resmin alt tagı

Havacılıkta İnsan Faktörü ve Önemi Nedir?

Havacılıkta yapılan çalışmalar, teknolojinin gelişmesi, insansız hava araçlarının havacılık sektöründe hızla yayılması gibi çalışmalar hızla havacılık sektörüne girmiş yapmış olsa da geçmişten bu yana havacılıkta insan faktörü asla yerini kaybetmemiştir. İnsansız hava araçlarının teknolojik yapısı, güvenlik testlerini ne kadar geçmiş olsa da gelecekte insansız hava araçlarında seyahat etmek yolcular tarafından hala bazı soru işaretleri barındırmaktadır. Havacılıkta insan faktörünü birçok alt konu başlığında ele almak mümkündür. İnsanlar kendini geliştirme ve öğrenme yönünde yaptığı çalışmalar devam ettikçe alt konu başlıkları da beraberinde artış gösterecektir.

Havacılıkta İnsan Faktörü

İnsan doğası gereği hataya yapmaya açık bir varlıktır. İnsanların belirli bir yetenek kapasitesi ve beceriye sahip olmasıyla zaman zaman hata yapmaları muhtemeldir. İnsanlar zaman geçtikçe tecrübe kazanabildikleri gibi, deformasyon sonucu hata yapma oranları da zamanla artmaktadır. Havacılıkta yaşanan birçok kazanın asıl sebebi insan performansının düşmesinden kaynaklıdır. Bu kazalardan ders çıkarılıp yenilerinin yaşanmamasını önlemek için pilotların ve havacılıkta çalışacak insanların performanslarını ölçecek belirli testler üretilmiştir.

Geçmişte Yapılan Çalışmalar

Geçmişten bu yana insanlar her zaman uçmanın hayalini kurmuş ve buna yönelik birçok çalışma yapmışlardır. Belli bir döneme kadar havada süzülen kuşlara benzer kanatlar ve hava araçları tasarlamak o zamanın şartları ile başarısızlıkla sonuçlanmış, fakat insanlar içlerindeki uçma isteği ile çalışmalarını devam ettirmişlerdir. 1903’te Wright Kardeşlerin tasarlamış oldukları hava aracıyla tarihteki ilk başarılı uçuş deneyimi kayıtlara geçmiştir. Bu adımla birlikte havacılıkta insan faktörü önemli ölçüde gelişmiş, geliştirilecek diğer projelere de ışık tutmuştur.

Uçak Kazalarında İnsan Faktörü

Geçmişten günümüze havacılık sektöründe birçok gelişim sağlanmıştır. ‘’Havacılığın kuralları kanla yazılmıştır’’ sözü maalesef ki geçmişten bugüne kadar yapılan hatalar sebebiyle yaşanılan uçak kazalarına işaret etmektedir. Geçmişte insanlar tarafından bilinmeyen ve hesaplanamayan aerodinamik hesaplamalar ve buna benzer tekniksel durumlar sebebiyle birçok uçak kazası yaşanmıştır. Günümüzde insanların kendini geliştirmesi ve sürekli öğrenmeye açık olması ile uçak kazalarında insan faktörü minimuma indirilmiştir.

Uçuşlarda Kapasite Yetmezliği

Havacılıkta emniyet ilk sırada gelmektedir. Uçağın kalkış havalimanından varış havalimanına emniyetli bir şekilde varması için tüm risk koşulları düşünülmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır. Bundan dolayı havacılığın herhangi bir alanında çalışacak ve faaliyet gösterecek kişilerin sağlıkların, psikolojilerinin ve kapasitelerinin son derece iyi durumda olması gerekmektedir. Uçuş ekibi belirli periyodlarla sağlık muayenelerine girmekte ve sağlık koşullarını maksimum seviyede tutmaya özen göstermektedirler. Uçak kazalarında yaşanan sağlık problemlerinden sonra uçuş ekiplerinin sağlık sorunları geçici ise belirlenen süre uçuşların kesilmesi, sağlık sorunlarının kalıcı olması durumunda ise uçuşlardan tamamen menedilme gerekmektedir. Bu sebepten dolayı havacılık sektörü oldukça titiz çalışılmayı gerektiren ve bir sonraki adıma ne olacağını bilmediğiniz bir ortam oluşturmaktadır.

Yolcu Uçakları Ses Hızından Hızlı Uçabilir Mi?

Teknolojik gelişmeler, yüksek hız sağlayıcı ile geliştirilen jet motorları, basınca dayanıklı kabinler ve daha fazlasıyla gelişen havacılık sektöründe yeni hedef ‘Ses Hızında Uçan Yolcu Uçakları’! Gelişen teknoloji ile havacılık sektöründe yapılan yatırımlar daha verimli uçuşlar sağlamaya yönelik çalışmaları da beraberinde getiriyor. Bu çalışmaların arasında yolculuk süresini olabildiğince minimuma indirmek başlıca hedefler arasında yer alıyor. Yolcular için en güvenli ve en hızlı uçuş havayolu firmaları arasında rekabeti de sağlamış oluyor.

 

Uçaklar Ses Hızına Çıkabilir Mi?

Ses hızı hava sıcaklığına bağlı değişiklik gösterse de ortalama 1226,5 km/saat ya da başka bir ifade ile 340metre/saniye olarak ölçülmektedir. Havacılık sektöründe geliştirilen turbo jet motorları ve yüksek basınçlara dayanıklı kabin kaplamaları sayesinde ses hızına yakın hava araçları üretilebilmektedir. Bunların bir örneği de havacılık sektöründe ün yapmış meşhur Concord’dur. British Airways’e ait Concord uçağı 7 Şubat 1996 tarihinde New York’tan Londra’ya yaklaşık olarak 2 saat 52 dakika da varmıştı. Yani bu süpersonik diye adlandıracağımız ses hızını aşan uçak, bu uçuşu sırasında saatte yaklaşık 2160 km hızına ulaşmıştı.

Boeing veya Airbus Ses Hızına Çıkabilir Mi?

Boeing veya Airbus gibi bilindik yolcu uçakları ses hızının ortalama 0.8 (Mach) katına çıkabilmektedir. Boeing 777-300ER modeli ses hızının 0.84, Airbus 380 modeli 0.85, Boeing 787 modeli 0.85 Mach katı hızla uçuş gerçekleştirebilmektedir.

Gelecekte Uçuşlar Daha Hızlı Gerçekleşecek Mi?

Gelişen teknoloji ve havacılık sektörüne yapılan yatırımlarla gelecekte bizi daha konforlu ve daha kısa süreli uçuşların beklediği söylenebilmektedir. Boom Supersonic firmasının yeni tanıttığı prototip uçakla birlikte havacılık sektöründe yeni bir adım atıldı. Firma tanıttığı uçağında yaklaşık 2 bin km/saatin üstüne çıkabildiklerini ve daha kısa süren uçuşlar planladıklarını açıkladılar. Bu demek oluyor ki, gelecekte Atlas Okyanusu yaklaşık 3,5 saate aşılabilecek ve uçuşların süresi oldukça kısalabilecektir. Yolculukları büyük oranda kısaltacak Overture için uçuşların 2029 yılında başlaması planlanmaktadır.

Uçakların Yüksek Hızda Uçmasının Zararları Var Mıdır?

Uçakların yüksek hızda uçmasını kolaylaştırmak için pilotların planlı bir şekilde yüksek irtifaya tırmanmaları gerekir. Yüksek irtifada ve yüksek hızda uçan uçaklar planlanandan daha fazla yakıt yakalar. Uçakların fazla jet yakıtı yakması atmosfere daha fazla karbon bırakmak ve beraberinde karbon ayak izinin artması demektir. Bu sebepten dolayı pilotlar, uzun uçuş planlamalarında uçağın toplam ağırlığı ve yüksekliğine göre hız ayarlaması yapmaktadırlar. Günümüz şartlarında kullanılan jet yakıtı ile yüksek hızlarda uçmak doğaya zarar verdiğinden havayolu firmaları belirlenen uçuş yüksekliklerinde ve hızlarında uçuş gerçekleştirmektedirler. Gelecekte tam anlamıyla kullanılmaya başlanacak SAF ile uçakların hızlarında ve uçuş irtifalarında değişim yaşanabilecektir.

ASU (Air Starter Unit) Nedir?

ASU (Air Starter Unit), araç içerisinde monte edilmiş türbin motor sayesinde basınçlı hava sağlayan hava kaynaklarıdır. Havalimanında yer hizmetleri tarafından apron içerisinde kullanılırlar.

ASU (Air Starter Unit) Ne Zaman Kullanılır?

Air Starter Unit havalimanlarında sürekli kullanılmaz. Uçaklarda APU (Auxiliary Power Unit)’nun çalışmadığı durumlarda ASU ile basınçlı hava sağlanır. Pilotların GPU talep etmesi durumunda kesinlikle uçuş ekibine ASU talep edilip edilmediği yer hizmetleri tarafından sorulmaktadır.

 

Trafik Yükü Nedir?

Trafik yükü, yolcu ve kuru yük ağırlığının toplamına denmektedir. Kuru yük (deadload), kargo, posta ve bagaj EIC’nin toplamından oluşmaktadır.

Kayıtlı ve Kayıtsız Bagaj Arasındaki Fark Nedir?

Uçağa kabul edilen bagajlar kayıtlı ve kayıtsız bagajlar olmak üzere 2 sınıfta incelenir.

  • Kayıtlı Bagajlar: Yolcunun direkt biletine kaydedilerek, tamamen taşıyıcı sorumluluğunda olan bagajladır. Kayıtlı bagajlar dahili bagaj, transit bagaj ve transfer bagaj olarak 3 farklı şekilde işleme alınmaktadır.
  • Kayıtsız Bagajlar: Yolcunun kendi isteği üzerine yanına almış olduğu ve kendi nezaretinde taşıdığı kabin bagajı etiketli bagajlara denilmektedir. Kayıtsız bagajlar kısaca Kabin Bagajı olarak bilinmektedir.

Uçakta Kargoların Taşınması

Uçakların kargo bölümlerinde kargo taşımacılığı yapmak mümkündür. Kargolar, airwaybill düzenlenerek lowerdeck’te taşınırlar. Kargoları iki şekilde incelemek mümkündür.

  • Normal Kargo: Taşınmasında herhangi bir özel şart gerektirmeyen, taşınma prosedürlerine uygun kargolara denir.
  • Özel Kargo: Yapıları veya içerdikleri maddeler nedeniyle pilotlara bildirilmesi gereken kargolara denir. Özel kargolar, tehlikeli madde içermesi, özel koşul oluşturmaları açısından uçuş ekibine bildirilmek zorundadır. Kargo bölümünde taşınan canlı hayvanlar da özel kargo sınıfına girmektedir.

Uçaklar Posta Taşımacılığı Devam Ediyor Mu?

Uçaklar aracılığı ile PTT postaları, şirket postaları, şirketlerle alakalı özel dokümanlar ve diplomatik dosyaların taşınması devam etmektedir. Uçakların kargo kompartımanında taşınırlar.

Trim Out Nedir ve Kaç Şekilde Gerçekleşir?

Trim veya bir başka ismiyle ayar fletneri; kanatçıklar, irtifa dümeni ve istikamet dümeni gibi daha büyük kontrol merkezlerinin yüzeylerine monte edilen küçük kontrol yüzeyleridir. Trimler pilot tarafından kokpitte bulunan kumandalardan kontrol edilirler.

Trim Out Nedir ve Nasıl Gerçekleşir?

Trim out, uçağın aşırı rüzgâr, yağış, basınç kaybı, dengesiz yük ve düzensiz yakıt harcanımı gibi durumlarda burnun yukarı veya aşağı, gövdesinin de sağa veya sola dengesiz biçimce yatması olayına denilmektedir. Trim out yaşayan uçaklarda kontrol pilotlar tarafından kısa süre içerisinde sağlanmalıdır. Trim out yaşamaya başlayan uçaklarda ani irtifa ve denge kaybı yaşanır.

Trim Yüzeyleri Nasıl Konumlandırılmıştır?

Trim yüzeyleri pilot tarafından bağlı olduğu yüzeyle uygun açı yapacak şekilde ayarlanmaktadır. Bu durum, uçağın istenilen konumda fazla güç harcanmadan uçmasına yardımcı olur. Havacılıkta denge yüzeylerini sağlayan tüm sistemlere fletner adı verilmektedir. Ayrıca uçak üzerisin de 3 adet tipik trim yüzeyi bulunmaktadır. Bunlar:

  • İrtifa Trimi
  • İstikamet Trimi
  • Kanatçık Trimi’dir

Trim Yüzeyleri Nasıl Çalışır?

Trim ana hatları bağlı olduğu kumanda yüzeyinin çalışma prensibine çok benzer. Trim ayarı pilotlar tarafından kokpitte bulunan çember ya da düğme şeklinde konumlandırılmış kumanda yüzeyinden ayarlanmaktadır. Ayarlanan bu fletnerlerin görevi, uçuş esnasında pilotlar tarafından uygulanan yükü alarak pilotun uçağı kontrol etmesini kolaylaştırmak ve emniyetli uçuş gerçekleştirmeyi sağlamaktır. Trim’in tekniksel olarak görevi, herhangi bir kontrol yüzeyinde bulunan menteşe hattındaki momenti sıfıra düşürmek ve pilotların sürekli olarak herhangi bir uçuş kumandasına güç uygulamasını ortadan kaldırmaktır.

Trim Out Oluşması Nasıl Engellenir?

Pilota fazladan oluşacak yükü azaltmak için uçuş görevlileri trim kumandasını yeteri kadar sağa-sola veya ileri-geri oynatarak oluşacak yükü sıfıra indirebilmektedirler. Teknik veya meteorolojik durumlarda yaşanan trim out olayını engellemek mümkün değildir. Fakat herhangi bir nedenle uçağın düzenli durumu değiştiğinde yaşanan trim out olayı için pilotlar tekrardan trim out ayarı yaparak uçağı eski pozisyonuna veya güvenli duruma getirmektedirler. Trim kumandaları uçuş esnasında sık sık kullanılmaktadır.

Tail Tipping Nedir?

Tail tipping yani kuyruk devrilmesi olayı genelde kargo uçaklarında olduğu gibi zaman zaman yolcu uçaklarında da görülebilmektedir. Uçağın kuyruk kısmının park veya taksiaş halindeyken yere vurması, devrilmesi olayına Tail Tipping (Kuyruk devrilmesi) denilmektedir.

Tail Tipping Neden Olur?

Tail Tipping çok sık yaşanan bir durum değildir. Havayolu firmalarının ve yer hizmetlerinin uçak yükleme ve boşaltma prosedürlerine uyması durumunda tail tipping olayı yaşanması oldukça düşüktür. Fakat zaman zaman, çoğunlukta da kargo uçaklarında kuyruk devrilmesi olayı yaşanmaktadır. Tail Tipping yaşanmasının belli başlı sebepler vardır.

  • Uçaktaki Yüklerin Doğru Boşaltılmaması: Çoğunlukta kargo uçaklarında yaşanan yük boşaltımı sorununda tail tipping yaşanması muhtemel durumlardan biridir. Kargo uçaklarına yüklenen kargolar, burun kısmından ve arka kuyruk kısmından boşaltılmaktadır. Burun kısmından orantısız veya düzensiz yük indirilmesi durumunda kuyruk kısmındaki yüklerin ağırlığı ile uçağın arka kısmı yere devrilebilmektedir.
  • Düzensiz Yük Dağılımı: Kargo uçakları ve yolcu uçakları kalkış öncesi yüklenirken yapılan yük planlamasında olacak hatalar veya yükleme sırasında hazırlanan plana uyulmaması durumunda tail tipping olayı yaşanabilmektedir. Bu durumun önüne geçmek amacıyla yer hizmetleri sık sık denetlenmektedir.

Tail Tipping Yaşanırsa Ne Olur?

Tail tipping yaşanması durumunda yolcu ve kargo uçaklarında farklı prosedürler uygulanmaktadır. Yolcu uçaklarında tail tipping yaşanması durumunda eğer uçak içerisinde yolcu yoksa uçağın yükleri düzenli bir şekilde geri boşaltılarak uçağın burnunun güvenle yere teker koyması sağlanmaktadır. Uçak içerisinde yolcu bulunması durumunda kabin ekipleri tarafından gerekli önlemler alınarak yük boşaltımı ve yolcular için acil durum tahliyesi prosedürlere göre uygulanmaktadır. Kargo uçaklarında yükleme sırasında yapılan hatadan dolayı tail tipping yaşanması durumunda uçak tekrar geri boşaltılarak durumun rapor edilmesi gerekmektedir. Hava araçlarında tail tipping yaşanması durumunda hava aracı bakım onarım hangarlarına alınarak gerekli inceleme ve bakım yapılmaktadır.

Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) Nedir?

Küresel ısınmaya karşı alınan tedbirler arasında fosil yakıtların kullanılmaması başta gelmektedir. Fosil yakıtları yandığında çevreye yoğun oranda karbondioksit (CO2) salınımı yapmaktadır. Uçak yakıtları da motor içerisinde yandıktan sonra havaya yoğun oranda karbondioksit salınımı yaptığından daha yaşanılabilir bir dünya için yapılan çalışmalarda uçak yakıtlarının daha az karbondioksit salınımı yapma konusunda çalışmalar sürdürülmektedir. Bu yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıkan Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (Sustainable Aviation Fuel- SAF) havacılık sektörü için büyük bir adım olmuştur.

Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) Nasıl Üretilir?

Fosil yakıtlarına nazaran yenilenebilir yakıtların kullanılması havaya salınan karbondioksit oranında büyük ölçüde azalma sağlamaktadır. Havacılık sektöründe kullanılan yakıtlarda yoğun oranda kerosen ismi verilen fosil yakıtı kullanılmaktadır. Kerosen yandığında havaya yoğun oranda karbondioksit salınımı yaptığından dünyada sera etkisi yol açmaktadır. Sera etkisinin önüne geçmek amacıyla çalışması yapılan sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF)’nın içerisinde geri dönüştürülebilir maddeler bulunduğundan karbondioksit salınımı önemli ölçüde azalarak geri dönüşüm sağlanmaktadır. SAF’ın üretilmesinde kullanılan maddelerden;

  • Biyoyakıtlar: Bitki ve hayvan kalıntılarından elde edilen biyoyakıtlar aynı zaman da kullanılmış yemeklik yağ atıkları gibi yağların geri dönüştürmesi ile elde edilir.
  • Sentetik Yakıtlar: Hidrojenden kimyasal reaksiyonlar ile elde edilerek ortaya çıkan sentetik yakıtlar şu anda düşük oranda yakıt sağlasa da gelecekte yapılacak çalışmalarda sürdürülebilir havacılık yakıtına büyük oranda destek sağlayacaktır.
  • İnsan Atıkları: Kullanılmış kâğıt, ambalaj, tekstil ve gıda atıklarından geri dönüştürülerek üretilen sürdürülebilir yakıtlar büyük oranda havacılıkta jet yakıtı olarak kullanılmaya başlanmıştır.

 

Sürdürülebilir Havacılık Yakıtının Geleceği

Birçok havayolu firması Sürdürülebilir Havacılık Yakıtını kullanmaya başladı. Dünya üzerindeki karbondioksit emisyonlarına ek olarak, SAF, doğrudan %90 oranında emisyonları azaltmayı hedeflemektedir. Ayrıca yapılan araştırmalar çerçevesinde, geleneksel jet yakıtlarına nazaran SAF’ın yandığında daha yoğun enerji ortaya çıkardığı tespit edilmiştir. Daha iyi verimlilik sağladığından uzak menzilli ve ağır yüklü uçuşlarda SAF’ın tercih edilmesi havayolu firmaları açısından verimlilik ve tasarruf sağlayacaktır. Bu sayede Sürdürülebilir Havacılık yakıtı, sadece sera etkisini azaltıp karbon emisyonuna destek olmakla kalmayacak ayrıca enerji tasarrufu konusunda da verimlilik sağlayacaktır.

 

Uçaklarda %100 Oranında SAF Kullanılabilir Mi?

Uçaklarda %100 oranında SAF kullanmak teknik açıdan mümkündür. Fakat, SAF’ın diğer jet yakıtlarına göre 2-3 kat daha pahalı olmasından kaynaklı havayolu firmaları uçuşlarında %100 oranında SAF kullanamamaktadır. Havayolları firmalarının kullandığı tonlarca kerosenin içerisinde çok az miktarda SAF bulunmaktadır. Gelecekte hız kazanacak SAF çalışmalarından sonra havayolu firmaları kerosene tamamen veda etmeyi planlamaktadır.

Uçuşlarda Karbon Salınımı Azaltmak İçin Neler Yapılabilir?

Yolcularımızın SAF çalışmalarına ve karbon salınımını azaltmaya yönelik çalışmalara katkı sağlamasında yapacakları arasında;

  • Az yük ve bagajla uçuş gerçekleştirmek
  • Ambalajlı paketleri tercih etmemek
  • Havalimanı transferlerini toplu taşıma ve buna benzer ulaşım yolları ile gerçekleştirmek
  • Uzun uçuşlara kendi su şişelerini ve kulaklıklarını getirmek
  • İmkân sunan havayolu firmalarından bilet satın alırken biletinize ‘SAF satın alma’ seçeneği eklemek gibi alternatifler yapılabilir.

Uçak Yolculuğu Kaç Ana Noktadan Oluşmaktadır?

Seyahatler arasında en hızlı ve en güvenli seyahat seçeneği uçak yolculuğudur. Kalkış noktasından varış noktasına ulaşana kadar uçak yolculuğunun pek çok aşaması bulunmaktadır.

  1. Uçak Bileti Alınması
  2. Uçuşa Hazırlık
  3. Check-in ve Bilet İşlemleri
  4. Havalimanı Bagaj İşlemleri
  5. Bilet Kontrol ve Uçağa Gidiş
  6. Seyahat
  7. Varış Noktasına Ulaşım

Check-in Yapmak Önemli Midir?

Uçuştan 24 saat önce check-in işlemi başlamaktadır. Check-in işlemi, almış olduğunuz bilet için kendinize uçakta koltuk seçmeniz, fazladan bagajınız varsa ek bagaj eklemeniz, ek hizmet almak istiyorsanız talep oluşturmanız ve faydalanmak istediğiniz diğer hizmetler için havalimanına gelmeden önceden yapılması gereken önemli bir işlemdir. Havayolu firmaları uçuşa bilet alıp gelmeyecek yolcuları düşünerek koltuk sayısından fazla bilet satışı yapmaktadır. Check-in işlemini havalimanına bırakmanız dahilinde satın almış olduğunuz koltuk sizden önce check-in yapmış veya havalimanına sizden önce gelmiş kişilere verilebilmektedir. Bu durumlarda bir sonraki uçuşa kalmanız söz konusu olacaktır.

Bagajım Hasar Alır veya Kaybolursa Ne Olur?

Bagajınızın hasar alması veya kaybolması durumunda varış havalimanında bulunan uçmuş olduğunuz havayolu firmasının ‘kayıp veya hasarlı bagaj’ bölümüne gidip bagajınızın sorunu hakkında talep oluşturabilirsiniz. Bagajınızdaki kırık, çatlak veya diğer hasar durumlarında havayolu firmaları yeni bir bagajı sizler için temin edebilmektedirler. Bagajınızın kaybolması durumunda ise havayolu firmalarının kayıp bagajlar hakkında hazırladıkları prosedüre göre işlem yapılmaktadır.

Varış Noktasında Sıkıntı Yaşanabilir Mi?

Yurt içi uçuşlarda sabıka kaydı, arama emri ve buna benzer ekstra durumlar harici sorun yaşanmamaktadır. Fakat yurt dışı uçuşlarında yabancı yolculardan vize talep eden ülkelerde vize süresi geçmiş veya vizesinde sorun olan vatandaşlar için sorunlar oluşabilmektedir. Bu gibi durumlarda yolcu hakkında gerekli işlemler yapılarak geldiği ülkeye yolcu geri gönderilmektedir. Ayrıca yurt içinde olduğu gibi sabıka kaydı, arama emri veya buna benzer durumları olan yolcuların şüpheli tespit edilmesi durumunda gerekli işlemler sınır polisleri tarafından yapılıp yolcu gelmiş olduğu ülkeye geri gönderilmektedir.

Uçak Bileti Alırken Nelere Dikkat Edilmeli?

Uçak bileti alırken havayolu firmasının resmî web sitesi öncelikli olarak tercih edilmelidir. Ayrıca havayolu firmaları ile anlaşması olan şirketlerin acentalarından bilet almakta mümkündür. Bilet satın alma işlemlerini yaparken istenilen bilgilerin doğruluğu ve uçuş günü ve saati kontrol edilmelidir. Aktarmalı yurt dışı uçuşu bileti alan yolcuların aktarma ülkelerinde vize isteyip istemediği havayolu firmasından teyit edilerek bilet alınması gerekmektedir.

Uçaklar Atmosferin En Yüksek Hangi Tabakasında Uçuş Yapabilir?

Atmosferin katmanları dünyaya yakınlıkları sırasıyla,

  • Troposfer
  • Stratosfer
  • Mezosfer
  • Termosfer
  • Egzosfer’dir

Troposfer katmanında meteorolojik olaylar görülmediğinden uçakların en rahat uçuş gerçekleştirdikleri katman troposfer katmanı olarak bilinmektedir.

Hangi Uçak Hangi Katmanda Uçar?

Troposfer katmanında uçuşun rahat olmasından kaynaklı hafif uçaklar ve helikopterler troposfer katmanında seyrüsefer gerçekleştirirler. Ayrıca hafif uçakların basınç kabinleri olmamasından dolayı troposfer katmanı hafif uçaklar için daha güvenlidir. Ticari uçaklar ise türbülansın ve hava trafiğinin daha az yoğun olduğu stratosfer katmanında uçuşlarını gerçekleştirirler. Jet uçakları da aynı ticari uçaklar gibi stratosfer katmanında rahatlıkla uçuş gerçekleştirebilirler.

Uçaklar Kaç Fitte Uçarlar?

Ticari uçakların birçoğu stratosferin alt kısımlarını oluşturan 30.000 ile 39.000 fit arası yüksekliklerde seyrüseferlerini gerçekleştirirler. Ticari uçaklar için maksimum uçuş yüksekliği 42.000 fit ile sınırlandırılmıştır. Fakat uçak tipinden uçak tipine göre verimli uçuş yüksekliği değişiklik gösterebilmektedir. Bundan kaynaklı Concorde uçak tipi verimli uçuşunu gerçekleştirebilmek için 50.000 ila 60.000 fit yüksekliğe çıkması gerekmektedir. Bu yükseklik ticari uçakların sıklıkla uçmadıkları alan olarak adlandırılır.

Uçaklar Neden Yüksek İrtifada Uçar?

Uçakların yüksek irtifada uçmalarının başlıca sebepleri bulunmaktadır. Örneğin,

  • Yakıt Verimliliği: Havanın yüksek katmanlara doğru çıkıldıkça incelmesinden kaynaklı uçaklar yakıttan tasarruf sağlayabilmektedirler. Fakat yüksek irtifada uçmanın kötü yanlarından biri de oksijen azlığıdır. Uçak motorları jet yakıtlarını oksijen ile yaktığından çok yüksek irtifalarda bu durum uçak motorları için tehdit oluşturabilmektedir.
  • Hava Trafiği: Yüksek fitte uçan ticari uçaklar hava trafiğinden dolayı zamandan tasarruf sağlayarak varış noktalarına daha kısa sürede veya tam zamanında varmak konusunda avantaj sağlayabilmektedirler.
  • Türbülans: Yüksek fitlere doğru çıkıldıkça türbülanstan kaçmakta kolaylaşacağı için ticari uçaklar yüksek fitlerde daha güvenli ve sorunsuz uçuş yapabilme avantajı sağlayabilmektedir.

Skiddometer Nedir?

Skiddometer, test tekerleği konfigürasyonuna bağlı olan %15 ila %17 oranın da sabit bir kayma ivmesi ile çalışmak üzere tasarlanıp üretilmiş, ASTM E1551 spesifikasyonuna uygun bir lastik ile sürtünme ölçüm testi için üretilmiş bir römorktur. Ağırlığı 360 kg olan bu römork, bağımsız olan iki tekerlek ile desteklenen dört kenarlı kaynaklanmış bir yapıdan oluşmuştur.

Skiddometer Nasıl Çalışır?

Skiddometer ’de bulunan üç tekerlek birbirlerine, istenilen kayma oranına bağlı yüzeye göreceli hareketle dönecek biçimde ve merkezdeki sürtünme ölçüm tekerleğini güçlendirecek bir dişli oranıyla, makaralı ve zincirli dişliler ile bağlıdır. Bir adet yay ve darbe emici ile ağırlık oluşturularak sürtünme tekerleği üzerine 105 kg’lık dikey bir yük uygulanır.

Skiddometer’e Yardımcı Elemanlar Nelerdir?

Römork olmasından kaynaklı skiddometer bir çekme aracı ile çalışması gerekmektedir. Gerektiğinde su sistemine ihtiyaç duyulduğundan, BV-11 Skiddometer ’in test tekerleklerinin önüne yerleştirilmiş nozüle bir su ikmal hattı yer almaktadır. Bu sistemin su ihtiyacını karşılamak için çekme aracına yerleştirilmiş, sisteme bağlı bir su tankı da yer almaktadır.

Skiddometer ile Ölçüm Nasıl Yapılmaktadır?

Ölçüm sırasında sürtünme tekerleğine uygulanan tork özel bir tork dönüştürücüsü ile ölçülür. Ayrıca römorkun hızı, makaralı zincirler tarafından tahrik edilen bir takometre jeneratörü tarafından ölçülmektedir. Yapılan ölçüm sırasında gelen analog sinyaller, römork ile çekme aracı arasındaki bir kablo ile şeritli grafik kayıt cihazına aktarılarak burada dönüştürülme işlemi sağlanır. Sürtünme ölçüm çalışmalarında kayıt altına alınan tüm veriler dijital veri tabanında işlenir ve ölçümü yapılan tüm mesafe için sürtünme değerlerinin sürekli izi olarak şeritli bir grafik üzerinde kayıt altına alınır.

Uçaklar Nasıl İniş Yapar?

Uçakların güvenli uçuşlarının sonunda varış noktasına da güvenli bir şekilde inmeleri gerekmektedir. Uçak iniş için alçalmaya başladıktan sonra pilotların ve kabin ekibinin hava trafik kontrolörü ile senkronize bir şekilde çalışması inişin temel hattını oluşturur. Kabin ekibinin yolcuları iniş için hazırlaması kabin içinde oluşabilecek acil durumlarının önüne geçmek için oldukça önemlidir.

 

Pilotlar İnişe Nasıl Hazırlanmaktadır?

Pilotlar uçuş rotasında belirlenen alçalma koordinatlarına geldiklerinde varış havalimanındaki kule ile iletişime geçip iniş prosedürlerini uygulamak için izin alırlar. Kule tarafından izin verilmesinin ardından iniş prosedürlerine göre alçalma başlar. Alçalma sırasında kokpitten kabine uçağın iniş için alçalmakta olduğuna dair bilgi verilir. Bu bilgiden sonra kabin ekibi kabin içi iniş prosedürlerine göre yolcuları inişe hazırlamaktadır. Kabin, inişe hazırlanırken bir yandan da pilotlar uçağın mekanik aksanlarını güvenli iniş yapmak için hazırlarlar.

Uçaklar Piste Nasıl Yaklaşma Sağlarlar?

Pilotlar uçağı iniş için hazırladıktan sonra iniş yapılacak havalimanındaki hava trafik kontrolörü tarafından verilen iniş sırasına ve rotasına göre uçağı doğru pozisyona getirmektedirler. Bu süreçte kabin ekibi yolcuların emniyet kemerlerinin bağlı, güneşliklerinin açık ve masalarının kapalı olarak herkesin yerinde güvenle oturduğuna dair kontrolü gerçekleştirip kokpite bilgi verirler. Bu bilgi dahilinde pilotlar yolcuların inişe hazır oldukları için kabin ışıklarını kısarak inişe tam hazırlık gerçekleştirirler. Uçağın iniş sırası geldiğinde doğru açı ve yaklaşımla uçağın piste teker koyması için pilotlar dikkatli bir şekilde iniş prosedürlerini uygularlar.

İniş Sırasında Kabin Işıkları Neden Kısılır?

Uçakların iniş ve kalkış esnasında kabin ışıklarının kısılmasının sebebi tamamen güvenlik önlemlerinden kaynaklanmaktadır. Uçakların kalkış ve inişleri sırasında yaşanabilecek acil durumlarda yolcularının gözlerinin karanlığa alışması ve acil durumların ardından hızlı bir şekilde hareket etmelerine yardımcı olmak amacıyla kabin ışıkları kısılır. Ayrıca uçakların kalkış ve inişleri sırasında gereken ekstra gücü sağlamak amacıyla kabin ışıklarına verilecek güç kabin ışıkları kısıldığında diğer mekanik aksanlara aktarılmaktadır.

Uçaklar Neden Sert İniş Yaparlar?

Uçakların zaman zaman piste sert bir şekilde teker vurduğu kayıtlara geçmiştir. Bunun birçok sebebi bulunmaktadır. Başlıca sebeplerden;

  • Havalimanı Rakımı ve Havanın Yoğunluk Seviyesi: Rakım arttıkça havanın yoğunluğu azaldığından zaman zaman uçaklar piste yaklaşım sağlarken piste sert bir şekilde teker vurabilmektedirler.
  • Islak ve Nemli Pist: Zaman zaman yağışlı ve nemli havalarda pistlerde su birikimi oluşabilmektedir. Bu durumlarda, pilotlar, uçağın kayma veya kızaklama riskini ortadan kaldırmak amacıyla bilinçli bir şekilde uçağın tekerleklerini piste sert şekilde koyabilmektedirler.
  • Uçak Ağırlığı: Uçaklar; uçak tipine, yolcu sayısına, yük ve yakıt ağırlığına bağlı olarak farklı ağırlıklarda uçmaktadırlar. Uçaklar maksimum iniş ağırlığına ne kadar yakın olurlarsa uçak o kadar sert piste teker vurmaktadır. Örneklemek gerekirse, dolu ve boş bir tırın yola yaptığı basınç gibi düşünülebilir. Bu sebepten dolayı zaman zaman inişten önce ağırlığı azaltmak amacıyla pilotlar tarafından yakıt boşaltımı yapılmaktadır.

Uçaklarda Havalandırma Sistemi Nasıl Çalışır?

Yerden binlerce fit yükseklikte, yaklaşık -40 ila -60 derece sıcaklıkta uçak içinde güvenle seyahat ederken kabin içinde rahatça nefes almak oldukça önemlidir. Hava araçlarının uçtuğu yüksekliklerde olan dış basınç insan vücudunun dayanabileceği basıncın çok üstündedir. Bu sebepten dolayı kabin iç basıncının ayarlanması ve havalandırma sisteminin doğru çalışması yolculuk için önem arz etmektedir.

Uçaklarda Havalandırma Sistemi İşleyişi

Uçaklarda bulunan havalandırma sistemine temiz hava uçak motorlarıyla sağlanmaktadır. Uçak motorlarının emmiş olduğu temiz havanın büyük çoğunluğu motor gücü için yakma işleminde kullanılır. Geri kalan temiz hava deniz seviyesinde basınçlandırılarak ve ısıtılarak kabin içine gönderilir. Dışarıdaki havanın basınçlandırılarak kabin içine gönderilmesi yolcular için oldukça önemlidir. Çünkü, insan vücudunun basınçlandırılmamış havayı soluması mümkün değildir.

Kabin İçerisinde Sürekli Temiz Hava Mı Bulunur?

Kabin içerisindeki hava akışı motorlardan aldıktan sonra ısıtılıp ve basınçlandırılıp kabin bagajı bölümünün üst tarafından kabin içerisine verilir. Ayrıca baş üstünde bulunan havalandırma panelleri sayesinde kabin içi havalandırması sağlanır. Solunan temiz hava kabinin zemin kısmında bulunan havalandırma boşluklarından alınarak temizlenmek üzere havalandırma sistemine geri gönderilir. Havalandırma sistemi tarafından temizlenen hava tekrar kabin içerisine geri verilir. Bu sebepten dolayı kabin içerisinde %100 oranında temiz hava bulunmamaktadır. Fakat kabin içerisine verilen havanın %90 oranında temiz hava olduğunu söylemek mümkündür.

Kabin İçeresindeki Temiz Hava Nasıl Kontrol Ediliyor?

Kabin içerisindeki havanın kontrolü uçak tipine bağlı olarak kabinin ön tarafındaki panellerden ve kokpitten kontrol edilmektedir. Ayrıca uçuş sırasında yolcuların çok fazla su istemeye başlamaları kabin ekipleri tarafından fark edildiğinde, kabin ekibi pilotları uyararak kabin içi sıcaklığın tekrar ayarlanması hakkında bilgi vermektedirler.

Uçak İçerisindeki Filtreler Havayı Temizlemek İçin Yeterli Mi?

Covid-19 salgınından sonra özellikle kabin içerisindeki havayı temizlemek için geliştirilen filtreler ile emilen temiz ve kirli hava özenle temizlenmektedir. Emilen hava filtreler aracılığı ile süzülmesinin ardından uçak içi kabinine verilmektedir. Bu sürece kadar olan havalandırma işleminde özel filtreler rol oynamaktadır. Bu özel filtrelerin üretimi konusunda çok büyük hassasiyet gerekmektedir. Çünkü, insan gözünün göremeyeceği kadar mikro düzeyde olan bakteri, virüs ve zehirli parçacıkların süzülüp kabin içerine gönderilmesi için özel tasarlanmış filtrelerin kullanılması uçak içerisindeki yolcular için son derece önemlidir. Özel filtreler ile üretilmiş havalandırma sistemleri uçaklar için son derece yeterlidir. Fakat zaman zaman havalandırma sistemleri filtrelerinde birikme olmasından kaynaklı havayolu bakım teknisyenleri tarafından kontrol yapılmaktadır.

resmin alt tagı

Herkes İçin Havacılık Derneği, 2015 yılında öğrenciler tarafından kurulan ve yönetilen bir dernek olarak İLK ve TEK olma özelliğiyle havacılık tarihine imzasını bırakmıştır.

Bugün itibariyle ise 3150+ üyesi ve 7 temsilciliği ile Havacılığın En Büyük Sivil Toplum Kuruluşu haline gelmiştir.

Mail Formu

     

    İletişim

    Yenişehir Mahallesi Osmanlı Bulvarı No:2 Ayport Sitesi A Blok Ofis No:2
    Pendik/ İstanbul

    info@herkesicinhavacilik.com