resmin alt tagı

Uçak Motoru Nasıl Çalışır?

Tepkili motor olarak da bilinen jet motoru, atmosferden aldığı havayı sıkıştırarak yakıtla yakar. Bu yakma işlemi sonucunda ortaya çıkan yanmış gazları, hızla dışarı püskürterek, ters yönde bir itme gücü oluşturur. Bu güçle, motorun bağlı olduğu aracın hareketini sağlar. İşte uçaklarda da kullanılan bu motorlar, uçakların muazzam hızlara ulaşmasını sağlarlar. Motorlar, geliştirilirken Newton’un hareket yasalarına dayanılarak tasarlanmıştır. Newton’un üçüncü hareket yasasına göre, her eylem bir tepkiyle eşit büyüklükte ve ters yönde geri döner.

 

Uçak Motorunun Görevleri Nelerdir?

Uçak motorunun temel fonksiyonu, uçağa gerekli ilk hareketi sağlamaktır. Motorun uçaktaki diğer görevleri şunlardır:

  • Hidrolik güç sağlamaktır.
  • Elektrik gücü sağlamaktır.
  • Pnömatik sistem için tahliye havası sağlamaktır.

Uçak Motorunun Kaç Bölümü Vardır ve Motorun Çalışmasında Hangi Görevlere Sahiptir?

Jet motorunun 5 ana bölümü vardır. Bunlar fan, kompresör, yanma odası, türbin ve nozzle’dır. Bu 5 ana bölümü uçağın çalışmasındaki işlevleri şöyledir:

  1. Fan

Emilen hava motorun iki parçasına yönlendirilir.Motor çalışması sırasında, yanma işleminin gerçekleştiği motor çekirdeğine bir kısmı yönlendirilen hava “core airflow” olarak adlandırılırken, geri kalan hava “bypass airflow” olarak adlandırılır ve motor çekirdeğinin dışına yönlendirilir.Motorun dışından geçirilen bypass havası, uçağın hareketini destekleyen ek bir itme kuvveti oluşturmasının yanı sıra, motoru da soğutur.. Motor egzozunu kaplayarak, motorun daha sessiz çalışmasını sağlayan bir cihaz “egzoz susturucusu (muffler)” olarak adlandırılır.

  1. Kompresör

Kompresör, bir şafta bağlı çok sayıda kanatlı pervaneyi içeren bir cihazdır. Bu pervaneler, birlikte çalışarak havayı sıkıştırır ve daha yüksek basınçlı bir hale getirir. Kompresör, kendisine giren havayı giderek daha küçük alanlara sıkıştırır ve hava basıncında bir artış olur. Kompresörün görevi, havanın kinetik enerjisini artırarak hava akışını sıkıştırmak ve basıncını yükseltmektir. Bu işlem, havanın enerji potansiyelinde artışa neden olur. Sıkıştırılmış hava, yanma odasına yönlendirilir ve burada sıkıştırılır.

  1. Yanma Odası

Yanma odasında hava yakıtla karıştırılır ve ardından tutuşturulur.Bu işlem, yüksek sıcaklıkta ve yüksek enerjili bir hava akışı oluşturarak gerçekleşir. Yakıt, sıkıştırılmış havadaki oksijenle birleşerek yanar ve sıcak, genleşen gazlar oluşturur.

  1. Türbin

Sıkıştırılan havanın yakılması ile oluşan enerji türbin parçasında kullanılır. Türbin, fan benzeri pervaneli bir yapıya sahiptir. Aldığı enerjiyi kullanarak döner ve diğer parçaları da hareket ettirir. Geri kalan enerjiyi uçak motorunun son bölümüne aktarır.

  1. Nozzle

İşlemin son adımı nozzle kısmında gerçekleşir. Nozzle esasen motorun egzoz kanalıdır ve yüksek hızlı havanın arkadan fırlatıldığı yerdir. Bu aynı zamanda Isaac Newton’un üçüncü hareket yasasının devreye girdiği kısımdır: Her eylem için eşit ve zıt bir tepki vardır. Basitçe ifade etmek gerekirse, motor arkasından yüksek hızda çıkan gazların itme kuvveti sayesinde uçak ileri doğru hareket eder.

Uçak Etrafındaki Tehlikeli Alanlar Nelerdir?

Uçak Emniyet Sahaları ve Emniyet Çemberleri

Park halindeki her uçağın çevresinde donanımdan kaynaklanabilecek hasarın önlenmesi için ‘emniyet çemberleri’ adı verilen işaretlenmemiş koruma bölgeleri bulunmaktadır. Dış emniyet çemberi 7,5 metre genişliğindedir. Araç sürücüleri, bu sanal sınırı aşmadan önce fren kontrolü yapmalıdır. Uçaklara yaklaşım noktasında sürücülere yol gösteren iç emniyet çemberi, uçaktan 3 metre uzaklıkta konumlanır. Sürücüler, bu çemberi fark ettiklerinde düşük hızda ilerleyerek uçağa yaklaşırlar ve çemberin gösterdiği yere durarak güvenli bir şekilde yanaşabilirler.

Peki, Uçak Etrafındaki Tehlikeli Alanlar Nerelerdir?
Uçaklara güç veren büyük iki farklı uçak motor tipi vardır. Bunlar jet motoru ve pervane motorudur. Jet ve pervane motorunun her ikisi de kendisine yaklaşanları kolayca öldürebilme potansiyeline sahip uçak motorlarıdır. Jet motoru çalışırken itme eylemini yaratacak gücü sağlayabilmek için ihtiyaç duyulan hava motorun ön kısmından çekilir bu durum büyük bir çekim alanı oluşturur. Motorun içine giren hava, yakıt ile yanarak, egzoz kısmından dışarıya atılır. Bu durum, uçak motorlarının arkasında bulunan nesneleri fırlatan bir rüzgâr oluşmasına sebep olur. Bu yüzden jet motorlarının çevresinde bulurken çok dikkatli davranılmalıdır. Jet motorlarının etrafında önemli iki tehlike alanı mevcuttur. Bunlar emme (jet ingestion) ve püskürtme (jet blast)‘dır. Motorlar emme işlemi sırasında ön kısımdan yüksek bir emiş gücü ile havayı içine çekerek motorun içinde sıkıştırır. Bu emme gücü, bir insan vücudunu içine çekebilecek kadar yoğundur. Püskürtmede ise motorun arkasında motor egzozundan hızla ve yüksek sıcaklıkta dışarıya çıkan hava patlaması oluşur.

Motorun ürettiği itme gücü arttıkça, havanın sıcaklık ve hızı da aynı oranda artar. Pervane motorlu uçaklarda dört tehlikeli alan mevcuttur, bunlardan biri pervane motoru durmuş olsa bile kesinlikle dönen pervaneye yaklaşılmamalı ve el ile temas edilip durdurmaya çalışılmamalıdır. Dönen pervaneler kolayca görünmez bu yüzden tam emin olunmadan pervaneye yönetilmemelidir. Pervaneler özellikle motor durduğu zaman sessizdir fakat bu durum pervanenin durduğu anlamına gelmez. Pervane tam anlamıyla durmadan uçak altına gidilmez, pervane durmuş olsa bile hiçbir şekilde pervanenin altından veya arasından geçilmemelidir, pervane çalıştığı anda pervane ile aranızda en az dört metre bulunmalıdır.

Uçak ve Otomobilin Motor Sistemleri Benzer Midir?

Uçaklar ve otomobillerde içten yanmalı motorlar bulunur. İçten yanmalı motorlar, hava ve yakıt karışımının bir araya getirilmesi, sıkıştırılması, ateşlenmesi ve dışarı atılması esası ile çalışır. İçten yanmalı motorlarda yakıt olarak kerosen, benzin, dizel, LPG kullanılabilir.

Gaz Türbinli Motorlar

Gaz türbinli motorlar, gazın kinetik enerjisini mekanik enerjiye dönüştüren, içten yanmalı motorlardır. Gaz türbinleri genellikle jet motorları olarak bilinir ve ağırlıklı olarak uçaklarda kullanılır.

Gaz türbinli motorları, uçaklardaki kullanımına göre 4 gruba ayırabiliriz, bunlar:

  • Turbofan motorlar,
  • Turbojet motorlar,
  • Turboprop motorlar,
  • Turboşaft motorlardır.

Ağırlıklı olarak Turbofan motorlar ve Turboprop motorlar günümüzde uçaklarda kullanılır. Turbojet motorlar ilk jet uçaklarında ve bazı savaş jetlerinde kullanılmıştır. Turboşaft motorlar ise hovercraft ve helikopter tarzı uygulamalarda kullanılmaktadır.

Pistonlu Motorlar

Pistonlu motorlar, içten yanmalı motorların bir türüdür ve çoğunlukla taşıtlarda kullanılır. Bu motorlar, silindirlerdeki hareketli pistonlar tarafından oluşturulan bir dizi yakıt-piston hareketiyle çalışır.

Bir pistonlu motor, genellikle silindir başına bir veya daha fazla piston içerir. Her piston, bir yakıt hava karışımı aldığı ve daha sonra yanma odasında sıkıştırıldığı bir silindirde hareket eder. Yakıtın yanması pistonun itilmesine, oluşan mekanik enerjinin pervaneyi döndürmesine ve bu sayede itkinin üretilmesine yarar.

Pistonlu motorlar günümüzde otomobillerde ve uçaklarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Eğitim uçaklarında, genel havacılığa hizmet eden uçaklarda, bazı askeri uçaklarda, helikopterlerde ve nostaljik uçaklarda bulunabilir.

Gaz Türbinli Motorlar ile Pistonlu Motorlar Arasındaki Farklar Nelerdir?

  • Çalışma Prensibi: Piston motorlu uçaklar, pistonlu motorunun yanma odasındaki yanma basıncını pistonların hareketine dönüştürerek oluşan mekanik enerji ile uçak pervanesini döndürerek oluşan aerodinamik kuvvet ile uçarlar. Gaz türbinli motorlar ise, yanma basıncını türbin kanatlarını döndürerek uçmak için gereken itkiyi sağlarlar.
  • Yapısal Farklılıklar: Pistonlu motorlar, silindirlerde hareket eden pistonlarla çalışırlar. Gaz türbinli motorlar ise, türbin ve kompresörlerden oluşan bir dizi bileşenden oluşurlar.
  • Güç Çıkışı: Pistonlu motorlar daha düşük güç çıkışlarına sahipken gaz türbinli motorlar daha yüksek güç çıkışlarına sahip olabilirler.
  • Verimlilik: Pistonlu motorlar gaz türbinli motorlardan daha verimlidir ve daha az yakıt kullanırlar.
  • Bakım: Gaz türbinli motorlar, daha az parçaya sahip oldukları için, pistonlu motorlara göre daha az bakım gerektirirler. Ancak, bakım gerektiğinde daha pahalı olabilirler.
  • Kullanım Alanları: Pistonlu motorlar genelde genel havacılıkta kullanılırken, gaz türbinli motorlar hızın ve ağırlığın fazla olduğu uçaklarda kullanılır.

Uçak Motorlarının Tam Ortasındaki İşaretler Neden Vardır?

Uçak motorlarının tam ortasında spirale benzer işaretler bulunmaktadır. Motor çalışmaya başladığı zaman bu spiral de dönmektedir ve hipnotize eden bir görüntü oluşturmaktadır. Bu işaretlerin çeşitli anlamı olmasının yanında çeşitli komplo teorileri de ileri sürülmüştür.

Spinner Cone

Spinner Cone, uçak motorlarının ortasında bulunan ve pallerin monte edildiği vidaları gizleyerek uçak motoru içindeki türbülansları önleyen motor elemanıdır. Söz konusu işaretler de Spinner Cone üzerinde bulunur ve çeşitli amaçları vardır.

İlk Olarak Nerede Kullanıldı?

İkinci Dünya Savaşı döneminde sadece 159 asker, pervaneden dolayı kaynaklanan kazalarda yaşamını yitirmiştir. Bunun yaşanmasını istemeyen Alman Hava Kuvvetleri (Luftwaffe) ve İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri (Royal Air Force), uçakların pervane uçlarını ve spinner cone kısımlarını renklendirmiştir.

İşaretlerin Amacı

Bu işaretlerin amacı yer ekiplerinin ve bakım mühendislerinin can güvenliğini sağlamaktır. Motor dönmeye başladığı an bu spiraller kaybolur ve yer ekipleri ve bakım mühendisleri bu sayede motorun çalıştığı ve yanına yaklaşması durumunda kötü bir durum olacağını anlar. Yer ekipleri ve bakım mühendisleri kulaklık veya kulak tıkacı kullandıkları için motor sesini çoğu zaman duyamaz. Ayrıca aynı alanda birçok uçak çalışıyorsa uçaklardan hangisinin motorunun çalıştığını kestiremeyebilir. Bu yüzden böyle bir çözüme gidilmiştir.

Spiraller Kuş Çarpmalarını Engeller Mi?

Bu soru gerek motor üreticileri gerekse uçuş mühendislerinin tam olarak cevaplayamadığı sorulardan biridir. Bazı otoriteler tarafından bu iddia yalanlanırken bazı otoriteler ise bunu doğrulamaktadır. Japon All Nippon Hava Yolları, kuş çarpmalarını azalttığı yönündeki iddiaları doğrularken Boeing ve Rolls Royce, bu iddiaları yalanlamaktadır. Ancak Boeing’in aylık yayınladığı dergide bir uçuş mühendisi, kuş çarpmalarını azalttığının yanı sıra motor verimliliğini de arttırdığını söylemektedir.

Scramjet Nedir?

Günümüzde kullanılan ticari jetlerin çalışma prensibi, havayı motor içine alarak kompresör ile sıkıştırıp sprey halindeki yakıtı sıkıştırılmış hava ile karıştırıp ateşleyerek itme gücünü elde etmeleriyle gerçekleşir.

Scramjet (Supersonic Combustion Ramjet), ramjet’in bir çeşidi olup diğer jetlerden farklı olarak süpersonik bir yanma odasına sahiptir. Scramjet motorlarına giren hava ramjet motorlarına kıyasla daha az hız kaybettiği için daha az ısınarak daha iyi yanma oluşmasını sağlamaktadır.

Kompresör yerine uçağın hızını kullanarak daha az hareketli parça ile çalışmaktadır. Scramjetler düşük yanma sorununu havanın motor boyunca subsonik tutulmasını sağlayarak çözmeye çalışmaktadır.

Scramjet Neden Diğer Jet Motorlarından Daha Hızlı Uçabilmektedir?

Scramjet atmosfer içerisinde hipersonik hızlarda uçmak için tasarlanmıştır. Bu jet motorunun çalışabilmesi için ilk hızının 5 mach civarında olması gerekmektedir.

Sıkıştırarak aldığı havayı yakıt ile karıştıran scramjet, yanma odası ve egzozun giriş hızından daha hızlı çıkış yaptığı kıvrımlı bir yapıya sahiptir.

Roketler yanlarında taşıdığı oksijeni kullanırken, scramjetler oksijeni direkt olarak havadan alırlar. Bu yüzden Scramjetler normal jet motorlarından daha hızlı uçabilmektedir.

Scramjet’in Avantajları Ve Dezavantajları Nelerdir?

  • Avantajları: Teoride mach 12-15 hızlarına kadar ulaşabilen scramjet motorlarında yanma süpersonik hızlarda gerçekleşir.
  • Dezavantajları: Mach 5 hızına kadar itki üretemeyen scramjet, ağırlık oranına göre düşük itkiye sahiptir.

Scramjet İlk Defa Ne Zaman Başarılı Olmuştur?

ABD tarafından gerçekleştirilen ilk scramjet motoruna sahip olan uçak için 2 milyon Dolar harcama yapılmıştır.

Harcanan miktarlar yüksek olduğundan dolayı scramjet incelemeleri ve çalışmaları 1980’li yıllarda sekteye uğramıştır. 1990’lı yıllarda scramjet ile ilgili yapılan tüm çalışmalar, teknik sorunların çözülememesi, maliyetlerin yüksek olması gibi nedenlerle başarısız olmuştur.

2004 yılında ise NASA tarafından manevra yüzeylerine sahip itme üreten X-43A scramjet ile yapılan test uçuşlarında, 9.4 mach hıza ulaşılmıştır. Bu sayede tarihte ilk kez bu motor tipiyle bu kadar hızlı ve başarılı bir uçuş gerçekleştirilmiştir.

Havacılık Sektörü Küresel Isınmaya Ne Derecede Etki Eder?

Dünyamız güneşten gelen ışınlardan çok dünyanın yüzeyinden yansıyan güneş ışınları tarafından daha çok ısınır. Küresel ısınma, ısıyı tutan gazların (CO2, CH4, N2O vb.) atmosfer ortamında uzun süreli kalması sonucunda ve sera gazlarının (Karbondioksit, Metan, Ozon) meydana getirdiği sera etkisi yani ışınların bu gazlar tarafından tutulması olayından oluşur. Atmosfer ortamında bu gazların miktarının çoğalması Yerküre’ de ısınmayı büyük miktarda arttırır. Bu ısı artışı dünyamızın dengesini tehdit etmektedir. Havacılık Sektörünün Etkileri Nelerdir?

Küreselleşen dünyamızda uluslararası ticaret ve hizmet günden güne artmaktadır. Bu artış beraberinde firmalar arası rekabeti de getirdi. Bu uluslararası ticaret ve hizmet ortamında aslında başrolde havacılık sektörünün olduğunu söyleyebiliriz. Fakat havacılık sektörünün küresel ısınmaya etkisi göz ardı edilmemelidir.

Havacılık sektöründe kullanılmakta olan kaynaklar doğrudan canlıların hayatını etkilemekte, küresel çapta dışsallık meydana getirmekte ve haliyle iklim değişikliğine neden olmaktadır. Uçaklar tarafından yayılan nitrik asit, su buharı ve karbondioksit havayı kirletmektedir. Uçaklarda yakıt olarak kullanılan kerosen içeriğinde büyük oranda karbon ve nispeten az miktarda hidrojen ve az miktarda diğer elementler içermektedir. Bu iki elementin her yakılışında atmosfere belirli miktarda karbondioksit salınmakta dolayısıyla küresel ısınmaya katkı sağlamaktadır.

Kullanılan yakıt sonucunda belirli miktarda ortaya çıkan su buharı havanın soğuk olduğu zamanlarda su damlalarına dönüşür. Oluşan bu su damlalarını uçağın arkasında bıraktığı izler olarak görebiliriz ve bu izlerden oluşan Sirrüs bulutları kimyasal içerikli olduğundan diğer bulutlara karışır ve küresel ısınmaya katkı sağlar. Küresel Isınmaya Etki Eden Faktörler

  • Motorlu araçlardan çıkan egzoz dumanları
  • Çevreye bırakılan çöp ve atıklar
  • Atmosfere salınan sera gazları
  • Deodorant ve parfümler
  • Yeşillik alanların yok edilmesi

Uçaklarda Motor Boyutlandırması Nasıl Olur?

İlk boyutlandırma aşamasında, kalkış brüt ağırlığının hesaplanması, gerekli motor gücünün hesaplanması, gereken motor gücüne uygun olağan motorlar çeşitlerinden bir motor seçilmesi, motor seçimi ile performans parametrelerin hesaplanması ve son olarak uçağın geometri tahmini yapılır. Öncelikle, uçağın kalkış ağırlığı tahmini parametreler kullanılarak hesaplanır. Bu kalkış ağırlığı için gerekli olan motor gücü elde edilir, hali hazırda beygir gücü-ağırlık oranı bilinmektedir. Daha sonra bu orana göre bulunan motor gücü için uçağın menzili tekrar hesaplanır. Son olarak, uçağın geometri ölçümleri yapılır ve sonuçlar kaydedilir. Motor Boyutlandırılması

Tasarlanan uçakta motor boyutlandırılması için gerekli parametreler vardır. Bunlar;

  • Menzil
  • Uçuş hızı
  • Uçuş irtifası
  • Mürettebat ve yük ağırlığı
  • Uçağın boş ağırlık hesabı ve yakıt ağırlığı hesabı da yapılmalıdır. Yakıt ağırlığı hesabı yapılırken, uçağın tek ağırlık düşüşü yakıt olduğundan taksi, kalkış, tırmanma, seyir, alçalma ve iniş hesapları ayrı ayrı yapılır.

Bu parametrelerin hesabı yapıldıktan sonra interpolasyon işlemi ile kalkış ağırlığı hesaplanır. Belirlenmiş Motor Boyutlandırma

Bu işlemde, yeni kalkış brüt ağırlığını aldıktan sonra, tekrar bilinen kalkış brüt ağırlığı için ilk tahmin değerini vererek yeni bir aralık değeri elde edilir, daha sonra tahmin edilen aralık değeri için kalkış ağırlığı tahmin edilene kadar tekrar hesaplanır ve hesaplanan ağırlıklar eşit olur. Yakıt ağırlığı hesaplanır, daha sonra hesaplanan kalkış ağırlığı, orijinal kalkış ağırlığına uyana kadar seçilen aralık değerleri değiştirilerek interpolasyon işlemi yapılır.

Uçak Motorları Neden ve Nasıl Değişir?

Uçak Motorları Neden Değişir?

İnsanların bile hayatının sona erdiği dünyada onların yaptığı ürünlerin sonsuza kadar kullanılmayacağını hepimiz biliyoruz. Teknolojik aletlerin, arabaların ve aklımıza gelebilecek birçok şeyin ömrü dolduğu gibi uçak motorlarının da ömrünün dolduğu durumlar olabiliyor. Uçak motorlarının değişmesinin birçok nedeni olabilir. Uçakların motorlarına kuş girmesi ilk sebepler arasında gösterilebilir. Uçak motoruna kuş girdiği takdirde gerekli kontroller yapılır eğer sıkıntı yoksa motor değiştirilmez fakat sıkıntı varsa motor değişimine gidilir. Bunun dışında motorda titreşim oluyorsa da değişim yapılır. Uçak motorlarının altında fazla yağı dışarı atan kanallar bulunur. Motor değişimiyle alakalı olan kanallardan yağ akarsa motor değiştirilir. Veya motor belirlenen miktardan fazla yağ yakıyorsa da değişim yapılır. Bütün bunlar AMM ne derse o şekilde gerçekleşir. Uçak Motorları Nasıl Değiştirilir?

Önce motor istenir ve o sırada uçak teknisyenlerini ellerinde yedek motor bulunur. Sonra motor kargo yoluyla iletilir.  Motorlar motor değiştirme sehpasının üzerinde gelir. Motor, motor değiştirme sehpası ile birlikte indirilir. Sonrasında motorun ilk önce kaportaları sökülür ardından askıya alınır. Motorun hayati vidaları sökülür. Ardından motor yavaş yavaş boş olan sehpaya alınır. Motorla birlikte gelen dolu sehpa motorun altına yaklaştırılır. Motor kaldırılır cıvatalar yerine denk getirilir, motor yerine takılır. Motor gelirken eksik parçaları olabiliyor. Bu parçalar yeni motora aktarılır. En sonunda motor test edilir. Bir sorun yoksa gönderilir. Bütün bu işlemler 18 saat sürer.

APU’nun Uçuş Sırasında İtkiye Katkısı Var Mıdır?

APU Nedir?

Açılımı Auxiliary Power Unit yani yardımcı güç anlamına gelmektedir. Genellikle uçakların kuyruk kısmında bulunan, kendine özgü yakıtla çalışan ve ana motorun çalışması için gerekli olan basınçlı havayı sağlayan küçük gaz türbinli motordur. APU’nun Görevleri Nelerdir?

Havada iken ana motor çalıştığı için uçağın tüm fonksiyonları çalışır haldedir. Yerdeyken ise ana motor yakıt tasarrufu amacıyla kapatılır fakat yolcular uçağa binerken uçağın birtakım işlevlerine mesela kabin içi ışıklandırması vs. gibi işlevlere ihtiyaç duyulduğu için APU burada devreye girer. Yani kabin içi konforu azami yakıt kullanarak sağlar. APU’nun görevleri motor çalıştırma, air condition için gerekli havayı sağlama, uçak elektrik sistemi için  elektriği sağlamaktır. Havada ise sadece elektrik sağlamak amacıyla kullanılmaktadır.

APU’nun Uçuş Sırasında İtkiye Katkısı Var Mıdır?

Havacılıkta 4 temel kuvvetten biri olan itki kuvveti (thrust) uçak motorlarında etkilidir.

En çok kullanılan motor çeşitleri ise;

Pistonlu motorlar: Çoğunlukla 1-4 kişilik uçaklarda kullanılır.

Turboprop motorlar: Küçük ticari yolcu uçaklarında düşük hızda sağladığı yüksek verimliliklerinden dolayı tercih edilir.

Turbofan motorlar: Bakımı kolay jet motor tipidir. Genellikle orta ve büyük yolcu uçaklarında kullanılır.

Turbojet motorlar: Kelime anlamları yüksek hızda dönen ve fırlatmak şeklindedir. Genellikle süpersonik hızların gerektiği askeri uçaklarda tercih edilir.

Turboşaft motorlar: Jet itme gücü yerine şaft gücü üretmek üzere tasarlanmış bir tür gaz türbinli motordur. Helikopterler, yardımcı güç üniteleri, tekneler ve gemiler, tanklar, hovercraftlar ve sabit ekipmanlar gibi sürekli yüksek güç çıkışı, yüksek güvenilirlik, küçük boyut ve hafiflik gerektiren uygulamalarda yaygın olarak kullanılmaktadır.

Tüm yazılanlar itki kuvvetine etki sağlayan fonksiyonlardır. APU da gaz türbinli motor kategorisinde olan turboshaft motorlar arasında yer alır ancak turboşaft motorlar APU olarak kullanıldığı zaman itkiye katkı sağlamaz. Helikopterde olduğu gibi itki yaratan bir pervaneyi döndürüyorsa itkiye katkısı vardır.

Uçuş Esnasında Uçağın Tüm Motorları Durursa Ne Olur?

Gökyüzündeki kuşlardan esinlenilerek yapılan ilk uçaklardan beri günümüze kadar pek çok gelişme yaşanmıştır. Havacılık tarihinde yaşanılan bazı acı olaylar bizlere emniyetin ve güvenliğin havacılık için vazgeçilmez olduğunu göstermiştir. Küçük ihmallerin ve hataların büyük olaylara yol açtığı bu sektör için her şey kuralına uygun olmalıdır.

Uçak Motorları

Motorlar uçağa itme kuvvetini veren parçalar olarak oldukça önemlidir. Her uçakta en az iki tane bulunan ve devasa güce sahip bu parçalar binlerce tonluk uçakları bile zahmetsizce hareket ettiriyorlar.  Ancak kuş sürüleri, volkanik küller, dolu, yakıtın bitmesi ve sistem arızası gibi bazı sebeplerden dolayı bazen sistem dışı kalabilirler. Peki bu motorlardan birisi durursa ne olur? İki veya daha fazla motorlu yapılan uçaklarda tüm hesaplar bir motor eksik performansına göre yapılmaktadır yani diğer motor bir nevi yedek motor rolündedir. Uçağı bir pilotun uçurabileceği gibi bir motor da uçurabilir. Motorlardan birisi arızalansa bile kalan diğer motorla bize sorunsuz olarak yolculuk sunmaya devam edecektir. Uçaklarda tek motor arızası ciddi bir problem değildir. 4 motoru bulunan B747 veya A380 boşluğu doldurabilecek mekanik donanıma sahiptir. Örneğin B737’nin bir motoru arıza yapsa bile 5-6 saat uçabilecek teknolojiye sahiptir.

Tüm Motorlar Arızalanırsa?

Şu an ki teknolojilerde bu aslında çok da olası bir durum değildir. Ama eğer böyle bir durumla karşılaşılırsa da bu uçağın gökten taş gibi düşeceği anlamına gelmez çünkü uçağın uçmasına olanak sağlayan kuvvetler aynı zamanda uçağın irtifasına bağlı olarak belli bir süre süzülmesine de olanak sağlar. Bu süzülüş esnasında uçağın bir itme kuvveti olmadığı için Örneğin 30 bin feet’de bir uçak yaklaşık 80 km süzülebilir. Nadir görülen bu tüm motor arızalarından birisi de, Hudson Mucizesi olarak bilinen UK Airways’e ait 1549 sefer sayılı uçak motorlarına kuş çarpması sonucu arızalandı. Hudson Nehri’ne başarılı bir iniş yapan uçaktan yolcuların hepsi tahliye edildi.

Uçuş Sırasında Motor Durursa Ne Olur?

Bir yolcu uçağı, bütün motorları arızalansa bile aerodinamik yapısı sayesinde havada süzülerek yol alabilir. İki veya daha fazla motorlu uçaklarda, hesaplamalar genellikle bir motor eksik performans değerine göre yapılır. İkinci motorlar bir nevi yedek motor olarak düşünülür. Uçak tek bir motorla kalsa bile saatlerce sorunsuz bir şekilde uçuşunu sürdürebilir.

Uçaklar Tüm Motorlarını Aynı Anda Kaybedebilir Mi?

Günümüz teknolojisinde üretilen uçaklar, gelişen teknolojiyle beraber iki motorunu da birden kaybetme olasılığı nerdeyse imkânsız hale gelmiştir. Bugün uçaklar için üretilen uçak motorları havada dursa bile en geç 2,5 dakika içerisinde tekrar kendi kendine çalışabilecek şekilde üretilmişlerdir.

Sadece Kanatlar Bir Uçağın Havada Kalmasını İçin Yeterli Mi?

Yolcu uçakları kanatlarının yapısı sayesinde havada belirli bir yol alabilirler. Kanat bütünlüğünü devam ettirdiği sürece uçak uçmaya devam edecektir. Her iki motor aynı anda arızalanırsa, uçak ileri itiş kuvvetini kaybeder, bu nedenle uçağın uçuşunu sürdürmek için, irtifa kaybederek enerji değişimi yapması gerekir. İrtifa kaybını çok hızlı bir şekilde yapması gerekmiyor, kanatların taşıma kuvvetini kazanacak kadar süzülmesi yerinde olacaktır. Çünkü iniş için uygun bir yer bulmak ortalama 30-40 dakika sürebilir.

Uçaklar Havada Ne Kadar Süzülebilir?

Standart bir ticari uçak, yaklaşık 10: 1’lik bir süzülme oranına sahiptir. Bu, her 10 km ileriye doğru hareket etmesi için 1 km yükseklik kaybedeceği anlamına gelir. Bir uçak 10.000 metre tipik bir seyir irtifasındaysa ve her iki motoru da kaybetse bile, yere ulaşmadan önce 100 km ileri gidebilir. Tarihe geçmiş önemli olaylardan birisi; Air Transat Flight 236 idi. Uçakta yakıt sızıntısı vardı ve Azores’teki Lajes Hava Üssü’nden yaklaşık 65 deniz mili açıklarda bu sorun her iki motorun da arızalanmasına neden oldu. Uçak piste, son motorunun durmasından yaklaşık 17 dakika sonra başarılı bir şekilde inişini gerçekleştirdi.

Pilotlar Havada Motorlara Giden Gücü Keser Mi?

Motora giden güç ne kadar az olursa yakıp tüketimi buna oranla daha az olacaktır. Havayolu firmaları uçuşlarında olabildiğince ekonomik davranmaya çalışırlar. Birçok uçak en az itme gücüyle piste inişini gerçekleştirir. Yani motorlara giden güç bilinçli bir şekilde kesilebilir. Bu tarz şartlarda uçaklar kontrollü bir şekilde süzülerek daha yumuşak ve daha kontrollü bir iniş gerçekleştirir. Her uçuşta bu deneyimi yaşayabilirsiniz.

resmin alt tagı

Herkes İçin Havacılık Derneği, 2015 yılında öğrenciler tarafından kurulan ve yönetilen bir dernek olarak İLK ve TEK olma özelliğiyle havacılık tarihine imzasını bırakmıştır.

Bugün itibariyle ise 3150+ üyesi ve 7 temsilciliği ile Havacılığın En Büyük Sivil Toplum Kuruluşu haline gelmiştir.

Mail Formu

     

    İletişim

    Yenişehir Mahallesi Osmanlı Bulvarı No:2 Ayport Sitesi A Blok Ofis No:2
    Pendik/ İstanbul

    info@herkesicinhavacilik.com