resmin alt tagı

Yolcu Uçakları Gösteri Uçakları Gibi Keskin Manevra Yapabilir Mi?

Boeing 787-9 Dreamliner uçağı Paris hava gösterileri için prova yaparken görüntülenmişti. Normal kalkış yapan uçak bir anda dikey bir şekilde yükselmeye başlamıştı. Böyle bir kalkışı normal havaalanlarında görmemiz mümkün değil.

Dik tırmanış büyük bir hava direnci ortaya çıkarır çünkü uçak ileri doğru giderken normalden daha az aerodinamik bir konumdadır. Uçağın hızını azaltır ve neredeyse durma noktasına gelmektedir. Bunun sırrı kanatların altında bulunan iki büyük General Electric motorunda yatıyor. Birden fazla motora sahip bütün uçaklar tüm motorları kullanmadan kalkış gücüne sahip olmalıdırlar. Yani uçak eğer 2 motora sahipse kalkışı tek motorla, dört motorluysa üç motorla kalkış yapabilmelidir.

Askeri uçaklar ise sesten hızlı uçabilen ve manevra yeteneği yüksek araçlardır. Bu sebeple bu tür dik manevraları ve kalkışları daha rahat yapabilirler. Uçaklar Nasıl Manevra Yapar?

Uçağı havada tutan dört temel kuvvet vardır bunlar taşıma, ağırlık itme ve sürükleme kuvvetleridir. Uçağa etki eden dört kuvvet birbirini dengelediği zaman uçak sabit hızda ilerler.

  • İstikamet Dümeni (Rudder) uçağın kuyruk bölümünde bulunur uçağın dönüş (yaw) kontrolünü ve uçuşta uçağın sağa, sola manevra yapmasını sağlar.
  • Elevatör ise uçağın yukarı aşağı (yunuslama) kontrolünü sağlar.
  • Aileron uçağın yatış (roll) kontrolünü sağlamaktadır. Aileronlar birbirinin tersi yönünde hareket sağlar. Yani kanadın altında hareket eden aileronlar çarpan hava sayesinde kanadı yukarı kaldırırken, yukarı çıkan aileronlar ise kanadı aşağı yönde hareket ettirir.

Yıldırım Çarpması Uçağın İçindekileri Etkiler Mi?

Ticari yolcu uçakları yılda ortalama 2 defa yıldırım çarpmasına maruz kalmaktadır. Yıldırım çarpması uçaklar için alışılmış bir durumdur ve uçuş güvenliğini tehlikeye sokabilmektedir.

Yıldırım Çarpması Nasıl Olur?

Yıldırım, bulut ile yer arasında meydana gelen yüksek gerilimli doğal bir elektriksel boşalma olayıdır. Uçak havada yıldırım çarpmasına maruz kalırsa güçlü bir ses ve onunla beraber parlak bir ışık ortaya çıkar ve hafif sarsılmalar meydana gelebilir. Uçakların kanat uçlarında statik elektrik yükünü havaya dağıtan sivri metal çıkıntılar bulunmaktadır bu metal çıkıntılar sayesinde uçak yıldırım çarpmasından etkilenmemektedir. Yıldırım Çarpması Uçağın İçindekileri Etkiler Mi?

Uçaklar “Faraday Kafesi” sistemine uygun olarak tasarlanır. Uçağa yıldırım çarpması durumunda yıldırım uçağa ve uçak içine zarar vermeden havaya karışır. Uçak gövdesinde bulunan anti statik özellikteki boya, elektriğin uçak içine geçmesini önler. Yıldırımlara karşı özel olarak tasarlanmış olan, gövdedeki statik elektriğin havaya karışmasını sağlayan özel aletler sayesinde, oluşan yıldırım çarpmaları uçağın önemli parçaları için önemli bir tehlike oluşturmaz. Yıldırım çarpması durumunda sadece uçak gövdesinde birkaç perçem hasar alabilir. Bu da öngörülen bir durumdur.

Yangın Söndürme Uçakları Nasıl Çalışır?

Dünyada her yıl yaklaşık olarak 7 milyon yangın ihbarı yapılmakta. İstatistiklere bakıldığında ise Türkiye’de her yıl ortalama 3 bin orman yangını çıkıyor. Çıkan bu yangınlara en etkili müdahale ise Yangın söndürme uçakları ile yapılmaktadır. Orman yangınlarına havadan ilk müdahale 1930’da Ford Tri-Motor uçağı ile yangın bölgesine su dolu bir fıçı atılmasıyla gerçekleşti. Günümüze bakıldığında ise çok daha farklı havadan yangın söndürme teknikleri kullanılmaktadır. Yangın bölgesine uçak ya da helikopterle söndürücü madde dökmek, olay bölgesine paraşüt veya helikopterden iple itfaiyeci indirmek de yaygın olarak kullanılan yöntemlerdendir. Peki Bu Yangın Söndürme Uçakları Nasıl Çalışır?

Yangın söndürme uçaklarını, belli dolum tesislerinden gerekli söndürücü malzemeleri alıp ateşin üstüne bırakanlar ve dolum tesislerine ihtiyaç olmadan, göl veya büyük nehir gibi büyük ve geniş su kaynaklarından yükü alıp yangına müdahale şeklinde 2 farklı başlıkta incelenebilir.

Taşıdıkları söndürücü miktarına göre dört gruba ayrılmakta:

  1. Hafif (Light) Sınıf: 3 bin 800 litrenin altında yük taşıyanlar
  2. Orta (Medium) Sınıf: 3 bin 800 litre ve 38 bin litre arasındaki yük miktarını taşıyanlar
  3. Ağır (Heavy) Sınıf: 38 bin litre 76 bin litrenin arasındaki yük miktarını taşıyanlar
  4. Süper Ağır (Super Heavy) Sınıf :76 bin litre üstü yük miktarı taşıyanlar

Dünyanın Yangınla Mücadele Eden En Büyük Hava Aracı ‘SUPERTANKER’

Boeing 747-400’den dönüştürülmüş, dünyanın en büyük yangın söndürme uçağı Supertanker,8 basınçlandırılmış tankında yangın söndürme için özel jel, köpük gibi kimyasalları ve yaklaşık 90 bin litre suyu taşıyabilmektedir. Bu tanklarda bulunan sıvılar 4 ayrı pompalama sistemiyle aynı anda büyük bir kuvvetle boşaltılabildiği gibi yapay yağmur şeklinde de tahliye edilebiliyor.30 dakika gibi kısa sürede bütün tankları doldurulmaktadır. Jel, köpük uçaklardan 2 kat daha fazla sıvı kapasitesine sahiptir.

Türkiye’de Kullanılan İlk Yangın Söndürme Uçağı

Tarım uçağı olan M-18 Dromader, aynı zamanda yangın söndürme amaçlı olarak da kullanılmaktadır. İlk uçuşunu 1976 da gerçekleştiren tek motorlu uçak yaklaşık 2 bin 200 litre su kapasitesine sahip. Türk Hava Kurumu filosunda 11 adet M-18 Dromader bulunuyor ve 1986’dan beri kullanılıyordu. Yaptığı denetlemeler sonucunda THK’nın bakım yetkilerini elinden alan SHGM, şu anda bu uçaklardan sadece 4 tanesinin kullanımına izin vermektedir.

Uçaklarda Kalkarken Neden Perdelerin Açık Olunmasını İsterler?

Sık sık uçakla seyahat eden biriyseniz kalkış ve inişlerde güneşliklerin açık konumda olması gerektiği anonsunun yapıldığını muhtemelen duymuşsunuzdur. Kabin Ekibi Neden Güneşliklerin Açık Olmasını İster?

Kalkış ve inişlerde ortaya çıkan güzel manzarayı izlemek ilk akla gelen nedenlerden birisi olsa da asıl sebep güvenliktir. Farkında olmasak da güvenlik için yaptığımız birkaç işlemden birisidir, güneşliklerin açılması kabin ekibinin dışarıyı rahat şekilde görüp, dışarıda yaşanan olaylara hakim olmasını sağlar. Perdenin Açık Olması Acil Durumlara Yardımcı Olur Mu?

Perdelerin özellikle iniş ve kalkışlarda açık tutulmasının en büyük sebeplerinden birisi, kazaların en sık iniş ve kalkışta yaşanmasından dolayıdır. Acil bir durum veya herhangi bir sorun olduğunda kabin ekibinin dışarıyı görüp tahliye için hangi kapıların açılacağına karar vermesi gerekmektedir. Bu yüzden güneşliklerin açık olması istenir.

Sesten Hızlı Uçabilen Yolcu Uçağı, Concorde! 

Concorde için sadece sesten hızlı uçabilen bir uçak demek yeterli olmaz, sesin tam 2 kat hızında uçabilmekteydi.

Concorde’un Üretim Aşaması 

Concorde’un yapım fikri ilk 1965 yılında ortaya çıktı. Bu amaç doğrultusunda ilk olarak İngiltere’de ‘Sesten hızlı uçak komitesi’ kuruldu. Proje İngiltere ve Fransa ile imzalanan anlaşma çerçevesinde geliştirilmiştir. Concorde uçağı ilk deneme uçuşunu 2 Mart 1969 tarihinde Fransa’nın Toulouse kentinde yaptı. İlk sesten hızlı uçuşunu ise 1 Ekim 1969 tarihinde gerçekleştirmiştir, resmi olarak hizmete bundan 7 yıl sonra yani 21 Ocak 1976 da girmiştir. Concorde normal uçuşta saatte 2bin 132 kilometre hıza erişiyor ve yerden 18 bin 200 metre yükseklikte uçuyordu. Normal yolcu uçaklarının yaklaşık 5 saatte aştığı Atlantik’i Concorde uçakları normal şartlarda 3 saatte aşabiliyordu. Concorde’un dış yüzeyi çok hafif ve ısıya dayanıklı titanyum malzemesinden üretilmişti. Uçuş sırasında diğer uçaklar kalorifer çalıştırırken sürtünme nedeniyle gövde çok fazla ısındığı için Concorde soğutuluyordu. Stratosferde 18 bin metre yükseklikte uçtuğu için uçak sarsılmıyor ve türbülansa girmiyordu.

Concorde’un Yapısal Özellikleri

Tek koridorlu 2+2 oturma düzenine sahip ve 100 yolcu kapasitesi olan Concorde delta şeklindeki kanatları ve kanatların altında bulunan turbojet motorları, uzun ve ince tüpe benzeyen dar gövdesi ve aşağı yukarı hareket edebilen burnu sayesinde diğer yolcu uçaklarından kolaylıkla ayırt edilebilmekteydi.

Concorde Uçağının Uçuş Maliyeti Ne Kadardı?

Uçak uçuş süresinin %60’lık kısmında full power % afterburn kullanmaktadır. Afterburn ise yakıt tüketimini oldukça artırmaktadır. Kendisinden 2,5 kat fazla yolcu taşıyan bir uçaktan tam 4 kat fazla yakıt tüketmekteydi. Concorde 1 yolcusu için 100 km de yaklaşık 20 litre kerosen tüketmektedir. Sadece bir yolcunun yakıt maliyeti 1.080 TL ye ulaşmaktadır. Uçuş bakım maliyetleri ve işletme maliyetleri eklendiğinde ise bu rakam katlanarak artar. 2003 yılında bir yolcu bileti 6000 $ ulaşmıştır. Tek bir operasyonda yaklaşık 90.000 litre yakıt tüketmektedir. 1 Concorde uçağını kaldırmak 6 adet Boeing 747 seferine eşdeğer maliyet gerektirmekteydi. Uçağın maliyeti proje başında düşünülen miktarın 6 kat üzerine çıkmıştır. Bu yüzden teknoloji, mühendislik ve tasarım harikası olarak görülen Concorde ticari açıdan ise büyük bir hüsran olarak görülmektedir. Concorde’un Son Seferi

25 Temmuz 2000 yılında Paris Charles de Gaulle Havaalanı’ndan kalkışından 1,5 dakika sonra geçirdiği kaza sebebiyle uçuşlar durdurulmuştur. Güvenirliliğin az, maliyetin yüksek olması ve yolcu kapasitesinin sınırlı olmasından dolayı üretimden kaldırılmıştır. Son ticari seferini ise 24 Ekim 2003 tarihinde Londra-New York arası yapmıştır.

Concorde Genel Özellikleri

  • Mürettebat:9
  • Kapasite: 92-120 yolcu
  • Uzunluk:61,65 m
  • Kanat Açıklığı:25,6 m
  • Yükseklik:12,20 m
  • Yakıt Kapasitesi:95.680 kg
  • Boş Ağrlık:78.700 kg
  • Motor :4*Rolls Royce-Snecma Olympus 593
  • Menzil:7.250 km
  • Seyir Sürati:2.158km/s (Mach 2.02)

ICAO ve IATA Kodları Neye Göre Verilir?

Havalimanı kodu dediğimiz zaman aklımıza ilk olarak uçak bileti alırken kalkış ve varış şehirlerinin yanında yazan 3 harfli IATA kodu gelmektedir. Bunun yanı sıra havalimanlarının tanımlanmasında kullanılan ve dünyadaki bütün havalimanlarını kapsayan 4 harfli ICAO kodu bulunmaktadır. ICAO Kodu Neye Göre Verilir?

ICAO hava meydanı kodları ya da resmi adıyla yer bildirici (location indicators) dünyada ki tüm hava meydanlarını tanımlamak için her meydana özel olarak oluşturulmuş 4 harfli kodlardır. Bu kodlar belirlenirken ülke ve bölgeler arasında yapılmış sınıflandırılmalardan yararlanılır.

İlk harf havalimanın bulunduğu bölgeyi

Örnek: L- Güney AVRUPA

İkinci harf ise bulunduğu ülkeyi tanımlar.

Örnek: T- Türkiye

Bundan sonra gelen 3. Ve 4. Harf ise her bir havalimanı için özel olan ve genelde sırayla belirlenen harflerdir.

Örnek: FJ- Sabiha Gökçen

Öneklerde vermiş olduğumuz kodları birleştirdiğimizde LTFJ, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanına ait ICAO kodudur. IATA Kodu Neye Göre Verilir?

Uçak bileti alırken ve bagaj etiketlerinde sıklıkla karşılaştığımız, çoğunlukla şehir ve havalimanı isimlerinden seçilerek Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) tarafından konum belirleyici olarak oluşturulan 3 harfli kodlardır.

  • Sabiha Gökçen Havalimanı – SAW
  • Ankara Esenboğa Havalimanı-ESB
  • Trabzon Havalimanı-TZX

F-35 / Helmet Mounted Display – Kask Monteli Ekran

Havacılık tarihinde daha önce örneği bulunmayan ve her pilot için özel olarak üretilen F-35 kask fiyatıyla da dikkatleri üzerine çekmekte.

F-35 Lightning 2, savaşlarda her bir amaç için farklı uçakların kullanılması yerine sadece tek bir uçağın savaş esnasında bütün görevleri yerine getirmesi amacıyla tasarlanmış bir saldırı uçağıdır. Bugüne kadar üretilmiş en gelişmiş savaş uçaklarından birisi olan F-35 Lightning 2’nin üretim projesine ise ülkemiz 2002 yılında dahil olmuştur. 2018 yılında yapılan ilk teslimatla Türk Hava Kuvvetleri envanterine katılan saldırı uçakları F 35’leri kullanan pilotlarımızın taktığı kaskların fiyatları ise yaklaşık 600.000$’dı. 2019 yılında ise bu fiyatın 737.000 $’a yükseldiği söylenmekte.

F-35 / Helmet Mounted Display – Kask Monteli Ekran Özellikleri

F35’de bulunan yüzlerce sensörden gelen verileri analiz ederek, pilotun düşmanı görmesini ve hızlıca bir hamle yapması için baş hizasında yer alan saydam gösterge artık yetersiz gelmektedir. HMDS Kask baş yön bilgisi, hava hızı, irtifa, hedef durumu ve uyarılar gibi görevi başarıyla tamamlamak için gerekli olan tüm verileri pilota klasik saydam cam gösterge yerine kaskın siperliği üzerinden verilmektedir. Kask sayesinde pilotun iş yükü azalırken, bir pilot için en önemli olan hızlı karar verme yetisine de yardımcı olmaktadır. Uçağın dış çevresini tamamen sarmış sensörler ve HMDS Kask sayesinde pilot etrafında meydana gelen tüm tehditleri ve olayları dışarıya bakmadan görebilmektedir.

Üst düzey teknoloji harikası olan bu kasktan pilotların en çok şikayetçi oldukları durum ise 2,44 kg ağırlığında olmasıdır.

resmin alt tagı

Herkes İçin Havacılık Derneği, 2015 yılında öğrenciler tarafından kurulan ve yönetilen bir dernek olarak İLK ve TEK olma özelliğiyle havacılık tarihine imzasını bırakmıştır.

Bugün itibariyle ise 3150+ üyesi ve 7 temsilciliği ile Havacılığın En Büyük Sivil Toplum Kuruluşu haline gelmiştir.

Mail Formu

     

    İletişim

    Yenişehir Mahallesi Osmanlı Bulvarı No:2 Ayport Sitesi A Blok Ofis No:2
    Pendik/ İstanbul

    info@herkesicinhavacilik.com