resmin alt tagı

Uçakta Ne Gibi Yiyecekler Bulunur?

Her hava yolu şirketi yolcularına yiyecek ve içecek servisinde bulunur. Bu uçuş sürenizin uzunluğuna ve hangi sınıfta yolculuk ettiğinize bağlı olarak değişiklik gösterir.

İç hat uçuşlarda çoğunlukla;

  • Sandviç,
  • Zeytinyağlı yemek ve
  • Tatlı ikramları bulunur.

Bunun yanında içeceklerden de yararlanma şansınız oluyor. Sıcak içecekler de istediğiniz takdirde kabin ekibi tarafından hazırlanarak ikram ediliyor. Ayrıca özel olarak bildirmek istediğiniz hizmetleri uçuştan 1 gün önce hava yolu şirketine bildirebilirsiniz. Alerjiniz varsa bunu da 1 gün öncesinden bildirirseniz size özel yemekler ve içecekler hazırlanır.

Servis edilen yiyecekler uçuş saatlerine göre planlanıyor. Okyanus aşırı uçarsanız ayrı, aynı kıta içerisinde uçarsanız ayrı menüler hazırlanıyor. İç hat seferlerde Business sınıflarında genellikle;

  • Köfte,
  • Mantı,
  • Yaprak sarma gibi ayrıcalıklı ikram servislerinden yararlanabiliyorsunuz.

Okyanus aşırı seferlerde Business sınıflarında da sıcak içecek, çorba gibi ikramlar sunulabiliyor. Ayrıca bazı hava yolu şirketleri kişiye özel diyet yiyecekler ve vejetaryenlere özgü yiyecek hizmeti de sunmaktadır. Çocuk yemekleri ve dini yemek tercihleri olarak hazırlayıp hizmet sunan şirketler de mevcut. Kalkış ve iniş anı harici yiyecek- içecek servisi sunan uçaklarda her zaman atıştırmalık lezzetler de bulabilirsiniz. Hava yolları genelde bu hizmet karşısında ücret talep etmiyor ancak ücret talep eden hava yollarında bulunmaktadır.

Uçakların Anahtarı Var Mıdır?

Yaygın bir sorudur ve sorulması doğaldır. Uçaklarda anahtar var mı? Bu sorunun cevabı uçağa bağlıdır. Cessna da dahil olmak üzere bazı küçük uçaklar, motoru çalıştırmak için kontak anahtarlarına sahipken, birçok büyük uçaklar anahtar kullanmaz. Genel bir kural olarak, daha büyük ticari uçaklar tipik olarak anahtarlara sahip değildir. Uçak ne kadar büyükse, bir anahtara ihtiyaç duyma olasılığı o kadar düşüktür. Bunun yerine düğmeler kullanılır.

Büyük Uçakların Anahtarı Yoksa Çalınmıyor Mu?

Büyük ticari uçaklar anahtar ile değil düğme vasıtasıyla çalıştırılır. Anahtarları olmadıkları için akıllara ‘’Nasıl çalınmıyor?’’ gibi sorular gelebilir. Büyük ticari uçaklar yerdeyken kilitli hangara yerleştirilirler veya sürekli gözetim altında oldukları için güvende olduklarından emin olunabilir.

Cessna veya Piper uçakları gibi daha küçük uçaklar, geceleri her zaman güvenli bir yere bırakılmadığı için kullanılmadıkları zaman kontak anahtarlarına ihtiyaç duyar. Çoğu durumda motoru çalıştırmak için kullanılan anahtar ile uçak kapısı için kullanılan anahtar aynıdır. Ayrıca Boeing 737 de bir anahtara sahiptir ancak o anahtar sadece uçağın kapısını açan basit bir anahtardır.

Rötarlı Uçağın Hava Yoluna Gecikme Maliyeti Ne Kadardır?

Hava yolu işletmeleri ticari amaçlı uçuş yaptıklarından dolayı maliyetleri üzerinde etkili olan faktörlere karşı duyarlıdırlar. Bu faktörlerin en önemlilerinden biri de uçuşta yaşanan gecikmelerdir. Uçuş gecikmeleri hava yolu işletmelerinin maliyetlerini uzun ve kısa dönemde arttırmaktadır. Yapılan değerlemelerde, hava yolu sektörünün en büyük sorunlarından birinin uçuş gecikmeleri olduğu ispatlanmıştır. Çünkü uçuş gecikmeleri şirketlere yüksek maliyete yol açmasının yanı sıra yolcu tatminsizliğini de doğurur.

Uzun dönemde toplam yıllık uçuş gecikme maliyetleri ortalama 12,4 milyar U.S $’dır. Bu da tüm hava yolu işletmelerinin toplam işletme maliyetinin %15’ini oluşturuyor. Kısa dönemde toplam yıllık gecikme maliyeti ise ortalama 2,3 milyar U.S $’dır. Bu da tüm hava yolu işletmeleri için toplam yakıt ve personel giderlerinin %10’unu oluşturmaktadır.

Uçuş Gecikmelerinde Çeşitli Safhalar

  • Yerdeki dönüş hareketleri,
  • Kalkıştan önceki taksi hareketleri,
  • Uçuş hareketleri,
  • İnişten sonraki taksi hareketleridir.

Bu konuyla ilgili ABD’de ve gerekse Avrupa’da yapılmış birçok akademik çalışma bulunuyor. Bunlardan kalkış öncesi yapılan taksi hareketini ele alacak olursak dar gövdeli çeşitli uçak tipleri dakikada 15 ile 25 kg kadar akaryakıt harcadığını söyleyebiliriz. Dünyanın en işlek havalimanlarında 500 ilâ 600 civarında kalkış olduğunu düşünürsek;

  • 500 kalkış*20 kg = 10 ton yakıt harcandığını görürüz.
  • Jet A-1 yakıt fiyatı: 630 USD/mt (Aralık 2019)
  • 630 USD*10 ton= 6300 USD
  • 6300 USD*365 gün= 2,3 milyon USD

Bu ortalama hesaplamaların içine iniş sonrası taksi beklemelerini de eklersek çok daha ciddi maliyetler ortaya çıkmış olduğunu görürüz.

Jet Uçaklarıyla, Yolcu Uçaklarının Motorları Neden Farklıdır?

Uçağın kalbi olarak görülen motorlar farklı özelliklere göre farklı uçak tiplerinin ihtiyaç duyduğu performanslar için üretilir. Bir uçak motorunun iki ana performans kriteri vardır. Bu iki ana performans kriteri kuvvet(güç) ve tüketilen yakıt miktarıdır. Burada ikilemde kalınan bir durum vardır. Bunlardan biri yakıt verimliliği arttıkça oluşturulabilecek maksimum kuvvet azalır; ikincisi ise maksimum kuvvet arttıkça tüketilen yakıt artar.

İşte jet uçaklarıyla yolcu uçaklarının farklı motorları kullanmasının sebebi de budur. Çünkü iki farklı uçak tipinin ihtiyaç duyduğu ana performansı farklıdır. Jet uçakların esas ihtiyaç duyduğu performans kuvvet(güç) iken, yolcu uçaklarının yakıt verimliliğidir.

Turbofan Motor:

Gaz türbinli motorların günümüzdeki en gelişmiş tipi, turbofan motorlardır. Turbofan motorun yapısında bir hava alığı, kompresör, yanma odası, fan ve bir egzoz lülesi bulunmaktadır. Türbinden sağlanan enerjinin bir kısmı fana güç sağlamak için kullanılır. Turbofan motoru sınırlı bir uçuş bölgesinde turbojet motordan daha verimlidir.

Turbojet Motor:

Eski tip hava solumalı motordur. Hava girişi, kompresör, yanma odası, türbin ve nozzle’dan oluşur. Gaz türbini mil vasıtası ile kompresörü hareket ettirir. Aynı devirde dönerler. Ses hızı altında verimli değildirler ve aşırı gürültü yaparlar. Savaş uçakları ve cruise füzelerinde kullanılır.

Yolcu uçaklarında yakıt verimliliği, yüksek manevra kabiliyetinden daha önemli olduğu için turbofan motorları kullanılır. Turbofan motorları, turbojet motorlara göre yakıt verimliliği ile kuvvet arasında bir denge oluşturmaya çalışır. Turbojet motorlar genellikle askeri jet uçaklarında kullanılır. Turbofanlara göre daha yüksek itki kuvveti oluşturan, yüksek performanslı ve yakıt tüketiminde hiç de ekonomik olmayan bir motor türüdür.

Havalimanı Yıldızları Neye Göre Verilir?

Skytrax Dünya Havalimanı Yıldız Derecelendirilmesi, havalimanı endüstrisi için uluslararası bir kalite değerlendirme ölçütü haline geldi. Skytrax, havalimanı ürün ve hizmetlerinin müşteriye yönelik alanları için 1 ve 5 yıldız aralığında derecelendirmeler yapmaktadır. Bu derecelendirmeler havalimanı web sitesinden terminal otel kalitesine kadar 30 farklı müşteriye yönelik alanları kapsar. En büyük merkezlerden küçük bölgesel tesislere kadar tüm havalimanları aynı temel kriterler kullanılarak değerlendirilir. Nihai derecelendirmeler, havalimanı denetimi tamamlandığında veya denetim ekibi tarafından havalimanı değerlendirmesini yapmaya yetecek kadar veri toplandığında uygulanır. Ürün derecelendirmeleri arasında;

  • Havalimanı web sitesi,
  • Yön bulma,
  • Terminal tasarımı,
  • Bakım ve temizlik,
  • Yolcu akışları ve verimlilikleri,
  • Tuvaletler,
  • WiFi,
  • Alışveriş ve yemek gibi kriterler esas alınır.

Hizmet derecelendirmeleri arasında;

  • Mağazalarda, restoranlarda ve kafelerde çalışan personel,
  • Göçmenlik, polis, güvenlik gibi resmi personel,
  • Verimlilik standartları,
  • Hizmet tutarlılığı,
  • Personellerin tutumları,
  • Misafirperverlik/ samimiyet,
  • Dil gibi beceriler esas alınır.

Yıldız Derecelendirme Seviyeleri Nelerdir?

1 Yıldız: Bir ürün veya hizmet standardının çok zayıf olduğunu gösterir. Nadiren uygulanır.

2 Yıldız: Havalimanı tesislerinin ve olanaklarının zayıf olduğu zaman ve tipik demografik beklentisine uygun olmadığı zamanlarda kullanılır.

3 Yıldız: Personel hizmet standartlarının adil veya ortalama olduğu durumlarda kullanılır.

4 Yıldız: Personel hizmetinin veya ürün standartlarının iyi (ancak en iyi değil) kalitede olduğunu belirtir.

5 Yıldız: Personel hizmetinin veya ürün standartlarının en iyi kalitede olduğunu belirtir.

Görüş ile Meteorolojik Görüş Arasındaki Fark Nedir?

Uçuş faaliyetlerini etkileyen, meteorolojik olayların gözlem ve tahminlerini kapsamına alan, meteorolojinin havacılıkla ilgilenen dalına havacılık meteorolojisi denir. Bu meteoroloji dalı havacılık sektörü için çok önemlidir. Uçakların uçuş emniyetini etkileyebilecek olayların büyük bir çoğunluğu meteorolojik olaylardan çıkar.

Görüş

Görüş veya diğer adıyla rüyet, hava durumuna bağlı olarak uygun boyutları olan bir nesnenin atmosferik koşullara bağlı olarak görülebileceği en uzak mesafeyi tanımlar. Görüş, havanın şeffaflığını ölçer. Meteoroloji raporlarında mesafe cinsinden yayımlanır. Görüş mesafesi, operasyonların sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için havacılık sektöründe olduça önemlidir. Meteorolojik Görüş

Meteorolojik görüş(visibility) ise tüm yönlerde (yatay görüş, dikey görüş vb.) ve gündüz şartlarında tespit edilen görüş değerleri arasında en kısa olanıdır. Bu görüş mesafesi, havanın içerisinde ışığı absorbe eden su, yağmur, çisenti, sis, buz, kum, çiğ, dolu gibi meteorolojik hadiselerin yaşanması halinde azalır. Meteorolojik görüş mesafesi, VFR (Görerek uçuş) uçuşlarda oldukça önem taşır. Meteorolojik bilgilerden yararlanılarak meteorolojik görüş verilerini elde ederiz. Bu veriler uçuş planının hazırlanmasında, emniyetli ve konforlu bir yolculuk için gereklidir. Aynı zamanda inişlerde ve kalkışlarda hayati derecede önemlidir. Özellikle meydanlardaki görüş mesafesi, pist görüş mesafesi (RVR), yağış şekli ve yoğunluğu, bulut yüksekliği gibi bilgiler meteorolojik görüş mesafesini etkiler. Görünürlüğün Önemi

Görünürlük, uçuşun tüm aşamalarında önemli bir faktördür. Ancak iniş, kalkış ve yaklaşma aşamalarında daha da büyük öneme sahiptir. Birçok havalimanı ve uçak, çok düşük görüş koşullarında inişi mümkün kılan ekipmanlarla donatılmıştır ancak düşük görüş mesafesinin fazla olduğu durumlarda pilotun uçağı pist boyunca ve taksi yollarında uçak park yerine kadar seyretmesi imkansız hale gelebilir.

A-VDGS Sistemi Nedir? Nasıl Çalışır?

Gelişmiş Görsel Yanaşma Yönlendirme Sistemleri (A-VDGS), tüm çalışma koşullarında güvenli, verimli ve hassas otomatik uçak park etmeyi desteklemek için pilotlara görsel yöntemlerle rehberlik sağlar. Pilotların kendi kendine park etmesine izin vererek yanaşma sürecini hızlandırır. Bu sayede uçaklar her türlü hava koşulunda daha hızlı park edilir ve yakıt ve emisyon tüketimi azaltılır. Dijital bir ekran olduğu için iki pilota da yaklaşma ve durma mesafelerini gösterir.

Bu sistem sayesinde uçak park işlemleri hızlanır ve doğru bir yaklaşma sağlanmış olunur. Havacılık emniyetini arttırıcı faktörlerden biridir. Özellikle büyük havalimanlarında kullanılması tercih edilir. A-VDGS Sistemi Nasıl Çalışır?

Her uçak tipi için çizgilerle belli park noktaları belirlenir. Uçaklar A-VDGS teknolojisi sayesinde bu noktalara kolaylıkla yanaşır. Yanaşma esnasında Safedock 3D teknolojisi, uçağı yakalamak ve kontrolünü sağlamak için kapı alanını hem dikey hem de yatay olarak aktif bir şekilde tarar. Eşsiz yatay tarama özelliği, A-VDGS’nin uçak tipleri ve alt tipleri arasında ayrım yapmak için olanak tanır. 3D tarama, güvenli otomatik yaklaşmaya izin vermek için uçak-kapı uyumluluğunu sağlar.

Safedock VDGS, ayrıca operasyonel sürecinin bilgilerinin yayımını geliştirmek için bir Ramp Bilgi Görüntüleme Sistemi (RIDS) olarak da kullanılır. RIDS sayesinde uçuş numarası, park standı, güncellenmiş tahmini varış/kalkış süresi gibi gerçek zamanlı veriler sağlanmış olur.

Airbus Neden Uçaklarına ‘’3’’ Rakamı ile Başlayan İsimler Verir?

Uçak modellerini isimlendirme süreci aslında rastgele yapılmıyor. Hepsinin arkasında ufak tefek detaylar mevcut.

Airbus’a bakacak olursak ilk ürettiği uçağa A300 adını verdi. Bu isimlendirme basit bir kuralla yapılmıştır. A harfi Airbus’ı; 300 sayısı ise uçağın yolcu kapasitesini anlatıyor. Düşen ve çıkan yolcu kapasitelerine rağmen, Airbus bu sisteme devam etmeye karar vermiştir. Pazarlama stratejisi açısından mantıklı görülmüştür. Uçaklarına isimlerine 10’ar ekleyerek devam etmiştir. A310, A320, A330, A340 A350, A380 modelleri üretti. Fark ettiyseniz A360 ve A370 mevcut değil. Peki Airbus Neden A360 ve A370’i Atladı?

Cevabı ise A380’nin dünyanın en büyük yolcu uçağı olarak tasarlanıp üretilmesidir. Gelecekte A350 ile A380 arasında büyüklüğe ve kapasiteye sahip bir uçak üretilmesi senaryosu için A360 ve A370 isimleri atlanmıştır. Airbus A380’i tasarlama aşamasında isim düşünürken Boeing’in uçaklarında kullandığı 7X7 isimlendirilmesi ile yakın bir ilişki olduğu algısını da yaratmak istemediği için A370 isminden vazgeçmiştir. Ayrıca A380 uçağının gövde kesiti 8 rakamına benzediği ve ayrıca 8 rakamının Asya kültüründe değerli bir rakam olmasından dolayı ve Asya pazarı Airbus için önemli bir yer kapladığı için A380 adının verildiği söyleniyor.

Yamaç Paraşütü Çalışma Prensibi

Yamaç Paraşütü

Yamaç paraşütü 1980’li yıllarda bulunan yüksek bir yamaçtan koşarak havalanmaya olanak sağlayan ekstrem bir spor türüdür. Sivil havacılık yönetmeliğine göre çok hafif hava aracı klasmanına girer.

Yamaç Paraşütü Çalışma Prensibi

Yamaç paraşütü rüzgar yardımıyla şişirildiğinde kanat yapısını alır ve bu yapı da diğer hava araçlarında olduğu gibi kaldırma kuvvetini oluşturur.  Kanat havada uçuşunu ileri ve aşağı doğru sürdürürken yapısı itibariyle hava akımları oluşturur. Burada iki kuvvet ortaya çıkar. Birincisi yer çekimi kuvveti ikincisi kaldırma kuvvetidir. Hücum Açısı

Hava molekülleri ilk olarak ön tarafa çarpar ve kanadın altında ve üstünde iki farklı hava akımından iki farklı basınç oluşturur. Kanadın alt kısmındaki basınç üst kısmındaki basınçtan daha yüksektir. Bu yüzden kaldırma kuvveti oluşur.  Kanat üzerine etki eden diğer kuvvet ise sürüklemedir. Geriye doğru itmeye çalışır ve kanadın hızını azaltır. Bütün bu kuvvetler belli bir dengedeyse kanat süzülmeye devam eder.

Aerofoil (Kanat profili sabit olmayan hava aracı) ve Aerodin (Kanat profili sabit olan hava araçları) kanat üzerindeki kuvvetler;

  1. Basınç Merkezi
  2. Kaldırma Kuvveti
  3. Sürüklenme
  4. Yerçekimi Kuvveti

Yamaç Paraşütü Ekipmanları

  1. Kanat (Kanopi): Yamaç paraşütlerinin kumaş kısmıdır. Yan kesit şekli yarım bir su damlasını andırır. Bu özel yapı Bernoulli prensiplerine dayanarak kanadın altından ve üstünden farklı hava akımları yaratarak kaldırma kuvvetini oluşturur.
  1. Askı İpleri: İki kısımdan oluşur. Ağırlığa ve sürtünmeye karşı malzemelerden yapılmıştır.
  2. Taşıyıcı Kolonlar: Askı iplerini kuşama bağlar ve ağırlığı ipler yoluyla taşır. Frenlerin bulunduğu yerdir.
  3. Kuşam (Harness): Kanada bağlı sert plastikten yapılan oturma yeridir.

Uçaklar Havada Neden Çarpışmıyor?

Gökyüzünde sıradan bir günün 2 saatinde tam 13 bin uçak bulunuyor. Bu kadar fazla uçak havadayken nasıl birbirlerine çarpmıyorlar? Bunun için tabii ki belli başlı uluslararası kurallar ve sistemler mevcut. Peki bu kurallar ve sistemler nelerdir?

Yaklaşma Limitleri

İki uçak arası minimum dikey ve yatay mesafeler vardır. Bu mesafeler uluslararası havacılık otoriteleri tarafından belirlenmiştir. Dikeyde en az 1000 feet (305m), yatayda ise 4.8km mesafedir. Trafik Çarpışma Önleme Sistemi (TCAS)

Hava trafik kontrolünden bağımsız olarak, trasponder (sinyal aldığında farklı bir sinyal yollayan cihaz) ile donatılmış uçakların hava sahasını izler ve pilotları çarpışma riskini oluşturabilecek durumlarda ikaz eder. Havacılık kuruluşları tarafından maksimum kalkış ağırlığı 5700 kg ve üzerinde olan veya 19 yolcudan fazla olan uçaklarda olması gereken zorunlu bir sistemdir. Kokpit yardımcı elemanı olan bu sistem başka bir uçağın size ne kadar sürede yaklaşabileceğini ve sizin kaçınmak için ihtiyaç duyacağınız süreyi belirler. Eğer yaklaşma devam ederse bir uçağa yükselmesi için, diğer uçağa ise alçalması için uyarılar yapar. Sinyaller aracılığıyla diğer uçakların yüksekliğini, hızını, pozisyonu gibi bilgileri ölçebiliyor.

Uçaklar hava trafik kuleleri tarafından yakından izleniyor. Bununla beraber yukarıda belirttiğimiz gibi uçakların birbirleriyle çarpışmalarını önleyen çok donanımlı sistemleri mevcut. Bu sebeple uçakların havada çarpışması pek rastlanan bir durum değil.

Ne kadar pek rastlanan bir durum olmasa da geçmişte yaşanan bazı kazalar bu sistem ve kuralların ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

Paramotor Nedir?

Paramotor, Dünyadaki en basit ve güvenli hava araçlarından birisidir. Paramotor, yamaç paraşütünün motor takılmış halidir. (PPG-Powered Paraglider)

Paramotor Kullanımı

Paramotorun havalanabilmesi için 20 ile 40 metre arası düzlük bir alan yeterlidir.

Paramotorun Avantajları

  • Motoru havada dursa bile paraşüt sayesinde emniyetli bir iniş yapabilir.
  • Kurulumu yarım saati geçmeyen bir sürede yapılır.
  • Araçlarda kolaylıkla taşınabilir.

Paramotorun Ekipmanları

  • Motor
  • Paraşüt
  • Harness (Pilotu paraşüte ve motora bağlayan uçuş koltuğudur.)
  • Yedek Paraşüt
  • Ses engelleyici kulaklık ve kask

Paramotor ve Yamaç Paraşütü Arasındaki Temel Farklar

Yamaç paraşütünde kalkış için yüksek bir alan gerekmektedir. Paramotorda ise düz alanda kalkış yapabilir.

Yamaç paraşütte inişin kusursuz bir şekilde yapılması lazım çünkü hata yapıldığında iniş yapılacak yer alternatifi kısıtlıdır. Paramotor ise, motoru sayesinde tekrar yükselebildiği için iniş yaparken hata olursa tekrar yükselip başka yere iniş yapabilir.

Paramotorlar, ülkemizde hobi uçuşları olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda reklam, belgesel çekmek için ve denizde can kurtarma amacıyla kullanılırlar.

MEL ve MMEL Nedir?

Her uçuştan önce hava aracının emniyetle uçabilmesi için kontrolden geçmesi gerekir. Hatta kalkıştan hemen önce bile bu kontroller yapılır. Emniyetli bir uçuş için olmazsa olmazdır. Eğer kontroller sırasında büyük bir arıza çıkarsa uçuş iptal edilip bakıma gönderilir. Ama eğer problem küçükse iki şeye başvurulur. Bunlar MEL (Asgari Teçhizat Listesi) ve MMEL (Temel Asgari Teçhizat Listesi) dir.

MEL (Minimum Equipment List)

Bir hava aracının belirli bir şartta (VFR/IFR) emniyetli uçuş yapabilmesi için gerekli olan, sivil havacılık otoritesi tarafından yayınlanan minimum teçhizat listesidir. Arıza çıktığı zaman pilot bu listeyi kontrol eder hatta ilgili parçanın onarılması gerekiyorsa onarılıncaya kadar uçuşu iptal edebilir. Hava aracının tipine özgü MMEL esas alınarak, MMEL ile uyumlu veya daha kısıtlayıcı bir şekilde hava aracı işletmecisi tarafından hazırlanır. Bu listede hava aracı tipindeki tüm ekipmanlar mevcuttur. Parça veya parçalar arızalı olmasına rağmen uçuşu olumsuz etkilemeyip devam edebileceğini gösterir.

MMEL (Master Minimum Equipment List)

Belirli bir hava aracı tipi için ilgili hava aracının üreticisi tarafından hazırlanarak üretici ülkenin onayına sunulur ve uçuşa başlangıç aşamasında gayri faal olmasına izin verilen teçhizatı veya teçhizatları içinde barındıran temel asgari teçhizat listesidir. MMEL, özel işletim koşullarına, kısıtlamalara ya da prosedürlere bağlı olarak belirli bir uçak tipinde geçici olarak gayri faal olabilecek parçaları listeleyen bir dokümandır. Sertifika verilen tüm hava aracı tipi ve modellerinin operasyon türlerini kapsamaktadır.

MEL ve MMEL Arasındaki Fark

MMEL’i uçak üreticisi çıkarır. Uçak üzerindeki bir komponentin temel asgari uçuş limitidir. MEL ise şirket tarafından tekrar düzenlenen bir prosedürdür. Şirketin çıkmaza girdiği noktada MMEL’e başvurulur.

resmin alt tagı

Herkes İçin Havacılık Derneği, 2015 yılında öğrenciler tarafından kurulan ve yönetilen bir dernek olarak İLK ve TEK olma özelliğiyle havacılık tarihine imzasını bırakmıştır.

Bugün itibariyle ise 3150+ üyesi ve 7 temsilciliği ile Havacılığın En Büyük Sivil Toplum Kuruluşu haline gelmiştir.

Mail Formu

     

    İletişim

    Yenişehir Mahallesi Osmanlı Bulvarı No:2 Ayport Sitesi A Blok Ofis No:2
    Pendik/ İstanbul

    info@herkesicinhavacilik.com