resmin alt tagı

SHY-22 Nedir?

SHY-22, SHGM tarafından yayınlanan ve havalimanları yer hizmetlerinin uluslararası düzeyde yapılmasını sağlamak amacıyla uygulanması gereken usul ve esasları içeren ve bu hizmetlerle ilgili ücret tarifesini belirleyen bir yönetmeliktir. Bu yönetmelik Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünü, hava havalimanı işletmeciliği yapan kuruluşları ve yönetmelikte belirtilen şartları sağlayarak Çalışma Ruhsatı alan yer hizmeti kuruluşlarını kapsamaktadır.

SHY-22’nin Amacı

SHY-22’nin amacı yönetmeliğin birinci maddesinde “2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu’nun 44. maddesi gereğince, havaalanlarında yer hizmetlerinin uluslararası seviyede yapılmasını sağlamak için, uygulanacak usul ve esasları düzenlemek ve bu hizmetlerle ilgili ücret tarifelerini belirlemektir.” şeklinde ifade edilmektedir.

SHY-22’nin İçeriği

Havalimanları Yer Hizmetleri Yönetmeliği (SHY-22), dört kısımdan oluşmaktadır.

  • Birinci kısım birinci bölümde; yönetmeliğin amacı, kapsamı, dayanağı ve yer hizmet faaliyetleri ve ilgili tanımlar bulunmaktadır. İlk kısmın ikinci bölümünde havalimanı yer hizmet türlerinden bahsedilmektedir. İlk kısmın üçüncü bölümünde yer hizmetleri faaliyetlerinde görev alan kuruluşların yetki ve sorumluluklarından bahsedilmektedir.

 

  • İkinci kısmının ilk bölümünde, yer hizmeti kuruluşlarının alması gereken çalışma ruhsatlarından ve türlerinden bahsedilmektedir. İkinci kısım ikinci bölümde bu faaliyetleri gerçekleştirirken uyulması gereken esas ve usullerden bahsedilmektedir. İkinci kısmın üçüncü bölümünde havacılık faaliyetlerinin uluslararası standartlarda gerçekleşmesi için ilgili otoritelerin denetleme süreçlerinden ve talimatlara ve anlaşmalara yönelik aykırı davranışlardan bahsedilmektedir.
  • Üçüncü kısımda, faaliyetlere ilişkin ücretlerden bahsedilmektedir.
  • Son olarak dördüncü kısımda ise son hükümler yer almaktadır.

Mania Nedir?

Türkçe anlamı “engel” olan mania, “hava araçlarının yer hareketleri için kullanılan yüzeylerde bulunan veya seyir halindeki hava aracının korunması için belirlenmiş yüzeyleri aşan ya da bu yüzeylerin dışında bulunan ancak hava seyrüseferine bir tehlike oluşturduğu belirlenen bütün geçici, sabit ya da hareketli cisimleri veya bunların bir kısmı” olarak havacılık otoriteleri tarafından tanımlanmaktadır. Mania Planı Nedir?

Havalimanlarında ve heliportlarda emniyetli hava aracı operasyonları gerçekleştirmek için havalimanları çevresinde belirlenmiş bölgelerde, manialardan arındırılmış bir hava sahası belirleyerek, bu hava sahasını korumak ve havalimanlarının ve heliportların oluşacak manialardan dolayı kullanılamaz hale gelmesini önlemek amacıyla Ulaştırma Bakanlığı tarafından hazırlanan ve onaylanan plandır. Hazırlanan mania planları uygulanmak üzere imar planı yapma yetkisine sahip ilgili tüm ve kuruluşlara iletilmektedir. Bu kurum ve kuruluşlar, mania planlarında belirtilen kriterlere uymak zorundadırlar. Belirlenen kriterlere uyulmaması durumunda uçuş, mal ve can emniyetini korumak amacıyla ilgili makamlar tarafından gerekli işlemler yapılmaktadır.

Manialar insan unsuru sonucu oluşabileceği gibi arazi özelliklerinden dolayı oluşan manialarda vardır. Mania planında belirlenen mania alnını aşan arazi parçalarının mania limitlerini aşan kısımlarına da doğal mania denmektedir.

Maniaların Önemi

Manialar, uçuş güvenliğini önemli ölçüde etki etmektedir. Maniaların oluşumunu önlemek ve havaalanı ve uçuş güvenliğini sağlamak amacıyla oluşturulan mania planlarına uyulması, yaşanabilecek olumsuz olayları önlenmesi ve havalimanlarının kullanılmaz hale gelmesini önlemek açısından çok önemlidir.

Havalimanı Çevresindeki Mania Kriterleri

  • Cihaz anteni merkez olmak şartıyla 65 yarıçaplı alan üzerinde yükseklik sıfır olmak zorundadır.
  • Cihaz anteni merkez olmak şartıyla 65 ile 250 metre yarıçaplı alan içerisinde yüksekliği 7 metreyi aşmayan cisimlerin varlığına izin verilebilir.
  • Cihaz anten merkez olmak şartıyla 250 ile 400 metre yarıçaplı alan içerisinde yüksekliği 10 metreyi aşmayan ağaç gruplarına, yüksekliği 1,20 metreyi aşmayan çalılıklara, metal içerikli binalara ve 10Kv’ı aşmayan yarıçap hizasında yüksekliği 5 metreyi aşmayan enerji veya telefon nakil hatlarına, yüksekliği 12 metreyi aşmayan tek ağaçlara müsaade verilebilir.
  • Cihaz anten merkez olmak şartıyla 400 ile 600 metre yarıçaplı alan içerisinde yüksekliği anten kotuna göre 0,5 derece ve altında metal binalara, yüksekliği 0,1 derece ve altında yoğun orman ve metal içerikli binalara, yüksekliği anten kotuna göre 1,5 derece ve altında radyale göre 10 derecenin altında yatay uzanıyorsa nakil hatlarına izin verilebilir.

Hayalet Uçaklar Radarda Nasıl Görünmez Olur?

Hayalet Uçak Nedir?

“Stealth” yani hayalet uçak, radar verilerinde görüntülenemeyen ya da görüntülenmesi çok güç olan uçaklara verilen yaygın bir isimdir.

Radar Nedir?

Radar sistemleri, havacılık alanında uçakların yerini tespit etmek amacıyla kullanılan oldukça başarılı sistemlerdir. Radarın çalışma prensibi temelde elektromanyetik dalgaları gönderip yansıyanları toplamaktır. Bir cisim radar tarafından gönderilen elektromanyetik dalgaları radara yansıtabilirse radarda görüntülemek mümkün olur. Ancak bu elektromanyetik dalgaları emerse ya da radara yansıtmak yere farklı yerlere yansıtırsa radardaki görüntüsü küçülür ya da radarda görüntülenemez.

Uçakları radarlarda görünemez yapmanın en temel yolu, radardan gönderilen elektromanyetik dalgaları yansıtarak alıcı antene ulaşmasını engellemektir. Hayalet uçakların tasarımı da bu doğrultuda yapılarak radarda görüntülenmeleri neredeyse imkansızlaştırılır. Görüntülenmeleri mümkün olsa bile bir kuş gibi görünür. Hayalet Uçakların Tasarımlarındaki Başlıca Prensipler

Hayalet uçakların radarda görüntülenememelerinin altında yatan en büyük sebep, tasarımlarıdır. Hayalet uçakların radarda görüntülenmesini önlemek amacıyla yapılan tasarım özellikleri şunlardır:

  • Radar dalgalarını soğuran kaplama kullanılarak elektromanyetik dalgaların alıcı antene ulaşması engellenir.
  • Metalik olmayan uçak iskeleti, uçağın radarda görünürlük oranını düşürmektedir.
  • Elektromanyetik dalgaları emici materyaller, elektromanyetik dalgaları yansıtmak yerine ısıya dönüştürürler.
  • Hedefe kilitlenirken yaydığı dalgalardan dolayı radara yakalanmamak için pasif kızıl ötesi cihazlar ve düşük seviyeli sensörler tercih edilir.
  • Yuvarlak olmayan egzoz borusu kullanılır ve kızılötesi cihazlara yakalanmayı önlemek amacıyla sıcak egzozun soğutulması sağlanır.
  • Kuşu andıran dış tasarım çok yükseklerde uçtukları için düşmanı aldatmaktadır.
  • Bir ses patlaması (sonic boom) yaşanmaması için düşük hızlarda uçacak şekilde tasarlanmıştır.

Hayalet Uçakların Radara Yakalanması Mümkün Değil Midir?

Hayalet uçakların radara yakalanma olasılığı sıfır değildir. Ancak normal uçaklara göre radara yakalanma olasılıkları çok düşüktür.

Hayalet uçakları tespit etmek için şu yöntemler kullanılabilir:

  • Düşük dalga frekanslı radar
  • Çoklu dalga yayıcı
  • Radarlardaki işlemci gücü
  • Kızılötesi arama ve takip sistemleri

Havacılıkta İletişim Ne Kadar Önemlidir?

İletişim; kişiler arasında duyguların, düşüncelerin, bilgilerin, haberlerin kişiden kişiye aktarılmasıdır. İletişim, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olduğu kadar havacılığın da vazgeçilemez bir parçasıdır.

İletişim, havacılıkta özellikle havacılık güvenliği açısından önemli bir faktördür. Gerek uçuş görevlerinin gerek bakım ve onarım operasyonlarının başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesinde iletişimin rolü büyüktür. Havacılık operasyonları bir ekip işi olduğu için gerçekleştirilen operasyonların başarılı bir şekilde sonuçlanması için etkili iletişim becerileri gerekmektedir.

Havacılıkta Yaşanan Kaza ve Olaylarda İletişimin Etkisi

Havacılıkta yaşanan kaza ve olaylarda iletişimin etkisi çok büyüktür. Yapılan araştırma ve istatiksel verilere göre havacılıkta yaşanan kaza ve olaylara insan hatasının katkısı %80’e yakındır. İnsan hatasından dolayı yaşanan kaza ve olayların yaklaşık %60’ının ana nedeni ise etkisiz iletişim olduğu tespit edilmiştir.

Havacılıkta yaşanan kaza ve olaylara iletişimin etkisi her zaman negatif değildir. Etkili ve doğru iletişimin kurulması durumunda pek çok kaza ve olayın önlenmesi mümkündür.

Uçuş ekipleri; uçuş öncesinden uçuş sonrasına kadar emniyetli ve güvenli bir uçuş gerçekleştirmek için birbirleriyle iletişim kurmak durumundadır. Bu iletişim tek yönlü ve çift yönlü olarak iki şekilde gerçekleştirilmektedir. Tek yönlü iletişime kokpitte pilotu uyaran sistemeler örnek verilebilirken çift yönlü iletişime kabin içerisinde kabin görevlilerinin birbirleriyle iletişim kurması örnek olarak verilebilir. Kişiler arası iletişimde iletilen mesaj bir kural ya da emir ise tek yönlü iletişim söz konusu olabilmektedir. Havacılıkta Kullanılan Mesaj Tipleri

Havacılıkta, kişiden kişiye gönderilen mesajlar 5 çeşitten oluşmaktadır.

1. Sözel İletişim Mesajları

Dille yapılan iletişimlerdir. Sözel mesajların kullanılması ve anlaması en kolay mesaj türüdür. Buna rağmen en çok hatalar ve yanlışlar sözel iletişim mesajlarında yapılmaktadır. Pilotların kokpitte kendi aralarında iletişim kurması, sözel iletişime örnek olarak verilebilir.

2. Sözel Olmayan İletişim Mesajları

Sözel olmayan iletişim; beden dili, ses tonu, mekân kullanımı, renk ve giyim kuşam kodları aracılığı ile gerçekleştirilir. Sözsüz iletişimin iki temel görevi vardır. Birincisi doğrudan anlam iletmek, ikincisi ise sözlü iletişimin içeriğini desteklemektir. Kabin personellerinin acil bir durumda kendi aralarında gerçekleşen mesajlar sözel olmayan mesajlara örnek olarak verilebilir.

3. Yazılı İletişim Mesajları

Yazılı iletişim; kalıcı, bağlayıcı ve güvenlik sağlayıcı olmasından dolayı en çok kullanılan iletişim çeşididir. Ancak yazılı iletişim mesajlarında yapılan hatalar, bir sorun yaşanması durumunda bazen geriye dönüp düzeltme yapılamamaktadır. Havacılık ortamlarında hem uçakta hem havalimanında, özellikle bakım ortamlarında yazılı iletişim mesajları çok önemlidir. 4. Yazılı-görsel İletişim Mesajları

Hem yazılı hem de şekilsel iletişime dayanan, basit tipte mesajlardır. Bu mesajların hedefi genellikle havayolu yolcuları olmaktadır. Uçuş öncelerinde yolculara verilen bilgilendirici broşürler örnek olarak verilebilir.

5. Teknoloji Kullanılarak Gerçekleştirilen İletişim Mesajları

İleri teknoloji mesajlarını kapsayan bu tip mesajlar, hava operasyonlarında en çok ihtiyaç duyulan ve havacılığa en çok katkı sağlayan mesajlardır. Teknoloji ile gerçekleştirilen iletişime en iyi örnek seyrüsefer sistemleridir.

Havacılıkta Yaşanan İletişim Problemlerini Önlemek İçin Nelere Dikkat Edilmelidir?

  • Mesajlarda kullanılan kelimeler açık ve anlaşılır olmalı.
  • Görevliler arasında iş birliği olmalı.
  • Gelen mesajlar tekrarlanarak onaylanmalı.
  • Mesajları teyit etmek için soru-cevap uygulaması yapılmalı.
  • Yanlış anlamaları önlemek için mümkün olabildiğince standart terimler kullanılmalı.
  • Görevlilere etkili iletişim becerilerini geliştirmek amacıyla eğitimler verilmeli.

Dünyada Hava Yolları Uçaklarına Nasıl İsim Veririler?

Hava yollarının uçaklara isim vermesi bir ritüel haline gelmiştir. Ancak bu hiçbir zaman bir zorunluluk olmamıştır. Çünkü uçaklar zaten ait oldukları ülkenin sivil havacılık otoritesi tarafından kendilerine özel bir tescil numarası alırlar. Buna rağmen hava yolları bu işi önemser, bu iş için zaman ve para harcarlar.

Tescil Numarası Nedir?

Uçaklar ait oldukları ülkenin sivil havacılık otoritesine kaydedilirken otorite tarafından bir tescil numarası almaktadırlar. Genellikle uçakların kuyruk bölümüne yakın bulunduğu için bu numaraya “Kuyruk Tescil Numarası” da denmektedir. Uçakların ait olduğu ülkenin sivil havacılık otoritesi tarafından verilen tescil numarası en az 5 rakam ya da harften oluşmaktadır. Tescil numarasının tireden önceki ilk veya ilk iki harfi uçağın ait olduğu ülkeyi ifade eder. Tescil numarasının tireden sonraki harf veya rakamlar ise uçağın ait olduğu şirket ve devlete göre farklılık göstermektedir. Örneğin tescil numarası “TC-LCB” olan bir uçak Türkiye’ye aittir ve Boeing 737 MAX 8 tipi bir uçaktır. İlk Uçak İsmi

Hava yollarının uçaklara isim vermesi, yüzyıllık bir gelenektir. Bir uçağa ilk kez isim veren hava yolu şirketi KLM Hava Yollarıdır. Uçağa isim verirken uçağın kalın gövdesinden esinlenmiştir ve Şişman Dirk anlamına gelen “Dikke Dirk” ismini vermişlerdir.

Her hava yolu şirketinin kendine özel bir uçak isimlendirme sistemi vardır. Örneğin Amerikalı Hawaiian Airlines şirketine uçaklarına takım yıldızlarının çiçeklerin ve kuşların isimlerini vermiştir. İsrail hava yolu firması olan EL Al, uçaklarına İsrail’in şehir ve kasabalarının isimlerini vermiştir. Türk Hava Yolları, 15 Temmuz darbe girişimi ardından halkın mücadeleye karşı yoğun mücadele verdiği 8 semtin isimlerini uçaklarına vermiştir. Birçok hava yolu firması ise sosyal medya hesapları üzerinden kampanyalar düzenleyerek uçaklarına isim bulmuştur. Örneğin Pegasus Hava yolları tarafından yapılan “Dünyanın En Güzel Hediyesi” adlı kampanya kapsamında düzenlediği “Uçağa İsim Ver” çekilişiyle uçaklarına talihlilerinin en küçük kız çocuklarının adını vermiştir.

Bagaj Taşıma Sistemi Nedir?

Bagaj taşıma sistemi (Baggage Handling System), güvenli bir şekilde gelen yolcunun bagajını yolcuya ulaştırmak giden yolcunun bagajını ise uçağa ulaştırmak için kurulan bir tür konveyör sistemidir.

İlk bagaj taşıma sistemi, 1971’de icat edilmiştir ve havalimanlarında büyük bir önemi ve görevi olan bir sistem haline gelmiştir.

Bagaj Taşıma Sisteminin İşleyişi

Giden yolcunun check-in işlemi sonrasında alınan bagajlar öncelikle etiketlenir. Etiketlenmesinin sebebi hangi bagajların doğru uçağa ulaştırılmasını sağlamaktır. Etiketlenen bagajlar taşıma bandına alınır ve bu noktada bagaj taşıma siteminin görevleri başlar. Taşıma bantlarına aktarılan bagajlar, X-ray taramasından geçerek kontrol edilir. Taşıma bantları üzerinde bulunan barkod okuyucuları, etiketler üzerinde bulunan barkodları okuyarak bagajları ayırır ve bagajların görevliler tarafından doğru uçağa güvenli bir şekilde ulaştırılması sağlanmış olur. Bagajın uçağa yüklenmesi yolcunun uçuş kartını görevliye teslim etmesi ile yapılır. Hiçbir zaman uçağa binmeyen yolcunun bagajı uçağa yüklenmemektedir.

Gelen yolcunun bagajı ise uçak yere indikten hemen sonra görevliler tarafından uçaktan alınır ve bagaj taşıma sistemi ile havalimanında bulunan Bagaj Alım Noktasındaki yolcuya ulaştırılır.

Bagaj taşıma sisteminin görevleri, sadece bagajları ayırmak değildir. Bagajları ayırma görevinin yanında aşağıdaki görevleri şunlardır:

  • Sıkışan bagajları tespit etme
  • Sistemin kapasitesini aşmasını engellemek için bagaj giriş-çıkış kontrollerini yapma
  • Bagaj sayımı ve takibi
  • Bagaj hacmini bantlara eşit oranda dağıtmak

Şüpheli Bagajlara Ne Olur?

11 Eylül 2001’den sonra havalimanlarının çoğu bagaj taramasını doğrudan bagaj taşıma sistemine uygulamaya başlamıştır. Bu sistem sayesinde tespit edilen şüpheli bagajlar tomografi cihazından geçirilir. Buradaki optik okuyucular tarafından yapılan kontrollerde bagaj temiz çıkarsa bagajın uçağa ulaşması sağlanır. Eğer bagaj temiz çıkmazsa iz detektörüne son bir kontrol için gönderilir. Eğer paket burada temiz çıkarsa bagaj uçağa ulaştırılır. Ancak iz detektöründe de temiz çıkmazsa bagaj taşıma bantlarıyla özel bir odaya alınır ve güvenlik önlemleri altında paket uzmanlar tarafından imha edilir.

resmin alt tagı

Herkes İçin Havacılık Derneği, 2015 yılında öğrenciler tarafından kurulan ve yönetilen bir dernek olarak İLK ve TEK olma özelliğiyle havacılık tarihine imzasını bırakmıştır.

Bugün itibariyle ise 3150+ üyesi ve 7 temsilciliği ile Havacılığın En Büyük Sivil Toplum Kuruluşu haline gelmiştir.

Mail Formu

     

    İletişim

    Yenişehir Mahallesi Osmanlı Bulvarı No:2 Ayport Sitesi A Blok Ofis No:2
    Pendik/ İstanbul

    info@herkesicinhavacilik.com