resmin alt tagı

Uçaklar Nasıl Uçar?

Uçakların ileriye doğru hareket etmesini sağlayan motorlardır. Yükselmesini sağlayansa kanatlardır. Tonlarca ağırlıktaki bu inanılmaz uçakların uçması bu iki ana faktöre bağlıdır.

Uçakların havada tutunma olayı, kanatlarının alt ve üst bölümlerinde oluşan hava basınçları arasındaki fark sayesinde gerçekleşir. Kaldırma kuvveti ile denge kuvveti uçuş esnasında aynı derecede rol oynar. Uçakların yükselmesini kanatlar sağlar, ileriye doğru hareket etmesini ise motorlar sağlar.

Uçak Motorları

Uçak motorları çalıştırılınca içlerindeki pervaneler dönmeye başlar. Uçakların ileri yönde hareket etmesini sağlayansa pervanelerin şeklidir. Pervaneler dönme hareketi sırasında uçağın arka kısmında kalan havayı sıkıştırır, ön kısmında kalan havayı ise seyreltir. Bu durum sonucunda bir basınç farkı oluşur yani pervanelerin arka kısımlarına etkileyen hava basıncının ön kısımlarına etkiyen hava basıncından daha büyük olmasına neden olur. Böylece uçağa ileri yönde net bir kuvvet etki eder ve uçak ileri yönde hareket etmeye başlar. Özet olarak motorlarda harcanan enerjinin sağladığı dairesel hareketin pervanelerin şekilleri sayesinde bir itki kuvveti oluşur.

Uçak Kanatları

Uçak havalanıp uçmaya başladıktan sonra, kanatların alt kısmında kalan hava sıkışır, üst kısmında kalan hava ise seyrelir. Bu durumun sonucunda uçak kanadının alt ve üst kısmı arasında bir basınç farkı oluşmasına sebep olur. Uçağın yükselmesini ve havada kalmasını sağlayan basınç farkı ise kaldırma kuvveti yaratarak uçağın havada kalmasını ve aynı zamanda ileri hareket etmesini sağlar.

Uçağa Etki Eden Kuvvetler Nelerdir?

  • Kaldırma Kuvveti (Lift Force): Uçaklardaki kanatlardan akan havanın yarattığı etki ile oluşur.
  • Yer Çekimi Kuvveti (Gravity Force): Uçağın kütlesinden dolayı oluşan kuvvettir.
  • Sürükleme Kuvveti (Drag Force): Hava direncidir. Uçak bu direnci yendiği zaman havalanır.
  • İtki Kuvveti (Thrust Force): Uçağın ileri hareketini sağlayan etkidir.

Uçaklar Atmosferin Hangi Tabakasında Uçarlar?

Uçaklar genellikle çok yüksek irtifalarda uçarlar çünkü uçaklar gökyüzüne yükseldikçe hava daha ince olur ve daha az sürüklenme yaşanır. Bundan dolayı yüksek irtifalarda olan uçaklar daha hızlı uçabilirler ve daha az yakıt kullanabilirler. Hava yolu endüstrisinde “tercih edilen bölge” genellikle 35.000 feet yükseklikle başlar ve 42.000 feet yükseklikle biter.

Çok yüksek irtifalarda uçan bir uçak, motorlara uygun yanma için kullanılan oksijen miktarının çok düşük olması sebebiyle çok yüksek irtifada uçmazlar. Yolcu uçaklarının düşük irtifalarda seyahat etmesi, daha yüksek hava direnci ile karşılaşılacağı anlamına gelir. Diğer bir yandan bir zamanlar çok popüler olan Concorde 50.000 ile 60.000 feet yükseklikte ve ticari yani yolcu uçaklarının uçmadığı bir bölgede uçuyordu.

Yüksek irtifalarda seyahat eden uçakların tipik olarak atmosferin alt bölgelerinde bulunan kötü hava şartlarından da uzaklaştığı anlamına geliyor. Dünyadaki hava olaylarının büyük çoğunluğu, atmosferin en alt tabakası olan troposferde meydana gelir. Yaklaşık 36.000 feet kadar bu aralık sürer. Helikopterler ve hafif uçaklar tipik olarak troposferde uçarlar. Hafif uçaklarda ise kabin basınç ayarı yoktur. Bu nedenle, yaklaşık 10.000 feet yükseklik aralığında kalırlar. Ticari uçaklar doğal olarak daha az türbülans ve daha az hava trafiğine sahip olan stratosferde seyahat etmeyi tercih eder.

Güvenli Uçuş İrtifa Kanunları

Dünya çapında, uçakların seyahat edebileceği düşük güvenli irtifaları sayısız yönetmelik tarafından yönetilir. Yasalar esas olarak yolcu uçaklarının aksine hafif uçaklar için geçerlidir. Genellikle, herhangi bir hava aracının, kişi veya yapı üzerinde 500 feet ya da bir alanda 1.000 feet altında uçması kanunlara göre yasa dışı sayılır.

Uçakların Yüksek İrtifada Uçmasının Avantajları

  • Uçaklar yüksek irtifada daha hızlı uçarlar.
  • Uçaklar yüksek irtifada daha az yakıt tüketirler.
  • Kötü hava şartlarından uzakta kalmış olurlar.
  • Daha az türbülans yaşarlar.
  • Daha az trafiğin olduğu bölgede uçmuş olurlar.

Uçak Koltukları Ne Kadar Sağlamdır?

Bir uçak koltuğu standartlarından çok farklı olup gerek kullanılan malzeme çeşidi gerekse yapılan güvenlik testleri açısından oldukça farklıdır. Ayrıca kokpitteki pilotların oturduğu koltuklar tamamen farklıdır.

Uçak koltukları, uçağın ağırlığına önemli derecede etki eder. Yakıt maliyetlerinden tasarruf etmek isteyen hava yolu firmaları hafif olan koltukları tercih etmektedirler. Uçak koltuğu yolcu konforunu etkileyen ana faktörlerden biri olduğundan dolayı, konfordan ödün vermeden hafif bir uçak koltuğu tasarlamak oldukça zordur.

Uçak Koltukları Hangi Malzemeden Yapılır?

Uçak koltukları çoğunlukla titanyum ve karbon fiber malzemeden yapılıyor. Kullanılan bu malzemeler daha az ağırlık, daha fazla güç, sağlamlık ve korozyona karşı direnç sunuyor. Uçaklarda kafamızı dayadığımız kafa dayama grubu ise alüminyum gövdeye sahiptir. Koltuk oturağı ise polyamid malzemeden imal edilmektedir.

Kokpit Koltukları Neden Koyun Postuyla Kaplıdır?

  • Pilotları yazın serin ve kışın sıcak tutar.
  • Kokpit içerisindeki sıcaklığın değeri ne olursa olsun, koyun postunun sıcaklığı büyük oranda aynı kalır.
  • Uzun mesafeli uçuşlar için ciddi derecede konfor sağlar.
  • Yangına ve yüksek sıcaklığa oldukça dayanıklıdır.
  • Koyun postunun ömrü oldukça uzundur.

Uçak Koltukları Hangi Testlerden Geçer?

  • 12 saniye boyunca uçak koltukları yanma testine tabi tutulur.
  • Koltuğun üzerine yağ dökülerek yanma testi gerçekleştirilir.
  • Koltuktan yayılan ısı salınımı kontrol edilir.
  • Koltuk yandığı zaman çıkan duman yoğunluğu kontrol edilir.
  • Koltuk yandığı zaman çıkan zehirli gaz oranı ölçülür.
  • Duran koltuğa 1,5G – 3G – 4G – 6G – 9G kuvvetleriyle çekme testleri yapılır.
  • 60 derece açıda 14G kuvvetiyle fırlatma esnasında bele binen yük ölçülür.

Uçak Gürültü Sertifikası Nedir?

Türk Uçak Siciline kaydı yapılmış veya yapılacak olan her bir hava aracının Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı (ICAO) tarafından yayımlanmış Annex-16 Volume kapsamında bir gürültü sertifikasına sahip olması gerekmektedir.

Ayrıca, ICAO Annex 16 ile öngörülen gürültü standartları ve tip sertifikası yolcu taşımak üzere işletme ruhsatı alacak hava yolu şirketleri için, uçakların gürültü limitlerine uyma ve tip sertifikası bulundurması koşulu getirilmişken, kargo şirketleri için bu koşullar aranmamaktadır.

Uygun ICAO standartlarının ve tavsiye edilen uygulamaların geliştirilmesi, tüm dünyada imalatçıların ve taşımacıların gerekliliklerindeki tutarlılığı sağladığından ve muhafaza ettiğinden havacılık sanayii için önemlidir.

Önceki Yıllara Göre Uçakların Gürültü Seviyesi Ne Kadar Azaltıldı?

Ses kirliliği ile ilgili olarak, uçak gürültüsüne yönelik ICAO’nun uluslararası sertifikalandırma rejimi, standartların derecelendirilerek ağırlaştırılmasıyla uçakların gürültü performansında önemli iyileştirmeler getirmiştir. 70’li yıllardan bu yana, uçaklardan gelen gürültü en az %75 oranında azalmış olup, sanayi, gürültünün daha da azaltılması için gayretlerini sürdürmektedir.

Gürültü Yönetimine Dengeli Yaklaşım Nedir?

Gürültü yönetimine dengeli yaklaşım, dört ana unsuru kapsamaktadır:

  • Gürültünün kaynağından azaltılması.
  • Kara kullanımının planlanması ve yönetimi.
  • Gürültüyü susturma operasyonu prosedürleri.
  • Uçaklara ilişkin işletme sınırlamaları.

Bu yaklaşım, havaalanı gürültü durumuna ilişkin bir değerlendirmeden, gürültü etkisini azaltmak için mevcut potansiyel tedbirlerin belirlenmesinden, bu önlemler arasındaki en masrafsız çözümü oluşturmak üzere bir karşılaştırmalı ekonomik ve çevresel değerlendirmeden oluşur.

Tüm 737-MAX’ler Aynı Uçak Mıdır?

Boeing’in MAX modeli, 737 serisinin son versiyonu olarak karşımıza çıkıyor. Son geliştirilen uçaklar önceki 737’lere göre daha az yakıt tüketimine sahip ve dört farklı modelden oluşmaktadır.

  • Boeing 737-MAX 7
  • Boeing 737-MAX 8
  • Boeing 737-MAX 9
  • Boeing 737-MAX 10

Boeing 737-MAX’lerin Özellikleri Nelerdir?

Boyutlarına göre farklılık gösteren Boeing 737-MAX’ler 138 ila 204 yolcu kapasiteli ve kısa ile orta menzilli uçuşlar için özel olarak tasarlandı. Boeing 737 MAX bir önceki modeline kıyasla yüzde 20 yakıt tasarrufu sunuyor ve maksimum menzili 6510 kilometre olarak belirtiliyor.

Boeing 737-MAX’ler Güvenli Mi?

Endonezya’da Lion Hava Yollarına ait bir Boeing 737-MAX 8 uçağı, 29 Ekim 2018’de Cakarta’dan Pinang şehrine giderken, havalandıktan çok kısa süre sonra bir kaza yaşayarak denize düşmüştü. 189 kişinin hayatını kaybettiği kaza, bu tip uçakların ilk kazası olarak tarihe kendini yazdırmıştır.

Etiyopya Hava Yollarına ait bir Boeing 737-Max 8 tipi yolcu uçağı da 10 Mart 2019’da Ababa’dan Kenya’nın başkenti Nairobi’ye gitmek için yine bir önceki kazanın benzeri bir şekilde havalandıktan sonra uçağın burnu aşağıya yönelmiş ve çok kısa süre sonra düşmüş, uçaktaki 157 kişi hayatını kaybetmişti. Bu iki kazanın birbirine yakın tarihlerde olması ve iki uçağın da havalandıktan kısa bir süre sonra düşmüş olması Boeing 737-MAX’lerde bir sorun olduğunu düşündürmeye başlamıştı.

Etiyopya’daki kazanın ardından Türkiye, Çin, Etiyopya, İngiltere, Almanya, Fransa, Hollanda, Avusturya’nın da içerisinde bulunduğu birçok ülke, “Boeing 737-MAX” tipi uçakların operasyonlarını geçici olarak durdurma kararı almış ve hava sahalarını bu uçaklara kapatmıştı. 346 kişinin öldüğü her iki kazaya da uçaklardaki yükseliş açısını ayarlayan sensörler arasındaki veri uyuşmazlığının yol açtığı, yapılan incelemeleri sonrasında tespit edilmişti.

Boeing 737-MAX uçaklar Boeing tarihinde en hızlı satılan uçak olmayı başarmış, dünya çapında 100 hava yolu şirketinden toplam 4500 uçak siparişi almıştı.

SHY-147 Nedir?

SHY-147 belgesi Onaylı Hava Aracı Bakım Eğitim Kuruluşu belgesi olarak adlandırılmaktadır. Bu belgeye sahip olan hava aracı bakım eğitim kuruluşunun öğrencilere vermiş olduğu eğitimler ülkemiz Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün denetiminden geçmiş olup ve vermiş olduğu eğitimin kalitesinin niteliği de bu kuruluş tarafından onaylanmış demektir.

SHY-147 Belgesi Kim Tarafından Verilir?

SHY-147 belgesi, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından verilmektedir. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü de Uluslararası standartlara uyarak, her türlü uygulamasını ve talimatlarını da uluslararası antlaşmalara bağlı kalarak ve onlara uygun olarak belirlemektedir.

SHY-147 Belgesine Sahip Olan Üniversiteler Hangileridir?

  • Eskişehir Teknik Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
  • Erciyes Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
  • Kapadokya Üniversitesi
  • Atılım Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu
  • Samsun Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi

SHY-147 Belgesinin Avantajları Nelerdir?

Bir kurumun, SHY-147 belgesine sahip olması o kurumdan mezun olan öğrencilere çok önemli ayrıcalıklar sağlamaktadır. Bu ayrıcalıklardan en önemlilerinden biri ise uçak teknisyenliği için belirlenen “temel deneyim” süresinin azaltılmasıdır. Bu sürenin kısaltılması ise genel olarak teknisyenlik sertifikasının türüne göre değişiklik göstermektedir. Türbin Motorlu uçakların teknisyenliği bu süre kısaltması ile 5 yıldan 2 yıla inmektedir.

Aynı şekilde Uçak Elektrik ve Elektronik bölümü sertifikası için de bu süre benzer şekilde 5 yıldan 2 yıla inmektedir. Piston Motorlu Uçakların Gövde Motor Bakımı Bölümü mezunu teknisyenler için bu temel deneyim süresinin kısaltılması ise 3 yıldan 1 yıla inmektedir.

Leasing Nedir? Havacılıkta En Büyük Leasing Firmaları Hangileridir?

Havacılık sektörü büyük yatırımlar gerektiren bir sektördür. Havacılık işletmeleri sürekli gelişen teknolojiye ayak uydurmak ve yeni yatırımlar yaparak havacılık sektöründe iyi bir konuma gelip, büyümek zorundadırlar. Havayolu işletmelerinin en önemli maliyet kısımları personel giderleri, uçak ve yakıt ücretleri oluşturmaktadır. Havayolu şirketleri operasyonlarının temel yapı taşı olan ve en yüksek maliyetli unsuru olan uçakları, farklı çeşitlerdeki leasing alternatifleri aracılığıyla operasyonlarına dahil etmektedir.

Örneğin, 2018 yılında Türk Hava Yolları’nın filosunda 330 adet uçağı bulunmaktadır fakat bu uçaklardan sadece 37 tanesi Türk Hava Yolları’nın kendisine aittir. Geri kalan 207 uçağı finansal leasing, 86 uçağı ise operasyonel leasing anlaşmaları ile filosuna dahil etmiştir. 

Operasyonel ve Finansal Leasing

  • Finansal kiralama, bir yatırım malının mülkiyeti leasing şirketinde kalarak belirlenen kiralar karşılığında kullanım hakkının kiracıya verilmesi ve sözleşmede belirtilen sözleşme süresi bitince mülkiyetinin kiracıya geçmesini sağlayan bir finansman anlaşmasıdır.
  • Operasyonel kiralama hem kira süresi dahilinde hem de kira dönemi sonunda mülkiyet, operasyonel kiralama firmasında kalmakta ve kira anlaşması bitiminde kullanılan ekipman, operasyonel kiralama firmasına geri verilip anlaşma sona ermektedir.

Dry – Lease ve Wet – Lease Nedir?

  • Dry – Lease, bir uçağın mürettebatsız bir şekilde kiralanması olup, kiracının ticari kontrolü altında ve kiracının havayolu kodu ve trafik hakları kullanılarak uçağın işletildiği bir sistemdir.
  • Wet – Lease, bir hava aracının, mürettebatıyla birlikte kiralanarak, kiraya veren kuruluşun işletme ruhsatı kapsamında işletildiği kira anlaşmasıdır.

Havacılıkta En Büyük Leasing Firmaları Hangileridir?

Havacılıkta en büyük leasing firması denilince akla gelen iki şirket vardır. GECAS ve Aercap’dır. Boeing’e göre, halihazırda dünya genelinde 150’den fazla uçak kiralayıcı firma bulunmaktadır. Bu leasing firmaları 140 ülkede 700’den fazla müşteriye hizmet vermektedir. İlk 3 leasing şirketinin, kiralanan tüm uçakların %47’sini, ilk 10 kiralayan ise 208,9 milyar ABD doları ve tüm uçakların %77’sini oluşturmaktadır.

Uçak kiralama pazarında ABD kuruluşu olan GECAS gerek filosundaki uçak sayısı gerekse değeri açısından pazarın lideri durumuna gelmiştir. GECAS’ın sahip olduğu uçak filosu, dünyadaki en büyük havayolu şirketlerinden biri olan Delta Airlines’den daha büyüktür.

Hava Yolu İttifakları Nedir? Neden Oluşur? Çeşitleri Nelerdir?

Bir hava yolu ittifakı, önemli düzeyde iş birliği yapmayı kabul eden iki veya daha fazla hava yolu arasında yapılan havacılık sektörü anlaşmasıdır. Birlikler, yolcular için hava yolları arasında codeshare uçuşlar düzenlemek ve pazarlama markası sağlamak gibi amaçlar taşımaktadır. Bu markalaşma hareketi sonucunda, üye uçakların ortak uçak boyamalarını da kapsayabilir. Codeshare ise hava yollarının kendi yolcularının yanında, başka hava yollarının yolcularını da taşıdıkları havacılık iş birliği anlaşmasıdır. Amaç, yolculara bir hava yolunun şirketlerinin sunduğu destinasyon seçeneklerinden çok daha fazlasını sağlamaktır. Codeshare uçuşlar gibi daha ileri düzey ortaklık biçimleri de bulunmaktadır. Havayolu İttifakları Neden Oluşur? Havayolu Şirketlerine Faydaları Nelerdir?

Tüketicilerin çok sayıda noktaya hizmet sunan hava yollarını tercih etmesine neden olan talep hava yollarının ittifaklara girmesinde önemli bir etkendir. Daha rekabetçi bir ortamda daha fazla yolcu çekebilmek için, bir hava yolu dünyanın daha fazla noktasına uçuşlarıyla hizmet sunmak durumunda kalır.

Hava yolu şirketlerine ittifakların faydalarını kısaca şöyle maddeleyebiliriz:

  • Hizmet ağının genişletilmesi
  • Maliyet verimliliği
  • Geliştirilmiş hizmet kalitesi
  • Yolcular için güzergâh seçimlerinde alternatif sağlamak
  • Codeshare paylaşımı avantajları

Hava yolu İttifak Çeşitleri Nelerdir?

  • Star Alliance
  • SkyTeam
  • Oneworld

Dünya havacılık sektöründe, kilometre başına düşen yolcu hasılatının %58’ini, toplam gelirin ise %62’sini Star Alliance, SkyTeam ve Oneworld olmak üzere üç ana hava yolu ittifakı oluşturmaktadır. Türkiye’de havacılık sektöründeki şirketlerden Türk Hava Yolları, bu ittifaklardan Star Alliance üyesi olarak faaliyet göstermektedir.

Havacılıkta Hata ve İhlal Arasındaki Fark Nedir?

Havacılık faaliyetlerinde çok büyük bir önem taşıyan emniyet kavramı şöyle açıklanır; “hata ve ihlallerden kaçınarak kural koyucuların organizasyonları ile uyum içinde kazalardan, ciddi olaylardan, tehlikelerden, yaralanmalardan, ölümlerden kötü bir sonuca sebep olan veya olabilecek etkenlerden uzak olma durumu” olarak tanımlanmaktadır.

Emniyetsiz hareketler, iki kategoriyle tasnif edilmektedir.

  • Hata: Akıl yürütme ve fiziksel durumların istenen sonucu başaramamasıdır.
  • İhlal: Kural ve yönetmelikleri bilinçli olarak önemsememektir.

Havacılık emniyetinde kazalara sebep olan kusurlar, hata ve ihlal olarak iki farklı kavram şeklinde ayrılmaktadır. Hatalar ve ihlaller arasındaki temel fark, personelin niyetidir. Kural ve prosedürleri usulüne uygun şekilde uygulayarak elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan ancak hedefine ulaşamayan bir yetkili personel ‘hata’ yapmış olmaktadır. Havacılıkta, bir kaza gerçekleşmeden önce milyonlarca operasyonel hatanın yapıldığı istatistiksel olarak onaylanmıştır.

Başka bir deyişle kural ve prosedürlere bilinçli olarak uymayan yetkili personel için ‘ihlal’ söz konusu olmaktadır. İhlaller genel olarak durumsal ve rutin ihlaller olmak üzere iki farklı duruma ayrılmaktadır. Durumsal ihlaller, zaman baskısı veya yüksek-ağır iş yükü gibi, anlık faktörlerden kaynaklanmaktadır. Rutin ihlaller ise iş akışının içerisinde sürekli tekrar edilen durumların ve bu nedenle de zamanla iş yapmanın normal yolu gibi görülmeye başlanan ihlallerdir. Hata ve İhlal Arasındaki Belirgin Fark Nedir?

Hata, istek dışı standarttan farklı hareket, uygulama olarak adlandırılır. Bu hepimizin günlük hayatta yaptığı kasıtsız bir hareket. Yapılacak iş bilerek farklı yapılıyorsa bu kasıtlı bir davranış olarak değerlendiriliyor bu da ihlal olarak karşımıza çıkıyor.

Dirty Dozen Nedir?

Dirty Dozen kavramı en yaygın insan hatalarını ifade eder. 12 maddeden oluşur. İlk olarak Kanada Sivil Havacılık Otoritesi (Transport Canada) tarafından ortaya çıkarılmış ve insan faktörü eğitimlerinin içeriğine dâhil edilmiştir. Bu 12 madde şu şekildedir:

  • İletişim Eksikliği
  • Kendine Güvenme
  • Bilgi Eksikliği
  • Zihin Dağınıklığı
  • Ekip Çalışmasında Eksiklik
  • Yorgunluk
  • Kaynak Eksikliği
  • Baskı
  • Özgüven Eksikliği
  • Stres
  • Bilinçsizlik
  • Normlar

Deprem Uçakta Hissedilebilir Mi?

Bir uçak yolculuğu yapıyorsunuz ve uçağın penceresinden küçücük görünen binaların yıkıldığını görüyorsunuz ve korkmaya başlıyorsunuz. Aklınıza ilk gelen şeylerden biri acaba uçakta depremi hisseder miyiz? Bu sorunun cevabı deprem olursa ve bizde uçaktaysak bunu hissetmeyiz ama deprem uçağı çok az da olsa etkiler. Atmosferdeki gazların kütlesinden dolayı depremin etkisi dalgalarla uçağı etkiler. Ancak uçuş emniyeti açısından olumsuz bir etki yaratmaz. Depremlerin oluşturduğu sismik dalgalar normal bir uçağın uçuş yüksekliği olan 30.000 feet yani 9.144 metre ‘ye ulaştığında yoğunluğu iyice düşmüş olacaktır.

Deprem anında en güvenli yerlerden biri de uçaklardır. Tabii havada oldukları sürece. Depremin olması tabii ki de uçağın havaalanına inmesini ve kuleyle irtibatının zorlaşmasına neden olur.

Depremin Uçaklara Dolaylı Etkileri

  • İneceğiniz havaalanının kulesi zarar görebilir.
  • Pilotların kule ile iletişim kurduğu radar ve radyo sistemleri zarar görebilir.
  • Pist ışıkları ve aydınlatma sistemleri hasar alabilir.
  • Pistte bulunan ve uçakların güvenle inmesini sağlayan ILS sistemi depremden dolayı hasar alabilir.
  • Uçak pisti depremden dolayı zarar görmüş olabilir ve uçağın inişine engel oluşturabilir.

Pistler deprem nedeniyle çok ciddi hasar alabilir ve o esnada iniş yapmak üzere olan bir uçak olabilir. Pilotların tehlikeli bir durumla karşılaştığı çok açık. Kontrol kulesindeki görevli kontrolör eğer pilotla iletişim kurabilirse onu farklı bir havaalanına yönlendirebilir ama kontrolör depremden etkilendiyse burada pilota fazlasıyla iş düşüyor. Pilotun iyi bir gözlem yapması, durumu değerlendirmesi ve bir acil durum planı yapması gerekir.

Aynı Hava Trafik Yolunda Farklı Seviyelerde Uçuş Yapılır Mı?

Uçaklar arası mesafelerin minimum değerleri, uluslararası havacılık kuruluşları tarafından kararlaştırılıyor. İki uçak dikeyde en az 1000 feet yani 305 metre, yatayda ise 3 mil yani yaklaşık 4,8 km mesafede yol almak durumunda. İnişte iki uçak arası uzaklık, kulenin kontrol yetkisine girildiğinde 5,5 km, son yaklaşma durumunda ise 4,6 km olabiliyor.

Uçaklar, Hava trafik kontrol kuleleri tarafından yakından izlenmeleriyle birlikte birbirlerine çok yaklaşmalarını müdahale eden mükemmel uyarı sistemleri ile donatılmış durumda. Uçaklar arasında minimum yaklaşma aralığı aşıldığı duruma “loss of seperation” deniyor. Bu oldukça nadir rastlanan bir durum. Makalemizin de başlığı olan soruya cevap verelim. Aynı hava trafik yolunda farklı seviyelerde uçuş yapılabilir. Ancak yukarıda da belirttiğim gibi belli kurallar dahilinde ama bu kurallar dışına çıkıp uçaklar birbirlerine yaklaşırsa ne olur?

Uçaklar Birbirlerine Yakınlaşırlarsa Ne Olur?

Tüm ticari uçaklarda Havada Çarpışma Önleme Sistemi TCAS (Traffic Collision Avoidance System) zorunludur. TCAS, diğer uçakların yolladığı sinyalleri alan ve kendisi de sinyal gönderen bir sistemdir. Sinyal gönderme sistemi neticesinde diğer uçakların irtifa, menzil ve durum bilgisi alınıyor. Bu bilgiler kokpitte görsel ve sesli uyarılar oluşturuyor.

İki uçaktaki TCAS bilgisayarının paylaştığı bilgiler, uçakların uyumlu ve stabil bir şekilde manevra yapmasını ve olası çarpışmaların engel olmasını sağlıyor. Bu sistem, 1993’te Amerika, 1998’de Hindistan, 2000’de Avrupa, Avustralya ve Hong Kong ve 2014’te Arjantin’de zorunlu hale getirildi. TCAS Sisteminin Uygulanması Yasak Olduğu Durumlar Nelerdir?

  • Yoğun trafiğin olduğu bölgelerde yasaklanmıştır. (Diğer uçaklar çok yakında değil fakat tehdit bölgesinde ise ikaz verilir ancak herhangi bir kaçınma manevrası verilmez.)
  • 1000 feet yüksekliğin altında alçalış manevrası yasaklanmıştır.
  • 500 feet yüksekliğin altında hem tırmanış hem de alçalış manevraları yasaklanmıştır.
resmin alt tagı

Herkes İçin Havacılık Derneği, 2015 yılında öğrenciler tarafından kurulan ve yönetilen bir dernek olarak İLK ve TEK olma özelliğiyle havacılık tarihine imzasını bırakmıştır.

Bugün itibariyle ise 3150+ üyesi ve 7 temsilciliği ile Havacılığın En Büyük Sivil Toplum Kuruluşu haline gelmiştir.

Mail Formu

     

    İletişim

    Yenişehir Mahallesi Osmanlı Bulvarı No:2 Ayport Sitesi A Blok Ofis No:2
    Pendik/ İstanbul

    info@herkesicinhavacilik.com