resmin alt tagı

Pas Geçme Ne Demektir?

Havacılıkta “go around” veya “missed approach” olarak da bilinen pas geçmek, bir hava aracının son yaklaşma aşamasındayken veya pisti zaten kullanmaya başladıktan sonra iniş yapmaktan vazgeçip yeniden yükselmesidir.

Pilotlar hangi sebeplerle pisti pas geçerler?

Pilotlar, stabil bir alçalma sağlayamadıkları veya belirlenmiş güvenli iniş standartlarını karşılayamadıkları durumlarda pisti pas geçme kararı alırlar. Bu durumda, uçak yeniden havalanarak ikinci bir iniş girişimi yapar. Bu işlem, “pas geçme” veya “atlayarak yeniden havalanma” olarak adlandırılır. Ayrıca, iniş yapılacak pistin işgal edilmiş olması veya hava trafik kontrolünden gelen bir direktif de pas geçme kararı verilmesine neden olabilir. Pilotlar bazı durumlarda stabil alçalma ve güvenli iniş standartları yakalayamaz, bu yüzden pisti pas geçerler. Bu durumlar;

  • Şiddetli rüzgâr: Güçlü bir kuyruk rüzgarı veya yan rüzgar şeklinde olabilir ve bu durumda uçağın stabil bir şekilde alçalmasını veya iniş yapmasını engelleyebilir. Bu durumda istikrarlı bir şekilde pisti hizalayamayacak pilot inişten vazgeçebilir.
  • Görüş kısıtlamaları: Sisli ve yoğun yağışlı havalarda, elektronik sistemler sayesinde belirli bir yüksekliğe getirilen uçağın pilotu, yere yaklaştığında iniş yapacağı pisti göremiyorsa inişten vazgeçebilir.
  • Pistin uzunluğu: Pilot, farklı sebeplerden dolayı iniş sırasında uçağın tekerleklerini pist zemine geç koyabilir. Bu durumda, pilot pistin tamamını kullanamayacağını fark ederse ve uçağın iniş yapması tehlikeli hale gelirse, neredeyse iniş gerçekleşmiş olsa bile tekrar havalanmayı tercih edebilir. “Pas geçme” veya “atlayarak yeniden havalanma”, uçağın son yaklaşma evresindeyken veya pistteki iniş hattına yaklaştıktan sonra, belirlenmiş güvenli iniş standartlarını ve stabil alçalma şartlarını sağlayamadığında pilotun iniş yapmayı bırakıp yeniden yükselmesidir.

  • Pistte yer alan yabancı cisimler: Pilot, uçağı pistte bulunmaması gereken bir araç, hayvan veya iniş hattında kuş sürüsü gibi engellere rastladığında pas geçme kararı verebilir. Ayrıca pist şartları, hava koşulları veya uçağın istikrarını etkileyen diğer faktörler de pilotun inişten vazgeçmesine neden olabilir.
  • Uçakla ilgili teknik arızalar ve pilot hataları: Uçağın ideal alçalma açısından ve hızından farklı yaklaşması, uçağın havada tutunmasını sağlayan flap’lerin pozisyonu, motor gücündeki farklılıklar, iniş takımlarında ortaya çıkabilecek problemler inişi imkânsız hale getirir.

RII (Required Inspection Item) Nedir?

Bakım işlemleri yapıldıktan sonra, ilgili C/S (B1, B2, C) tarafından kontrol edilir ve onaylanır. Bazı bakım türlerinin onaylanması için ikinci bir kontrol gereklidir. Bu amaçla hazırlanmış iki tür prosedür vardır. Bunlar:

  • Gerekli muayene işlemleri (RII- Required Inspection Item)
  • “Kritik işlemler” ifadesi, önem derecesi yüksek olan işlemleri ifade etmek için kullanılır. Bu tür işlemler çoğunlukla “CI (Critical Item)” veya “kritik görev” olarak adlandırılır.

Gerekli muayene işlemleri (RII – Required Inspection Item) prosedürü nedir?

Bakım ve arıza giderme işlemlerinin ilgili referans dokümanlarına uygun bir şekilde gerçekleştirilmemesi durumunda, uçağın uçuş emniyeti risk altına girebilir. Bu nedenle, şirketin kendi deneyimine dayanarak uçuş emniyeti açısından önemli olduğu belirlenen unsurlara RII adı verilir. RII kapsamına giren işlemlerden bazıları şunlardır:

  • Motor, CSD, IDG, generator takılması
  • Yangın ihbar ve söndürme işlemleriyle ilgili tüm komponent takma ve test işlemleri
  • “Rigleme”, uçuş kumandaları ve sistemlerine yönelik olarak gerçekleştirilen tüm bileşen takma, ayarlama ve test işlemlerini ifade eder.
  • Pylon sökümü, takımı

Kritik işlemler (CI – Critical Item) prosedürü nedir?

Aynı uçakta birden fazla benzer sistemde takılı olan aynı türden komponentler veya parçalar, bakım sırasında en az iki tanesinin sökülüp takılması gerektiğinde, bu işleme “kritik işlem” denir. Bu önemli işlem, eksik veya hatalı bir şekilde gerçekleştirildiğinde uçuş güvenliğini tehlikeye atabilecek sonuçlara neden olabilir.

Kritik işlemlerden bazıları şunlardır:

  • RII kapsamına girmeyen işlemler
  • ATA Chapter 28, 29, 36 dâhilindeki tüm söküm takım işlemleri

Uçak Motoru Nasıl Çalışır?

Tepkili motor olarak da bilinen jet motoru, atmosferden aldığı havayı sıkıştırarak yakıtla yakar. Bu yakma işlemi sonucunda ortaya çıkan yanmış gazları, hızla dışarı püskürterek, ters yönde bir itme gücü oluşturur. Bu güçle, motorun bağlı olduğu aracın hareketini sağlar. İşte uçaklarda da kullanılan bu motorlar, uçakların muazzam hızlara ulaşmasını sağlarlar. Motorlar, geliştirilirken Newton’un hareket yasalarına dayanılarak tasarlanmıştır. Newton’un üçüncü hareket yasasına göre, her eylem bir tepkiyle eşit büyüklükte ve ters yönde geri döner.

 

Uçak Motorunun Görevleri Nelerdir?

Uçak motorunun temel fonksiyonu, uçağa gerekli ilk hareketi sağlamaktır. Motorun uçaktaki diğer görevleri şunlardır:

  • Hidrolik güç sağlamaktır.
  • Elektrik gücü sağlamaktır.
  • Pnömatik sistem için tahliye havası sağlamaktır.

Uçak Motorunun Kaç Bölümü Vardır ve Motorun Çalışmasında Hangi Görevlere Sahiptir?

Jet motorunun 5 ana bölümü vardır. Bunlar fan, kompresör, yanma odası, türbin ve nozzle’dır. Bu 5 ana bölümü uçağın çalışmasındaki işlevleri şöyledir:

  1. Fan

Emilen hava motorun iki parçasına yönlendirilir.Motor çalışması sırasında, yanma işleminin gerçekleştiği motor çekirdeğine bir kısmı yönlendirilen hava “core airflow” olarak adlandırılırken, geri kalan hava “bypass airflow” olarak adlandırılır ve motor çekirdeğinin dışına yönlendirilir.Motorun dışından geçirilen bypass havası, uçağın hareketini destekleyen ek bir itme kuvveti oluşturmasının yanı sıra, motoru da soğutur.. Motor egzozunu kaplayarak, motorun daha sessiz çalışmasını sağlayan bir cihaz “egzoz susturucusu (muffler)” olarak adlandırılır.

  1. Kompresör

Kompresör, bir şafta bağlı çok sayıda kanatlı pervaneyi içeren bir cihazdır. Bu pervaneler, birlikte çalışarak havayı sıkıştırır ve daha yüksek basınçlı bir hale getirir. Kompresör, kendisine giren havayı giderek daha küçük alanlara sıkıştırır ve hava basıncında bir artış olur. Kompresörün görevi, havanın kinetik enerjisini artırarak hava akışını sıkıştırmak ve basıncını yükseltmektir. Bu işlem, havanın enerji potansiyelinde artışa neden olur. Sıkıştırılmış hava, yanma odasına yönlendirilir ve burada sıkıştırılır.

  1. Yanma Odası

Yanma odasında hava yakıtla karıştırılır ve ardından tutuşturulur.Bu işlem, yüksek sıcaklıkta ve yüksek enerjili bir hava akışı oluşturarak gerçekleşir. Yakıt, sıkıştırılmış havadaki oksijenle birleşerek yanar ve sıcak, genleşen gazlar oluşturur.

  1. Türbin

Sıkıştırılan havanın yakılması ile oluşan enerji türbin parçasında kullanılır. Türbin, fan benzeri pervaneli bir yapıya sahiptir. Aldığı enerjiyi kullanarak döner ve diğer parçaları da hareket ettirir. Geri kalan enerjiyi uçak motorunun son bölümüne aktarır.

  1. Nozzle

İşlemin son adımı nozzle kısmında gerçekleşir. Nozzle esasen motorun egzoz kanalıdır ve yüksek hızlı havanın arkadan fırlatıldığı yerdir. Bu aynı zamanda Isaac Newton’un üçüncü hareket yasasının devreye girdiği kısımdır: Her eylem için eşit ve zıt bir tepki vardır. Basitçe ifade etmek gerekirse, motor arkasından yüksek hızda çıkan gazların itme kuvveti sayesinde uçak ileri doğru hareket eder.

VIP ve CIP Yolcular Kimlerdir? Farkları Nedir?

Havaalanı dinlenme salonu, birçok havaalanında işletilen bir tesistir. Havaalanı dinlenme salonları, seçilen yolcular için, daha rahat koltuklar, daha sessiz ortamlar ve genellikle müşteri hizmetleri temsilcilerine daha iyi erişim gibi, havaalanı terminalinde sağlananların ötesinde konforlar sunar. CIP ve VIP yolcularda bu kapsam dahilinde kendilerine has salonlarda ağırlanırlar.

VIP (Very Important Person) yolcu kimdir ve hangi hizmetlerden yararlanır?

Çok önemli bir kişi veya şahsiyet, yüksek sosyal statüsü, nüfuzu veya önemi nedeniyle özel ayrıcalıklar tanınan bir kişidir ve özel muamele görürler. Bu kişilere örnek olarak ünlüler, devlet başkanları veya hükümet başkanları, diğer politikacılar, büyük işverenler, üst düzey yöneticiler, üst düzey şirket görevlileri, zengin bireyler veya sosyal açıdan önemli diğer kişiler verilebilir. Özel muamele genellikle sıradan insanlardan ayrılmayı ve daha yüksek düzeyde konfor veya hizmeti içerir.

Biletlerde olduğu gibi bazı durumlarda VIP, premium veya ayrıcalıklıya benzer şekilde bir unvan olarak kullanılabilir. Genellikle VIP biletler herkes tarafından satın alınabilir. VIP bilet alan bu yolcuların kalkış meydanında gümrük ve pasaport işlemleri VIP salonundan gerçekleşir. Uçağa VIP araçla geçişleri sağlanır. Uçağa en geç alınırlar, ilk indirilirler. Bagajlarına VIP etiketi takılır.

CIP (Commercialy Important Person) yolcu kimdir ve hangi hizmetlerden yararlanır?

Ticari olarak önemli bir kişi ya da yüksek değerli bir ticari müşteriyi ifade eder. First Class ve Business Class yolcuları ile sık seyahat eden yolcular, havayolu şirketleri için ticari açıdan yüksek önem taşıyan gruplardır. Bu gruplar, havayolu şirketlerinin uygulamalarına bağlı olarak farklılık gösterebilir. Bu durum, havayolu şirketlerinin uygulamalarına bağlı olarak farklılık gösterebilir. CIP yolculara CIP salonda hizmet verilir. Havayolu kurallarına göre, VIP yolcular genellikle özel araçlarla uçağa ulaştırılır ve genellikle son olarak uçağa alınırlar.

Peki, VIP ve CIP arasındaki farklar nelerdir?

Genellikle VIP salonlarında siyasetçiler ve bürokratlar ağırlanırken, CIP salonlarında ise iş adamları ve sanatçılar gibi yolcular bulunur. VIP bir yolcuyu, makam veya görev nedeniyle ağırlamak için CIP salonu fazladan ücret karşılığında hizmet vermektedir. İki salon arasındaki en büyük fark, ikramlar, dekorasyon veya hizmetten ziyade, kullanıcıların kimliği ve özellikleriyle ilgilidir. VIP ağırlıklı olarak siyasi ve bürokratlardan oluştuğu için (Bakan, milletvekili gibi) genelde birbirlerini tanıyan ve aralarında muhabbet bulunanlardan oluşmaktadır. VIP ağırlıklı olarak siyasi ve bürokratlardan oluştuğu için (Bakan, milletvekili gibi) genelde birbirlerini tanıyan ve aralarında muhabbet bulunanlardan oluşmaktadır.

Siyasi ve bürokratik yetkililer, bakanlar, milletvekilleri gibi üst düzey yöneticiler VIP salonlarında ağırlanır. Bu nedenle, VIP salonlarında birbirlerini tanıyan ve samimi ilişkileri olan yolcuların sıkça bulunduğu görülebilir. Tanışanlar arasında yemek ve şarap sohbetleri yapılır fakat VIP’ler ise mütevazi giyimleri, davranış ve alışkanlıklarıyla gelenekleri yansıtmaktadırlar.

Airbus A-380 Uçaklarının Üretimi Neden Durduruldu?

Dünyanın en büyük geniş gövdeli yolcu uçağı olan Airbus A380, Airbus firması tarafından üretilmiştir. Ağırlığı 560 ton, uzunluğu 72,7 metre, kanat açıklığı 79,8 metre ve 800’den fazla yolcu taşıma kapasitesine sahiptir. Airbus’ın Boeing 747 ile rekabet etmesi için ürettiği ve 853 yolcu taşıma kapasitesine sahip iki katlı uçağın 2021 yılında son teslimatlarını yaptı ve gökyüzünde süzülen en büyük yolcu uçağı A380’in üretimine son verildi.

Gökyüzünde süzülen en büyük yolcu uçağı olan Airbus A380’in tarihi nedir?

Günümüzde uzun yolculukları kısa ve konforlu hale getiren havacılık sektöründeki talepler artınca Airbus üreticileri sınıfının en iyisini yapma kararı alarak A380 üretimine karar verdiler. Fakat bu uçak öncekilere hiç benzemeyerek en büyük yolcu uçağı unvanını alacaktı.

Alanındaki en iyisini yapmak istedikleri için bu yolda birçok sorunla karşılaştılar. Airbus üreticileri uçağın tasarımı ve üretimi için yaklaşık 10 yıl çalıştılar ve sonuç olarak Airbus A380 günümüzdeki uçaklar arasındaki yerini aldı. Airbus’un konuk edilmesi için yeterli altyapıya sahip havaalanları bulunmamaktaydı. Bu yüzden havaalanları Airbus A380 için yeniden tasarlandı.

İlk başlarda oldukça büyük bir ilgiyi çekmeyi başarmıştı. Fakat kötü iş modelleri, güvenlik endişeleri, müşterilerinin destinasyon sayısının azlığı, ikinci el pazarının zayıflığı ve devasa maliyetleri (yakıt sorunu, satılamayan koltuk sorunu, bakım sorunu vb.) yüzünden dünyanın en büyük yolcu uçağının yaşam süresi oldukça kısa oldu. Airbus A380, ilk uçuşunu 2005 yılında gerçekleştirdikten sonra 16 yıllık bir üretim sürecinin ardından 2021 itibariyle artık üretilmeyecektir.

Airbus A380 uçağının ilk başta bu kadar ilgiyi nasıl çekmiştir?

  • A380, en yakın rakibine göre koltuk başına yaklaşık %20 daha az yakıt tüketimi sağlamaktadır. Son 40 yıl içinde, yakıt tüketiminin ve emisyonun azaltılması açısından en önemli ilerlemelerden biri, daha az yakıt tüketimine ve dolayısıyla daha az CO2 emisyonuna yol açan Airbus A380’nin üretimidir.
  • A380, her bir yolcu başına kilometre başına 75 g’dan daha az CO2 emisyonu sağlayarak, 2008 yılından sonra Avrupa’da hedeflenen emisyon düzeyinin neredeyse yarısını karşılamaktadır.
  • A380 yapısının %25’inde çeşitli hafif malzemeler kullanır.
  • A380 %30 daha iyi yakıt verimliliği sağlamaktadır.
  • Daha geniş uçaklar, daha az kalkış ve iniş anlamına gelir ve bazı A380 versiyonları için yolcuların neredeyse yedi ayrı uçakla seyahat etmesine denk gelebilir.
  • Bu avantaj sayesinde, standart konfigürasyonda 525 yolcu taşıyabilen Airbus A380, tamamı ekonomi sınıfı olarak yapılandırıldığında 853 yolcu kapasitesine kadar taşıyabilir.
  • Diğer geniş gövdeli uçaklardan farklı olarak, Airbus A380’in üst katı gövde boyunca uzanır. Bu sayede Airbus A380, rakibi olan bir başka geniş gövdeli uçağa göre %49 daha geniş kabin alanı sunar.

Bermuda Şeytan Üçgeni Nedir?

Şeytan Üçgeni olarak da bilinen Bermuda Şeytan Üçgeni, Kuzey Atlantik Okyanusu’nun batı kesiminde, çok sayıda uçak ve geminin gizemli koşullar altında kaybolduğu söylenen, gevşek bir şekilde tanımlanmış bir bölgeye odaklanan bir şehir efsanesidir.

Bermuda da kayıpların nedeni nedir?

Komplo teorisyenleri, Bermuda Üçgeninde kaybolmaların ve felaketlerin neden meydana geldiğine dair, çoğu batıl inançlı ve akıl almaz olsa da birçok farklı neden öne sürdüler. Bazıları, bu dünya dışı varlıkların araştırma için insanları kaçırdığını öne sürerek, bölgenin uzaylı faaliyetlerinin yuvası olduğunu teorileştirdi. Uzaylı teorisyenleri bu noktayı bir tür 51. Denizcilik Bölgesi olarak değerlendirdiler. Diğerleri, buranın kayıp kıta Atlantis’in gerçek hayattaki yeri olduğunu ve dolayısıyla burayı başka bir boyuta açılan bir portal haline getirdiğini öne sürdüler.

Pilotlar gerçekten Bermuda Şeytan üçgeninin üzerinden geçmekten kaçınıyor mu?

Bermuda Şeytan Üçgenini çevreleyen batıl inanç göz önüne alındığında, birçok kişi havayolu pilotlarının okyanusun bu bölgesinden aktif olarak kaçındığını varsayabilir. Elbette, Miami’den San Juan, Porto Riko’ya uçan herkes bunun doğru olmadığını muhtemelen bilir. Flightradar24’te yapılan bir kontrol, Bermuda Şeytan Üçgenini çapraz olarak geçen birçok uçuş olduğunu gösterecek, bu nedenle bölgeden aktif olarak kaçınılmadığı açıktır.

Navigasyon açısından uçuşlar hava trafik kontrolü tarafından sürekli izlenir, bu nedenle bir navigasyon arızası olması durumunda pilotların desteği vardır. Bir uçağın kalkışı her planlandığında hava koşulları da yakından izlenir. Elbette kazalar hala oluyor, ancak dünyanın diğer bölgelerinde olduğundan daha fazla değil.

Atom Bombalarını Atan Uçaklar Bombadan Etkileniyor Mu?

Enola Gay, pilot Paul Tibbets’in annesinin adını verdiği ve sıradan bir uçaktan binlerce pound daha hafif olacak şekilde gereklilikler dışında her şeyden arındırılmış bir B-29 Superfortress’dir. B-29 Superfortress’in mürettebatı, Japonya’nın Hiroşima kentine “Little Boy” adlı savaşta kullanılan ilk atom bombasını attı. Bunu üç gün sonra Nagasaki’ye bir başka atom saldırısı izledi. Bu bombaların atış sistemi olan Superfortress, Amerikan havacılık mühendisliği ve bombardıman uçağı tasarımındaki en son gelişmeleri temsil ediyordu ve Japonya semalarında kullanımı, stratejik bombalama doktrininin gelişimini yansıtıyordu.

Yeni ve ölümcül bir silah olan bir atom bombacısı olan Enola Gay, Atom Çağı’nın şafağını ve nükleer savaş tehdidini başlatırken insanlık tarihinde bir dönüm noktasını kolaylaştırdı.

Kaptan pilot Paul Tibbets’e 1945 yılında önemli bir görev verildi. Bu görev uçaktan atom bombası bırakmaktı. Bomba uçaktan ayrıldığında, uçak zıpladı çünkü 10.000 lbs serbest bırakıldı. Tibbets uçağı hemen 180°’lik bir dönüşe aldı ve olanları anlattı. “Dönüşte 2.000 fit kaybettik ve olabildiğince hızlı kaçtık. Sonra patladı. Uçakta tek gördüğümüz parlak bir flaştı. Bundan kısa bir süre sonra ilk şok dalgası bizi vurdu ve uçak birdenbire yere çakıldı.”

Enola Gay neye benziyordu?

Dünya Savaşı’nın diğer hiçbir bombardıman uçağına -aslında herhangi bir pervaneli hava aracına- benzemiyordu. Gümüş renkli aerodinamik uçak, boru şeklinde bir gövde, üç basınçlı kabin, üç tekerlekli iniş takımı, modern aviyonik ve bir topçunun uzaktaki dört makineli tüfek kulesinden ateş etmesine izin veren analog bilgisayar kontrollü bir silah sistemi ile tasarlandı.

Eskiyen Uçaklar Nasıl Yenilenir ve Modernize Edilir?

Hava taşıtı modernizasyonu; mevcut altyapının modifikasyonu, yükseltilmesi ve değiştirilmesi ile hava taşıtının verimliliğini ve üretkenliğini sağlamak için en son teknolojilerin donatılmasını içerir. Uçak modernizasyonu, modern ekipman ve otomasyon yardımıyla uçakların çalışabilirliğini geliştirmeye odaklanır.

Artan hava yolculuğu, sık uçuşlar ve savunma harcamalarındaki artış; uçak modernizasyon pazarının büyümesine neden oluyor ve üreticiler için yeni fırsatlar yaratıyor. Küresel olarak, teknolojik, ekonomik ve politik faktörler, havacılık endüstrisi için bir ticari büyüme yolu sağlar. Ayrıca, uçak modernizasyonu, uçakların sürdürülebilirliğini daha uzun süre yükseltir.

Peki, uçaklar nasıl yenilenir?

Uçaklar çok ileri teknoloji içeren cihazları bünyelerinde bulunduruyorlar. Bunlar arasında radarlar, iletişim sistemleri, komuta kontrol, seyrüsefer sistemleri gibi çoğu elektronik sistemler sayılabilir. Bu sistemler tabii teknolojideki gelişmelere paralel olarak ömürlerini doldurmaktadır. Bu nedenle yerlerine yenileri ve daha kabiliyetli olanları geliştiriliyor. Eski olanların sökülüp yeni olanın takılması uçağa veya platforma takılması gerekiyor. Bu şekilde uçaklar yenileniyor ve kullanım ömrü artıyor.

Uçaklar Kalkıştan Neden Kalkıştan Vazgeçer?

Bir pilotun kalkışı yarıda kesmesine ve fren yapmasına neden olabilecek motor arızasının yanı sıra başka birçok şey daha vardır. Bunlara yangın, kontrol kaybı, olumsuz hava koşulları veya diğer teknik arızalar dahildir. Bu şeyler, V1’den önce meydana geldikleri sürece, uçağı durdurarak sorunlar kolaylıkla çözülebilir.

V1 etkili bir şekilde geri dönüşü olmayan noktadır. Uçağın kalkışa kararlı olduğu noktadır. V1 aslında bir hızdır. V1’in kesin hızı, uçak ağırlığına, pist uzunluğuna, kanat flap ayarlarına, hava durumuna ve daha birçok etkene göre değişir. Her uçuş için V1’in tam hızı kalkıştan önce hesaplanır

Uçak bu hıza ulaştığında, frene basmak ve/veya ters itme yapmak ve uçağı durdurmak güvensiz hale gelir. Bu noktada uçağın kalkış yapmaya kalkışması, motor arızasının olup olmamasıdır.

Uçak V1 hızına ulaştığında kalkıştan nasıl vazgeçilir?

Bir pilot V1’e ulaşıldığını onayladıktan sonra ellerini gazdan çekecektir. V1’e ulaşılana kadar, pilot genellikle herhangi bir nedenle durmaları gerekebileceği ihtimaline karşı elini gazda tutar. V1’den sonra, her şey uçağın sorunsuz bir şekilde kalkmasını sağlamakla ilgilidir.

Pilot elini gazdan çektikten sonra uçağın burnunu yukarı kaldırmaya başlayabilir. Bu aynı zamanda ön tekerleklerin yerden ayrılacağı andır. Vr veya döndürme, uçağın kaldırma kuvvetinin uçağı aşağı çeken yerçekimi etkisinden daha büyük hale geldiği andır. Bu aşamada pilot, kontrolleri geri çekerek dönüş manevrasını başlatır.

Peki, V2 hızı nedir?

V2, bir motor arızalanmaya başlasa bile uçağın yine de havalanabileceğini ve güvenli bir şekilde iniş yapmak için uygun acil durum prosedürünü uygulayabileceğini belirleyen güvenlik hızıdır.

Rüzgâr, toplam ağırlık ve daha fazlası gibi birçok faktörden etkilenebileceği için V2 ayrıca her uçuştan önce hesaplanır. V2’ye V1’den sadece saniyeler sonra ulaşıldığı göz önüne alındığında, hız yalnızca birkaç deniz mili daha yüksektir.

V2 hızını koruyan bir uçak, pistin sonunda yerden 35 fit yüksekliğe ulaşarak yolundaki çoğu engeli aşacaktır.

Havalimanları inşa edilirken, motor arızası nedeniyle V2 hızında hareket eden bir uçağın çevredeki herhangi bir binaya veya yapıya çarpmaması için bu yükseklik dikkate alınır. Kısacası V2, bir şeyler çok ters gitse bile geri dönüşü olmayan bir noktaya ulaşıldıktan sonra uçağın güvenli bir şekilde kalkabileceği hızdır.

Uçaklara Yapılan Bakımlarda Harflendirme Neyi İfade Eder?

Uçuş emniyetini sağlamanın ana unsurlarından bir tanesi, uçakların teknik bakım işlemlerinin zamanında ve gerektiği gibi yapılmasıdır. Uçak ve uçak motoru üreticisi firmalar, teknik bakımların hangi sıklıkta ve nasıl yapılacağına dair son derece önemli talimatlar yayınlarlar. Uçuşun güvenliğini ve uçağın sağlığını sağlamak için bu talimatlara sıkı sıkıya uyulması gerekir. Uçağın yaşı, uçuş saati, toplam iniş ve kalkış sayısı gibi parametreler, yapılacak teknik bakımların sıklığını ve kapsamını belirler. Teknik bakımlar 5 çeşittir. Bunlar;

  • Hat bakımı
  • A bakımı
  • B bakımı
  • C bakımı
  • D bakımı

Hat bakım nedir?

Hat bakımı, uçağın ya da uçak parçasının onaylanmış standartlara uygun olarak hangar gerektirmeyen bakım, onarım, parça değiştirme ve hasar giderme işlemlerinin yapılmasıdır. Her uçuşun ardından apronda hızlıca yapılan kontrollerdir.

A bakımı nedir?

A bakımı, uçak tipine bağlı olarak yaklaşık olarak her 400-600 uçuş saatinde ya da her 200-300 uçuşta gerçekleştirilir. A bakımı minimum 10 adam-saat sürer ve genellikle bir havalimanı hangarında yapılır.

Bu bakımda; filtreler değiştirilir, kritik sistemlerin yağ bakımı yapılır ve acil durum ekipmanları detaylı bir şekilde kontrol ederek kötü koşullara hazır bulunur.

B bakımı nedir?

B kontrolü yaklaşık 6-8 ayda bir yapılır. Uçak modeline bağlı olarak yaklaşık 160-180 adam-saat sürer. Bir havalimanı hangarında 1-3 gün içinde tamamlanır. Fakat B bakımı sırasında yapılan işlemler, A bakımı kapsamına alınarak B bakımı uygulamadan kalkmıştır.

C bakımı nedir?

C kontrolü, yaklaşık her 20-24 ayda bir veya belirli uçuş saati tamamlandığında gerçekleştirilir. Bu bakım kontrolü, uçağın komponentlerinin büyük çoğunluğunun incelenmesini gerektirir. Bu bakım, uçağı 1-2 hafta kullanım dışı kalır. Ayrıca, A ve B bakımlarından daha fazla alan gerektirir. Bu nedenle bir bakım üssündeki bir hangarda gerçekleştirilir. Bir C bakımını tamamlamak 6.000 adam-saat kadar sürebilmektedir.

Bu bakımda; kapı kilitleri, yardımcı güç ünitesinin yakıt borusu, motor girişlerindeki küçük çatlaklar gibi tüm ayrıntılar kontrol edilir ve gerekli bakım-onarım işlemleri yerine getirilir.

D bakımı nedir?

Bazen “ağır bakım ziyareti” (HMV) olarak da bilinen D bakımı, bir uçak için açık ara en kapsamlı ve zorlu kontroldür. Bu kontrol yaklaşık 6-10 yılda bir yapılır. Muayene için neredeyse tüm hava aracının parçalara ayrılmasını gerektiren kontroldür. Teknisyenlerin sayısına bağlı olarak tamamlanması genellikle 50.000 adam-saat sürebilir.

Bu bakımda; gövde metal kaplamasının incelenmesi için boyanın bile tamamen çıkarılması gerekebilir. Ayrıca bu bakım için diğer tüm bakım kontrollerinden daha fazla alan gerekir. Bu nedenle uygun bir bakım merkezinde gerçekleştirilmelidir. Ortalama olarak, ticari bir uçak emekliye ayrılmadan önce iki veya üç defa D kontrolünden geçer.

Jet Yakıtı Nedir?

Jet yakıtı, gaz türbinli motorlarla çalışan uçaklarda kullanılmak üzere tasarlanmış bir tür havacılık yakıtıdır. Jet motorları, benzin ve dizel motorlarından daha toleranslı olduğundan dolayı, uçak ve motor yakıt sistemi yakıtın fiziksel ve kimyasal özelliklerinden etkilenir. Motor ve uçak tasarımlarının çok çeşidi olduğundan dolayı türbin motoru yakıt kalitesinde de çeşitliliğe gerek duyulmuştur. Uçuş koşullarında istenilen özelikleri karşılayabilecek değişik yakıt tipleri geliştirilmiştir. Bunlardan en yaygın kullanılanlardan biri de Jet A-1 yakıtıdır.

Bir uçağın yakıtının ne gibi özellikleri olmalıdır?

  • Pratik olarak uzun zaman depo edilebilir ve soğuğa dayanıklı olmalıdır.
  • Yapışkan olmamalıdır.
  • Korozyon etkisi yapmamalıdır.
  • Yeter derecede uçucu olmalıdır.
  • Yanma değeri iyi olmalıdır.
  • Vuruntuya karşı dayanıklı olmalıdır.
  • Artık bırakmadan yanmalıdır.
  • Her an kullanılabilme olanağı sağlamalıdır.
  • Hava ile kolayca ideal biçimde karışabilmelidir.

Jet yakıtlarında su bulunur mu?

Yakıtta su gerek tank içinde bakteri üremesine, motorun düzensiz çalışmasına, suyun donması sebebiyle tıkanmalara ve sistem depo ve hatlarında korozyon oluşmasına ve yakıt indikasyon sistemi arızalarının meydana gelmesini önlemek için yakıt içinde su olmamalıdır. Bu sebeple yakıtta en önemli kontrol su kontrolüdür. Yakıt içinde müsaade edilebilen su miktarı 10.000 kilogramda 300 gramdır.

Uluslararası Uçuşlarda Yasaklı Olan Kelimeler Nelerdir?

Federal Havacılık Dairesi tarafından hazırlanan listeye göre özellikle uluslararası uçuşlarda uçuş güvenliğini sağlamak adına bazı kelimelerden bahsetmek yasaklanmıştır. Uçuş esnasında herhangi bir şekilde bu kelimelerin kullanılması, diğer yolcuları ve uçuş ekibini paniğe sürükleyebilir. O nedenle uluslararası uçuşlarla aşağıdaki kelimeleri kullanmaktan kaçınılmalıdır:

  • Terörist (Terrorist)
  • Bomba (Bomb)
  • Füze (Missile)
  • Silah (Gun)
  • Yangın (Fire)
  • 9/11 (11 Eylül saldırısı çağrışımı)
  • Patlamak/patlatmak (Explode/explosion)
  • Cinayet (Killing)
  • İntihar (Suicide)
  • Kimyasal (Chemicals)

 

Peki, bu sözcüklerin kullanılması durumunda ne olur?

FAA’nın (Federal Havacılık İdaresi) güncel listesine göre tehdit olarak varsayılan kelimeler kullanıldığı takdirde kabin görevlilerinin; yolcuyu uçaktan indirme, olay uçuş esnasında gerçekleştiyse uçağın arka kısmına alma, zorluk çıkarırsanız kelepçelemeye ve varış noktasındaki güvenlik birimlerine teslim etmeye yetkisi vardır. Özellikle uluslararası uçuşlarda bu kuralın ihlal edilmemesine oldukça özen gösterilmektedir.

Kullanılan kelimelerin yanı sıra yolcunun hal ve hareketleri de tehditvari bir durum içeriyorsa kabin memurları, daha ileri durumlarda ise kaptan pilot olaya müdahale etmekle görevlidir. Şüpheli görülen yolcu gerekli durumlarda kaptan pilot tarafından kelepçelenerek en yakın havalimanına indirilip yetkililere teslim edilmektedir.

Uçuş güvenliği nedir?

Uçuş esnasında uçuş personelinin ve yolcuların güvenliğini sağlamak amacıyla konulan kurallar bütününe uçuş güvenliği denir. Tüm yolcuların, yolculuğun sorunsuz bir şekilde tamamlanması için düzenlenen bu kurallara uyması gerekmektedir. Uçuş güvenliği, uluslararası havacılık kuralları ile başlamaktadır ve bu kurallar evrenseldir. Bu genel kuralların yanı sıra hava yolu şirketleri, kendi uçuş politikalarına göre ekstra uçuş güvenliği kuralları koyabilmektedir.

resmin alt tagı

Herkes İçin Havacılık Derneği, 2015 yılında öğrenciler tarafından kurulan ve yönetilen bir dernek olarak İLK ve TEK olma özelliğiyle havacılık tarihine imzasını bırakmıştır.

Bugün itibariyle ise 3150+ üyesi ve 7 temsilciliği ile Havacılığın En Büyük Sivil Toplum Kuruluşu haline gelmiştir.

Mail Formu

     

    İletişim

    Yenişehir Mahallesi Osmanlı Bulvarı No:2 Ayport Sitesi A Blok Ofis No:2
    Pendik/ İstanbul

    info@herkesicinhavacilik.com