Pilotlar Neden Her Defasında İngilizce Anons Yapar ?
Wright Kardeşlerin 1903 yılında kendi yaptıkları uçakla gerçekleştirdikleri motorlu ve denetimli ilk insanlı uçuşla günümüz havacılığının temelleri atıldı. İlk önceleri askeri amaçlı kullanılan uçaklar, II. Dünya Savaşı’ndan sonra insan ve eşya taşımacılığı için kullanılarak ticari havacılık da gelişmeye başladı. İlk önceleri kısa menzilli olarak gerçekleştirilen uçuşlar, uçakların gelişimiyle birlikte uzun menzilli, denizaşırı uçuşlar yapılmaya başlandı. Ulusal bir taşımacılık olmaktan çıkıp uluslararası bir hal alınca da havacılık için genel kurallar ve düzenlemelere ihtiyaç duyuldu. Havacılık için belli standart oluşturmak isteyen devletler imzaladıkları sözleşmelerle ve kurdukları örgütlerle bu işi yürütmeye başladılar.
Havacılık Fonetiği
Hayatın her alanında olduğu gibi havacılıkta da iletişim çok önemlidir. Gerek pilotların kendi aralarında gerekse kuleyle arasında anlaşılır ve güvenilir bir iletişim uçuşun tüm safhalarının emniyetle gerçekleştirilmesi için gereklidir. Uluslararası sürdürülen bu operasyonlarda hata paylarını en aza indirmek ve yanlış anlaşılmaları önlemek için de havacılık adına ortak bir dilin oluşturulması kanaatine varan ICAO havacılığın dilini İngilizce olarak belirlemiş ve kendine ait kelimeleri, frezyolojisi ve kısaltmaları bulunan bir havacılık fonetiği geliştirmiştir.
Her Defasında Yapılan İngilizce Anonslar
Yapılan uçuş eğer iç hat ise ve o uçuşta yerel dili anlamayacak birinin bulunmadığı biliniyorsa bazen pilotlar inisiyatif kullanıp sadece yerel dilde anons yapabilir. Örneğin İzmir-Ankara uçuşunda uçakta yabancı bir yolcu olmadığı biliniyorsa ve pilot da uygun görürse anonsu yalnızca Türkçe yapar. Fakat prosedür olarak dilin İngilizce olmasından dolayı aslında her anonsunun İngilizcesini de yapmak durumundadır.