resmin alt tagı

Yenilenebilir Enerji Kaynakları ile Havacılık

Yenilenebilir Enerji Kaynakları ile Havacılık

Havacılık sektörü, artan nüfus ve küreselleşen dünya ile birlikte her geçen gün büyümeye devam ediyor. Bu büyüme, beraberinde önemli bir çevresel sorun getiriyor: Sera gazı emisyonları. Havacılık sektörü, küresel sera gazı emisyonlarının %2-3’ünden sorumlu tutulmaktadır. Bu emisyonlar, iklim değişikliği ve küresel ısınma gibi önemli sorunlara yol açmaktadır.

Bu noktada, yenilenebilir enerji kaynakları devreye giriyor. Yenilenebilir enerji kaynakları, fosil yakıtlara alternatif olarak, sürdürülebilir ve çevre dostu bir enerji kaynağı sunmaktadır. Havacılık sektöründe Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, sera gazı emisyonlarını önemli ölçüde azaltma potansiyeline sahiptir.

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Havacılıkta Kullanım Alanları:

  • Sürdürülebilir Havacılık Yakıtları: Sürdürülebilir havacılık yakıtları, fosil jet yakıtlarına alternatif olarak üretilen, biyokütle ve atık ürünlerden elde edilen yakıtlardır. Sürdürülebilir havacılık yakıtlarının kullanımı, jet yakıtı kaynaklı emisyonları %80’e kadar azaltabilir.
  • Elektrikli Uçaklar: Elektrikli uçaklar, geleneksel uçakların aksine, elektrikle çalışan motorlara sahiptir. Elektrikli uçaklar, havacılıkta sıfır emisyon hedefine ulaşmak için önemli bir potansiyele sahiptir.
  • Güneş Enerjisi: Havalimanlarında güneş panelleri kurarak, terminal binalarının ve diğer tesislerin enerji ihtiyacı karşılanabilir.
  • Rüzgâr Enerjisi: Rüzgâr türbinleri, havalimanlarında elektrik üretimi için kullanılabilir.
  • Hidrojen Enerjisi: Hidrojen, gelecekte havacılıkta önemli bir rol oynayabilir. Hidrojen yakıt hücreleri, elektrik üretmek için kullanılabilir ve bu elektrik, elektrikli uçakları çalıştırmak için kullanılabilir.

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Havacılıkta Kullanımının Avantajları:

  • Sera Gazı Emisyonlarının Azaltılması: Yenilenebilir enerji kaynaklarının havacılıkta kullanımı, sera gazı emisyonlarını önemli ölçüde azaltma potansiyeline sahiptir. Bu da iklim değişikliği ve küresel ısınma ile mücadelede önemli bir katkı sağlayacaktır.
  • Enerji Çeşitliliğinin Artırılması: Yenilenebilir enerji kaynakları, fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltarak enerji çeşitliliğin artmasına katkıda bulunur.
  • Ekonomik Kalkınma: Yenilenebilir enerji kaynaklarının havacılıkta kullanımı, yeni iş imkânları yaratabilir ve ekonomik kalkınmayı teşvik edebilir.

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Havacılıkta Kullanımının Önündeki Engeller:

  • Yüksek Maliyet: Yenilenebilir enerji kaynaklarının havacılıkta kullanımı, şu anda geleneksel enerji kaynaklarına göre daha yüksek maliyetlidir.
  • Teknolojinin Gelişmesi: Yenilenebilir enerji kaynaklarının havacılıkta yaygın olarak kullanılabilmesi için teknolojinin daha da geliştirilmesi gerekmektedir.
  • Altyapının Geliştirilmesi: Yenilenebilir enerji kaynaklarının havacılıkta kullanımı için gerekli altyapının geliştirilmesi gerekmektedir.

Yenilenebilir Enerji Kaynakları, havacılık sektörünün çevresel etkilerini azaltmak için önemli bir potansiyele sahiptir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının havacılıkta yaygın olarak kullanılabilmesi için kamu ve özel sektörün iş birliği yapması ve gerekli yatırımların yapılması önemlidir. Gelecekte, Yenilenebilir enerji kaynaklarının havacılık sektöründe önemli bir rol oynayacağına ve daha temiz ve sürdürülebilir bir havacılık sektörünün oluşmasına katkıda bulunacağına inanıyoruz.

 

Havacılık Sektörü Pandemiden Ne Derece Etkilenmiştir?

Gelişen ve değişen dünyada artan nüfusla beraber tüketim oranı da bir o kadar doğrudan artış göstermiştir. Bu tüketim oranları arasında en başta yer alan Maslow Piramidinde yer alan temel ihtiyaçlardan biri olan sosyalleşme ihtiyacını karşılamak için tatiller en uygun araçlar arasında yer alıyor. Elbette ki bu tatil deneyimini yaşamak için en büyük etken ulaşım başta gelmektedir. En güvenli ve hızlı ulaşım aracı olan uçaklar ise bu deneyimin gerçekleşmesinde çok büyük bir etken oluşturmaktadır. Hava yolu şirketleri için en verimli zamanlardan biri de tatil zamanlarından biridir. Havacılığın evrensel bir sektör olduğunu varsayarsak her hava yolu için verimli olan tatil dönemleri uçtuğu ülkeden ülkeye ve ülkesinde yer alan vatandaşların taleplerine bağlı şekilde gelişir. Bunun yanı sıra yurt içindeki tatil dönemleri de çok büyük bir katkı sağlamaktadır.

Havacılığa Covid-19 Etkileri

Covid-19 sebebiyle ülkelerin ülke giriş ve çıkışlarını kapatması veya kısıtlamalar getirerek sıkı bir denetimle ülkeye vatandaş kabul etmesi havacılık şirketlerinin idari, mali ve hukuksal anlamda iş yükü arttırmıştır. Ülkelerin sınır kapatmaları ve yurt içindeki seyahat kısıtlamalar sebebiyle hava yolu şirketlerinin gelirlerinde büyük bir mali kayıp yaşanmıştır. Sadece hava yolları değil havalimanı işleticileri, yer hizmetleri şirketleri ve havacılık sektöründe yer alan diğer kurum, kuruluş ve alt yüklenici hizmet firmaları mali kayıplar yaşamıştır. Bunun sonucunda bazı havacılık şirketleri kısa bir süreliğine operasyonlarını ülke içinde ve yurt dışındaki operasyon ve hizmetlerini minimize ederek lojistik, sağlık, tahliye gibi temel ihtiyaçlarını seyrini aksatmamak için minimize bir şekilde operasyonlarını gerçekleştirilmiştir. Havacılık şirketlerindeki personellerin maaşlarında indirim, ücretsiz izin veya en son tercih olarak işten çıkarmalar gerçekleşmiştir.

Tüm bu önlemlere rağmen bazı kurum ve işletmeler ayakta duramadı ve iflas bayrağını çekmek zorunda kaldı. Yakın zamanda belirli ülkelerin aşı çalışmaları olumlu sonuçlandı ve dünya genelinde Covid-19 için aşılanmaya başlandı aşılanma hızına bağlı olarak ülkeler yurt içi ve uluslararası uçuşlarında kısıtlamaları yavaş yavaş kaldırarak uçuşların başlamasına ön ayak oldu. Covid-19 sebebiyle hava taşımacılığı hizmeti veren şirketlerin yolcu grafiği düşerken evde kalma, karantinalar sebebiyle ve sağlık ihtiyaçlarındaki artıştan dolayı kargo departmanları pozitif yönde artmıştı kısıtlamalardan sonra yolcu grafikleri de kargo grafikleri kadar bir o kadar pozitif yönde yükselmeye başlamıştır. Artan yolcu grafiğinden dolayı kabin ve terminal içerisinde normal hayattan farklı şekilde kurallar da beraberinde geldi örnek vermek gerekirse maske, aşı ve temizlik gibi. Yukarıda bahsettiğimiz idari, mali ve hukuki açılarından bahsetmiştik bunu açmak gerekirse. Hukuki açıdan özellikle Amerika uçuşlarında karşılaştığımız kabin içerisinde maske yüzünden tartışma ve kavgalar artmıştır bu da havayollarının kural tanımaz yolcular için hukuk departmanın mesaisi arttığını söyleyebiliriz bunun yanı sıra Covid-19 ile beraber gelen kısıtlamalardan dolayı hukuksal boşluklar doğmuştur.

Havayolu Şirketlerinde Yeni Maliyetler

Mali açıdan da açmak gerekirse hava yolu şirketlerinin gider kaleminde yeni bir kalem olarak kesinlikle temizlik ve Covid-19 kaynaklı sticker, levha, maske, dezenfektan, eldiven gibi temizlik ve kişisel koruma ürünlerinin yoğun bir şekilde yolcu ve personellerin kullanıma sunmak için bir yeni bir maliyet yükü ortaya çıkmıştır. Son kısmımız olan idari kısma gelecek olursak hava taşımacılığı hizmeti ve yer hizmetleri veren şirketlerinde yer alan uçuş ekibi, yolcu hizmetlerindeki yer alan personellerin insanlarla birebir çok yakından temasta bulunmasından dolayı çalışan personeller Covid-19 yakalanabilmektedir bunun yanı sıra uçuş ekiplerinin yurt dışında bu tip bir durumda karşı karşıya kalması durumunda şirketin uçuş ekibi o ülkede zorunlu olarak karantinaya girmesinden dolayı idari, mali ve hukuksal açıdan yeni bir iş kolu çıkarmakta olup uçağın o ülkede eğer bir ülkeler arasında bir anlaşmazlık çıkarsa hava yolu şirketinin uçağı orada şirket için uzun bir süre sayılabilecek bir zaman kadar mahsur kalabilir ta ki o mürettebatı karantinası bitene kadar ya da yedek ekip gelinceye kadar. Bunların yanı sıra ülkelerin hem yurt içi hem de uluslararası Covid-19 kapsamında kurallarında vaka sayıları ve ölüm sayılarında değişikliklerine göre güncelleme gerçekleştirdikleri için hava taşımacılığı ve yer hizmetleri şirketlerindeki yolcu hizmetlerinin boarding ve genel uçağa kabul işlemleri esnasında ki kontrol edeceği evrak ve doküman sayısı da artış göstermiştir bununla beraber idari yük de artmıştır. Bu yazımızda Covid-19 pandemisinin öncesini biraz değindikten sonra kapanma ve şimdiki zamanı değerlendirdik ve anlatmaya çalıştık havacılık sadece yolcu uçakları ve hava yollarından ibaret olmadığı için en genel şekilde havacılık sektöründe yer alan her şirketin etkilendiği kaçınılmaz ve onların bu dönemde yaşadığı sıkıntılardan bahsetmeye çalıştık. Umarız pandemisiz ve karantinasız günlerde masmavi, açık gökyüzünde tüm havacılık işletmeleri sağlıklı bir şekilde operasyonlarına devam edebilir.

Bir Uçak Günde Sadece Bir Defa Mı Uçar?

Her geçen gün genişleyen havacılık sektöründe uçaklar dur durak bilmeden mesai yapıyor. Havacılık sektörü 7/24 canlı bir sektördür. Binlerce uçağın olduğu bu sektörde her gün milyonlarca yolcu, kargo, taşıt gibi akla gelebilecek birçok canlı ve cansız varlık taşınıyor. Bu kadar hareketli bir sektörde bir uçağın günde bir kere uçuş yapması sizce mümkün mü? En basit halini düşünürsek uçaklar bazı noktalara aktarmalı olarak uçuş yapar. Hem fazla yolcu taşıma imkânı hem de mali açıdan tasarruf sağlayan bu sistemde zorunlu durumlar ya da anlaşmalar hariç iki uçak kullanılması pek görülebilen bir durum değildir. Sadece aktarmalı uçuşları bile düşünsek hiçbir uçak günde sadece bir kere uçuş yapmaz. Özellikle yurtdışı uçuşlarında 3 noktaya iniş yapan uçaklar çok sık bulunmaktadır. Mesela THY her gün 200 binden fazla yolcu taşıyor ve neredeyse her dakikada bir uçuş gerçekleştiriyorlar. Bu kadar çok uçuş gerçekleştiren bir firmanın uçaklarının günde sadece bir kere uçması imkânsızdır.

Birden fazla uçuş yapan uçaklar iniş yaptıkları noktalarda yakıt, ikram gibi ihtiyaçlarını giderip bir sonra ki noktaya uçuşlarını gerçekleştirebilirler.  Uçakların yaptıkları mesailer yılın farklı zamanlarında değişiklik gösterebilir. Normal bir gün için de gökyüzünde 10 000 ile 14 000 arası uçak bulunabilir. Yoğun bir günde ise bu sayı 20 000’i bulabilir. Gün içinde gökyüzünde ki uçakların çoğu ise tekrar eden uçuşlar yapar.  Bu kadar uçuşun yapıldığı sektörde firmaların uçaklarına sadece bir uçuş yaptırması pek mümkün değildir. Birçok açıdan da zarar ettirtir. Bu yüzden uçaklar günde birden fazla kez uçuş yapabilir bu uçuşların sayıları da artabilmektedir.

‘Havacılık Kuralları Kanla Yazılmıştır’ Sözü Nereden Gelir?

Havayolu ulaşımı, istatistikî olarak en güvenli ulaşım yollarının başını çekmektedir. En güvenli ulaşım yolu olmasının nedenleri nelerdir? Geçmişte yaşanan kazaların bir etkisi var mıdır? Havayolu ulaşımı, insanların bulundukları bölgeden farklı bir yere gidebilmeleri için en hızlı ve konforlu yolların başında gelmektedir. Bu yüzden çoğu insan için artık hayatının bir parçası haline gelmiştir. Havacılık dünyası, dünden bugüne oldukça zor zamanları atlatarak gelmiştir.

 

Geçmişte meydana gelen kazaların bir etkisi var mı?

Günümüzdeki çoğu uçak yolculuğu emniyetli bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Geçmişte yapılan hatalar ve bu hataların yol açtığı ölümcül kazaların sonrasında, uzmanlar tarafından detaylı bir şekilde gerekli araştırmalar yapılmıştır. Araştırmaların sonuçlarında hangi hataların bu kazalara sebebiyet verdikleri ortaya çıkarıldıktan sonra, bu hataları en aza indirgemek için çeşitli yöntemler ve kurallar uygulamaya konulmuştur ve başarılı sonuçlar alınmıştır. Bu kurallar oldukça katı kurallardır ve uymayanlara çok ciddi yaptırımlar uygulanmaktadır.  Bu yüzden günümüzdeki birçok yolculuk güvenli bir şekilde gerçekleştirilmektedir. ‘Havacılık Kuralları Kanla Yazılır’ söylemi de, geçmişten günümüze kadar yaşanmış kazalardan ve bu kazalardan çıkarılan dersler sonucu, aynı kazaların tekrar yaşanmaması ve uçuş emniyetini korumak adına uygulamaya konulan kurallardan gelmektedir.

Geçmişte Yaşanan Kazalar Ve Sonuçlarında Konulan Bazı Kurallar

11 Eylül Saldırıları – 11 Eylül 2001 tarihinde gerçekleşen bu olaydan sonra, uçakların silah olarak kullanılmasının önüne geçebilmek için çeşitli önlemler alınmaya başlanıldı. Havacılık sektörü bu olaydan sonra, havada ve karada güvenliği artıran yeni kurallarla tanışmıştır.  Havalimanlarındaki güvenliği sağlayabilmek için ‘vücut tarayıcılar, gelişmiş X-Ray cihazları, patlayıcı iz detektörleri’ gibi teknolojiler kullanılmaya başlandı. Uçaklardaki güvenliği sağlayabilmek için ise uçak imalatçısı firmalar,  kokpit kapılarının şifrelerle kilitlenebilen ve darbelere dayanıklı olmaları için çeşitli sistemler geliştirmişlerdir.

Germanwings 9525 Sefer Sayılı Uçuşu – 24 Mart 2015 tarihinde gerçekleşen bu kazadan sonra, uçuş sırasında kokpitte en az 2 kişi bulunmasına yönelik önlem alınmıştır. Kokpitte bulunan pilotlardan birinin ya da ikisinin de görev yerini terk ettiği durumlarda, kabin ekipleri yerlerini dolduracaktır.   Buna ek olarak, pilotların sağlık durumları için sıkı muayeneler yürürlüğe konulmuştur.

resmin alt tagı

Herkes İçin Havacılık Derneği, 2015 yılında öğrenciler tarafından kurulan ve yönetilen bir dernek olarak İLK ve TEK olma özelliğiyle havacılık tarihine imzasını bırakmıştır.

Bugün itibariyle ise 3150+ üyesi ve 7 temsilciliği ile Havacılığın En Büyük Sivil Toplum Kuruluşu haline gelmiştir.

Mail Formu

     

    İletişim

    Yenişehir Mahallesi Osmanlı Bulvarı No:2 Ayport Sitesi A Blok Ofis No:2
    Pendik/ İstanbul

    info@herkesicinhavacilik.com