilgi sahibi olmamız gerekiyor. Gelin, bir göz atalım.

Günümüz Uçaklarında Kullanılan Yakıt Türleri

Günümüzde kullanılan uçaklar farklı yakıt türleri kullanmaktadır. Jet yakıtlarını kerozen bazlı ve nafta bazlı olmak üzere iki başlık altında inceleyebiliriz. Türbin motorlu uçaklar kerozen bazlı yakıtlar olan Jet A, Jet A-1, JP-5 ve nafta bazlı yakıtlar olan Jet B ve JP-4 yakıtlarını kullanmaktadır. Askeri havacılıkta kullanılan yakıt ise temelinde Jet A-1 ile aynı olan JP-8’dir ve kerozen bazlıdır. Bunun yanında 100 oktanlı Avgas yakıtı da piston motorlu uçaklarda kullanılmaktadır.

Biyoyakıt Nedir?

Biyoyakıtlar; biyokütleden elde edilebilen, üretim maliyetleri düşük ve verimli bir yakıt türüdür. Biyoyakıtlar üretim teknolojileri bakımından birincil ve ikincil olmak üzere iki alt başlığa ayrılabilir. Birincil biyoyakıtlar odun, talaş, hayvansal ve bitkisel atıklar ve çöplük gazlarından üretilebilirken ikincil biyoyakıtlar ise birincil biyoyakıtların iyileştirilmesinden elde edilmektedir.

Havacılıkta kullanılan yakıtlardan beklenti ucuz olup verimli yanma sağlayabilmektir. Günümüzde kullanılan yakıtların niteliği de bu yöndedir.

Havacılıkta Biyoyakıtlar Kullanılabilir mi?

Havacılıkta fosil yakıtlara alternatif olan biyoyakıtla uçabilen uçaklar mevcuttur ancak bu uçaklar deneysel uçaklar olup 2 kişilik ve ticari amaçlara hizmet etmeyen uçaklardır. Ticari uçaklara yönelik geliştirilen yakıtlar ise tek başına kullanılamamaktadır. Bu yakıtlar jet yakıtları ile %5 ila %20’lik bir oranda karıştırılarak kullanılabilmektedir ancak biyoyakıt üretim teknolojileri bu iş için yeterince gelişmiş olmadığından biyoyakıtların üretimi jet yakıtlarına göre pahalıdır. Yakın bir gelecekte ise %100 biyoyakıtla uçan ticari uçakları semalarda görebiliriz.

Alternatif Olarak: Sentetik Jet Yakıtları

Sentetik jet yakıtları, biyoyakıtlara göre daha başarılı alternatiflerdir. Kömürlerden proliz yöntemiyle elde edilebilir veya alkollerin oksijensizleştirilmesiyle üretilebilmektedir. Ancak biyoyakıtlarda olduğu gibi sentetik jet yakıtlarının üretim maliyetleri oldukça fazladır ve konvansiyonel jet yakıtları ile rekabet edememektedir.

 

Havada Yakıt İkmali Yapabilen Ülkeler Hangileridir? Bu Durum Neye Göre Belirlenir?

Aerial refueling/In Flight Refueling (IFR)/Air-to-Air Refueling (AAR), Türkçe karşılığıyla havada yakıt ikmali, alıcı ve verici olmak üzere en az iki platformun gerçekleştirdiği yakıt tazeleme işlemidir. Genellikle askeri havacılık alanında görülen bu işlem sayesinde havada yakıt ikmali kabiliyetine sahip tüm uçakların harekât menzili 2-3 kat arttırılabilmektedir. Mazisi İspanyol İç Savaşı’na kadar dayanan bu işlem, günümüzde güç çarpanı niteliğindedir. Bu imkân-kabiliyete sahip olan ülkeler bölgesel bir caydırıcılık elde etmektedirler.

Havada Yakıt İkmali Yapmak İsteyen Bir Ülke Nelere Sahip Olmalıdır?

Havada yakıt ikmali kabiliyetine erişmek isteten bir ülke şu iki sahip olmalıdır:

Tanker Uçak: Yakıt ihtiyacı olan platformlara yakıtı verecek platformdur. Genellikle “Airliner” tipi uçaklardan oluşan bu platformlar, gövdelerinin yarısında yakıt depolarken, yarısında asker ve kargo gibi yükler taşıyabilirken, en az bir uçak yahut helikoptere yakıt aktarımı yapabilmektedirler. Amerikan isimlendirme standartlarına göre tanker platformların isimlerinde Kerosene/Kerosen/Tanker anlamını taşıyan “K” harfi bulunmalıdır. Örneğin: KC-135 “Stratotanker”

Alıcı Uçak/Helikopter: Alıcı platform, havada yakıt ikmali kabiliyeti bulunan her türlü uçak yahut helikopter olabilmektedir. Bu noktada dikkat çeken büyük ayrım hızdır. Jet motorlu uçaklar düşük hızlarda rahat manevralar yapamazken, helikopterler yüksek hızlara ulaşamamaktadır. Bu nedenle helikopter ve uçakların tanker uçakları farklıdır. Örneğin: KC-130 “Harvest Hawk” uçağı düşük hızlarda seyir ettiği için sadece helikopterlere yakıt aktarımı yapabilmektedir. Helikopterlere kıyasla yüksek hızlarda seyir eden jet motorlu uçaklar ise KC-46 “Pegasus” uçağından yakıt aktarımı yapabilmektedir.

Havada Yakıt İkmali Tipleri

Tanker uçakların, alıcı platformlara iki farklı tipte yakıt aktarımı yapması mümkündür. Bunlar:

Flying Boom: Boom operatörü kontrolünde tanker uçaktan uzanan bir borunun, alıcı uçağa kenetlenmesi ile gerçekleşen işlemdir. Sadece uçaklara yakıt aktarımı için kullanılan bu sistem, aynı anda sadece bir uçağa yakıt aktarımı sağlayabilmektedir. Flying Boom, Probe-and-drogue sistemine göre alıcı uçağa çok daha hızlı yakıt aktarılmasını sağlamaktadır. Gerekli donanımlar ile Flying Boom, probe-and-drogue metoduna dönüştürülebilmektedir.

Probe-and-Drogue: Herhangi bir operatöre ihtiyaç duyulmayan bu işlemde, iki yahut üç uçağa yakıt aktarımı yapılabilmektedir. Tanker uçaktan uzanan hortuma alıcı uçağın kenetlenmesi ile gerçekleşen bu işlem ile helikopter ve uçaklara aktarım yapılabilmektedir.

Alıcı ve verici platformlara sahip olup, havada yakıt ikmali hakkında gerekli bilgi birikimine sahip olan ülkeler havada yakıt ikmali imkân-kabiliyetine sahip olmaktadırlar. Askeri anlamda bölgesel güç olma yarışında büyük önem arz eden havada yakıt ikmali imkanına sahip ülkeleri şu şekilde listeleyebiliriz: Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere, Türkiye, Singapur, İsrail, Rusya, Çin, Japonya, Avustralya, Belçika, Hollanda, Norveç, Suudi Arabistan, Güney Kore, İspanya, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Brezilya, Endonezya,

Havacılık Sektörü Küresel Isınmaya Ne Derecede Etki Eder?

Dünyamız güneşten gelen ışınlardan çok dünyanın yüzeyinden yansıyan güneş ışınları tarafından daha çok ısınır. Küresel ısınma, ısıyı tutan gazların (CO2, CH4, N2O vb.) atmosfer ortamında uzun süreli kalması sonucunda ve sera gazlarının (Karbondioksit, Metan, Ozon) meydana getirdiği sera etkisi yani ışınların bu gazlar tarafından tutulması olayından oluşur. Atmosfer ortamında bu gazların miktarının çoğalması Yerküre’ de ısınmayı büyük miktarda arttırır. Bu ısı artışı dünyamızın dengesini tehdit etmektedir. Havacılık Sektörünün Etkileri Nelerdir?

Küreselleşen dünyamızda uluslararası ticaret ve hizmet günden güne artmaktadır. Bu artış beraberinde firmalar arası rekabeti de getirdi. Bu uluslararası ticaret ve hizmet ortamında aslında başrolde havacılık sektörünün olduğunu söyleyebiliriz. Fakat havacılık sektörünün küresel ısınmaya etkisi göz ardı edilmemelidir.

Havacılık sektöründe kullanılmakta olan kaynaklar doğrudan canlıların hayatını etkilemekte, küresel çapta dışsallık meydana getirmekte ve haliyle iklim değişikliğine neden olmaktadır. Uçaklar tarafından yayılan nitrik asit, su buharı ve karbondioksit havayı kirletmektedir. Uçaklarda yakıt olarak kullanılan kerosen içeriğinde büyük oranda karbon ve nispeten az miktarda hidrojen ve az miktarda diğer elementler içermektedir. Bu iki elementin her yakılışında atmosfere belirli miktarda karbondioksit salınmakta dolayısıyla küresel ısınmaya katkı sağlamaktadır.

Kullanılan yakıt sonucunda belirli miktarda ortaya çıkan su buharı havanın soğuk olduğu zamanlarda su damlalarına dönüşür. Oluşan bu su damlalarını uçağın arkasında bıraktığı izler olarak görebiliriz ve bu izlerden oluşan Sirrüs bulutları kimyasal içerikli olduğundan diğer bulutlara karışır ve küresel ısınmaya katkı sağlar. Küresel Isınmaya Etki Eden Faktörler

  • Motorlu araçlardan çıkan egzoz dumanları
  • Çevreye bırakılan çöp ve atıklar
  • Atmosfere salınan sera gazları
  • Deodorant ve parfümler
  • Yeşillik alanların yok edilmesi

Uçak Yakıtlarının Araba Yakıtlarından Farkı Nedir?

Uçak Yakıtları

Uçak yakıtları temel olarak 4 ‘e ayrılır. Bunlar:

  1. Jet yakıtı (gaz yağı)
  2. Gazyağı- benzin karışımı
  3. Havacılık benzini (avgas)
  4. Biokeresene

Kaliteye ve donma noktalarına göre farklılık gösterirler. Araba Yakıtları

Benzin ve dizel olmak üzere ikiye ayrılır ve bunların seçimi ise fiyatına verimliliğine ve altyapısına göre değişmektedir. Mesela her benzin istasyonunda hepsi bulunmaz ve bu da kullanımı belirli oranda düşürür. Uçak Yakıtlarının Araba Yakıtlarından Farkı Nedir?

Aslında uçak yakıtları ve araba yakıtları aynı yerlerde kullanılabilir. Ama farkın oluştuğu yer uçakların belirli bir seviyenin üstüne çıktıkları için donma ve parlama noktalarının olduğudur. Aralarındaki temel fark kurşundur. Kurşun, donma ve parlama noktasında uçak yakıtındaki sağlamlığı sağlayan maddedir. Ama bunu araba yakıtlarında kullanamayız. Ayrıca uçaklarda kullanılan avgas olası bir durumda oluşabilecek patlamaları minimuma indirecek düzeyde üretilmektedir. Son farkımız ise uçak yakıtlarının aldıkları özellikler neticesinde daha yoğun olmasıdır.

Uçaklarda Yakıt Kaçağı Varsa Ne Olur?

Air Transat Uçuş 236

Toronto saatiyle 21.00’den hemen önce, A330, 293 yolcu ve 13 mürettebatla Toronto’dan havalandı. Yakıt tanklarında 46.9 ton yakıt vardı. Uçuşlarını gerçekleştirmeleri için yeterliydi. Uçuştan dört saat önce, mürettebatın haberi olmadan, 39.000 fitte seyir halindeyken, sağ taraftaki depodan motora yakın olan deponun borusundan yağ sızıntısı başladı. Bir süre sonra mürettebat, iki numaralı motordaki yüksek yağ basıncı sıcaklığı göstergelerini fark etti bu süreçte yakıt sızıntısı olduğunu gösteren hiçbir belirti olmadığı için bakım kontrol merkezi mürettebattan sadece izlemede kalarak kontrol sağmasını istedi. Bir süre sonra mürettebat yakıt dengesizliği konusunda uyarıldı. Durumun ciddiyetini anlayan mürettebat iniş yapma kararı aldı. Ve kısa süre sonrada belirli aralıklarla yakıtı biten motorlar kapandı. Ancak güvenli bir şekilde iniş sağlandı. Yakıt Sızıntısı

Uçaklarda herhangi bir sızıntının olup olmadığını kontrol ederek güvenlik sağlamak açısından, yakıt sızıntısı kontrol listesine göre kontrollerimizi sağlamalıyız. Sırasıyla gerçekleştirilen bu işlem tehlike anında bizi harekete geçirecektir. Yakıt sızıntısı kontrol listesini sıralamamız gerekirse;

  • Denge anahtarı ve çapraz besleme anahtarları açık ise kapatılır.
  • Her kanatın kendi motorunu beslemesi açısından merkez tank depoları kapatılır.
  • Olası bir tehlike anını tespit etmek için depodaki yakıt miktarını ve zamanı not edilir. Eğer sızıntıyı onayladıysak ve gerçekten motor sızıntısı ise, daha fazla yakıt kaybının önüne geçmek için o taraftaki motoru kapatabiliriz. Uçak motor ile uçamaya devam edecektir, olası tehlikeli önlemek adına en yakın havaalanına iniş yapılması için yönlendirilecektir. Uçaklarda yakıt kaçakları zamanında kontrol sağlanarak müdahale edildiği zaman kontrol altına alınabilir ve güvenlik açasından tehlike oluşturmaz. Burada en önemli konu yakıt kontrol listesine göre kontrolleri sağlayarak, aniden gelişen sızıntıları daha çabuk fark edebilmektir. Özellikle merkez tank depoları kapatılmalı ki, bütün yakıt sızıntıdan dolayı kaybolmasın, en azından bir motor çalışır halde olarak güvenli bir iniş yapılmasını sağlasın.Başta verdiğimiz örnekteki gibi kazalar artık yaşanmamaktadır. Çünkü uçuşlardan önce gerekli bütün kontroller Air Transat Uçuş 236’ ya benzer örnekler yaşanmaması için titizlikle sağlanmaktadır.

Uçağa Yakıt Nasıl, Neye Göre Pompalanır?

Havalimanlarında beklerken, uçaklara yüklenen yakıtların işletmeler tarafından gerçekleştirildiğini görürüz. Peki, bu işlem nasıl gerçekleştirilir? Uçaklara yüklenen yakıtların özelliği nedir? Yakıt depoları nerede bulunur?

Uçaklarda Kullanılan Yakıt Tipleri

Jet A-1, uçaklarda kullanılmakta olan bu yakıtın ana maddesi kerosendir. Uçak yüksek irtifalarda uçarken, düşen hava sıcaklığı sebebi ile yakıtın donmaması ve sıvının akışkanlığını kaybetmemesi için oldukça önemli olan hidrokarbon sıvısıdır. Petrolün çok ince şekilde damıtılması ile elde edilmektedir. Parlama noktası 38/40 C iken, donma noktası ise -47/-49 C’dir. Zor alev almakta ve çok ısı vermektedir. Bu özelliği hem donma riskini indirgemekte hem de yangın riskini minimize etmektedir.  Kerosen yoğunluğuna bağlı olarak değişen Jet-A ve Jet-B tipi yakıtlar da bulunmaktadır. Jet-B tipi yakıtın donma derecesi -60 olması nedeni ile çoğunlukla Kanada, Rusya ve Alaska gibi sert iklim koşullarına sahip ülkelerde kullanılmaktadır.

Uçakların Yakıt Depoları

Uçakların yakıt depolarının %70’i kanatlarında bulunan depolarda, kalan %30’luk kısmı ise gövdesinde iki kanat arasındaki merkezi deposunda bulunmaktadır. Konumları ve kapasitelerine göre 3 bölüme ayrılmaktadır;

Merkezi Yakıt Deposu (Center Tank)

Ana Yakıt Deposu (Main Tank)

Genişleme Yakıt Deposu (Surge Tank)

Bunlarla birlikte uçakların, kuyruk kısımlarında (yatay stabilizatör) trim tank ismi verilen yakıt depoları bulunmaktadır. Kanatlarda bulunan yakıt tanklarına oranla çok küçük olan bu tanklara yakıt, merkezi depodan iletilmektedir.

Uçağa Yakıt Nasıl Alınır?

Uçağa yakıt alınırken güvenlik düzeyini üst düzeyde tutabilmek için çeşitli önlemler alınmaktadır. Yakıt alımı, sorumlu olan kaptan pilotun talimatı olmadan gerçekleştirilememektedir. Uçak park frenine alınmalı ve motorlar durdurulduktan sonra yakıt tankeri uçağa yanaşmalıdır. Bu esnada, olası bir yangına müdahale etmek için ise akaryakıt yangınlarını söndürebilecek kapasitede olan ve en az 2 adet yangın söndürücü bulundurulması gerekmektedir. Yakıt aktarımını yapacak olan personel ise, yakıt buharının patlayıcı etkisini bilmeli ve üzerinde kıvılcıma neden olabilecek bir şey bulundurmamalıdır. Meydanın yakınında ise yıldırım, şimşek gibi hava olaylarının gerçekleşmesine karşılık yakıt ikmali için kuleden onay alınmaktadır. Gelişmiş havalimanlarında hidrant sistemi kullanılmaktadır. Dispenser adı verilen dağıtıcılar ile birlikte yer altında bulunan yakıt depolarından, uçağın kanadında bulunan girişlere aktarılmaktadır. Ayrıca dispenser, hem akaryakıtın basıncını ayarlamakta hem de dolum işlemi esnasında yabancı maddeleri de süzmektedir. Küçük havalimanlarında ise bu işlem tanker ile taşınmakta olan yakıt, uçağın kanatlarında bulunan girişlerden aktarılmaktadır.

resmin alt tagı

Herkes İçin Havacılık Derneği, 2015 yılında öğrenciler tarafından kurulan ve yönetilen bir dernek olarak İLK ve TEK olma özelliğiyle havacılık tarihine imzasını bırakmıştır.

Bugün itibariyle ise 3150+ üyesi ve 7 temsilciliği ile Havacılığın En Büyük Sivil Toplum Kuruluşu haline gelmiştir.

Mail Formu

     

    İletişim

    Yenişehir Mahallesi Osmanlı Bulvarı No:2 Ayport Sitesi A Blok Ofis No:2
    Pendik/ İstanbul

    info@herkesicinhavacilik.com