resmin alt tagı

Uçaktaki Atıklar Nerede Toplanmaktadır?

İnsanoğlu bulunduğu her yerde atık oluşturabilmektedir. Uçaklarda atık olarak tuvalet atıklarının oranı fazla olsa da tek kullanımlık olarak kullandığımız kağıt, karton, plastiklerde fazlasıyla atık ortaya çıkarmaktadır. Bu atıklar uçuş sonralarında diğer uçuşlardan önce toparlanıp, temizlik sağlanır. Uçaklardaki Çöpler

Çöplerin çevreyi de kirletmesiyle birlikte havayolu şirketlerine çok büyük bir maliyet getirdiğini söylemek mümkündür. Havayolu şirketleri ikramlarında tek kullanımlık plastik, kağıt, karton malzemeler kullanmaktadır. Tek kullanımlık yerine yeniden kullanılabilir malzemeler kullanır ise belki atık oranını azaltacaktır ama bu durumda daha fazla yük taşıması gerekecektir. Bu da daha fazla maliyet anlamına gelmektedir. Uçaklarda oluşan çöplerin çok büyük bir kısmı ya yakılmakta ya da çöp toplama merkezlerinde toprağa karışmaktadır. Kabin içi ve mutfak atıklarının çok az kısmı geri dönüştürebilir durumda ancak bunun için de çalışmalar yürütülmektedir. Uçaklardaki Tuvalet Atıkları

Uçakta kullanılan tuvaletler dar ve havasız olmakla birlikte sifonu çektiğinizde çok yüksek bir ses duyarsınız bu uçak tuvaletlerinin çok büyük bir vakum etkisine sahip olmasındandır. Bu vakum etkisiyle atıklar borular aracılığıyla atık tankına gönderilir. İniş yapıldıktan sonra bu iş için kullanılan maliyeti yüksek foseptik araçları yanaşarak tahliye hortumları ile atıklar boşaltılır. Daha sonrasında ise araç uçak altından çekilerek uygun bir alana gönderilir. Atıkların boşaltılmadan önce toplandığı yer olan atık tankları arka kargo bölümünün sol tarafında bulunur. Kompozit malzemelerden yapılmıştır. Belirli aralıklarla özel kimyasallar ile bakımları gerçekleştirilmektedir.

Uçakta Yolculara Düşen Sorumluluklar Nelerdir?

Uçuştan önce bileti alıp eğer ekstra ücret ödemek istenmiyorsa sunulan bagaj hakkına göre bagajın kontrollerini yapıp uçuştan belirli bir süre önce havalimanına gidilmelidir. Daha sonrasında havalimanında check-in işlemini tamamlayıp eğer bagaj verilmişse bilgilendirme ekranından bagajın durumunu da kontrol ederek alınan biniş kartı ile son kontrollerden geçerek uçağa doğru gidilir. Bunun dışında uçağa binince de yapılması gerekenler vardır. Uçuşta Anlatılan Güvenlik Kurallarının Önemi

Kalkış öncesinde kabin memurları yaşanabilecek herhangi bir olumsuzluğa karşı yolculara güvenlik kurallarını anlatır. Yolcuların anlatılanları can kulağıyla dinlemesi gerekmektedir. Kulaklıkları takılıysa da çıkartmaları gerekmektedir. Havacılık kurallarının kanla yazıldığını ve alınan önemlerin boşa olmadığının farkında olmak gerekmektedir. Kalkışta koltuğu dik tutmak, kemeri bağlamak, uçuşa hazır olmak yolcuların sorumluluğudur. Kurallara uymayıp üstüne kabin ekibi tarafından uyarılmasına rağmen aksi tavır gösterenler ise gerekirse pilot tarafından iniş sağlanarak, güvenlik güçlerine teslim edilebilir.

Uçuşta Elektronik Cihaz Kullanımı

Uçuş esnasında ve inişten sonra yapılacak duyuruya kadar cep telefonları uçak modunda tutulmalıdır. Uçakta yangın çıkmaması amacıyla hasarlı, elektronik cihazların uçuştayken kapatılması, şarj edilmemesi ve bagajda taşınmaması gerekmektedir. Elektronik cihazların uçaktayken hasar görmesi duman çıkarması gibi durumları da kabin ekibine bildirmek gerekmektedir. Uçakta Acil Çıkış

Uçaklar yerde iken, acil durumlarda uçağı terk edebilmek amacıyla acil çıkış kapıları bulunmaktadır. Acil çıkış kapılarının yakında oturan yolculara, acil durumlarda yapmaları gerekenler kısa bir şekilde anlatılır. Koltuk seçimini orası için yapmış olanlar veya gönüllü olanlar acil çıkış kapısına yakın koltukta olurlar. Acil bir durum yaşandığında diğer yolcular ise kabin ekiplerinin uçuş öncesinde anlattığı gibi bagajlarını almaya çalışmayıp mümkün olan en kısa sürede çıkışı sağlamaları gerekmektedir. Kabin bagajlarını alıp çıkmaya çalışmak tahliye işlemini zorlaştırır.

Yolcuların Diğer Sorumlulukları

Bunların dışında özellikle iniş kalkışlarda, emniyet kemerinin takılması gerektiğini işaret eden ışık yanıyorken ayağa kalkılmamalıdır. Taşıyıcı firmanın uygun gördüğü miktarlarda alkol tüketilebilir ancak sarhoş olunmamalıdır. Yolcu uçuş görevlerinin görevlerini yerine getirmelerine engel olmamalıdır. Diğer yolcuları ve kabin ekibini rahatsız edecek davranışlarda bulunulmamalıdır.

Uçakta Doğan Bebek Dünya Vatandaşı Olur Mu?

Hamilelik sürecinin ilerleyen aylarında doktor izni izle uçuşa izin verilir. 31. hafta sonrasında ise uçuşa izin verilmemektedir. Tabi bunlarla birlikte erken doğumlar da gerçekleşebilmektedir. Uçakta bu konuda ani bir durum yaşandığı takdirde, kabin personelinin doğum konusunda ilk yardımı eğitim vardır ama tabi uçakta doktor veya ebe hazırda bulunmamaktadır. Bundan dolayı hem kendi hem de bebeklerinin sağlıkları için doğum zamanı yaklaşanlar uçmayı düşünmezler. Ancak erken doğum ile karşılaşılabilir. Uçaklarda doğan bebeklerin dünya vatandaşı sayılması ise gerçek olmadığı halde kulaktan kulağa yayılmış bir bilgidir sadece. Doğan bebeklerin vatandaşlıklarını doğum yapılan ülkenin şartları belirler. Örneğin Türkiye, ebeveynlerin biri veya her ikisinin Türk vatandaşı olmasını ister ama ABD ebeveynlerin kendi ülke vatandaşı olma şartını aramaz. Uçakta Doğan Bebeklerin Doğum Yeri Neresi Olur?

Birleşmiş Milletlere göre uçakta doğan bebekler doğum anında veya daha sonrasında hangi ülkeye iniş yapıldıysa doğum yeri olarak orası yazılır ancak bunda aileyi zorlayıcı bir durum yoktur aile ister ise doğum yerini değiştirebilir. Daha sonrasında yine doğum yapılan ülkenin şartlarına göre bebeğin vatandaşlığı verilir. Uçakta doğum sıklıkla yaşanmayan bir durum olduğu için uluslararası bir genel geçer kanunu yoktur.Uçakta Doğan Bebeklere Ömür Boyu Ücretsiz Uçuş Hakkı Tanınır Mı?

Ücretsiz uçuş hakkı da kulaktan kulağa yayılan bir bilgi. Bu konuda her zaman uçakta doğan bebeklere ücretsiz uçuş hakkı tanınır durumu yoktur. Havayolu şirketleri bazen tanıtım amacıyla bu bebeklere ücretsiz uçuş hakkı tanır.

Uçaklarda Aerodinamik Merkez Nasıl Bulunur?

Aerodinamik, hızla hareket eden nesnelerde ve yüksek derecede hava akımına maruz kalan hareket eden veya etmeyen nesneler çevresinde ortaya çıkan akım olaylarını inceleyen ve etki eden yükleri inceleyen bilim dalıdır. Çok farklı alanlarda kullanılsa da özellikle hava taşımacılığında hava araçlarının hava ile çok yüksek oranda bulunan temasını düşünürsek, aerodinamiğin en yüksek inceleme alanlarından birisi olduğunu anlayabiliriz. Aerodinamik ile uçağın yapısıyla ve uçuş şartlarıyla ilgili bilgiler sağlandığında uçağa hangi bölgesine hangi kuvvetlerin ne büyüklüklerde etki edeceği tespit edebilir. Bunun gibi hava araçlarında birçok şeyin tespiti ve incelenmesinde kullanılır. Uçuş mekaniğinin de temelini oluşturur. Aerodinamik Merkez

Hava araçları üzerinde hesaplama yapılırken birçok kısımdaki hesaplama daha basite indirgenerek yapılmaya çalışılır. Aerodinamik merkezde ise, akışkan hareketine maruz kalınan bir nokta merkez olarak alınır. Bu noktada uçağın yunuslama hareketinin sabit olup değişmediği varsayılır ve buna göre işlemler yapılır. Uçaklarda yük dağılımlarının yani kargoların konumu yakıt tankının konumu ve yolcuların nasıl yerleştirilmesi gerektiğini ifade eder. Hesaplama yapmak için taşıma katsayısına göre türev alınarak elde edilen bağıntı kullanılır. Bu bağıntıya göre referans alınan noktanın yunuslama momentine olan uzaklığı, yunuslama momentinin katsayısı, taşıma katsayısının değerlerine bağlı olarak aerodinamik merkez hesaplaması yapılır.

Planör Motorsuz Nasıl Uçar?

Planörler dünya çapında bilinen ve kullanılan önemli bir hava aracıdır. Planör günümüzde özellikle hava sporları için kullanılmaktadır. Dünyanın birçok yerinde planörlere ve hava sporlarına fazlasıyla ilgi gösterilirken Türkiye’de bu ilgi oldukça azdır. Aslında kurslarına gidilerek çok kısa sürelerde planör eğitimleri alınabilmektedir. Planörler, hava sporlarının en çok gelişme gösterdiği alanlarından biridir. Planörlerin tarihi, motorlu uçuşların öncesine dayanmasıyla birlikte ilk motorlu uçuşların denemelerinde de yardımcı bir araç olarak kullanılmıştır. Planörlerin Kullanılma Amaçları

Planörler aerodinamik yapılarından dolayı havada birçok zorluktan etkilenebilmektedir. Uçuş kısmında çok fazla pilot yeteneği isteyen sistemlere sahip bir hava aracıdır. Bu yüzden pilotların eğitimi amacıyla dünya çapında kullanılmaktadır. Planörler hava sporlarının vazgeçilmez bir parçası olmasıyla birlikte bu konuda fazlasıyla yarışma yapılmaktadır. Planör gösteri uçuşları yapmak amacıyla da kullanılabilir. Uzay araştırmalarında ve askeri amaçlarla da planörler kullanılmaktadır. Planörün Uçuş Prensibi

Planörler, oluşabilecek farklı faktörler göz önüne alınarak tasarlanır ve üretilir. Motorsuz olması sebebiyle daha sessiz olan bu araçlarda uçuş için hava şartlarının da önemi yüksektir Planörlerin uçuşu motorlu hava araçlarından oldukça farklıdır. Motorları olmaması sebebiyle kalkışta sağlanacak güç için dışarıdan bir yardıma ihtiyaç duyulur. Planöre hareketini sağlayan kuvvet, yer çekimi ve ağırlık ile sağlanır. İrtifa kaybederek hızlanırlar ancak pilotun yükselen bir hava akımı bularak irtifa kaybını yenmesi gerekir. Kanat üstü profili kanat üstünde türbülans oluşturur. Özel tasarımlı büyük ve geniş kanatlar da planöre taşıma kuvvetini sağlar. Planörler hava akımlarından faydalanarak havanın kaldırma kuvvetiyle havada süzülüp ilerlerler. Yani aerodinamik yapıları sayesinde planörler motorsuz olarak da uçuş gerçekleştirebilmektedir. İnişlerinde de yüksek hız ile inmedikleri için iniş takımı sistemleri oldukça basittir.

İnişi Sert Yapan Pilotlar Tecrübesiz Midir?

Birçok yolcu uçağa bindiğinde fazlasıyla heyecan yaşamaktır ve bu heyecanla birlikte yumuşak iniş kalkış yapmak ister. İnişlerde sert ve yumuşak iniş kalkış yapmak aslında sadece pilota bağlı bir durum değildir. Farklı parametreler bir araya gelerek iniş gerçekleştirilir. Özellikle hava olayları ve pistin durumu inişi büyük ölçüde etkiler. Pilotlarda gerçekleşebilecek tüm ihtimalleri göz önüne alarak iniş yapar. Bazı sert inişler uçağa yapısal hasarlar da verebilmektedir. Sert inişlerden sonra teknisyenler tarafından gerekli kontroller gerçekleştirilir. Hava Koşulları İnişi Nasıl Etkiler?

Pilotlar iniş yapmadan önce iniş yapacağı yerdeki hava durumundan haberdar olur. İniş yapmadan önce pilotlar hava trafik kontrolleri ile iletişim halindedir. Onlardan aldıkları bilgilerle inişlerine yön verebilirler. Her ne kadar tüm ihtimaller göz önüne alınsa da kötü hava şartları inişi olumsuz etkiler. Kötü hava şartlarında ortaya çıkabilecek zorlu koşullarla birlikte pilotlar, sert iniş yapmak durumunda kalırlar ancak düşünüldüğü gibi sert iniş yapmanın başarısızlıkla bir alakası yoktur. Uçuşlarda birinci önceliğin emniyet olduğunu unutmamak gerekir. Pistin Durumu

Tonlarca ağırlıkta yük taşıyan uçaklar, iniş yaptığında da çok yüksek hızlarla iniş yapmak durumundadır. Hem kalkış hem de inişte sorun yaşamamak için pistin bakımlarının yapılmış olması gerekir. Bunun yanı sıra yaşanabilecek kötü hava şartlarında pist ıslak veya kaygan olabilir.  Bu şartlarda iniş için daha uzun piste ihtiyaç duyulur. Sert iniş yaparak daha öncesinden frenleme yapmak, frenleme yapabilmek için gereken daha uzun pist ihtiyacını karşılar. Sert iniş yapmak, uçağın pist sonuna kadar frenlenmesinden çok daha iyidir. Uçağın pist sonuna kadar frenlenmesi daha kötü bir deneyim olacaktır. Yani çoğu zaman pilotlar sert inişleri bilerek yapmaktadır o yüzden sert iniş yapmanın pilotun tecrübesiyle bir alakası yoktur.

Hurdaya Ayrılan Uçaklara Ne Oluyor?

Herhangi bir kaza kırım durumu yaşanmasından bağımsız, uçakların belirli bir kullanım ömrü vardır denilebilir. Kullanım ömrünü dolduran uçaklarda, belirli bir süre sonra gerekli ve tehlike yaratabilecek sıvılar ve malzemeleri belirli prosedürler çerçevesinde çıkartıp, hurdaya çıkarılarak farklı yerlerde tutulup üzerlerinde farklı işlemler uygulanabilir.

Uçakların Kullanım Ömrü

Kullanım ömrü uçağın modeline göre değişiklik gösterebilmektedir. Uçaklar çok uzun süre kullanıldıktan sonra eskimektedir. Korozyona uğrama ve metal yorgunlukları ile birlikte daha sık bakıma ihtiyaç duyarlar. Bakım sürecinde uçaklar tabi uçmazlar yerde kalırlar. Bakım süreçlerinin uzaması ile uçakların yerde kalma süreleri artmaktadır. Bunun havayollarına çok büyük maliyet getirdiği söylenebilir. Hurdaya Çıkarılan Uçaklar Hangi Amaçlarla Kullanılmaktadır?

Uçakların hurdaya çıkarılması ile birlikte belirli parçaları alınıp tekrar kullanılabilir ya da geri dönüşüme gidebilir. Hurda durumda olsalar bile önemli miktarda değer saklayabilirler. Tekrar kullanılabilir parçaların olma miktarı uçağın kaç yıldır kullanıldığına bağlıdır. Emekliye ayrılmış uçaklar, ihale ile satılıp kafe, restorana gibi işletmeler kurmak amacıyla kullanılabilmektedir. Bunların yanı sıra bu uçaklar ve uçak parçaları eğitimlerde de kullanılabilir. İhale ile satılmayan veya farklı amaçlarla kullanılmayanlarda uçak mezarlıklarına bırakılıp depolanabilir. Sadece uçak mezarlıklarında değil havalimanlarının bazı park alanlarında da bırakılabilir ve daha sonrasında ihale ile satışları da yapılabilmektedir. Uçaklarda Kullanılan Parçaların Geri Dönüşümü

Uçaklarda kullanılan birçok malzeme ve bileşen geri dönüşüme gidebilir. Değeri yüksek parçaların geri dönüşümleri de oldukça karlıdır. Geri dönüştürebilen malzemeler, birçok ürünün üretiminde işe yarayabilecek şekillerde kullanılabilir, havayolları tarafından satın alınıp kullanılabilir ayrıca geri dönüştürülen bazı parçalar yeni uçakların montajında kullanılabilir. Geri dönüştürülen malzemeler haricinde motor ve motor parçaları yeniden kullanılabilmektedir. Her ne kadar uçak hurdaya çıkarılsa dahi parçalar tekrar kullanılarak ya da geri dönüşüm ile kullanılarak, uçak ve uçak parçaları ihale ile satılarak uçak ücretlerine göre çok az da olsa maddi bir getiri sağlar.

Havacılık Sektörü Uzun Soluklu Bir Sektör Müdür? Neden?

İnsanlar olarak bizlerin bir yerden bir yere gidebilmesi, kargoların ve eşyaların taşınması yani ulaşım her zaman önemli olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Havacılıkta ulaşımı sağlama noktasında en hızlı ve güvenli yoldur. Özellikle günümüzde vaktin ne kadar önemli olduğunu göz önüne alırsak, havacılığın ulaşım yöntemleri içerisinde önemi anlayabiliriz. Havacılık bir ulaşım türü olması kadar ülkelerin askeri anlamda önemli bir gücüdür ve bunun üstüne çalışmalar ve yatırımlar devam etmektedir. İlerleyen yıllarda hem ulaşım hem de askeri anlamda havacılığın önemi daha da artarak devam edecektir.

Uçak Üretiminin Geleceği

1903 yılında Wright kardeşler ilk havadan ağır motorlu uçuşu gerçekleştirdi. Bundan sonra havacılık hızlı bir gelişime girerek düşük hızlarda uçan uçaklardan sonra yüzlerce kilometre hıza ulaşan uçaklar üretilmeye başlandı. Uçaklar hız, menzil, kontrol edilebilirlik, konfor, maliyet ve en önemlisi emniyet gibi faktörler göz önüne alınarak üretilmeye başlandı. Hızlı gelişen ve ilerleyen teknoloji ile birlikte uçak üretimi daha da ilerleyerek devam etti ancak günümüz teknolojisi ve mühendisliği her ne kadar üst seviye de olsa da teknolojinin daha da ilerlemesiyle birlikte hem yolcu hem kargo uçaklarının hem de askeri uçakların üretimlerine daha da eklemeler yapılarak devam edilecektir. Sivil Havacılığın Geleceği

Havayolu taşımacılığı, günümüzde özellikle ticarete ve turizme katkı sağlayarak en önemli ulaşım ağı haline geldi ve bu durum daha da ilerlemeye devam edecektir. Havalimanlarının olmadığı birçok şehre havalimanı yapıldı ve halen yapılmaya devam etmektedir. Her ne kadar pandemi süreci ile birlikte yolcu taşımacılığından ziyade günümüzde kargo taşımacılığı çok büyük önem kazanıp, yolcu taşımacılığı eski günlerinden uzaklaşsa da ilerleyen dönemlerde normalleşme ile tekrar eski günlerine dönecektir. Pandemi öncesinde özellikle en büyük büyüme oranına sahip sektörlerden birisi havacılık sektörüydü. İlerleyen zamanlarda yine gelişime açık bir sektördür. Askeri Havacılık ve Savunma Sanayi

Ülkeler kendi halkının güvenliğini sağlayabilmek adına savunma sanayiye yatırım yapmaktadır. Askeri uçak ve helikopterlerin varlığı o ülkenin gücünü temsil etmesi adına önemlidir. Günümüzün gelişen teknolojisi ile birlikte Türkiye’de dahil olmak üzere ülkeler Savunma Sanayiye yatırımlarını artırmaktadır. Bir ülkenin kendi savunma sistemlerini üretmesi ve bunları pazarlayıp katma değer elde etmesi o ülkenin gücü adına büyük öneme sahiptir.  Savunma sanayide silahlı/silahsız İnsansız hava araçları, askeri helikopter ve uçaklar ve parçalarının üretimin üzerinde çalışmalar yürütülmektedir. İlerleyen yıllarda önemi daha da fazlasıyla artacaktır. Atatürk’ün şu sözünü unutmamak gerekiyor: ‘’İstikbal göklerdedir. Göklerini koruyamayan milletler yarınlarından asla emin olamazlar.’’

resmin alt tagı

Herkes İçin Havacılık Derneği, 2015 yılında öğrenciler tarafından kurulan ve yönetilen bir dernek olarak İLK ve TEK olma özelliğiyle havacılık tarihine imzasını bırakmıştır.

Bugün itibariyle ise 3150+ üyesi ve 7 temsilciliği ile Havacılığın En Büyük Sivil Toplum Kuruluşu haline gelmiştir.

Mail Formu

     

    İletişim

    Yenişehir Mahallesi Osmanlı Bulvarı No:2 Ayport Sitesi A Blok Ofis No:2
    Pendik/ İstanbul

    info@herkesicinhavacilik.com