resmin alt tagı

Uzun Uçuşlarda Sadece İki Pilot Mu Bulunur?

Uçaklar, uzun uçuşlara dayanıklı olacak şekilde üretilmişlerdir. Uzun uçuşlar kaç saat sürer? Bu uçuşlarda kokpitte kaç pilot bulunur? Yolcu uçaklarında kurallar gereği iki pilot bulunmaktadır. Sebebi ise kalkış ve iniş sırasında pilotların iş yükü oldukça fazladır. Pilotlar, bu nedenle görev dağılımı yapmaktadırlar. Yapılan görev dağılımına Kaptan Pilot karar vermektedir. Pilotlardan biri uçağın kontrolünü eline alırken, diğer pilot ise tüm iletişimlerden, göstergelerin izlenmesinden sorumlu olmaktadır. Uçağın sorumluluğu kaptan pilottadır. Bunun yanında, yardımcı pilota da yol gösterir ve tecrübe edinmesini sağlamaktadır. Uçuş sırasında, pilotlardan birine bir şey olduğu durumda, kontrolü diğer pilotun alabilmesi adına kokpitte iki pilot bulunmaktadır.

Uzun Uçuşlarda Da Bu Durum Aynı Mıdır?

Sanılanın aksine değildir. Uçulan mesafelere göre kokpitte ve kabindeki ekip sayıları değişkenlik gösterebiliyor. Normalde kokpitte 2 pilot bulunurken, uzun menzilli uçaklarda(genellikle geniş gövdeli uçaklarda)uluslararası standartlara göre, 8 saatin üzerindeki uçuşlarda kokpitte 3 pilot bulundurulması gerekmektedir. Eğer 12 saatin üzerinde ise kokpitte 4 pilot bulundurulması gerekmektedir. Sebebi ise pilotlar uçuşlarda yorulmaktadırlar, bu yüzden kokpitteki diğer pilotlarla dönüşümlü olarak dinlenmektedirler. Görevli olmayan pilotlar ‘Crew Rest’ adı verilen bölümde dinlenirler.

Uzun Menzilli Uçak Tipleri Hangileridir?

  • Airbus-330 Menzil: 13.450 km
  • Airbus-350 Menzil: 15.000 km
  • Airbus-380 Menzil: 15.200 km
  • Boeing-747 Menzil: 9.800 km
  • Boeing-777 Menzil: 15.000 km
  • Boeing-787 Menzil: 14.800 km

 

 

 

Hostesler Havadayken Ne Zaman Yemek Yerler?

Uçak yolculuklarının emniyetli bir şekilde gerçekleştirilmesindeki en önemli kişiler hiç kuşkusuz pilotlardır. Ancak pilotların yanında, bir uçuşun hem güvenli hem de konforlu geçmesi ile ilgilenen, yolcuları bilgilendiren ve aynı zamanda pilotların kokpit dışındaki talimatlarını yerine getirmekte olan kabin memurları da vardır.

Kabin Memurlarının Görevleri Nelerdir?

Kabin memurlarının görev alanları, kokpit kapısından başlamakta ve arka mutfak bölümüne doğru devam etmekte olan bölgedir. Uçakların dışından veya kokpit içinden sorumlu olmamaktadırlar.

  • Kabin memurlarının görev yetkileri hem normal hem de acil durumlar için geçerli olmaktadır. Uçağın sağ ve sol tarafında bulunan uçak çıkış kapılarını, talimatlara uygun şekilde açmakta ve kapatmaktadırlar.
  • Kabin memurları, acil durumlarda acil çıkış kapısını açmak ile görevli olmaktadırlar. Acil çıkış kapılarının yanlarındaki koltuklarda oturan yolcular da bu işin sorumluluğunu kabul etmiş olmaktadırlar.
  • Uçuş öncesinde kabin kontrolünü yapmakta ve uçağa gerekli olan ikram ekipmanlarını almaktadırlar.
  • Kabin memurları, yolculara olası bir acil durumda ne yapılacağını hem işitsel hem de görsel olarak anlatmaktadırlar.
  • Kabin memurları, uçakta bulunan yolculara yolculuk ile ilgili gerekli bilgileri vermekte de sorumludurlar.
  • Yolcuların biniş kartlarını kontrol ederek, kabindeki koltuklara doğru şekilde yerleşmelerini sağlamaktadırlar.
  • Kabin memurları, gereken zamanlarda hasta yolculara ilkyardım uygulamaktadırlar.
  • Uçuş boyunca yolculara gerekli özeni göstererek, onların ihtiyaçlarını temin ederek konforlu bir yolculuk yapmalarını sağlamaktadırlar.

Kabin Memuru Olmak İçin Gereken Asgari Yeterlilikler

Kabin memuru olabilmeleri için adayların, belirli başlı yeterlilikleri sağlamaları gerekmektedir. İstenen özellikler havayolu şirketlerine göre değişkenlik göstermektedir. Genel olarak aranan özellikler ise aşağıdaki gibidir;

  • İyi derecede İngilizce bilmek,
  • En az 18 yaşında olmak (yaş sınırı 18-30),
  • C vatandaşı olmak,
  • En az lise mezunu ya da dengi okullardan mezun olmak,
  • Adli Sicil Kaydı ya da Adli Sicil Kaydı bulunmamak,
  • İdeal boy-kilo oranına sahip olmak,
  • Erkek adaylar için, askerlik engeli bulunmamak,
  • Kadın adaylar için, boy sınırı 1.60-1.80 cm arasında olmak,
  • Erkek adaylar için, boy sınırı 1.70-1.85 cm arasında olmak,
  • Sağlık ve fiziki yeterlilik göstermek

Kabin Memurları Ne Zaman Yemek Yerler?

Uçucu ekipler, havalimanlarında bulunan dinlenme salonlarında yemek yeme ve dinlenme ihtiyaçlarını gidermektedirler. Uçuş öncesinde Kabin Memurlarının, yolculara rahatsız edici koku yayacak yemekleri yemeleri yasaktır. İki uçuş arasındaki dinlenme vakti yeterli olmayan ekipler, kısa menzilli uçuşlardaki koşuşturma nedeni ile yorgun düşebilmektedirler. Havayolu şirketleri, uzun menzilli uçuşlarda kabin ekibi için tasarlanmış olan odalar hazırlamaktadır. Mutfak, dolap, yatak, koltuk, tuvalet ve video-ses sistemleri bulunduran bu özel odalar, dinlenme ihtiyacı olan kabin memurlarına büyük kolaylık sağlamaktadır. Uçak tiplerine göre dinlenme odaları farklılıklar gösterebilmektedir. Kabin memurları, uçuş süreleri ve yolcu sayılarına göre iniş-kalkış gibi kritik durumlar dışında sıra ile bu odalarda dinlenmektedirler.

 

 

 

Pilotlar Uçuş Esnasında Uyurlar Mı?

Pilotluk mesleği de diğer meslekler gibi yorucu olabilmektedir. Yorucu olmasının başlıca sebebi ise pilotların çalışma saatleri her zaman aynı olmayabilmektedir. Bazen gece, bazen de gündüz saatlerinde uçuşları olmakta yani değişkenlik göstermektedir. Pilotlar kokpitte yorgun düştüklerinde hemen uyurlar mı? Uyumaları için uymak zorunda oldukları kurallar var mıdır?

Pilotlar Kokpitte Uyuyorlar Mı?

Dar gövde, orta menzilli yolcu uçaklarında havacılık kuralları gereğince pilotların görevlerini alma ve bitiş saatleri ile birlikte en fazla 14 saat çalışmaktadırlar. Dar gövdeli uçaklarda kokpit ekibi 2 pilottan oluşmakta ve pilotların dinlenebilmesi için özel bir alan bulunmamaktadır. Pilotlar uçuş esnasında bazı zamanlar yemek yemek ya da dinlenme amaçlı dönüşümlü olarak istirahat etmektedirler. Geniş gövde, uzun menzilli yolcu uçaklarında ise uçuş saatine bağlı olarak kokpitte bulunan pilot sayısı da artış göstermektedir. Uluslararası standartlara göre, 8 saatin üzerindeki uçuşlarda kokpitte 3 pilot bulundurulması gerekmektedir. Eğer uçuş 12 saatin üzerinde ise kokpitte 4 pilot bulundurulması gerekmektedir. Sebebi ise, pilotlar uçuşlarda yorulmaktadırlar, bu yüzden kokpitteki diğer pilotlarla kalkış ve iniş anı gibi uçuşun kritik olan zamanları haricinde dönüşümlü olarak dinlenmektedirler. Görevli olmayan pilotlar uçağın ‘Crew Rest’ adı verilen bölümünde dinlenmektedirler.

Kurallar Nelerdir?

Pilotlardan biri kokpit dışına çıktığı zaman, kokpite kabin memuru çağırılmaktadır. Bunun amacı, görevdeki diğer pilotun uyumasını engellemektir. Kalkıştan sonraki bir saatlik ve inişten önceki bir saatlik zaman dilimleri dışında pilotlar, kokpitteki iş bölümünü ayarlayarak dinlenebilmektedirler. İlk dinlenme süresi 45 dakikadır. Daha sonra en az 20 dakika iki pilot birlikte görev yapmaktadır. Sonrasında sıra diğer pilota geçmektedir. İlk 45’er dakikalardan sonra dinlenme süresi 20 dakikaya indirilmektedir. Bazı uçaklarda alarm sistemi bulunmaktadır. Ayarlanan zaman dilimi sona erdiğinde alarm çalmaktadır. Ancak bu sistem, havayollarına opsiyonel olarak sunulmaktadır. Birçok havayolu şirketi ise bu sistemi kokpitlerinde istemektedir.

 

 

Pilotlar Kokpitteki Tüm Düğmelerin Yerlerini Ve Ne İşe Yaradıklarını Biliyorlar Mı?

Bir yolcu uçağı kokpitinin içerisine ilk defa giren insanlar, kokpit içerisinde bulunan ve göze karışık gibi gelen renkli sistemler ve göstergelerin ne işe yaradığını merak etmektedirler. Kokpitte hangi sistemler bulunur? Pilotlar bu sistemlere hâkim midir?

Kokpit Nedir? Ne İşe Yaramaktadır?

Kokpit, uçağın kontrolünün sağlandığı kısımdır. Bu kısımda ‘Kaptan Pilot ve Yardımcı Pilot’(First Officer) görev almaktadır. Bazı uçak tiplerine göre kokpitte bulunan pilot sayıları da artabilmektedir. Uçağın emniyetli ve stabil şekilde uçmasını sağlayan bütün veriler, kokpit içinde bulunan paneller yardımı ile pilotlara iletilmektedir. Ayrıca oldukça güvenli sistemlerle donatılmıştır. Kokpitte her sistemin mutlaka yedeği bulunmaktadır. Kısacası uçakta bulunan tüm görüş açıları ve uçakla ilgili her detay bu bölümde işlenmektedir. Kokpitte bulunan kontrol merkezleri sayesinde uçak manuel bir şekilde hareket ettirilebilmektedir. Bu alanda bulunan iletişim panelleri sayesinde pilotlar ile iletişime geçilebilmesinin yanı sıra pilotlar da kontrol kulesi ile irtibat kurabilmektedirler.

Kokpitte Bulunan Sistemler

  • İletişim
  • Navigasyon
  • Uçuş Kontrol
  • Meteoroloji
  • İzleme
  • Kara Kutu
  • Çarpışma Önleyici Sistemler bulunmaktadır.

Pilotlar Bütün Sistemlere Hâkim Midir?

Pilotlar, eğitim hayatları süresince birçok kapsamlı ders görmekte ve sınavlardan geçmektedirler. Eğitimler sadece öğrencilik zamanlarında değil meslek hayatlarında da devam etmektedir. Bunların yanında yılda belirli zamanlarda simülasyonlarda da uçuşlar yaparak deneyimlerini artırmaktadırlar. Pilotlar eğitimlerinde olabilecek en kötü durumlara karşı uçaktaki tüm sistemlerin nasıl kontrol edeceklerini, oluşan hataları nasıl giderebileceklerini, kokpitte bulunan tüm sistemleri ve düğmelerin ne işe yaradıklarını bilmektedirler. Yıllar geçtikçe artan uçuş tecrübeleri ile birlikte pilotlar artık refleks kazanmış bir şekilde otomatik olarak uçakta yer alan her detayı kullanabilme becerisine sahip hale gelmektedirler.

 

 

 

Uçaklar Nasıl Bu Kadar Ferah Olabiliyor?

Havayolu ulaşımı günümüzde oldukça tercih edilmektedir. En önemli sebeplerinden biri konforlu olmasıdır. Bir uçak yolculuğunda konforu sağlayan unsurlar nelerdir? Üretim sağlayan firmalar neler yapmaktadır?

Uçak Üretici Firmalar

Uçak üreten firmalar, kabinin daha büyük ve daha ferah görünmesi için özel bir yöntem uygulamaktadırlar. Örneğin, duvarların ışığı yansıtan özel bir yapısı vardır. Bunun yanı sıra duvarlar beyaz renge boyanmaktadır. Çünkü beyaz renk, bir alanı her zaman daha geniş göstermektedir.  Tavan ve baş üstü dolapları arasındaki aydınlatma ise tavanın daha yüksek görünmesini sağlamaktadır. Bu sayede klostrofobisi olan yolcuların saatlerce kapalı olan bir yerde kalabilmelerine destek olmayı amaçlamaktadırlar. Yolcular, uçağın içinin iyi aydınlatılmasından oldukça memnun kalmaktadırlar. Uçak içi havalandırması da bu konuda büyük önem taşımaktadır. Yolcular, kabinde temiz hava solumak istemektedirler.

Havalandırma Sistemi

Havalandırma sistemleri, motor yardımı ile çalışmaktadır. Motorlar tarafından emilen havanın çoğu özel yanma odalarında yakılarak motorlardan güç elde edilmekte, diğer kısmı da havalandırma sistemine gitmektedir. Bunun yanında basınçlandırılmaktadır. Basınç olmadan havayı solumak oldukça zor olmaktadır. Kabin içindeki basınç ise, uçulan irtifaya bağlı olarak 2.600 metre yüksekliğe eşit olmaktadır. Bu sistemin kontrolü, uçak tiplerine bağlı olarak kokpitten ya da kabin bölümünün en ön kısmında bulunmakta olan panodan yapılmaktadır.

Hava Akışının Sağlanması

Havanın normalleştirme işleminden sonra kabinin üst tarafında bulunmakta olan baş üstü bagajları bölümünün üzerinden temiz hava kabin içine yayılmaktadır. Yolcuların başlarının üst bölümünde bulunan lambaların yanında havalandırma valfleri bulunmaktadır. Yolcular, isteklerine göre valfleri açıp kapatabilmektedirler.  Daha fazla hava akışı sağlayabilmekle beraber serinlemek için de ufak bir klima görevi görmektedir.

Kabinde Bulunan Havanın Standardı

Amerikalı ve Avrupalı sivil havacılık uzmanları tarafından kabinlerdeki temiz hava oranları belirlenmektedir. Örneğin, Avrupa Birleşik Havacılık Kuralları’na göre uçakta dakikada yolcu başına 10 feet küp temiz hava gelmesi gerekmektedir. Bu ölçüye havacılıkta ‘cfm’ adı verilmektedir. Uçuş yüksekliği arttıkça, kabinde bulunan temiz hava oranının da artması gerekmektedir.

 

Uçakların Kanatları Neden Eğimlidir?

Uçak yolculuğu yaptığımız zaman, kafamızı uçağın ufak penceresine doğru çevirip baktığımızda kanatları görürüz. Kanatların, hiç şüphesiz uçakların en önemli noktalarından biri olduklarını düşünürüz. Fakat bazı zamanlarda kanatlardaki bazı farklılıklar dikkatimizi çeker. Kanatlar neden eğimli bir yapıda olacak şekilde üretilirler? Bunun amacı nedir?

Kanatlar

Uçakların uçabilmesi için güç sistemi ve taşıyıcı yüzeyler yeterli olmaktadır. Havada iken güç sisteminin çalışmaması halinde uçaklar bir süre daha havada süzülebilmektedir. Bunda en önemli etken uçakların kanatlarıdır. Kanatların farklı görevleri de vardır. Bunlar;

  • Yakıt depoları bulunur,
  • Havada manevralar yapılır,
  • Acil bir durumda kanadın üzerine güvenli iniş yapmayı sağlar,
  • Güç grubunun çoğunu üzerinde taşır,
  • Ana iniş takımlarını taşır.

Kanatlar Neden Eğimlidir?

Kanatların şekilleri, büyüklükleri ve gövde üzerindeki konumları uçakların hız, kaldırma kuvveti, denge ve manevra kabiliyetlerini etkileyebilmektedir. Kanatlar düz, ileri veya geriye doğru eğimli olabilmektedir. Günümüzde, yüksek hızlarda hareket eden uçaklarda genellikle geriye doğru eğimli kanatlar kullanılmaktadır. Oluşan bu kanat tasarımında hava sürtünmesi oldukça düşüktür. Bu durum da uçakların yüksek hızlarda hareket etmesine olanak vermektedir. Fakat bu tür kanatları olan uçakların, düşük hızlarda uçuşları dengeli olmamaktadır. Bu tip kanatlar genellikle savaş uçaklarında kullanılmaktadır. Ticari yolcu uçaklarında kanat eğimleri dengelidir. Hem havadaki sürtünmesi düşüktür hem de düşük hızlarda uçuşlar dengeli olmaktadır. Bugüne kadar ticari olarak hizmet vermiş olan Concorde ve Tupolev Tu-144 uçaklarında farklı olarak delta kanat kullanılmıştır. Delta kanatlar ise, geriye doğru eğimli kanatların gelişmiş versiyonu olarak kabul edilmektedir. Genellikle sesten hızlı hareket etmekte olan hava araçlarında tercih edilmektedir. Nedeni ise, uçaklar ses hızına vardıklarında oluşan ses duvarı sebebi ile hava sürtünmesindeki artıştan daha az etkilenmeleridir. Ses hızının aşıldığı zamanlarda oluşmakta olan şok dalgası, kanatlara etki eden sürtünme kuvvetinin belirgin bir şekilde artmasına neden olmaktadır.

 

 

Uçaklar Havada Neden Çarpışmıyor?

Yıllar geçtikçe Havacılık sektörü de hızla gelişiyor. Günümüzde çağa ayak uydurmak isteyen ve yolcu sayısının hızla artmasıyla birlikte ortaya çıkan beklentileri karşılayabilmek için çoğu havayolu şirketi, mevcut filolarındaki uçakların sayısını arttırıyor. Bu nedenle de sefer yapacak olan uçak sayısı da artmış oluyor. Gökyüzünde her saat, her dakika ve hatta her saniye aynı anda yüzlerce uçak sefer yapıyor.

Peki Bu Durum Uçakların Kaza Riskini Arttırır Mı?

Düşünülenin aksine azaltır, çünkü Hava Trafik Kontrol Kuleleri tarafından gelişmiş sistemler sayesinde, sefer yapacak olan uçaklar kalkışlarından itibaren, inişlerine kadar her saniye izleniyor. Bunun yanında uçakların kokpitleri, birbirlerine yaklaşmalarını engelleyen sistemlerle donatılmıştır. Tüm ticari uçaklarda ‘Havada Çarpışma Önleme Sistemi (TCAS – Traffic Collision Avoidance System)’ bulunması zorunlu hale getirilmiştir. Bu sistem, diğer uçaklardan gönderilen sinyalleri alabilen ve kendisi de sinyal gönderebilen bir düzenektir. Bu sistem, havadaki diğer uçakların yükseklik, hız ve durum bilgisini alarak, kokpitte sesli ve görsel uyarılar oluşturuyor. Bu sistem sayesinde, aynı anda gönül rahatlığıyla birçok uçak sefer yapabiliyor. TCAS’ın paylaştığı bu veriler sayesinde, uçakların koordinasyonlu bir manevra yapmasını ve olası bir çarpışmayı önlüyor.Sistem, tüm dünyada 1990’lı yıllardan sonra zorunlu hale getirilmiştir.

Pilotlar Neden Sağlıklarına Dikkat Etmek Zorundadırlar?

Günümüzde çoğu insan, hem zaman hem de gideceği yere bir an önce varabilme içgüdüsüyle uçak yolculuğunu diğer ulaşım yollarına oranla daha çok tercih ediyor. Bunun yanı sıra yapılan araştırmalara göre uçak yolculuğunun, diğer ulaşım yollarına göre daha güvenli olduğu istatistiklerle ortaya çıkarılmıştır. Bir uçuşun emniyetli bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için pilotlar ve kabin görevlileri düzenli aralıklarla birtakım kontrollerden geçerler. Bu kontrollerin başında sağlık gelmektedir. Yapılan kontroller sayesinde çoğu uçak yolculukları, ekipler tarafından başarılı bir şekilde gerçekleştirilir.

Pilotların Sağlığı Neden Önemli?

Pilotların, uçuş yaptıkları süre boyunca emniyet görev ve sorumluluklarını yerine getirmeleri gerekmektedir. Bu durumlara engel olabilecek, pilotların performanslarını olumsuz etkileyecek fiziksel ya da ruhsal bir rahatsızlığın olması gibi durumların yaşanması havayolu sektöründe kabul edilebilecek bir durum değildir. Bu gibi durumlar hem pilotlar hem de uçakta bulunan yolcular ve kabin ekiplerinin hayatları için önem teşkil etmektedir.

Pilotlar Ne Sıklıkla Kontrolden Geçerler?

Pilotların sağlık sertifikalarının geçerlilik süreleri, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından uluslararası kurallar çerçevesinde düzenlendi.  60 yaşına kadar yılda bir kez, 60 yaşından sonra yılda iki kez sağlık kontrolünden geçirilecek.  Gerekli durumlarda SHGM, yetkili havacılık tıp merkezleri ve uçuş tabipleri tarafından sağlık sertifikalarının geçerlilik süresi azaltılabilecek. ICAO ve JAA kuralları ile yapılan düzenlemelere göre; ticari havayolu taşımacılığı yapan işletmelerde tek pilota sertifiye hava araçlarında görev yapan pilotların sağlık sertifikaları 40 yaşından sonra 6 ayda bir kontrole gideceklerdir.

 

 

 

Uçaklar Hangi Durumlarda Stall Olur?

Uçak yolculuğu öncesinde ya da esnasında emniyetsiz bir durumun yaşamasını hiç kimse istemez. Bazı zamanlarda uçakların başına emniyetsiz durumlar gelebilmektedir. Bir uçağın havadayken başına gelebilecek bu durumlar nelerdir? Etkileyen faktörler nelerdir?

Stall

Uçaklar, ağırlıkları ve cinslerine göre belirli bir hızdan sonra kaldırma kuvvetine erişmektedirler. Bu süratin altında bir hızda uçabilmek neredeyse imkânsız olmaktadır. Bir uçuş sırasında uçak, belirlenmiş hızın altına düştüğü takdirde, kanatlar kaldırma kuvveti oluşturamaz ve uçak uçma kabiliyetini kaybederek çökmeye başlar yani stall meydana gelir. Uçaklardaki en tehlikeli durum stall’dur.

Uçağın Stall Olduğu Nasıl Anlaşılmaktadır?

Uçakların stall olma aşamalarında, kanatların üzerinde bulunan kontrol yüzeylerinde oluşan türbülans nedeniyle, uçakta titreme ve sarsıntı başlar ve bu titreşim pilotu uyarmaktadır. Ayrıca uçaklarda bulunan stall uyarı sistemleri ışık ve sesli olarak, bazı uçaklarda ise pilotun levyesini suni olarak sarsıcı bir mekanizma ile pilotu uyarmaktadır. Stall’dan kurtulmanın tek yolu ise, hücum açısını azaltmak ve motor gücünü artırmaktır. Birçok modern uçakta stall durumunda pilot müdahale yapmadan otomatik olarak levyeyi öne iterek uçağın burnunu aşağı yönlendiren sistemler bulunmaktadır. Bunlar, stall strip (Stall Şeriti), stick shaker (Levye Sarsıcı), stick pusher (Levye İtici), sesli ve ışıklı stall uyarı Sistemleridir.

Stall’un Hızını Etkileyen Faktörler

Yatış Açısı: Yatay durumda olan uçakların stall hızları ile yatış yaparken olan stall hızları aynı olmamaktadır. Düz uçuş esnasındaki stall hızı, keskin ve ani yatışlarda yüksek hızlara ulaşmaktadır.

Ağırlık: Uçakların ağırlıkları arttıkça, stall hızları da artmaktadır.

Flaplar: Flaplar açıldıkları takdirde, uçağın stall olma durumu düşürülmektedir.

Türbülans: Türbülanslar, iniş esnasındaki uçakların normal stall hızının üstünde uçtukları halde stall olabilmelerine yol açmaktadır. Bu sebeple uçaklar iniş esnasında, türbülans var ise yüksek bir yaklaşma hızına ulaşmaktadırlar.

Buzlanma:  Kanatların üzerinde oluşmakta olan buzlanma, kanatların üst yüzeyini pürüzlü yapar ve düzgün hava akımını bozmaktadır. Bu da stall hızını artırır hatta uçuşu tehlikeli hale sokabilmektedir.

Ağırlık Merkezinin Yeri: Uçağın ağırlık merkezi gerekenden önde olur ise, pilot uçağın burnunu yukarı kaldırmak için yatay dümenleri yukarı konumuna getirmek ve hızı artırmak durumunda kalmaktadır. Ağırlık merkezi geride olduğu takdirde stall hızı da azalmaktadır.

Süratsiz Kalma Hızı:  Her uçağın, minimum seviyede süratsiz kalma hızı olmaktadır. Uçaklar yavaşladıkça uçakların kaldırma kuvveti de azalmaktadır. Kaldırma kuvveti, uçakların ağırlıklarından az olmaya başladığı noktaya süratsiz kalma hızı ismi verilmektedir. Bu noktada uçaklar yükseklik kaybetmeye başlamaktadırlar. Kanatlara çarpan hava akımı kanatların hücum kenarına paralel geleceğine, kanatların alt yüzeyine doğru bir açıyla gelmeye başlamaktadırlar. Yani hücum açısı artmaktadır. Belli bir alçalma hızında da stall olayı oluşmaktadır.

 

 

 

 

Türbülans Uçağı Düşürür Mü?

Uçak yolculuğu birçok insanın hayatında önemli bir yere sahiptir. Hem zaman tasarrufu hem de konfor açısından sıkça tercih edilmektedir. Fakat bazı durumlarda yolculuklardaki konfor oranı türbülansa bağlı olarak azalmaktadır. Yolcular türbülans esnasında oldukça rahatsız olmakta ve korku yaşamaktadırlar. Peki türbülans neden oluşur? Türbülansa giren uçak düşer mi?

Türbülans Nedir?

Bir uçağın uçmasına yardımcı olan hava akışının bozulmasına denir. Uçağın kısa süreli ve ani bir şekilde irtifa kaybetmesine sebep olabilmektedir.

Neden Oluşur?

Uçaklar uçarken, atmosferde oluşan hava hareketliliğinden faydalanmaktadırlar. Bir uçağın stabil olarak uçabilmesi için, kanatlarının üst ve alt kısımlarından geçen hava akımlarının düzenli olması gerekmektedir. Fakat bazı zamanlarda hava olayları sonrasında, hava akımları bozulmakta ve hava boşlukları oluşabilmektedir. Bu durumlarda türbülans yaşanabilmektedir. Birçok etmen türbülans oluşumuna sebep olmaktadır. Oluşan türbülansın süresi, bozulan hava akımının durumuna bağlı olarak uzun ya da kısa süreli olabilmektedir.

Türbülans Esnasında Neler Yaşanabilir?

Türbülans esnasında uçağın içerisinde yaralanma ve savrulma gibi durumlar yaşanabilmektedir. Yolcuların emniyet kemerleri bağlı olmadığı takdirde ise koltuktan fırlama, tavana ya da sağa sola çarpma, ikram troleyleri ve ikramların savrulması, baş üstü dolaplarında bulunan el bagajlarının yolcuların üzerine düşmesi gibi sıkıntılı durumlar yaşanabilmektedir.

Pilotlar Bu Esnada Nasıl Çözüm Bulurlar?

Pilotlar, uçuşlardan önce dispeç ve anlık olarak aldıkları meteoroloji raporları sayesinde, ayrıca uçakların gelişmiş teknolojilerı ve anlık olarak gerçekleştirilen iletişimler sayesinde uçuş rotasında bulunan türbülanslı noktalar konusunda uyarılmaktadırlar. Ekipler, bilgiler doğrultusunda yolcuları türbülans ile birlikte oluşabilecek sarsıntıların yaşanabileceğine dair bilgilendirme yapmaktadırlar.  Gereken noktalarda rota ya da irtifa değişikliğine gidilerek önlem alınmaktadır. Önceden tahmin edilemeyen türbülans sırasında ise sürat ya da irtifa değişikliğine gidilmektedir.

Türbülans Uçağı Düşürür Mü?

Uçaklar, her türlü türbülansın da dahil olduğu taşıyabilecekleri maksimum ağırlıklara göre tasarlanmaktadırlar. Bu yüzden uçaklar türbülanslardan etkilenmezler. Ayrıca pilotlar, türbülans konusunda özel olarak eğitim almaktadırlar. Yolcuların emniyet kemerlerini bağlı tutmaları ve türbülansın bitmesini beklemeleri gerekmektedir. Türbülans nedeniyle yolculuğun konforu etkilenmektedir ancak bilinmelidir ki bu esnada uçak sallanmaktadır ve normal kabul edilmektedir.

 

 

Havalimanında Yabancı İnsanlar Nasıl Yönlerini Bulur?

Günümüzde birçok insan hem ulaşım kolaylığı, hem de konforlu olmasından dolayı uçakla seyahat etmeyi tercih etmektedir. Seyahat edecek yolcuların, uçuş saatinden en az 2 saat öncesinde uçağın kalkış yapacağı havalimanında bulunmaları gerekmektedir. Havalimanlarında, yolcuların kolaylık sağlayabilmesi için farklı sistemler bulunmaktadır. Oldukça gelişmiş olan sistemler, büyük kolaylığın yanında zamandan tasarruf da yapmaktadır. Check-in, kontuar vb. işlemler bazen havalimanlarının yoğunluğuna bağlı olarak uzun sürebildiği için, bu süre zarfında yolcuların uçuş öncesi gerekli işlemleri tamamlayıp uçakların bulundukları kapılara gitmeleri gerekmektedir. Havalimanında bu tür uçuş öncesinde yapılması gereken işleri halledebilmenin yanında, havalimanı binası içinde gereken yerlere kolay bir şekilde ulaşabilmek zaman tasarrufu açısından oldukça önem taşımaktadır.

İnsanlar Gidecekleri Yerleri Nasıl Bulurlar?

Sıklıkla uçak yolculuğu yapan kişiler için bu durum daha kolay olabilmektedir. Ancak daha önce pek fazla uçakla seyahat etmeyen kişiler bazen zorluk yaşayabilmektedirler. Bu durum oldukça normaldir. Havalimanlarında, bu tür durumları kolaylaştıran sistemler bulunmaktadır. En kolay yöntem, terminal içerisinde bulunan yönlendirme tabelalarıdır. Engeli bulunmayan insanlar, yön tabelalarını takip ederek gidecekleri alana kolaylıklar varabilirler. Havalimanı işletmelerinin, engeli bulunan insanlar için uygun yön bulma sistemlerini, uluslararası kabul görmüş standartlarda tabelalar ile uyumlu olacak şekilde kurmaları gerekmektedir. Örneğin, duvar ve sütunlarda mimari özelliklerin düzenlenmesi ve zeminde ya da duvarda yön bulmak için hissedilebilir yüzeylerin olmasıdır. Bu tür tabelaların kullanılması gereken alanlar; Acil çıkış, tuvalet, asansör, oturma alanları, merdiven, kapı ve ayrılma alanları, ana koridorların dışında kalan kapılar ve geçiş yollarıdır. Yönlendirme tabelaları dışında, mobil cihazlar için geliştirilen uygulamalar da mevcuttur. Bu sayede, yön bulma imkânları da çeşitlenmektedir.

Örnek Uygulama

Amerika’nın Houston eyaletinde bulunmakta olan 2 havalimanını yılda yaklaşık olarak 55 milyon yolcu kullanmaktadır. Bulunan havalimanlarının yapıları oldukça büyük olduğu için insanlar karışıklık yaşamaktadır. 30 Haziran 2017 tarihinde kullanımına başlanan LocusMaps sistemi ile birlikte bu havalimanlarında seyahat eden yolcuların, aradıkları yerlere çok daha kolay bir şekilde varmaları hedeflenmiştir. Bu sistemin aynı zamanda, bir uygulama olarak cep telefonuna yüklenmesi zorunluluğu olmamaktadır. Web tabanlı bir sistem olmasından dolayı internet bağlantısı bulunan herhangi bir cihazdan kullanılabilmektedir. Bu sayede, havalimanlarını nadiren kullanan yolcular, telefonlarına bir uygulama yüklemeden kolaylıkla gidecekleri yerlere ulaşabileceklerdir.

 

 

‘Havacılık Kuralları Kanla Yazılmıştır’ Sözü Nereden Gelir?

Havayolu ulaşımı, istatistikî olarak en güvenli ulaşım yollarının başını çekmektedir. En güvenli ulaşım yolu olmasının nedenleri nelerdir? Geçmişte yaşanan kazaların bir etkisi var mıdır? Havayolu ulaşımı, insanların bulundukları bölgeden farklı bir yere gidebilmeleri için en hızlı ve konforlu yolların başında gelmektedir. Bu yüzden çoğu insan için artık hayatının bir parçası haline gelmiştir. Havacılık dünyası, dünden bugüne oldukça zor zamanları atlatarak gelmiştir.

 

Geçmişte meydana gelen kazaların bir etkisi var mı?

Günümüzdeki çoğu uçak yolculuğu emniyetli bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Geçmişte yapılan hatalar ve bu hataların yol açtığı ölümcül kazaların sonrasında, uzmanlar tarafından detaylı bir şekilde gerekli araştırmalar yapılmıştır. Araştırmaların sonuçlarında hangi hataların bu kazalara sebebiyet verdikleri ortaya çıkarıldıktan sonra, bu hataları en aza indirgemek için çeşitli yöntemler ve kurallar uygulamaya konulmuştur ve başarılı sonuçlar alınmıştır. Bu kurallar oldukça katı kurallardır ve uymayanlara çok ciddi yaptırımlar uygulanmaktadır.  Bu yüzden günümüzdeki birçok yolculuk güvenli bir şekilde gerçekleştirilmektedir. ‘Havacılık Kuralları Kanla Yazılır’ söylemi de, geçmişten günümüze kadar yaşanmış kazalardan ve bu kazalardan çıkarılan dersler sonucu, aynı kazaların tekrar yaşanmaması ve uçuş emniyetini korumak adına uygulamaya konulan kurallardan gelmektedir.

Geçmişte Yaşanan Kazalar Ve Sonuçlarında Konulan Bazı Kurallar

11 Eylül Saldırıları – 11 Eylül 2001 tarihinde gerçekleşen bu olaydan sonra, uçakların silah olarak kullanılmasının önüne geçebilmek için çeşitli önlemler alınmaya başlanıldı. Havacılık sektörü bu olaydan sonra, havada ve karada güvenliği artıran yeni kurallarla tanışmıştır.  Havalimanlarındaki güvenliği sağlayabilmek için ‘vücut tarayıcılar, gelişmiş X-Ray cihazları, patlayıcı iz detektörleri’ gibi teknolojiler kullanılmaya başlandı. Uçaklardaki güvenliği sağlayabilmek için ise uçak imalatçısı firmalar,  kokpit kapılarının şifrelerle kilitlenebilen ve darbelere dayanıklı olmaları için çeşitli sistemler geliştirmişlerdir.

Germanwings 9525 Sefer Sayılı Uçuşu – 24 Mart 2015 tarihinde gerçekleşen bu kazadan sonra, uçuş sırasında kokpitte en az 2 kişi bulunmasına yönelik önlem alınmıştır. Kokpitte bulunan pilotlardan birinin ya da ikisinin de görev yerini terk ettiği durumlarda, kabin ekipleri yerlerini dolduracaktır.   Buna ek olarak, pilotların sağlık durumları için sıkı muayeneler yürürlüğe konulmuştur.

resmin alt tagı

Herkes İçin Havacılık Derneği, 2015 yılında öğrenciler tarafından kurulan ve yönetilen bir dernek olarak İLK ve TEK olma özelliğiyle havacılık tarihine imzasını bırakmıştır.

Bugün itibariyle ise 3150+ üyesi ve 7 temsilciliği ile Havacılığın En Büyük Sivil Toplum Kuruluşu haline gelmiştir.

Mail Formu

     

    İletişim

    Yenişehir Mahallesi Osmanlı Bulvarı No:2 Ayport Sitesi A Blok Ofis No:2
    Pendik/ İstanbul

    info@herkesicinhavacilik.com