resmin alt tagı

Uçak Kazalarından Sonra Sağ Kalan İnsan Psikolojisi

Hayatta Kalma İhtimali Nedir?

Uçak kazaları sağ kurtulma şansının çok az olması nedeniyle en ciddi kazalardan biri olarak kabul edilir. Hollanda merkezli danışmanlık şirketi olan To70 ve Havacılık Güvenlik Ağı’nın yayımladıkları raporlarda uçağın çok güvenli bir araç olduğu ve uçak kazasında ölüm ihtimalinin 16 milyonda 1 olduğu söylenir. Öyle ki hayatta kalma şansı yangın seviyesine, kazanın yaşandığı sırada uçağın yerden yüksekliğine ve uçağın düştüğü yerin coğrafi yapısına göre de değişiyor. Uçak kazalarında ölüm ihtimali 11 milyonda bir iken, otomobil kazalarında ölüm ihtimali 5 binde 1’dir. Yani ticari uçaklar en az yürüyen merdivenler kadar güvenli diyebiliriz. Bu kadar güvenli olması nedeniyle ‘Benim seyahat ettiğim uçak kaza yapmaz.’ düşüncesi akıllarda yer etmemelidir. Uçuş anında tüm emniyet kurallarını bilmek ve gerektiğinde uygulanması gerektiği unutulmamalıdır.

Sağ Kalanlar Neler Yaşadı?

1992’de Vietnam’da düşen bir uçaktan sağ çıkan Annette Herfkens olanların bir rüya olduğunu hissetmiş ve gözlerini kapatıp bu anın geçmesini beklemiş. Çığlıkları ve hızlanan motor sesini duyan Annette, uçaktaki son bir patlamadan sonra kendine gelebilmiş ve çığlık atarak tepki verebilmiş. Gözlerini açtığında etrafta birkaç koltuk ve bir motor olduğunu görmüş. O kazadan 30 kişi dışında kurtulan olmamış.

1959 yılında Virginia’da düşen uçakta sağ kalan Phil Bradley, düşüş anında uçağın aşağıya doğru düştüğünü hissettiğini ve çığlıklar duyduğunu anlatmış. O çığlıklar arasında soğukkanlı davranmaya çalışmış ve kendine ‘Parasını verdim, gidersem koltuğumu da yanımda götürürüm!’ demiş. O anda belki herkes bu şakaya gülmeyebilir fakat Phil kendini sakinleştirmek için bunu yapmış ve hayatta kalmayı başarmış. Eğer diğerleri gibi paniğe kapılıp çığlıklar atsaydı o an kurtulabilir miydi veya akıllıca kararlar verebilir miydi? Ve o kazada kurtulan sadece kendisi olmayı başarabilir miydi? 12 Ekim 1972 Cuma günü, Uruguay’ın Old Christians isimli rugby takımı And Dağları üzerinden geçen bir uçuşla Şili’nin Santiago şehrine yaptığı uçuşta, alçak seyirlerde uçarken Şili-Arjantin yakınlarındaki zirveye çarptıktan sonra sağ kanadını kaybetmiş. Hemen sonrasında kopan sağ kanadın kuyruk kısmında büyük bir delik açılmasıyla pilotlar kontrolü de kaybetmiş. İkinci bir zirveye daha çarpıp sol kanatlar da kaybedilmiş. Uçak ancak dik bir yamaçtan kayarak kar yığınına takılıp durabilmiş. 45 yolcudan on sekizinin bazıları olay yerinde bazıları da sonraki günlerde vefat etmiş. Geriye kalan 27 yolcu o dondurucu soğukta hayatta kalmak için her şeyi yapmayı denemiş. Ancak yiyecek yetersizliği, arama kurtarma çalışmalarının çok yavaş ilerlemesi ve bir süre sonra durması nedeniyle kişiler çaresizlik içinde kalmış. Hayatta kalanlardan biri olan Nando Parrado, 2006’da yayınlanan kitabında yaşadıklarını anlatırken çok çaresiz şekilde kararlar aldığından bahsediyor. Yiyecek bulacak bir orman olmadığını, çevrede avlanabilecek bir hayvanın olmadığını, her ne kadar az yeseler de uçakta buldukları yiyeceklerin bittiğini, bagajların deri kısımlarını yemeye çalışıp içlerinde saman olması umuduyla söktükleri koltukların sünger olmasıyla orada kar, taş ve metal yığınından başka yenilecek bir şeyin olmadığını anlatıyor. Çaresiz kaldıkları için ölen arkadaşlarının etlerini yemeye başlayan grup bunun çok zor bir karar olduğunu söylüyor. 60 günün ardından batıya doğru sürekli yürüyüp karşılaştıkları köylülerden yardım isteyerek kurtuldukları söyleniyor. Yapılan röportajlardan sonra haberlerde insanlar bunun bir yamyamlık olduğunu söyleyip kişileri suçlamışlardır. Ölen kişilerin ailelerinin bile onları affetmesine rağmen bu olay yamyamlık olarak tarihe geçmiştir.

Kaza Anında Neler Hissederiz?

Kaza sırasında insanlarda hissedilen bazı psikolojik durumlar şunlardır:

  • Vertigo: Bir çeşit baş dönmesi hissidir. Bu histen dolayı yön bulamayabilir ve yürümekte zorluk çekilir.
  • Korku: Korku bir tetikleyici ile ortaya çıkar. Kalp daha hızlı atar veya kasılabilir. Bunun sonucunda daha çok kan pompalanır ve vücut kendini savunmaya alır. Beyin kişiye tehlikeden uzaklaşması için sinyaller gönderir.
  • Rüya olduğunu düşünmek: Georgia Medical Institute’ün yaptığı araştırmalara göre içinde bulunulmak istenmeyen bir durum veya olayda normalden fazla korku hissedildiği için beyin vücuda çok fazla sinyal gönderiyor ve vücut kasılıp seslere odaklanarak o an içinde bulunulan durumu, olayı veya mekânı inkâr etme durumu yaşar.
  • Stres: Korku ve güvensizlik duygularıyla birlikte vücuttaki denge bozulur, böylece ani stres altında kalınır.

Yukarıda belirtilen durumlar sakin kalarak kontrol altına almaya çalışılabilir. Sakin kalmak durumu daha iyi kavramaya yardımcı olur ve kişinin kendisi için en doğru yapılacak şeyin mantıklı şekilde düşünmeye başlamak olduğu idrak edilir. Panik yapmak kişiye yardım etmez. Kaza Anında Neler Yapabiliriz?

Kaza anında hayatınızı kurtarmak çok zor gibi görünür ve o an ölecekmiş gibi hissedilebilir fakat inanmakta güçlük çekilir. Çünkü insanlar tehlike anında hep kendini korumaya yönelik hareket eder.

Sanki kaza olacakmış gibi hazırlıklı olmak kişileri bu yüzden daha çok rahatlatabilir. Kişinin ne yapacağını bilmesi, önceden önlemler almak açısından kişinin kaza esnasında fazla hasar almanızı engeller. Kişiyi kaza anına psikolojik olarak hazır olmasını sağlar. Örneğin;

  • Uçağa binerken daha rahat şeyler giyilebilir. Topuklu ayakkabı yerine rahat bir spor ayakkabı tercih edilebilir. İçinde bulunulan uçakta yangın çıkarsa hızlıca koşup uzaklaşılması gerekir ve topuklu ayakkabılar pek yardımcı olmaz.
  • Uçak kazalarında bazı kopan parçalar vücutta kesikler oluşturabilir. Bu yüzden derin kesiklerden koruyabilecek kalın giysiler ya da uzun kollu giysiler tercih edilmesi önerilir.
  • Kapılara yakın olan koltukları seçilebilir. Bu kişinin uçaktan daha çabuk ayrılabilmesi için bir fırsattır.
  • Uçak seyahatlerinde koltuk seçimleri akıllıca yapılabilir. Kazalarda önde oturan yolcuların arka tarafta oturan yolculara kıyasla ölme ya da daha çok hasar alma ihtimali vardır. Bu yüzden koltuklar arka taraflarda da tercih edilebilir. Bu, kaza esnasında daha az yaralanma ihtimaline yardımcı olabilir.
  • Talimat verilmesi beklenmeyebilir. Kişiler kaza anında ‘Kemerlerinizi açabilirsiniz.’ uyarısının gelmesini beklemeyebilir. Çünkü talimat gelse bile panikten dolayı kemerini çözerken çok zorlanabilirler. Bu yüzden amaç uçağı hemen terk etmek olmalıdır ve hızlı bir şekilde kemerler bağlıysa çözüp uçaktan çıkılmalıdır.
  • Kaza anında bagajlar veya kişisel eşyaları almakla vakit harcanmamalıdır. Uçakta kaza sebebiyle yangın çıkabilir ve kişiler bagajlarını almaya çalışırken bulunulan yerde mahsur kalma ihtimali vardır. Sadece uçaktan çıkmaya odaklanılması gerekir.
  • Uçakların en fazla kaza yaptığı zamanlar iniş-kalkış zamanlarıdır ve uykuda olunmaması gerekir. Kişi kaza sırasında büyük bir gürültü ve darbe ile uyanabilir ve o an uyku sersemliğinden neler olduğunu kavrayamayıp uçaktan çıkamayabilir. Bu durum da olumsuz sonuçlara sebep olabilir.

Pilotlar Stres Yönetimini Nasıl Sağlıyorlar?

İnsanlarda stres fiziksel ve çevresel faktörler olarak iki kategoride oluşur. Fiziksel strese örnek olarak açlık, acı, yetersiz uyku ve çevresel stres için gürültü kirliliği, sıcaklık, kalabalık gibi etmenler etki edebilir. Tüm bu faktörler bir araya geldiğinde pilotlara ve uçuş ekibine stres hormonu sağlamasını etkileyebilir.

Pilotlarda, devamlı telsiz iletişim sesi, makine ve sistemi sesleri, basınç değişimleri, hava kalitesi, sarsıntı, ikazlar, jet lag gibi etmenler strese sebep olabilir. Bir pilotun bir strese vereceği tepkiyle bir başka pilotun vereceği tepki aynı olmayabilir. Stres yönetimi, pilotun uçuşta doğru kararlar verip hata yapmaması için oldukça önemli bir beceridir. Stresi kontrol etmek için birçok strateji vardır. Bunlar yeterli beslenme, kaliteli uyku, egzersiz yapma, rahatlama teknikleri öğrenme gibi stratejiler stresle başa çıkmanın bilinen yolları olsalar da pilotlar için ek stres yönetimi yolları vardır. Bunlar: Stres Yönetim Yolları

Hazırlık: Beklenmedik durumlar için gerekli teknik bilgiye sahip olmak ve acil durumda bu bilgiye danışabilmek çok önemlidir ve stresi azaltmaya yardımcı olur.

Öngörü, Planlama ve İletişim: Uçarken oluşabilecek olası bütün tehlikeli durumları önceden görebilmek, bu tehlikeli durumlara karşı hazırlıklı olmak ve uçuş ekibini olası durumlarda ne yapılması gerektiğini, görev dağılımını anlatması stresi azaltacaktır.

Kaynakların Kullanımı: Bütün kaynakları doğru ve etkili kullanmak stres yönetimini oldukça etkiler.

CRM (Crew Resource Management): Ekip kaynak yönetimi, etkili ekip koordinasyonu, ekip çalışması ve stres yönetimi gibi konularda bilgi verir. Daha az hata yapmayı sağlar ve bu sayede uçuşun daha güvenli ve verimli olmasına katkıda bulunur.

Zaman Yönetimi: Görevlerini olabildiğince zamanında yerine getirmek stresi azaltan etkenlerden biridir.

resmin alt tagı

Herkes İçin Havacılık Derneği, 2015 yılında öğrenciler tarafından kurulan ve yönetilen bir dernek olarak İLK ve TEK olma özelliğiyle havacılık tarihine imzasını bırakmıştır.

Bugün itibariyle ise 3150+ üyesi ve 7 temsilciliği ile Havacılığın En Büyük Sivil Toplum Kuruluşu haline gelmiştir.

Mail Formu

     

    İletişim

    Yenişehir Mahallesi Osmanlı Bulvarı No:2 Ayport Sitesi A Blok Ofis No:2
    Pendik/ İstanbul

    info@herkesicinhavacilik.com