resmin alt tagı

ILS (Instrument Landing System) Nedir?

Hava şartları kötü olduğu zamanlarda ve görerek inişin mümkün olmadığı koşullarda aletli iniş sistemi (ILS) kullanılır. 1940’lı yıllarda çıkan bu sistem 1949 yılında ICAO tarafından kabul edilerek kullanılmaya başlanmıştır.

Seyrüsefer yardımcı sistemlerinden olan ILS, uçağın pist başına kadar hassas bir şekilde yaklaşmasını sağlar. Pist başına yerleştirilen vericiler sayesinde uçakların emniyetli bir şekilde iniş yapmaları sağlanır. Daha çok kötü hava şartlarında kullanıldığı için ILS, atmosferik olaylardan etkilenmez. Böylelikle uzun ömürlü kullanım süresine sahiptir. Güvenilir bir sistem olan ILS pilota istikamet ve süzülüş bilgisi verir, bununla birlikte emniyetli bir iniş gerçekleştirilebilir.

ILS Teçhizatları

Görüş mesafesinin çok düşük olduğu, özellikle sisli ve karlı havalarda bu sistem pilotların inişlerini büyük ölçüde kolaylaştırmaktadır. Bunu bünyesinde bulunan teçhizatlar vasıtasıyla sağlamaktadır. Bunlar; localizer, glide- path ünitesi, middle and outher marker beacons üniteleridir.

  • Localizer Ünitesi (Yön Bulucu): Pist yüzeyinde bulunur. Yatay yönde ve iniş istikametinin tersi yönünden yayın yapan bir teçhizattır. Uçağı pist ekseni istikametine doğru yönlendirir ve uçağa sadece istikamet bilgisi verir. Pist sonundan 1000 ft. (300m) mesafede bulunmaktadır. 25nm’ye kadar sinyal yayınlayan localizer sayesinde uçak, pist uzantısından 25 nm’den itibaren sinyal almaya başlar.
  • Glide – Path Ünitesi (Süzülüş Hattı Belirleyici): Bu teçhizat pistin dikeyinde 3° açı vererek yayın yapar. Yani uçağı en uygun süzülme açısı olan 3°lik bir eğimle pist başına yönlendirir.
  • Middle and Outer Marker Beacons Üniteleri (Orta ve Dış Marker Beacon Üniteleri): Localizer ve Glide-Path teçhizatlarının sinyallerini dikey bir şekilde keserek yayın yapan teçhizatlardır. Pilotlara pist başına ne kadar mesafe kaldığının bilgisini verir. 3 marker vardır bunlar; dış, orta ve iç şeklindedir. Dış marker, pist başına 4 nm mesafededir. Orta marker, pist başına 3500ft. mesafededir. İç marker, pist başından 50 ft. uzaklıkta bulunmaktadır.

ILS Çalışma Prensibi

İki radyo vericisi ve bu vericiler ile birbirleri arasında küçük bir açı yaparak kesişen yayın konisi sistemi oluşturur. Pistin yakınında bulunan verici (Glide-Path) dikey yayın yaparken, uzak kısmındaki verici (Localizer) yatay yayın yapar. Uçakta bulunan algılayıcılarla bu sinyaller alınarak güvenli bir iniş sağlanır.

Görüş mesafesine göre kategorilere ayrılmıştır. Bunlar;

  • CAT 1: Günümüz teknolojisiyle hemen hemen bütün sivil uçaklarda bulunan sistemdir. Yatay görüş mesafesinin (Runway Visibility Range-RVR) 550 m ve dikey görüş mesafesinin (Decision Height-DH) en fazla 200ft. olması gerekmektedir.
  • CAT 2: Bu iniş için RVR’in 300 m ve DH’ın 100ft. olması gerekir.
  • CAT 3: Bu sistem görüş mesafesinin çok az olduğu durumlarda kullanılmakta ve 3 kısımda incelenmiştir. CAT3a (RVR 200m, DH 100ft.), CAT3b (RVR 125m, DH 25ft.), CAT3c (RVR ve DH için minimum mesafe yoktur.) olarak ayrılmıştır.

ILS ile Birlikte Kullanılan Sistemler

Sisteme ek olarak seyrüsefer yardımcı sistemleri (DME, VOR, NDB vb.), Radar üniteleri ve görsel pist aydınlatma sistemleri de mevcuttur.

  • DME (Distance Measuring Equipment): Mesafeyi ölçen cihazdır. VOR ile birlikte çalışırlar. ILS olmadığı meydanlarda VOR cihazı ile birlikte iniş kalkış yapılabilir.
  • VOR (VHF Omni-directional Radio Range): VHF (Very High Frequency) ile çalışan çok yönlü olarak kullanılabilen radyo seyrüsefer sistemidir.
  • TACAN (Tactical Air Navigation): Askeri meydanlarda kullanılır. VOR benzeri bir sistemdir.
  • ADF (Automatic Direction-Finder): Radyo sinyali yayınlayarak istikamet gösteren sistemdir.

 

Havacılıkta Kullanılan Meşhur Sözler Nelerdir?

Herkesin bildiği üzere havacılık geçmişi çok eskiye dayanmaktadır. İnsanın, kuşları gözlemlemeye başladığı ilk günden itibaren var olan uçma tutkusunun faaliyete dökülmesi -bilindiği kadarıyla- Hezârfen Ahmet Çelebi ile 17.yy’da başlamıştır. İlkel havacılık diye adlandırılabileceğimiz bu dönemde insanlar daha çok kuşları taklit etmekte, onlardan ilham alarak uçmaya çalışmaktaydı. Daha sonrasında balon, zeplin, planör gibi araçlar icat edildi. En son ise uçak ve helikopter türleri ile havacılık günümüzdeki yerini almıştır.

Havacılığın Gelişimi

Hava aracı tasarımcıları, yaptıkları her çalışma sonucunda; daha verimli, daha hızlı, daha yüksekte uçabilen ve daha kolay kontrol edilebilecek şekilde tasarımları geliştirmeye devam ettiler. Uçak motorları buharlı olarak üretilirken önce pistonlu daha sonra ise jet ve roket motorlarına kadar geliştirildi.

Daha güvenli olması için yapısal revizelere gidildi. Başlangıçta uçak kanatları kolay şekillendirilebilir ve hafif olması nedeniyle kanvas kumaştan, gövdesi ise tahtadan yapılıyordu. Daha sonra bu malzemeler geliştirilerek yerini, vernikli kumaş ve tahtaya bıraktı. II.Dünya Savaşı sırasında alüminyum monokok malzemesine geçildi. En sonunda günümüzde kompozit malzeme geçilmiş, hala hava araçlarında sağladığı dayanıklılık ve hafiflik nedeniyle kullanılmaya devam edilmektedir.

“Havacılık Kuralları Kanla Yazılmıştır”

Sürekli devinim içinde olan havacılıkta yapılan bir hata binlerce insanın hayatına mâl olabiliyorken hava araçlarının güvenli olması sağlanmalıydı. Hava araçları üzerinde yapılan revizeler artık emniyetli bir uçuşu sağlamak üzerine evrilirken, çeşitli uçak kazaları beraberinde yeni bir kuralı getiriyordu. Aslına bakıldığında “Havacılık Kuralları Kanla Yazılmıştır” sözü de buradan gelmektedir. İnsan faktörü veya teknik olarak yapılan en ufak hata bile sadece hava aracında bulanan insanları değil, yerleşim yerlerinde bulunan veya başka bir hava aracında bulunan insanların hayatına mal olabilmektedir. Bu yüzden havacılıkta emniyet her zaman en önemli etkendir. “Havacılık Kuralları Kanla Yazılmıştır” sözüyle de emniyetin ne kadar önemli olduğunu bizlere bir kez daha hatırlatmaktadır.

“İstikbal Göklerdedir!”

Atatürk’ün en önemli özelliklerinden birisi olan ileri görüşlülüğü sayesinde, bulunduğu dönemde pek çok kişinin farkında olmadığı bazı gerçekleri sezmiş, “İstikbal Göklerdedir. Göklerini koruyamayan uluslar, yarınlarından asla emin olamazlar.” sözü ile havacılığın ne kadar önemli olduğunu belirtmiştir. Daha 1930’larda havacılığın önemli bir yere sahip olduğunu belirten Atatürk, havacılığın sadece profesyonel anlamda değil bir spor dalı olarak da benimsenmesi gerektiğini yaptığı çalışmalarla da bize göstermiştir.

Hava Taşımacılığının Büyümesini Etkileyen Faktörler Nelerdir?

Hava taşımacılığı, havacılık sisteminin merkezinde bulunmaktadır. Tasarım, yer hizmetleri, seyrüsefer, üretim, bakım, havaalanı, hava trafik ve haberleşme gibi sivil havacılık faaliyetlerinin tamamı hava taşımacılığının emniyetli ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için vardır.

Dünya Nüfusu ve Ticaretin Artışı

Dünya nüfusunun rakamsal artışı hızlanarak sürmektedir. Artan nüfus, artan ihtiyaçlar demektir ve bu ihtiyaçlar da en hızlı, güvenli ve emniyetli olarak hava kargo taşımacılığı ile sağlanmaktadır. Hava kargo taşımacılığı, bankacılık sektörü gibi ticaretle yakından ilgilidir. Hava kargo taşımacılığının maliyetli olduğu düşünüldüğünde ticaretteki gelişmelerle hava taşımacılığı arasındaki bağ daha da güçlendirilebilir.

Dünyanın Zenginleşmesi

Ülkede üretilen malların hava yoluyla ihraç edilmesi ülkeye döviz getirmektedir. Ekonomik büyüme de hava kargo taşımacılığının büyümesini tetikleyebilir. Yaşanan ekonomik büyümeler tüketicilerin daha fazla ithal mal almasını sağlayarak ithalatın artmasını sağlar. Bu durum uluslararası ticaret hacmini arttırarak hava kargo sevkiyatının artmasına neden olmaktadır. Bunun yanı sıra turizm faaliyetlerinin artmasına bağlı olarak ülkeye döviz girmesi ekonomik büyüme sağlayacaktır. Bu da genel hava taşımacılığını arttırmaktadır.

Küreselleşme Olgusu

Dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan insanlar, devletler, ırklar ve toplumlar arasındaki iletişim ve etkileşim derecesinin giderek artmasına küreselleşme denir. Hava taşımacılığı, küresel ekonominin durumuyla oldukça yakından ilişkili bir dinamik sektördür. Dünya çapındaki ekonomik büyümeler; ekonomilerin bütünleşmelerinin, ekonomik reformların ve serbest ticaret anlaşmalarının bir sonucudur. Küreselleşmeyle birlikte hava ticareti de doğru orantılı olarak artmaktadır.

Uçak Teknolojilerindeki Gelişmeler

Üretilen yeni yolcu uçakları hava taşımacılığı gelişimini olumlu yönde etkilemektedir.

Yeni Teknolojilerin Verimliliği Arttırması

Verimlilik arttıkça ve maliyet azaldıkça sektör daha hızlı büyüyebilir. Artan verimlilikten sağlanan kazançlarla gelecekte daha iyi bir konum kazanmak adına jet motorlarının gelişimi veya diğer uçak parçalarının geliştirilmesi sektörde büyüme sağlayacaktır.

E-Kargo Uygulamaları

Küresel hava taşımacılığının en önemli ve güncel konulardan birisi e-Kargo’dur. IATA’nın amacı yakın gelecekte hava kargo yönetim süreçlerini tamamen kağıtsız ortama geçirmektir. Bir kargo operasyonu çok fazla işleme tabi tutulmaktadır. Bu durum süreci yavaşlatmakta ve kaynakların israfında yol açmaktadır. Operasyon boyunca kullanılan kağıt miktarı yıllık olarak hesaplandığında 80 tane B747 uçağını dolduracak kadar fazladır. Bu israfı önleyerek kaynaklara ayırılan bütçe değişerek e-kargo uygulaması ile yük başına kağıt işlemlerinde 30 dolar kazanç sağlanabilir. Buradan kazanılan miktar Hava taşımacılığını geliştirmek/büyütmek adına kullanılabilir.

FIM (Flight Interruption Manifest) Nedir?

Bilet satışlarında birçok farklı evrak kullanılmaktadır. Bunlar; paper ticket, MCO (Miscellaneous Charces Order), EMD (Electronic Miscellaneous Document), Excess Baggage Ticket, FIM (Flight Interruption Manifest), Meal Voucher ve Hotel and Taxi Voucher gibi belgelerdir. Bu belgelerin her biri farklı olduğu gibi bazıları birbirinin yerine de kullanılabilmektedir.

FIM (Flight Interruption Manifest), sadece zorunlu durumlarda kullanılabilen bir evraktır ve bilet yerine geçer.

Bir havayolu şirketinin uçuşunun iptal olması veya uçuş başladıktan sonra çeşitli nedenlerle divert edilmeleri gibi durumlarda yolcunun elinde geçerli bir uçuş kuponu yoksa veya divert edilmelerinden kaynaklı olarak reissue için yeterli vakit olmadığı durumda yolcunun bir başka havayoluna devredilerek taşınması için düzenlenmektedir.

FIM genelde bir havayolu şirketi tarafından kapıda, bilet gişesinde veya transit masasında düzenlenir. Orijinal rota ve bilet numaralarının yanı sıra yeni rotanın numaralarını da not eder böylece FIM yeni bir bilet haline gelir.

Hangi Durumlarda FIM (Flight Interruption Manifest) Düzenlenir?

  • Sefer iptali
  • Havayolu şirketinden kaynaklı gecikmeler
  • Overbook
  • Divert (Planda olmayan bir noktaya indirilmeleri)
  • Bağlantının kaçırılması
  • Yeni bilet düzenlenmesi için vakit yoksa vb.

Kısaca bilet sahibinin seyahati, isteği dışında kesintiye uğradığında ve yeniden bilet düzenlenmesi için yeterli vakit olmadığında FIM düzenlenebilir.

FIM (Flight Interruption Manifest) Ne İşe Yarar?

Yolcunun seyahat ettiği varış noktasına kadar gidebilmesini sağlar. Bazen seyahatinin ara noktasına kadar gidebilmesi için de düzenlenmektedir. Kağıt bilet şeklinde olan uçuş kuponları yolcuya verilmekte ve kopyası da bilet satışta kalmaktadır. Bir FIM’de en fazla 4 kişi bulunabilmektedir.

Apron Araçlarında Ne Tür Plaka Çeşitleri Kullanılır?

Apron; havalimanlarında uçakların yakıt aldığı, uçaklara yüklemenin yapıldığı ve uçakların park pozisyonu aldıkları alanlardır. Havalimanında uçak dışında birçok farklı araç vardır. İşlerin daha emniyetli ve hızlı sürdürülebilmesi için bu araçlardan yardım alınır. Havacılıkta dikkatin ne kadar önemli olduğu bilinmektedir bu nedenle bu araçları kullanmak için bazen özel lisanslara ihtiyaç duyulmaktadır. Bunun yanı sıra Apron araçları farklı plakalara sahip olabilmektedir. Daimi ve geçici olmak üzere 2 farklı apron plakası çeşidi bulunmaktadır. Bunlar havalimanı işletmesinde hizmet veren kurum/kuruluşların işletme faaliyetleri nedeniyle PAT sahalarında kullanmak istedikleri araçlara havalimanı işletmesi tarafından tahsis edilen ve sadece verilen havalimanı PAT sahasında geçerli olan plakalardır.

Geçici Apron Plakası

Havalimanı içerisinde daimi apron plakası alınmasını gerektirmeyen, kısa süreli ziyaret, onarım, ikmal, bakım, eğitim, denetim vb. işlemleri için yıl içinde toplamda 90 günü ve tek seferde 30 günü geçmeyecek şekilde verilen araç iznidir. Geçici giriş izni alarak PAT sahalarına kullanılacak olan araçlara ise yeşil renkli geçici apron plakası tahsis edilmektedir.

Bu araçlarda günlük izin kartı bulunmalıdır. Bu kart üzerinde izin verilen kişi, fotoğrafı, trafik ve geçici apron plakası, izin verilen tarihler, izin verilen alanlar ve izini alan kurumun adı yazmaktadır.

Daimi Apron Plakası

Havalimanında hizmet veren kurumların faaliyetleri için sürekli olarak PAT sahalarında kullanmak istedikleri araçlarına havalimanı işletmesi tarafından plaka tahsis edilir. Sürekli olarak PAT sahalarında kalacak motorlu araçlara kırmızı, motorsuz araçlara mavi hem PAT sahalarında hem de liman dışında kullanılacak araçlara siyah renkli daimi apron plakası tahsis edilmektedir.

Daimi apron plakası verilen araçlara bu plakaların yanı sıra araçların ön camlarında görünecek şekilde araç tanıtım kartı bulundurması gerekmektedir. Bu kart üzerinde araç sahibi kişi veya kuruluş adı, aracın apron plakası, trafik plakası, araç cinsi, giriş çıkış için yetkili olduğu apron kapıları ve araç kartının geçerlilik süresi yazmaktadır.

Plaka müracaatları SHY-22 Havaalanları Yer Hizmetleri Yönetmeliği kapsamında gerekli koşul ve durumlar değerlendirilerek verilmektedir. Havalimanlarında kullanılan araçların plakası ve giriş izin kartları havalimanı işletmesi tarafından verildiği gibi bunların ücretlendirilmesi de havalimanı işletmesine aittir.

Uçaklar İçin En Tehlikeli Bulut Çeşidi Hangisidir?

Hava sahası üzerinde etkili olan meteorolojik durumlar hava trafiğini oldukça fazla etkilemektedir. Yoğun yağışların etkili olduğu zamanlarda Cumulonimbus (CB) olarak adlandırılan elektrik yüklü bulutlar zor anların yaşanmasına sebep olur. Olumsuz hava koşulları sadece hava trafik yönetimini zora sokmakla kalmayıp, gecikmelere ve bundan kaynaklı yakıt sıkıntılarına yol açarak pilotlara zor anlar yaşatmaktadır. Bu durum hem pilotlar için hem de hava trafik kontrolörleri için oldukça büyük bir stres faktörüdür.

Uçuşu olumsuz etkileyen bulutlar:

  • Cumulus
  • Altrostratus
  • Altocumulus
  • Stratus
  • Cumulonimbus

Oraj Nedir?

Gelişmiş Cumulus veya Cumulonimbus olarak isimlendirilen bulutların sebep olduğu türbülans, yağış, dolu gibi hava olaylarını içinde barındıran ve yaklaşık 2 saat süren lokal fırtınalara oraj denir. Oraj bulutu içine giren uçaklara yıldırım çarpabilir.

Oraj Bulutu Nasıl Etkiler?

Oraj bulutu, uçuş sırasında karşılaşılmak istenmeyen durumlardan biridir. Uçak rotaları belirlenirken oraj riskine dikkat edilir. Oraj riskinin yüksek olduğu durumlarda rötarlara sebep olabilir.

Uçuş güvenliği için oraj riski hesaplanarak rötarlar yaşansa da bazen beklenmedik oraj oluşumları meydana gelebiliyor. Bu durumlarda kabin memurlarının talimatlarını uygulamak en doğru karar olacaktır.

Uçak Yerde ve Yolcular Uçaktayken Yakıt İkmali Yapılabilir Mi?

Bu konuyla ilgili olarak Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan SHT OPS 1’de yer alan bilgiler doğrultusunda uçakların içerisinde yolcu varken yakıt almasında bir engel bulunmuyor. Ancak bazı prosedürlerin uygulanması güvenlik açısından zorunlu kılınıyor.

Uçak yakıt alımı sırasında en önemli görev uçağın kaptan pilotuna düşüyor, kaptan tarafından onay verilirse yakıt ikmal edilebiliyor.

Uçakta Yolcular Varken Yakıt İkmali Sırasında Uyulması Gereken Kurallar

  • Yangından korunma ve yangınla mücadele ile ilgili acil durum usullerini ve iletişimleri yürütmeye, tahliye başlatma ve yönetmeye yetkili bir kişinin belirlenen konumda olması gerekmektedir.
  • Yakıt ikmali sırasında gözlemci olan yer ekibi ile uçaktaki yetkili personel arasında uçağın iç iletişim sistemi vasıtasıyla çift yönlü bir iletişim tesis edilmeli ve kullanılmalıdır.
  • Yakıt ikmali veya boşaltımı yapılacağı konusunda ekip, personel ve yolcular uyarılmalıdır.
  • “Emniyet Kemerinizi Takın” ikaz işareti kapalı olmalıdır.
  • “Sigara içilmez” ikaz işaretleri ile acil durum çıkışlarını gösteren aydınlatmalar açık olmalıdır.

  • Yolculara emniyet kemerlerini çıkarmaları ve sigara gibi yanıcı maddelerin kullanılmaması talimatı verilmelidir.
  • Asgari kabin ekibi sayısında görevli bulunmalı ve acil durum tahliyesine hazır olarak görev yerlerinde hazır beklemeleri gerekir.
  • Uçakta yakıt buharı tespit edilmesi durumunda veya yakıt ikmali ve boşaltımı sırasında herhangi bir tehlikenin meydana çıkması halinde, yakıt ikmal ve boşaltım işleminin hemen durdurulması gerekir.
  • Acil durum tahliyesinde kullanılması planlanan çıkışların altı ile tahliye kızağı konuşlandırma alanlarında herhangi bir insan veya nesne bulunmamalı.
  • Emniyetli ve hızlı bir tahliye için gereken tüm koşulların sağlanması gerekir.

Basınçsız Yakıt İkmalinde Yolcu Bulunmamalı

SHGM talimatlarına göre yolcuların uçakta bulunduğu durumlarda yakıt ikmali yapılabiliyor. İstisnai bir durum olan basınçsız ikmal yapılırken uçakta yolcu bulunmaması gerekmektedir. Kanat üstünden basınçsız yöntemle yakıt ikmal edilirken uçakta yolcu bulunması emniyet açısından riskli bulunmaktadır.

Uçak Kargosu Olarak En İlginç Neler Taşınabilir?

Çoğu zaman ulaşım aracı olarak uçak tercih etmekteyiz. Gitmek istediğimiz yere daha kısa sürede varmamızı sağlayan bu zahmetsiz yolculuk boyunca kargo kısmında sadece bagaj taşındığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Birçok eşyanın uçakta taşınması yasak olmasına rağmen bazen oldukça ilginç kargolar taşınabilmektedir.

Canlı Hayvanlar

İnsanlar seyahat ederken yanlarında evcil hayvanlarını da götürebildiği biliniyor fakat uçakta bir panda ile birlikte olduğunuzu bilmek yeterince ilginç bir hal alıyor. Kafeslerde taşınan hayvanların kafeslerine özel talimat ve etiketler yapıştırılıyor. Sıcaklık ve beslenme talimatları ile sorunsuz bir şekilde ulaşım sağlanıyor.

Geçtiğimiz yıllarda Turkish Cargo tarafından 16 aylık 3 zürafa Güney Afrika’dan İstanbul aktarmalı olarak İran’a taşınmıştı. Canlı hayvan taşımalarına üst düzeyde önem gösteren Turkish Cargo sadece zürafa ile kalmayıp aslan, zebra, fil ve maymun gibi birçok türü de şu zamana kadar taşımış bulunmakta. Uçakların kargo kısmında taşınan bu hayvanlar dışında birçok havayolu şirketi hem yolcu kabininde hem de kargo kısmında kedi, köpek ve kuşları taşımaktadır.Otomobil

Ağır kargolar sınıfına dahil olan otomobiller de uçak kargolarında taşınabilir. Bu araçlar kolayca birçok ülkeye taşınabiliyor, binek araçlardan spor arabalara kadar farklı araçlar taşınabiliyor. Uçağa yüklenmeleri ve indirilmeleri eğitimli ve alanında uzman ekipler tarafından yapılan lüks otomobiller, tesislerde ayrı alanda tutuluyor.

Piyasa değeri oldukça yüksek olabilen bu araçlar teknik donanımlarıyla da herkesi hayran bırakıyor. Üreticilerden alınan araçlar sahiplerine kusursuz bir şekilde ulaştırılıyor.

THY yetkililerinden alınan bilgiler doğrultusunda lüks otomobil taşımacılığında çıkış noktaları Frankfurt ve Dubai’dir. Turkish Cargo bu şehirler dışında birçok farklı noktaya da lüks otomobil taşımacılığı yapmaktadır. Otomobil taşımacılığında tarifeli uçak ile taşınma, charter uçak ile taşınma veya konteyner ile taşınma gibi farklı nakliye tercihleri de sunulabilmektedir.

Uçak Motoru veya Uçak Parçaları

Tüm uçaklar dünyanın dört bir yanında üretilen parçaların montajı ile ortaya çıkarılıyor. Üretilen tüm parçaların sorunsuz bir şekilde montaj hattına getirilmesi ise oldukça büyük bir lojistik süreç. Uçak taşıyan uçaklar olarak adlandırılan bu uçaklardan Boeing Dreamlifter, Airbus Beluga ve An-225 modelleri bu alanda en çok kullanılan modellerdendir. Bu dev uçaklar bir yolcu uçağı gövdesini, uçak kanatlarını veya diğer tüm uçak parçalarını taşıyabilecek kapasitededir.

Kıymetli Kargolar

Para, altın, mücevher, değerli taşlar, değerli saatler gibi kıymetli eşyalar uçak kargosunda taşınabilmektedir. Alış noktasından varış noktasına kadar korunması gereken bu kargolar gerektiğinde özel konteynerler ve dayanıklı kutular ile taşınmaktadır. Daha sonrasında ise alıcıya ulaşana kadar GPS ile takibi yapılmaktadır.

Cenaze

Dünya’nın her noktasına gönderilebilen cenazeler havayolu şirketleri tarafından taşınmaktadır. Sızdırmaz bir şekilde sağlam tabutlarla taşınan cenazeler varış ülkelerine ölüm raporu ile birlikte götürülmektedir.

Uçağın Rötarlı Kalkmasına Sebep Olabilecek Olaylar Nelerdir?

Uçakların planlanan iniş ve kalkış saatlerinden geç inişi veya havalanmasına rötar denir.  Birçok faktör rötara sebebiyet verebilir. Bu faktörler arasında hava koşulları başta olmak üzere teknik aksaklıklar gibi birçok sorundan kaynaklanmaktadır.

Yolcu Gecikmeleri

Daha çok bağlantılı uçuşlarda yaşanan aksaklıklar ve bazı yolcuların biniş kartlarını almasına rağmen uçağa geç gitmesinden kaynaklanır. Anons ve telefon ile yolcuya ulaşılmaya çalışılır bu nedenle bugünkü uçuşların %3,5’i rötar yapmaktadır. Sadece rötar nedeni yolcuyu beklemekten de kaynaklanmamaktadır.

Hava Durumu

Uçuş ekibi uçuştan önceki brifing dahilinde uçuş güzergahı, iniş yapılacak havalimanı ve yedek havalimanılar hakkında gerçek ve tahminlere dayalı bilgiler alıyor. Daha sonra havanın durumunu meteorologların ve OCC bölümünün yardımı ile analiz edilir. Hava olaylarına bağlı olarak uçuşun güvenliğini etkileyebilecek durumlarda rötar veya uçuş iptali gerçekleşebilir. Eğer iniş yapılacak olan havalimanında hava koşulları chartlarda belli edilen minimumun altında ise veya iniş yapılacak saatte inişe uygun hava durumu beklenmiyorsa, pilot uçuş saatini değiştirme kararı alabilir. Bu gibi durumlarda rötar minimum 2 saatten başlar.

İstatistiklere göre dünya üzerinde yaşanan rötar ve iptallerin %25’ten fazlası hava muhalefetinden kaynaklıdır.

Teknik Problemler

Uçakların rötar yapmalarının sebeplerinden biri de meydana gelen teknik problemlerdir. Bazen check-in yapılmadan önce uçağın sorunu hakkında yolculara bilgi verilmektedir. Teknik personelin incelemesi sonucunda sorun tespit edilir ve uçağın uçuşa hazır olması için zamana ihtiyaç duyulduğunu yetkiliye bildirir. Fakat bazen işler teorideki gibi yürümeyebilir. İki saatlik bir erteleme yapılmasına rağmen uçağın arızası bu iki saat içinde giderilemeyebilir. Yetkililer bunun üzerine birkaç periyot daha erteleyebilir veya hazırda yedek uçak olması durumunda yolcular yedek uçağa aktarılabilir. Her ne kadar uçaklar düzenli bakımlar ve denetlemelerle kontrol altında tutulsa da bazen teknik sorunlar meydana gelebiliyor.

Uçağın veya Yedek Uçağın Olmaması

Uçuşun gerçekleşeceği uçağın havalimanında olmaması ve yedek uçağın bulunmaması gibi durumlar sonucunda rötar veya tamamen iptal gibi durumlar ortaya çıkmaktadır. Bunun nedeni uçağın kalkış yapması gereken havalimanından kalkmaması veya rötarlı kalkması gibi nedenlerle açıklanabilmektedir.

Havalimanındaki Sorunlar

Çoğu durumda havalimanında meydana gelen sorunlar yüzünden rötar gerçekleşmektedir. Yer hizmetleri personelinin hatası gibi birçok sebepten dolayı sorun çıkabilir. Bazen de havalimanının lokasyonu ve uçuş şeridi koordinasyonundan kaynaklı rötarlar yaşanmaktadır.

Havalimanındaki Teknik Sorunlar

Uçuş şeridinin kardan temizlenmesi veya havalimanından kuşların uzaklaştırılması gibi birçok sorun örnek verilebilir. Bu gibi durumlar gerçekleştiğinde hem havadaki inişe hazırlanan uçak hem de uçuş için hazır olan uçakların beklemesi gerekmektedir. Havalimanı normal faaliyetine döndüğü zaman ise havada trafik oluşmaktadır. Tüm uçaklar kuyruğa geçer. Bazen havadaki bir uçağa sıra gelmesi için fazla vakit geçebilir, uçaktaki yakıt bu sırayı beklemek için yetersiz olabilir. Bu durumlarda pilotlar yedek havalimanlarına inebilirler.

VIP veya CIP Yolcular

Cumhurbaşkanı, başbakan, devlet yetkilileri, generaller ve benzeri özel yolcuların bulunduğu durumda özel güvenlik önlemleri kapsamında havalimanındaki hareket işlemleri engellenebilir. Hatta havalimanı bile kapatılabilir. Bu durum da doğrudan rötara sebebiyet vermektedir.

Tavan Fiyat Uygulaması Nedir?

Tavan fiyat, hükümetlerin veya sektördeki düzenleyici kurumların, bir mal veya hizmet için maksimum uygulanabilir fiyatı belirlenmesidir. Prensip olarak tavan fiyat uygulamasında belirlenen maksimum fiyatın, piyasa denge fiyatının önemli ölçüde altında olması söz konusudur.

Tavan fiyat, piyasada oluşan fiyatlarının çok yüksek bulunması durumunda tüketiciyi korumak adına uygulanmaktadır.

Hava yolu taşımacılığı uluslararası pazarlara erişimi ve girişimi gerektirmektedir. Bu işletmeler istedikleri noktalara uçamaz veya hedef pazarda tutunabilmek için sıklığı artıramazlarsa büyümeleri de mümkün olmayacaktır. Rakipleri karşısında büyümelerini devam ettirmek için farklı fiyat politikaları izleyebilmeleri mümkündür.

Bilet Fiyatlarının Belirlenmesi

Uçak bileti fiyatlandırılması havayolu gelir yönetimi denen belirli bir sistem üzerinden yapılmaktadır. Yolcuların bireysel tercihleri uçuş ağları arasındaki küresel şartların değişimi gibi çok geniş yelpazede kriterlere göre fiyat belirlenmektedir.

Son yıllarda değişken hale gelen bilet fiyatları kriterlerine koltuk seçimi de dahil olmuştur. Bu yöntem tüm havayolunun uçuş ağında ekstra gelir getirici fırsatlar oluşturulmasını sağladığı için oldukça önemlidir.

Hava yolları yüksek değerli yolcuları belirleyerek buna göre fiyatlandırma işlemini yapmaktadır. Rota üzerinden yolcu profili ve trafiği değerlendirilerek çeşitli varsayımlar sunuluyor, stratejiler belirleniyor. Her rotada belirli bir sakin dönem ve trafiğin yüksek olduğu dönem bulunmaktadır. Fiyatların belirlenmesinde bu dönemler büyük rol oynamaktadır.

Uçuş Değerlendirme ve İzinlendirme Müdürlüğü (UDİM), hava aracı faaliyetlerini, kargo, yolcu ve posta trafiği ile ilgili istatistiksel veri ve eğilimleri değerlendirmektedir. Taşımacılık dahil sivil havacılık hizmetlerine ilişkin bakanlık birimleri ve kuruluşlarıyla iş birliği yaparak gerektiğinde taban ve tavan ücretlerini tespit etmek ve uygulanmasını denetlemektedir.

Pist Sonu Emniyet Alanı (RESA) Nedir?

Bir piste erken temas eden veya pistte duramayan uçakların hasar riskini azaltmak üzere “Pist Sonu Emniyet Alanları” tasarlanmıştır. Bu bir pistin merkez hattı uzantısına simetrik ve şeridin sonuna bitişik yapıda bulunan bir sahadır.

RESA’nın Amacı Nedir?

ICAO iniş sırasında piste erken temas eden veya kalkış sırasında pistte duramayan bir uçağın önemli derecede zarar gördüğü belirtilmektedir. Hasarı en aza indirmek amacı ile, pist şeridi uçlarının sonlarına ilave alan sağlanması gerektiği düşünülmektedir.

Pist sonu emniyet alanları olarak bilinen bu alanlar, pistte duramayan veya piste erken temas eden uçaklara yeterli seviyede destek sağlayacak kapasiteye sahip olması gerekmektedir.

Bazı koşullarda pist şeridinin her bir ucunda bir RESA sağlanması gerekmektedir. Bu koşullar:

  • Kod numarasının 3 veya 4 olduğu zamanlarda,
  • Kod numarasının 1 veya 2 olduğu ve pistin aletli pist olduğu zamanlarda,
  • Kod numarasının 1 veya 2 olduğu ve pistin aletsiz pist olduğu zamanlarda RESA alanı yapılması gereklidir.

Pist Sonu Emniyet Alanı Uzunluğu Nasıl Belirlenir?

Belli koşullar doğrultusunda pist sonu emniyet alanı, pist şeridinin sonundan asgari olarak 90 metrelik bir mesafeye kadar uzanması gerekmektedir.

Bir uçak durdurma sisteminin bulunması halinde bu uzunluk, devletin kabulüne tabi tutulmaktadır. Sistemin tasarımı doğrultusunda azalabilir.

Pist Sonu Emniyet Alanı Genişliği Nasıl Olmalıdır?

Pist Sonu Emniyet Alanının genişliği, pistin devamındaki genişliğinin en az iki katı olması gerekmektedir.

İrtifa, Yükseklik, Rakım, Uçuş Seviyesi’nin Farkları Nelerdir?

Uçakların seyri esnasında yüksekliği belirlemek amacıyla üç farklı irtifa tanımı bulunmaktadır. Bunlar yükseklik, rakım ve uçuş seviyesi olarak karşımıza çıkmaktadır.

İrtifa Nedir?

İrtifa, coğrafi şekillerin ortalama deniz seviyesinden yüksekliğini belirten rakım kavramından farklı anlamda bulunmaktadır. İrtifa, hava taşıtlarının ortalama deniz seviyesinden yüksekliği ile ufuk hattı arasındaki açısal yüksekliği ifade etmek için kullanılır.

Yükseklik Nedir?

Uçak ile üzerinden geçmekte olduğu yer arasındaki mesafeyi tanımlamaktadır. Uçak aynı seviyede uçuşa devam etse dahi, üzerinden geçmiş olduğu binaların veya bölgenin topoğrafyasına göre değişmektedir.

Yerden yükseklik, herhangi bir hava taşıtının dikey olarak altında kalan yeryüzüne göre hesaplanan irtifasıdır. Havacılıkta yerden yükseklik tanımlanırken AGL yani Above ground level’ın kısaltması kullanılmaktadır. Örneğin 7000 ft. rakıma sahip bir saha üzerinde, AGL 1000 ft.’te uçan bir taşıtın deniz seviyesinden yüksekliği 8000 ft’tir. Yerden yükseklik aneroid bir altimetre veya radar altimetresi kullanılarak tespit edilebilir.

Rakım Nedir?

Uçağın bulunduğu noktanın, deniz seviyesine olan düşey mesafesini tanımlamaktadır. Havacılıkta kullanılan irtifa bilgisi rakımdır.

Uçuş Seviyesi Nedir?

Havacılıkta kullanılan bir diğer irtifa tanımıdır. Hava aracının standart atmosfer basıncına göre irtifasına denir. Standart olamayan şartlarda standart basınç hattı deniz seviyesinde olmayacağı için uçuş seviyesi, hiçbir zaman rakıma veya yüksekliğe eşit değildir.

Uçuş seviyesini ölçmek için sabit bir referans noktası kullanılmaktadır ve bu nokta genelde 1.013 hektopaskal basınca denk gelmektedir. Bu basınç seviyesi deniz seviyesine yakın yüksekliklerde oluşmaktadır. Yerine göre farklılık gösterebilir.

Uçuş seviyeleri 100 feetlik aralıklarla belirlenmektedir. Altimetrede feet cinsinden okunan değerin 100’e bölünmesi ile bulunmaktadır. FLx formatında gösterilir. Örneğin standart basınca göre 27.500 feette uçan bir aracın uçuş seviyesi FL275’tir.

resmin alt tagı

Herkes İçin Havacılık Derneği, 2015 yılında öğrenciler tarafından kurulan ve yönetilen bir dernek olarak İLK ve TEK olma özelliğiyle havacılık tarihine imzasını bırakmıştır.

Bugün itibariyle ise 3150+ üyesi ve 7 temsilciliği ile Havacılığın En Büyük Sivil Toplum Kuruluşu haline gelmiştir.

Mail Formu

     

    İletişim

    Yenişehir Mahallesi Osmanlı Bulvarı No:2 Ayport Sitesi A Blok Ofis No:2
    Pendik/ İstanbul

    info@herkesicinhavacilik.com