resmin alt tagı

Yerde Bulunan Uçakların Bazı Bölümlerine Neden Kılıf Takılır?

Uçak 7 günden fazla görev yapmayacak ise uçağın depolama durumuna alınması gerekir. Bir uçağın yerde olması, böceklerden, kuş yuvalarından ve diğer yabancı nesne kalıntılarından korunduğu anlamına gelmez.  Uçakları etkileyecek en önemli etken hava durumudur. Düşük sıcaklıkların etkisinde sürekli bulunmak lastiklere zarar verebilir. Nem, korozyona neden olabilir. Bu nedenle, az yağış alan kuru iklimlerde yerde uçakların bulundurulması daha çok tercih edilir. Öncelikle uçakların yıkanması ve gövdede çatlak olup olmadığının kontrolü yapılır. Uzun süreli yerde kalma durumunda aküler gibi hassas parçalar çıkarılır ve sigorta panellerinden elektrik akışı kesilir. Gövdedeki tüm açıklıklar, böceklerin veya küçük hayvanların bu alanlara yerleşmesini önleyecek kaplamalar ile kapatılır. Güneşlikler kapatılarak güneş ışığın girmesi engellenir.

Uçağın Olduğu Yerde Kalması Nasıl Sağlanır?

İniş takımlarının altında takozlar koyulur. Park freni çekilerek uçağın yerinde kalması sağlanır. Aralıklarla fren basıncının seviyesi teknisyenler tarafından kontrol edilir. Kokpit iniş takım pimleri iniş takımlarındaki gerekli yerlere yerleştirilerek İniş takımının konumunu koruması sağlanır.

Pitot Tüpü ve Statik Portlar

Hava hızını belirleyen sıvı akış hızı gibi önemli verileri ölçen pitot tüpü ve statik portlaruçağın 24 saat görev yapmadığı zamanlarda bir an önce koruma altına alınmalıdır. Önceki yıllarda yaşanan hayvanların yuvalanması ya da toz benzeri etmenlerle kapanması sebebiyle iletilen bilgilerde yanlışlıklar olması kazalara sebep olmuştur. Bu bölgeler koruyucu kılıflarla kapatılırlar.

Motorların Korunması

Motorlardaki pas oluşması yeniden kullanımı engeller. Uçak motorları, düzenli olarak kullanılacakları düşünülerek üretilmiştir. Uzun süre çalışmayan motorlar, depodaki su yoğunlaşması nedeniyle paslanır. Korozyonu önlemek için motorların çeşitli parçalarına koruyucu yağlar konulmalıdır. Koruyucu kılıflarla fan bölgesi ve egzoz bölgesi kapatılır. Depolama sonrasın bir uçağı çalıştırmadan önce yuva benzeri unsurların olup olmadığı mutlaka kontrol edilmelidir.

Pitot Tube Nedir? Nasıl Çalışır?

İlk ortaya çıkış sebebi Seine Nehri’nin debisini ölçmek olan pitot tüpünün mucidi aynı zamanda adını da aldığı Fransız Bilim İnsanı Henri Pitot’tur. Cihazı 1732 yılında tasarlayan Henri Pitot aynı zamanda bunu ilk kullanan insandır. 20. yüzyıla gelindiğinde yolcu ve savaş uçaklarında uçağın hızını ölçmek için kullanılmaya başlamıştır. Yolcu uçaklarında toplam üç tane pitot tüpü vardır. Kaptan pilot için bir tane yardımcı pilot için bir tane ve bir tane de yedek. Pitot tüpü akışın kinetik enerjisini potansiyel enerjiye dönüştürmek suretiyle akışkanın hızını ölçer ama herhangi bir kesitteki ortalama hıza dair bilgi vermez yalnızca bir noktadaki akışkanın hızını ölçer. Verdiği hayati bilgi ile çok önemli olan pitot tüpü için yüksek irtifalarda buzlanmalardan korumak amacıyla pitot ısıtıcı sistemler kullanılır. Bunun yanı sıra uçak eğer uçuşta değilse yerdeyken pitot tüpünün içene pislik girip tıkanmaması girmemesi için kesinlikle kılıfla kapatılmalıdır.

Çalışma Prensibi

Uçaklarda genellikle 25 cm uzunluğunda 1 cm çaplı tüpler kullanılır. Hava akış yönüne paralel ve ters istikamette yerleştirilir.Pitot tüpünden akışkan geçerken taşıtın ve akışkanın göreceli hareketi sonucunda oluşan dinamik basınç ve aynı zamanda akışkanın tüm yüzeylerde oluşturduğu statik basıncın bileşkesini ölçer. Bu toplam basınç sistemdeki hassas diyaframın genişlemesine neden olurken diğer yandanstatik deliklerden gelen statik basınç ise diyaframın statik basınç oranında daralmasını sağlar ve bu iki hareketin bileşkesine dinamik basıncı adı verilir. Dinamik basınç ise sürat saatindeki skalaya yansır. Pitot tüpü IAS(Indicated Air Speed) diye bir hız verir. Bu havanın statik ve dinamik basıncının farkından hesaplanır. IAS uçağa özgü bir düzeltme tablosu sayesinde kalibre edilmiş hava hızına (CAS) dönüştürülür. Ancak uçağın hızı çok yüksek olduğu için hava pitot tüpünün önünde sıkışır. Yani CAS için de bir düzeltme yapmak gerekir. Düzeltilen bu hava hızı bize eşdeğer hava hızını (EAS) verir. Ancak her yükseklikte farklı sıcaklık ve yoğunluk bulunur. Bulunulan yüksekliğe göre hesaplanmış son hız gerçek hava hızı (TAS) olur. Ancak bilgisayarlı sistemlerde TAS bulunup direk olarak pilota gösterilir.

Pitot Tüpünün Hayati Önemi

6 Şubat 1996 yılında gerçekleşen Birgen Air ile pitot tüpünün hayati önemini ortaya koymuştur. Birgen Air’e ait B757 tipi uçak Dominik Cumhuriyeti’nde 1 ay süreyle yerde kalmış. Fakat bu süreçte pitot tüpleri kapatılmayan uçağın tüplerinden birisine bir arı girmiş. Pilotlar kalkıştan sonra bir anormallik olduğunu fark etmişler. İki pilotun gösterdiği hızlar farklıdır. Kaptan pilotun 350 Knot yardımcı pilotun ise 220 Knot göstermektedir. Kaptan pilotun göstergelerini referans alan otopilot hızı keser ve uçak hızla irtifa kaybetmeye başlar. Durumu anlayan pilotlar otopilotu devreden çıkarıp uçağa hız vermeye başlarlar ama uçak stall olur. 180 yolcusu ve 9 mürettebatı ile Atlas Okyanusu’na çakılmıştır.

resmin alt tagı

Herkes İçin Havacılık Derneği, 2015 yılında öğrenciler tarafından kurulan ve yönetilen bir dernek olarak İLK ve TEK olma özelliğiyle havacılık tarihine imzasını bırakmıştır.

Bugün itibariyle ise 3150+ üyesi ve 7 temsilciliği ile Havacılığın En Büyük Sivil Toplum Kuruluşu haline gelmiştir.

Mail Formu

     

    İletişim

    Yenişehir Mahallesi Osmanlı Bulvarı No:2 Ayport Sitesi A Blok Ofis No:2
    Pendik/ İstanbul

    info@herkesicinhavacilik.com