resmin alt tagı

Uçaklarda Motor Boyutlandırması Nasıl Olur?

İlk boyutlandırma aşamasında, kalkış brüt ağırlığının hesaplanması, gerekli motor gücünün hesaplanması, gereken motor gücüne uygun olağan motorlar çeşitlerinden bir motor seçilmesi, motor seçimi ile performans parametrelerin hesaplanması ve son olarak uçağın geometri tahmini yapılır. Öncelikle, uçağın kalkış ağırlığı tahmini parametreler kullanılarak hesaplanır. Bu kalkış ağırlığı için gerekli olan motor gücü elde edilir, hali hazırda beygir gücü-ağırlık oranı bilinmektedir. Daha sonra bu orana göre bulunan motor gücü için uçağın menzili tekrar hesaplanır. Son olarak, uçağın geometri ölçümleri yapılır ve sonuçlar kaydedilir. Motor Boyutlandırılması

Tasarlanan uçakta motor boyutlandırılması için gerekli parametreler vardır. Bunlar;

  • Menzil
  • Uçuş hızı
  • Uçuş irtifası
  • Mürettebat ve yük ağırlığı
  • Uçağın boş ağırlık hesabı ve yakıt ağırlığı hesabı da yapılmalıdır. Yakıt ağırlığı hesabı yapılırken, uçağın tek ağırlık düşüşü yakıt olduğundan taksi, kalkış, tırmanma, seyir, alçalma ve iniş hesapları ayrı ayrı yapılır.

Bu parametrelerin hesabı yapıldıktan sonra interpolasyon işlemi ile kalkış ağırlığı hesaplanır. Belirlenmiş Motor Boyutlandırma

Bu işlemde, yeni kalkış brüt ağırlığını aldıktan sonra, tekrar bilinen kalkış brüt ağırlığı için ilk tahmin değerini vererek yeni bir aralık değeri elde edilir, daha sonra tahmin edilen aralık değeri için kalkış ağırlığı tahmin edilene kadar tekrar hesaplanır ve hesaplanan ağırlıklar eşit olur. Yakıt ağırlığı hesaplanır, daha sonra hesaplanan kalkış ağırlığı, orijinal kalkış ağırlığına uyana kadar seçilen aralık değerleri değiştirilerek interpolasyon işlemi yapılır.

Uçak Tekerleri Nasıl İmal Edilir?

Uçak tekerlekleri uçağın iniş takımı sisteminin önemli bileşenlerindendir. Uçakların kara ile teması tekerlekler yapar. Lastikler üzerlerine monte edildiğinde, taksi, kalkış ve iniş sırasında uçağın tüm ağırlığını desteklerler. Kara uçaklarının ana ve yardımcı tekerlekleri genel olarak üç şekilde yerleştirilir. Bunlar; kuyruk tekerlekli, burunda tekerlekli, tandem tekerleklidir.

Tipik uçak tekerleği genelde hafif, sağlam ve alüminyum alaşımından dökme veya dövme şeklimde yapılmıştır. Bunula beraber bazı magnezyum alaşımlı jantlar da bulunmaktadır. Tekerler üzerinde bulunan yarıklar birbirine cıvatalanır ve birçok modern uçakta tüpsüz lastikler kullanıldığından, birleşme yüzeyinde bir oluk içerir. Uçağın güvenliği açısından bir uçağın tekerlek düzeneği, uçakta mümkün olduğunca sık sık denetlenmelidir. Uçak Tekerleri Neden Patlamaz?

Uçaklar iniş ve kalkış sırasında tonlarca yükle iniş kalkış yaparlar. Fakat bu sırada uçakların lastiklerinin patlayıp patlamayacağı sorusu birçok kişinin kafasında soru işareti yaratır.

Uçak jantı üzerine bulunan termik tapeler sayesinde ve bunların 180-300 derece ısıda bile devreye girmesi lastiklerin patlamasını engeller. Tapalar yüksek ısıda devreye girerek lastik içindeki nitrojen gazının basıncını dışarıya doğru vererek basıncın düzenlenmesini sağlar. Bu şekilde olası patlama ve yarılmalar engellemiş olur.

Bir ticari uçak, yılda ortalama pist üzerinde 15 bin km yol alıyor. Ortalama 60 km/s hızla yapılan bu yolculuklar sırasında lastikler, oldukça fazla deforme oluyor ve 560 ton tarafından çokça çiğnenmiş ve yıpranmış vaziyette oluyor. Tüm bunların lastik üzerindeki etkileri de şiddetli oluyor. Her uçuştan önce ve sonra kontrol edilse bile genelde bir uçak lastiğinin ömrü 150 uçuş kadar oluyor. Uçak Tekerleri Neden Yanmaz?

Uçak lastikleri ve otomobil lastikleri arasındaki en büyük farklardan biride yüksek dayanım gücünün olması. Uçak lastiklerinde diğer araç lastiklerine oranla daha yüksek hava basıncı çok fazla yapısal katman bulunuyor.

Lastikler janta takıldıktan sonra lastik içine içerisine normal hava değil Nitrojen gazı basılıyor. Bunun sebebi ise azotun yanma özelliğinin olmaması. Böylelikle herhangi bir kaza sırasında veya olağanüstü bir durumda lastiklerin yanmasını veya alev almasının önüne geçmek.

ILS (Instrument Landing System) Nedir?

Türkçemizde “Aletli İniş Sistemi” olarak adlandırılan ILS, hava araçlarının inişine yardımcı olan pist başında bulunan hassas yaklaşma sistemidir.

Uçağın pist başına kadar hassas bir yaklaşma gerçekleştirmesini sağlayan bu sistem, bir hava seyrüsefer yardımcısıdır. Bulut tabanın alçak olduğu ve meteorolojik görüş mesafesinin kısıtlı olduğu durumlarda hava aracının piste alçak bir şekilde yaklaşmasını ve piste elektronik sistemlerle emniyetli bir inişin gerçekleşmesini sağlar.

ILS sistemi Localizer ünitesi (yön bulucu), Glide-Path ünitesi (süzülüş hattı belirleyici), Middle and Outer Marker Beacons Üniteleri (Orta ve Dış Marker Üniteleri) olmak üzere 3 kısımdan oluşmaktadır.

Özellikle kış aylarında sisli ve karlı havaların görüldüğü, görüş mesafesinin kısıtlı olduğu durumlarda sık kullanılan bu sistem, kokpit ekibine istikamet ve süzülüş hattının bilgisini geçmektedir. Havalimanlarına ILS Sisteminin Kurulma Kriterleri Nelerdir?

Her havalimanına kurulmayan ILS sisteminin, bir havalimanına kurulması için havalimanın bulunduğu konumun çevresel arazi kodlarına uygun olması gerekmektedir.

ILS sisteminin kurulması için engebe kriterleri; kalkışta %2’lik eğim, inişte %2,5’lik eğimin altında olması gerekmektedir. Sistem kurulumunun havalimanı için gerekli olup olmadığı, havalimanının fiziki koşullarına göre belirlenir. Konumu düz yerde olan ve hava olaylarından sisin görülmediği, meteorolojik görüşün 800-1200 m olduğu havalimanlarında bu sistemin kurulumuna ihtiyaç duyulmamaktadır.

Aletli iniş sisteminin kokpit içerisinde göstermiş olduğu görüş mesafesi pist ışıklandırmasına bağlı olarak değişmektedir. Bu sistemin kullanılması tamamen pilotun inişte devre dışı kaldığı anlamına gelmemektedir. İnişte ILS kullanıldığında pilot sadece ILS sisteminin göstermiş olduğu bilgileri sürekli kontrol altında tutmaktadır. ILS İle Birlikte Kullanılan Sistemler Nelerdir?

  • VOR: Radar seyrüsefer istikamet cihazı olan bu sistem, uçağın yön bilgisini kokpit ekibine göstermektedir.
  • DME: Mesafe ölçen bu sistem, VOR sistemi ile birlikte kullanılır.
  • TACAN: Askeri havacılıkta kullanılan bu sistem VOR sistemi ile DME sistemi yerine kullanılan, hava aracına yön ve uzaklık bilgisi veren sistemdir.
  • ADF: Radyo sinyali yayınlayan bu sistem, istasyon istikameti hakkında bilgi vermektedir.

ILS Sistemi Nasıl Çalışır?

İki adet radyo vericisinden oluşan ILS sistemi birlikte yapmış oldukları açı ile kesişen yayın konisini oluştururlar.

Vericilerden biri pistin uzağında bulunup, yatay seviyeden yayın yapmaktadır. Diğer verici ise pistin yakınında bulunur. Pistin yakınında bulunan verici düşey seviyeden yayına geçip sistemi aktif hale getirmektedir. Radyo vericilerinin faal duruma geçmesi ile kokpit kısmında bulunan iniş sistemi radyo vericilerinin göndermiş olduğu sinyalleri algılayarak emniyetli bir inişin gerçekleşmesi sağlanır.

Aletli İniş Sisteminin havalimanının pistlerine yerleştirilmesi için, havalimanı çevresi radyo frekanslarını engellemeyecek seviyede olmalıdır.

Uçak Camlarındaki Küçük Delik Neden Var?

Eğer uçak pencerelerine dikkatli bir şekilde bakacak olursanız üç katmanı olduğunu fark edersiniz. Bu katmanlardan uçağın iç kısmında bulunan katman yolcuların camlara kafalarını yasladıklarında oluşan ter gibi sıvıları tutar ve kendisinden sonra olan katmanları korur. Orta katman yani plastik katman dış ve iç katmanı korumak için yerleştirilmiştir ve bahsettiğimiz küçük delik yani başka bir tabirle “soluk alma deliği” de bu katmanda bulunur. En dış katman ise uçağın basınç farkıyla mücadele eden katmandır. “Soluk Alma” Deliği Ne İşe Yarıyor?

Bilindiği üzere irtifa arttıkça hem uçak içerisindeki basınç hem de dış hava basıncı düşer. Fakat dışardaki basınç içerdeki basınçtan her zaman düşüktür. Orta ve dış katmanlar bu basınç farkını düzenlemek için bulunmaktadır. Orta katmanda bulunan soluk alma delikleri dış ve orta katmanlar arasındaki hava basıncı ile kabin içerisindeki hava basıncının dengelenmesini sağlar ama yukarıda da bahsettiğimiz gibi en fazla yük dış katmandadır.

Dış Katmandaki Cama Zarar Gelirse Ne Olur?

Uçuş esnasında dış katman zarar görürse yani basınç farkından çatlayacak olursa ya da başka herhangi bir sebepten zarar görürse uçak içerisindeki hava yavaşça sızacaktır. Bu hava sızma olayı o kadar düşük olacaktır ve uçağın dengeleme sistemi bununla baş edebilsin. “Soluk Alma” Deliğinin Başka Bir Görevi Var Mıdır?

Evet, uçağın basıncını dengelemek dışında katmanlar arasındaki nemi dışarı atar ve camların buğulanmasının önüne geçer. Bazen bu delikler çevresinde buz kristalleri olur. Bunun sebebi ise, kabin içerisindeki dış havaya göre sıcak olan havanın iyice soğumuş olan pencerenin yüzeyi ile temas etmesi sonucunda ortaya çıkar.

Her Uçak Her Piste İnebilir Mi?

Her uçağın her piste inebilmesi çok acil durumlar hariç yaşanamayacak bir olaydır. Uçakların yapısı ve uzunluğu kullanım hedeflerine göre çok değişiklik gösterdiği için ve dünya üstünde standart bir pist ölçüsü bulunmadığından cevabımız hayır olacaktır. Nasıl Pistlere İnebilirler?

Pistlerin uzunluğu, beyan edilen mesafelerin hesaplanması, rakım, sıcaklık ve eğim gibi birçok konuları birleştirdiğimiz zaman o koşulları karşılayan uçaklar pistlere inebilirler. Pistlerin uzunluğu kadar kalınlığı ve pist içerisindeki teknik malzemelerin de bir o kadar önemi vardır. Bu ve benzeri pek çok nedenden dolayı her uçak tek bir istisna dışında istediği bir piste iniş yapamaz.

Hangi Durumlarda İstisna Görülür?

Çok nadir durumlarda istisna görülür. Onlar da acil durumlardır. Ki bu acil durumlar için de pilotlar gitmeden önce rotalarında her ihtimale karşı olarak ineceği yerin yakınındaki pistler bulunmaktadır.

Uçaklar Havada Neden Çarpışmıyor?

Gökyüzünde sıradan bir günün 2 saatinde tam 13 bin uçak bulunuyor. Bu kadar fazla uçak havadayken nasıl birbirlerine çarpmıyorlar? Bunun için tabii ki belli başlı uluslararası kurallar ve sistemler mevcut. Peki bu kurallar ve sistemler nelerdir?

Yaklaşma Limitleri

İki uçak arası minimum dikey ve yatay mesafeler vardır. Bu mesafeler uluslararası havacılık otoriteleri tarafından belirlenmiştir. Dikeyde en az 1000 feet (305m), yatayda ise 4.8km mesafedir. Trafik Çarpışma Önleme Sistemi (TCAS)

Hava trafik kontrolünden bağımsız olarak, trasponder (sinyal aldığında farklı bir sinyal yollayan cihaz) ile donatılmış uçakların hava sahasını izler ve pilotları çarpışma riskini oluşturabilecek durumlarda ikaz eder. Havacılık kuruluşları tarafından maksimum kalkış ağırlığı 5700 kg ve üzerinde olan veya 19 yolcudan fazla olan uçaklarda olması gereken zorunlu bir sistemdir. Kokpit yardımcı elemanı olan bu sistem başka bir uçağın size ne kadar sürede yaklaşabileceğini ve sizin kaçınmak için ihtiyaç duyacağınız süreyi belirler. Eğer yaklaşma devam ederse bir uçağa yükselmesi için, diğer uçağa ise alçalması için uyarılar yapar. Sinyaller aracılığıyla diğer uçakların yüksekliğini, hızını, pozisyonu gibi bilgileri ölçebiliyor.

Uçaklar hava trafik kuleleri tarafından yakından izleniyor. Bununla beraber yukarıda belirttiğimiz gibi uçakların birbirleriyle çarpışmalarını önleyen çok donanımlı sistemleri mevcut. Bu sebeple uçakların havada çarpışması pek rastlanan bir durum değil.

Ne kadar pek rastlanan bir durum olmasa da geçmişte yaşanan bazı kazalar bu sistem ve kuralların ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

Uçak Kazalarından Sonra Sağ Kalan İnsan Psikolojisi

Hayatta Kalma İhtimali Nedir?

Uçak kazaları sağ kurtulma şansının çok az olması nedeniyle en ciddi kazalardan biri olarak kabul edilir. Hollanda merkezli danışmanlık şirketi olan To70 ve Havacılık Güvenlik Ağı’nın yayımladıkları raporlarda uçağın çok güvenli bir araç olduğu ve uçak kazasında ölüm ihtimalinin 16 milyonda 1 olduğu söylenir. Öyle ki hayatta kalma şansı yangın seviyesine, kazanın yaşandığı sırada uçağın yerden yüksekliğine ve uçağın düştüğü yerin coğrafi yapısına göre de değişiyor. Uçak kazalarında ölüm ihtimali 11 milyonda bir iken, otomobil kazalarında ölüm ihtimali 5 binde 1’dir. Yani ticari uçaklar en az yürüyen merdivenler kadar güvenli diyebiliriz. Bu kadar güvenli olması nedeniyle ‘Benim seyahat ettiğim uçak kaza yapmaz.’ düşüncesi akıllarda yer etmemelidir. Uçuş anında tüm emniyet kurallarını bilmek ve gerektiğinde uygulanması gerektiği unutulmamalıdır.

Sağ Kalanlar Neler Yaşadı?

1992’de Vietnam’da düşen bir uçaktan sağ çıkan Annette Herfkens olanların bir rüya olduğunu hissetmiş ve gözlerini kapatıp bu anın geçmesini beklemiş. Çığlıkları ve hızlanan motor sesini duyan Annette, uçaktaki son bir patlamadan sonra kendine gelebilmiş ve çığlık atarak tepki verebilmiş. Gözlerini açtığında etrafta birkaç koltuk ve bir motor olduğunu görmüş. O kazadan 30 kişi dışında kurtulan olmamış.

1959 yılında Virginia’da düşen uçakta sağ kalan Phil Bradley, düşüş anında uçağın aşağıya doğru düştüğünü hissettiğini ve çığlıklar duyduğunu anlatmış. O çığlıklar arasında soğukkanlı davranmaya çalışmış ve kendine ‘Parasını verdim, gidersem koltuğumu da yanımda götürürüm!’ demiş. O anda belki herkes bu şakaya gülmeyebilir fakat Phil kendini sakinleştirmek için bunu yapmış ve hayatta kalmayı başarmış. Eğer diğerleri gibi paniğe kapılıp çığlıklar atsaydı o an kurtulabilir miydi veya akıllıca kararlar verebilir miydi? Ve o kazada kurtulan sadece kendisi olmayı başarabilir miydi? 12 Ekim 1972 Cuma günü, Uruguay’ın Old Christians isimli rugby takımı And Dağları üzerinden geçen bir uçuşla Şili’nin Santiago şehrine yaptığı uçuşta, alçak seyirlerde uçarken Şili-Arjantin yakınlarındaki zirveye çarptıktan sonra sağ kanadını kaybetmiş. Hemen sonrasında kopan sağ kanadın kuyruk kısmında büyük bir delik açılmasıyla pilotlar kontrolü de kaybetmiş. İkinci bir zirveye daha çarpıp sol kanatlar da kaybedilmiş. Uçak ancak dik bir yamaçtan kayarak kar yığınına takılıp durabilmiş. 45 yolcudan on sekizinin bazıları olay yerinde bazıları da sonraki günlerde vefat etmiş. Geriye kalan 27 yolcu o dondurucu soğukta hayatta kalmak için her şeyi yapmayı denemiş. Ancak yiyecek yetersizliği, arama kurtarma çalışmalarının çok yavaş ilerlemesi ve bir süre sonra durması nedeniyle kişiler çaresizlik içinde kalmış. Hayatta kalanlardan biri olan Nando Parrado, 2006’da yayınlanan kitabında yaşadıklarını anlatırken çok çaresiz şekilde kararlar aldığından bahsediyor. Yiyecek bulacak bir orman olmadığını, çevrede avlanabilecek bir hayvanın olmadığını, her ne kadar az yeseler de uçakta buldukları yiyeceklerin bittiğini, bagajların deri kısımlarını yemeye çalışıp içlerinde saman olması umuduyla söktükleri koltukların sünger olmasıyla orada kar, taş ve metal yığınından başka yenilecek bir şeyin olmadığını anlatıyor. Çaresiz kaldıkları için ölen arkadaşlarının etlerini yemeye başlayan grup bunun çok zor bir karar olduğunu söylüyor. 60 günün ardından batıya doğru sürekli yürüyüp karşılaştıkları köylülerden yardım isteyerek kurtuldukları söyleniyor. Yapılan röportajlardan sonra haberlerde insanlar bunun bir yamyamlık olduğunu söyleyip kişileri suçlamışlardır. Ölen kişilerin ailelerinin bile onları affetmesine rağmen bu olay yamyamlık olarak tarihe geçmiştir.

Kaza Anında Neler Hissederiz?

Kaza sırasında insanlarda hissedilen bazı psikolojik durumlar şunlardır:

  • Vertigo: Bir çeşit baş dönmesi hissidir. Bu histen dolayı yön bulamayabilir ve yürümekte zorluk çekilir.
  • Korku: Korku bir tetikleyici ile ortaya çıkar. Kalp daha hızlı atar veya kasılabilir. Bunun sonucunda daha çok kan pompalanır ve vücut kendini savunmaya alır. Beyin kişiye tehlikeden uzaklaşması için sinyaller gönderir.
  • Rüya olduğunu düşünmek: Georgia Medical Institute’ün yaptığı araştırmalara göre içinde bulunulmak istenmeyen bir durum veya olayda normalden fazla korku hissedildiği için beyin vücuda çok fazla sinyal gönderiyor ve vücut kasılıp seslere odaklanarak o an içinde bulunulan durumu, olayı veya mekânı inkâr etme durumu yaşar.
  • Stres: Korku ve güvensizlik duygularıyla birlikte vücuttaki denge bozulur, böylece ani stres altında kalınır.

Yukarıda belirtilen durumlar sakin kalarak kontrol altına almaya çalışılabilir. Sakin kalmak durumu daha iyi kavramaya yardımcı olur ve kişinin kendisi için en doğru yapılacak şeyin mantıklı şekilde düşünmeye başlamak olduğu idrak edilir. Panik yapmak kişiye yardım etmez. Kaza Anında Neler Yapabiliriz?

Kaza anında hayatınızı kurtarmak çok zor gibi görünür ve o an ölecekmiş gibi hissedilebilir fakat inanmakta güçlük çekilir. Çünkü insanlar tehlike anında hep kendini korumaya yönelik hareket eder.

Sanki kaza olacakmış gibi hazırlıklı olmak kişileri bu yüzden daha çok rahatlatabilir. Kişinin ne yapacağını bilmesi, önceden önlemler almak açısından kişinin kaza esnasında fazla hasar almanızı engeller. Kişiyi kaza anına psikolojik olarak hazır olmasını sağlar. Örneğin;

  • Uçağa binerken daha rahat şeyler giyilebilir. Topuklu ayakkabı yerine rahat bir spor ayakkabı tercih edilebilir. İçinde bulunulan uçakta yangın çıkarsa hızlıca koşup uzaklaşılması gerekir ve topuklu ayakkabılar pek yardımcı olmaz.
  • Uçak kazalarında bazı kopan parçalar vücutta kesikler oluşturabilir. Bu yüzden derin kesiklerden koruyabilecek kalın giysiler ya da uzun kollu giysiler tercih edilmesi önerilir.
  • Kapılara yakın olan koltukları seçilebilir. Bu kişinin uçaktan daha çabuk ayrılabilmesi için bir fırsattır.
  • Uçak seyahatlerinde koltuk seçimleri akıllıca yapılabilir. Kazalarda önde oturan yolcuların arka tarafta oturan yolculara kıyasla ölme ya da daha çok hasar alma ihtimali vardır. Bu yüzden koltuklar arka taraflarda da tercih edilebilir. Bu, kaza esnasında daha az yaralanma ihtimaline yardımcı olabilir.
  • Talimat verilmesi beklenmeyebilir. Kişiler kaza anında ‘Kemerlerinizi açabilirsiniz.’ uyarısının gelmesini beklemeyebilir. Çünkü talimat gelse bile panikten dolayı kemerini çözerken çok zorlanabilirler. Bu yüzden amaç uçağı hemen terk etmek olmalıdır ve hızlı bir şekilde kemerler bağlıysa çözüp uçaktan çıkılmalıdır.
  • Kaza anında bagajlar veya kişisel eşyaları almakla vakit harcanmamalıdır. Uçakta kaza sebebiyle yangın çıkabilir ve kişiler bagajlarını almaya çalışırken bulunulan yerde mahsur kalma ihtimali vardır. Sadece uçaktan çıkmaya odaklanılması gerekir.
  • Uçakların en fazla kaza yaptığı zamanlar iniş-kalkış zamanlarıdır ve uykuda olunmaması gerekir. Kişi kaza sırasında büyük bir gürültü ve darbe ile uyanabilir ve o an uyku sersemliğinden neler olduğunu kavrayamayıp uçaktan çıkamayabilir. Bu durum da olumsuz sonuçlara sebep olabilir.

Uçak Yakıtlarının Araba Yakıtlarından Farkı Nedir?

Uçak Yakıtları

Uçak yakıtları temel olarak 4 ‘e ayrılır. Bunlar:

  1. Jet yakıtı (gaz yağı)
  2. Gazyağı- benzin karışımı
  3. Havacılık benzini (avgas)
  4. Biokeresene

Kaliteye ve donma noktalarına göre farklılık gösterirler. Araba Yakıtları

Benzin ve dizel olmak üzere ikiye ayrılır ve bunların seçimi ise fiyatına verimliliğine ve altyapısına göre değişmektedir. Mesela her benzin istasyonunda hepsi bulunmaz ve bu da kullanımı belirli oranda düşürür. Uçak Yakıtlarının Araba Yakıtlarından Farkı Nedir?

Aslında uçak yakıtları ve araba yakıtları aynı yerlerde kullanılabilir. Ama farkın oluştuğu yer uçakların belirli bir seviyenin üstüne çıktıkları için donma ve parlama noktalarının olduğudur. Aralarındaki temel fark kurşundur. Kurşun, donma ve parlama noktasında uçak yakıtındaki sağlamlığı sağlayan maddedir. Ama bunu araba yakıtlarında kullanamayız. Ayrıca uçaklarda kullanılan avgas olası bir durumda oluşabilecek patlamaları minimuma indirecek düzeyde üretilmektedir. Son farkımız ise uçak yakıtlarının aldıkları özellikler neticesinde daha yoğun olmasıdır.

Küresel Havayolu Şirketlerinde Marka Yönetimi

Marka, işletmenin tüm varlıklarını temsil eden, benzer mal ve hizmetlerinin diğerlerinden ayırmaya yarayan işarettir. Markanın adı geçtiğinde müşterilerin zihninde olumlu bir algı oluşması gerekir.

Marka Yönetimi Nedir?

Marka yönetimi ise pazarlamada bir markanın nasıl algılandığının analizi ve planlanmasıdır. Marka kimliğinin oluşmasında önemli noktalar vardır. Bunlar slogan, logo, markayı hatırlatan renk gibi unsurlardır. Bunların yanında önemli noktalardan biri marka ismi seçmedir. Marka ismi, söylenmesi kolay, ayırt edici olmalıdır. Günümüzde küresel havayolu şirketlerine bakarsak ülkemizi temsil eden Türk Hava Yolları’nı görebiliriz. Türk Hava Yolları’nda Marka Yönetimi

THY günümüzde ülkemizin bayrak taşıyıcısı olmasıyla birlikte dünyanın en önemli markalarından birisi olmuştur. THY kendi markasını daha da tanınır hale getirmek için birçok reklam yapmakla birlikte pek çok spor kulübüne sponsorluk da yapmaktadır. Havayolu şirketleri değişken tüketici topluma ayak uydurmalıdır. Bu sayede kendi markalarını bir adım daha ileriye götüreceklerdir. Buna örnek olarak THY’nin 2000 yılında başlattığı “miles&smiles” kampanyasını verebiliriz. Qatar Airways ’de Marka Yönetimi

Qatar Airways, Katarın bayrak taşıyıcısıdır ve dünyada önemli hava yolu markalarındandır. Birçok sosyal projenin içerisinde olan bir havayolu şirketidir. Örnek olarak “Bir Çocuğu Eğit” programı, Çocuklarda Beyin Tümörü Vakfı’na destek, “Save The Dream” gibi sosyal projelerde yer almaktadır. Qatar Airways dünyanın her tarafında çok sayıda spor faaliyetlerini desteklemektedir ve böylelikle marka görünürlüğünü artırmaktadır. Buna örnek olarak FIFA sponsorluğu verilebilir.

Jet Lag’den Daha Az Etkilenmek İçin Neler Yapılabilir?

İnsan vücudu 24 saatlik döngüyle çalışan sirkadiyen ritme sahiptir. Jet lag; günlük hayatta biyolojik ritim denen bu döngünün, çoğunlukla uzun uçuşlar sonucunda, seyahat ettiğiniz ülkenin yerel saati ile uyuşmamasından kaynaklı olarak bazı rahatsızlıkların ortaya çıkmasıdır. Başta uyku bozukluğu olmak üzere birçok farklı belirtileri ile insan hayatını zorlaştırmaktadır.

Jet Lag Belirtileri Nelerdir?

Jet lag belirtileri kişiden kişiye değişebilmektedir. Tek bir belirti görülebildiği gibi birden fazla belirtinin de baş gösterdiği durumlar bulunmaktadır. Jet lag belirtileri:

  • Uykusuzluk veya uyuyamama gibi uyku problemleri
  • Dikkat toplamakta güçlük çekmek
  • Duygu durumu değişikliği
  • Sindirim sistemi bozuklukları
  • Gündüz yorgunluğu
  • Zinde hissetmeme

Bu belirtiler en az iki saat diliminde seyahat edildiğinde ortaya çıkabilmektedir. Ortaya çıkma süresi bir veya iki gündür. Özellikle doğu yönünde yolculuk yapılmasında görülen bu rahatsızlık, ne kadar zaman dilimi geçilirse o kadar semptom görülme oranı artarak etki süresi uzayacaktır. Her insanda farklı semptomlar görülebildiği gibi genellikle bir günde iyileşmektedir. Jet Lag Neden Oluşur?

Güneş ışığının etkisi: Biyolojik ritmi düzenleyen önemli faktörlerden birisi olan güneş ışığı, bu konuda oldukça önemli bir yere sahiptir. Güneş ışığını algılayan beyin, az sayıda melatonin salgılar. Melatonin vücuttaki senkronizasyonu sağlayan bir hormon olduğu için fazla maruz kalındığı zaman vücuttaki senkronizasyonda bozulmalar meydana gelir. Sonuç olarak bir veya birçok semptom görülebilir.

Kabin basıncının ve atmosferin etkisi: Yapılan araştırmalara göre jet lag belirtileri sadece zaman dilimi kaynaklı olmayıp, zaman diliminden bağımsız olarak kabin basıncındaki değişiklik ve yüksek irtifa gibi faktörlerin de jet lag belirtilerine katkıda bulunduğu görülmüştür. Genellikle uçaklarda nem seviyeleri düşük tutulduğu için uçuş sırasında yeterli su içilmemesi jet lag belirtilerine yol açar. Jet Lag’den Daha Az Etkilenmek İçin Neler Yapılabilir?

  • Uçakta Uyumak

Jet lag etkisinde kalabileceğiniz doğuya doğru bir uçuş gerçekleştirecekseniz, uçakta uyumanız biyolojik saatinizin etkilenmesini önleyebilir. Yapacağınız rahat koltuk seçimi sayesinde daha rahat uyuyabilirsiniz. Uçak sesi ve ışığından rahatsız olmamak adına kullanacağınız uyku maskesi ve kulak tıkacı sayesinde, daha rahat uyumak mümkün hale gelmektedir.

  • Stratejik Uçuş Saati Seçimi

Stratejik uçuş saati en etkili yöntem olabilmektedir. Akşam erken saatlerde varacağınız bir uçuş planlaması yapmak, jet lag etkisinden korunmak için bir seçenek olabilir. Böylece seyahat ettiğiniz ülkede uyku saatine kadar uyanık kalmak daha kolay olacaktır.

  • Değişikliği Öngörmek

Doğuya doğru uçuş gerçekleştirileceği zaman uçuştan birkaç gün önce daha erken saatlerde uyanmak etkili bir yöntem olabileceği gibi, aynı zamanda batıya doğru uçuş gerçekleştirileceğinde daha geç saatlerde uyanmak, seyahat edeceğiniz ülkeye uyum sağlamak için etkili bir yöntem olabilmektedir.

  • Yaşam Tarzına Dikkat Etmek

Uçuşun olduğu gün alkol ve kafein gibi biyolojik saati etkileyen içeceklerin tüketiminden kaçılması gerekir. Eğer bu tür içecekler tüketilirse, jet lag etkisi daha da kötüleşebilir.

  • Güneş Işığının Etkisi

Seyahat ettiğiniz ülkede, henüz hava kararmadıysa, yeni saat düzenine alışmak için dışarı çıkarak çevrede dolaşmak etkili olabilir. Güneş ışığından faydalanarak, senkronizasyon sağlayan melatonin hormonu salgılanmasını sağlayabilirsiniz.

  • Yemek Seçimi

Melatonin hormonunun vücut düzeni için ne kadar önemli olduğu bilinmekte. Güneş ışığının olmadığı zamanlar için yapacağınız yemek seçimlerini patates, mantar, kabak, domates gibi sebzelerden yana kullanarak melatonin alabilirsiniz.

Uçağın İniş Takımları Açılmazsa Nasıl İniş Yapar?

Uçaklar, performanslarını kaybetmemek için ve olası bir aksiliğe karşı düzenli olarak bakımlara girerler. Ayrıca uçakta her sistemin bir yedeği vardır. Örneğin uçak herhangi bir motor arızasında çalışan herhangi bir motoru ile meydana inebilir, hiç motor çalışmazsa bile pilot, uçakta bulunan yolcuları planör uçuşu ile uygun bir yere indirebilir. Bazı zamanlarda ise şartlar, uçağın uçmasına pek müsaade etmez ve kaza/kırım gerçekleşebilir. Fakat her sistemin bir yedeği olmasına ve uçaklar periyodik olarak bakımlara girmesine rağmen bazen iniş takımlarının açılmaması gibi olaylar yaşanabilir. İniş Takımlarının Açılmamasının Sebebi

Bir uçağın iniş takımlarının açılmamasının sebebi çoğunlukla iniş takımını kontrol eden hidrolik sistemlerdir. Hidrolik sistemdeki kaçaklar, hidrolik sistemindeki sıvının azalması veya bitmesi, hidrolik sisteme hava girmesi, hidrolik sıvısının özelliğini kaybetmesi sonucu iniş takımları açılmayabilir.

İniş Takım Kullanılmadan İnişin Gerçekleşmesi

İniş takımları veya iniş takımlarından birinin açılmaması durumunda öncelikle pilot, uçakta bulunan pnömatik sistem vasıtasıyla iniş takımlarını açmaya çalışır. Eğer bu yöntem işe yaramazsa hava trafik görevlilerine arıza veya acil durum bildirir. İlk görev, hava trafik görevlilerinin acil durumu yer istasyonlarına, yangın ve sağlık ekiplerine bildirmesi ile başlar. Hava trafik görevlileri, pist veya hava meydan içerisindeki yetkili birimlerin acil durum için yerini almasını sağlar. Pilot, bu sırada piste iniş sırasında olası yangınları önlemek için havada tur atarak veya yakıt tahliye vanalarını kullanarak uçakta kalan yakıtı boşaltır. Kule, uçakla yaptığı telsiz trafiğiyle piste acil iniş için arızalı uçağı yönlendirir. Diğer hava trafiğini yedek pist veya diğer meydanlara yönlendirdikten sonra kule, uçağın açılmayan ya da yarı açılan iniş takımlarını toplamasını söyler. Arızalı uçağın ineceği pistteki sürtünmenin az olması istendiği için pist, kayganlaştırıcı madde ile yıkanır. Ardından pilot, uçağı acil ekiplerin telsiz yönlendirmesi eşliğinde yumuşak bir şekilde gövdesi üzerine indirir. Uçağın inişinden sonra yerde bekleyen acil durum ekipleri kontrollü bir şekilde uçağa yaklaşıp varsa yangına müdahale eder. Aynı zamanda yolcu ve kabin ekibinin tahliyesi hızlıca gerçekleştirilir.

Pilot inişini gerçekleştirirken sakin ve soğukkanlı olmak zorundadır. Aksi takdirde pilot, insanlık adına büyük bir drama sebep olabilir. Bu yüzden pilotlar, yetkin kişilerden seçilip her türlü uçuş koşuluna karşı eğitilir.

Uçak Motorları Neden ve Nasıl Değişir?

Uçak Motorları Neden Değişir?

İnsanların bile hayatının sona erdiği dünyada onların yaptığı ürünlerin sonsuza kadar kullanılmayacağını hepimiz biliyoruz. Teknolojik aletlerin, arabaların ve aklımıza gelebilecek birçok şeyin ömrü dolduğu gibi uçak motorlarının da ömrünün dolduğu durumlar olabiliyor. Uçak motorlarının değişmesinin birçok nedeni olabilir. Uçakların motorlarına kuş girmesi ilk sebepler arasında gösterilebilir. Uçak motoruna kuş girdiği takdirde gerekli kontroller yapılır eğer sıkıntı yoksa motor değiştirilmez fakat sıkıntı varsa motor değişimine gidilir. Bunun dışında motorda titreşim oluyorsa da değişim yapılır. Uçak motorlarının altında fazla yağı dışarı atan kanallar bulunur. Motor değişimiyle alakalı olan kanallardan yağ akarsa motor değiştirilir. Veya motor belirlenen miktardan fazla yağ yakıyorsa da değişim yapılır. Bütün bunlar AMM ne derse o şekilde gerçekleşir. Uçak Motorları Nasıl Değiştirilir?

Önce motor istenir ve o sırada uçak teknisyenlerini ellerinde yedek motor bulunur. Sonra motor kargo yoluyla iletilir.  Motorlar motor değiştirme sehpasının üzerinde gelir. Motor, motor değiştirme sehpası ile birlikte indirilir. Sonrasında motorun ilk önce kaportaları sökülür ardından askıya alınır. Motorun hayati vidaları sökülür. Ardından motor yavaş yavaş boş olan sehpaya alınır. Motorla birlikte gelen dolu sehpa motorun altına yaklaştırılır. Motor kaldırılır cıvatalar yerine denk getirilir, motor yerine takılır. Motor gelirken eksik parçaları olabiliyor. Bu parçalar yeni motora aktarılır. En sonunda motor test edilir. Bir sorun yoksa gönderilir. Bütün bu işlemler 18 saat sürer.

resmin alt tagı

Herkes İçin Havacılık Derneği, 2015 yılında öğrenciler tarafından kurulan ve yönetilen bir dernek olarak İLK ve TEK olma özelliğiyle havacılık tarihine imzasını bırakmıştır.

Bugün itibariyle ise 3150+ üyesi ve 7 temsilciliği ile Havacılığın En Büyük Sivil Toplum Kuruluşu haline gelmiştir.

Mail Formu

     

    İletişim

    Yenişehir Mahallesi Osmanlı Bulvarı No:2 Ayport Sitesi A Blok Ofis No:2
    Pendik/ İstanbul

    info@herkesicinhavacilik.com